İzmir’de sınıf devrimcilerinin çağrısı ile bir araya gelen öncü işçiler, sınıf hareketinin mevcut durumunu ve bir müdahale aracı olarak işçi kurultayını tartıştılar.

Sınıf devrimcileri işçi sınıfının örgütlenme ihtiyacından yola çıkarak il genelinde bir kurultay gerçekleştirme hedefi ile öncü işçilere çağrı yaptılar. Birkaç haftadır yürütülen çalışmalar sırasında değişik sektörlerden işçilere, geçmişte yaşanan direnişlerin öncülerine, sınıf mücadelesine katkı sunmuş emekçilere ulaşılarak kurultay düşüncesinden bahsedildi. Gerçekleştirilen çağrıların ardından kurultayın ilk adımı olan hazırlık toplantısı 9 Ocak Pazar günü TÜMTİS Toplantı Salonu’nda yapıldı.

Toplantıya tekstil, metal, demir-çelik, belediye, ayakkabı, hizmet, petro-kimya sektöründen işçiler katıldı. Ayrıca Kent AŞ, TEKEL ve UPS direnişlerinden öncü işçiler de toplantıda yer aldı.

Kurultayın hedefi örgütlenme!

Toplantı ilk olarak sınıf hareketinin ülke genelinde ve yereldeki mevcut tablosunun değerlendirilmesi ile başladı. Hareketin durumu, yanısıra müdahele imkan ve olanakları da değerlendirilerek kurultayın bu amaca hizmet edebilecek bir araç olabileceği ifade edildi. Gerçekleştirilecek bir işçi kurultayı ile sınıfın örgütlenmesi anlamında yol alınacağı, fabrikalara gidileceği ve kurultayın buradan yükseleceği belirtildi.

Sınıf hareketinin tablosuna dair sunumun ardından yapılan konuşmada ise öncü işçileri bir araya getiren toplantının hedefleri ortaya konuldu. Sınıfın son yıllardaki örgütlenme eğilimine dikkat çekilerek bu kurultayın da İzmir’deki işçilerin örgütlenme ihtiyacına yanıt üretebilmesinin bir aracı olduğu belirtildi.

Ayrı ayrı yürütülen mücadelelerin bir araya getirilmesi, sınıf dayanışmasının örülmesi, sermayenin saldırılarına karşı sektörlere dayalı bir mücadelenin örgütlenmesi gibi kurultay sürecinin nasıl örüleceğine dair bazı noktaların altı çizildi.

Konuşmada kurultayın sınıf hareketinin mevcut sorunlarının çözümü olmadığı da belirtildikten sonra bu kurultayın sınıfın örgütlülük düzeyini yükseltmeyi hedefleyen bir araç olduğu vurgulandı. Buradan hareketle fabrikalarda komiteler kurarak bu işçileri kurultayın ve mücadelenin öznesi haline getirebilmenin bile büyük bir önem taşıdığı anlatıldı.

Sunumun ardından kurultayın öncü işçilerle birlikte örgütlenmesi hedefiyle söz katılımcılara bırakıldı.

Söz öncü işçilerde!

Bu bölümde ilk olarak söz alan işçiler yoğun çalışma saatleri, taşeronlaştırma, güvencesiz çalışma, düşük ücretler gibi sınııfın genel sorunlarından bahsettiler. Çalışma koşullarını anlatan işçiler örgütlenmenin önündeki engellere ve sınıf bilincinin işçilerde yeterince oluşmadığına ve bunun da örgütlenmenin önündeki temel engellerden biri olduğuna vurgu yaptılar.

Sendikalarda örgütlenme başlığı da toplantıda özel olarak tartışıldı. Sendikalaşmanın önündeki engellerin yanısıra sendikaların bürokratikleşmesi de ayrıntılı olarak tartışıldı. Sendikal bürokrasiye rağmen sendikalara sahip çıkmak ve bürokratları defetmek için taban örgütlülükleri oluşturmanın gerekliliğine dikkat çekildi.

Çiğli AOSB’den bir metal işçisi de söz alarak geçmiş kurultay deneyimlerinden ve organizedeki sendikalaşma mücadelelerinden bahsetti. Geçmiş mücadelelerin derslerini ve eksikliklerini vurgulayarak kurultayın nasıl ele alınması gerektiğine değindi.

Tekstil, metal ve demir-çelik işçileri ise kurultay aracını değerlendirerek kendi sektörlerinde de kuracakları komiteler ile çalışmalara katılacaklarını belirttiler. Kurultayı kendi sektörlerinden doğru örgütleyeceklerini anlatan işçiler sektörel çalışmalarını hem yerel sorunlara hem de sınıfın genel sorunlarına dayanarak yürüteceklerini ifade ettiler.

TEKEL ve KENT AŞ işçilerinden mücadele çağrısı!

Etkinlikte direnişçi Kent AŞ işçileri adına da bir konuşma yapıldı. Eski Kent AŞ işçisi Bülent Ermiş önce kendi süreçlerini anlattı ve özellikle sendikal bürokrasinin işçileri nasıl ortada bıraktığını vurguladı. Sendikal bürokrasinin işleyiş mekanizmasını da anlatan Ermiş buna karşı taban örgütlülüğüne vurgu yaptı.

Kent AŞ işçisi, sınıfın dağınıklığına ve sendikaların tepkisizliğine de değindikten sonra kurultayın anlamlı bir adım olduğunu, bu gibi etkinliklerle sınıfın bir araya getirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca İzmir’de kurulan sendikalar birliğine de değinerek birliğin yetersizliğini vurguladı.

TEKEL direnişinde başından beri Ankara’da bulunan TEKEL işçisi Sezai Kuş da toplantıda söz alarak sınıfın örgütlenme ihtiyacını vurguladı. Sınıfın çıkışının tek yolunun örgütlenmekten geçtiğini ifade ederek kurultayın bu amaca hizmet etmesi gerektiğini söyledi. Kuş ayrıca TEKEL direnişinden çeşitli örnekler vererek sınıfın kendi komitelerini yaratmadığı sürece sendikal bürokrasi ile başedemeyeceğini belirtti.

Taşeronlaşmaya ve özelleştirmelere de değinen Kuş, bu süreçte sendikaların oynadığı olumsuz role değinerek, bugün yaşanan pek çok sıkıntının kaynağının da geçmişte yaşanan sendikal ihanetler olduğunu örnekler vererek açıkladı. Kuş konuşmasını sınıfın örgütlenme çalışmalarına elinden gelen desteği sunacağını söyleyerek tamamladı.

İzmirli işçiler kurultaya yürüyor!

Toplantının sonunda kurultay sürecinin örgütlenebilmesi için işçi ve emekçilerden oluşan bir yürütme seçilmesi, sektörlere dayalı kurultay hazırlık komitelerinin oluşturulması ihtiyacı tanımlandı.

Toplantıdaki tartışmaları bir araya getiren ve önerileri değerlendiren kürsü, kurultayın öncelikli hedefinin örgütlenme olduğunu tanımladı. Bu örgütlenme çalışmasının fabrikalara dönük müdahaleler, eğitim seminerleri, imza kampanyaları, güncel saldırılara karşı tepkisel eylemler gibi geniş bir perspektifle ele alınacağı ifade edildi. Toplantı yürütmenin seçilmesi ile son buldu.

Önümüzdeki hafta içerisinde Kurultay Yürütmesi toplanarak İzmir İşçi Kurultayı’na dair somut bir program belirleyecek. Yine sektörlere dayalı Kurultay Hazırlık Komiteleri toplantılar alarak kendi alanlarında kurultay faaliyetlerini değerlendirecekler.

Kızıl Bayrak / İzmir

Ümraniye’de torba yasa karşıtı çalışmalar

Ümraniye’den sınıf devrimcileri kapsamlı bir saldırı paketi olan torba yasa tasarısına karşı mücadele çağrısı yapan çalışmalarına hız verdi.

OSİM-DER’in torba yasasına karşı yürüttüğü çalışmada 12 Ocak günü Dudulu-İMES hattına “Haklarımız ve geleceğimiz için… Torba yasasına karşı örgütlü mücadeleye” şiarlı ozalitler yapıldı. Konuyla ilgili hafta sonu bir seminer yapılacak, ayrıca İMES A Kapısı’nda bildiri dağıtımı gerçekleştirilecek.

İşçi ve emekçilerin sesi olan Kızıl Bayrak gazetesi de emekçilere ulaştırılmaya devam ediyor. İMES A Kapısı’nda sabah işe giriş saatinde gazete işçilere ulaştırılırken ajitasyon konuşmalarıyla torba yasa tasarısı teşhir edildi. Saldırı paketini durduracak gücün işçilerin örgütlü gücü olduğu söylenerek örgütlü mücadele çağrısı yapıldı.

Kızıl Bayrak / Ümraniye