PTT Genel Müdürlüğü’ne bağlı taşeron şirketlerde yaşanan işçi kıyımına sessiz kalmayan işçilerin direnişi sürüyor. İşçiler kendilerine dayatılan saldırıları kabul etmeyerek haklarını arıyorlar. PTT’de işten atmaların devam edeceği belirtiliyor.

İstanbul’da Topkapı AVPİM önünde 5 Ocak günü başlayan direnişin yanısıra 7 Ocak günü Sarıyer Posta Dağıtım Genel Merkezi’nde direniş çadırı kuruldu. Ayrıca Ankara ve Çerkezköy’de de işçiler gerçekleştirdikleri eylemlerle işten atma saldırısına sessiz kalmayacaklarını gösteriyorlar.

İstanbul’da direniş çadırları

Topkapı’daki direniş 10. güne ulaşırken direnişle sınıf dayanışması hafta boyunca yapılan ziyaretlerle büyüdü.

7 Ocak günü Sarıyer Posta Dağıtım Müdürlüğü önünde biraraya gelen işten atılan taşeron işçiler, “Haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkıyoruz... İşimizi geri istiyoruz” pankartı açtılar. Sloganlarla başlayan eyleme dağıtım merkezinde çalışan PTT işçileri de katıldılar.

Eyleme ayrıca DİSK/Emekli-Sen ve Topkapı İşçi Derneği üyeleri destek verdi.

Basın açıklamasına geçilmeden önce, işten atılan PTT işçisi ve Topkapı İşçi Derneği Başkanı Rıza Soylu bir konuşma yaparak işten atılma sürecini aktardı. Soylu “Biz onurumuzu satmayacağız, işimize sahip çıkacağız. Hukuksal süreç tamamlanana kadar buradan ayrılmayacağız” dedi.

Konuşmanın ardından basın açıklamasını okuyan Sarıyer PTT işçisi Celal Ünlütürk, taşeronlaştırmaya ve özelleştirmelere dikkat çekti. Ünlütürk, “Tüm işçi, emekçileri, sendikaları ve toplumsal muhalefet güçlerini direnişimize destek vermeye, dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz” diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.

DİSK/Emekli Sen üyesi Yaşar Avcı ise özelleştirmeler başladığında buna ses çıkarmadıklarını şimdi ise bu suskunluğun bedelini ödediklerini belirtti.

PTT’de direniş kırıcılığı

PTT yönetimi, Topkapı AVPİM önündeki direnişi kırmak için kirli oyunlarına devam ediyor. Polisi ve taşeron firma temsilcilerini direnişçilerin üzerine salarak tehditler savuran yönetim, bu girişimlerinde başarısız olunca işten atılan işçilere “Evinize gidin, dinlenin. Sizi tekrar geri alacağız” vaatlerinde bulunuyorlar.

Bazı işçileri etkilemeyi başaran PTT yönetimi, 7 Ocak Cuma günü bir işçiye işe başlaması için çağrıda bulundu. İşine son verilen başka bir işçi de direniş kırıcılığa soyunarak çalışmaya başladı. İşçi ücret almadan çalışmasını sürdürürken, PTT yönetimi de yasadışı bu duruma ses çıkarmadı.

PTT’de çalışan diğer işçiler ve direnişçiler, direniş kırıcı işçiye bu davranışına son vermesi yönünde uyarıda bulundular. Uyarıya karşılık vermeyen direniş kırıcı işçiyle PTT çalışanları diyaloglarını kestiler.

Taşeron firma temsilcileri aynı teklifi Topkapı İşçi Derneği Başkanı PTT direnişçisi Rıza Soylu’ya da yaptı. Rıza Soylu başka bir işçi arkadaşının işine son verilerek kendisinin işe alınması teklifini reddetti.

Diğer yandan AVPİM Personel Müdürü, direnişi engelleyemediği için görevinden alındı. Direnişçi işçilerin üzerine taşeronu ve polisi salan müdür direniş çadırının kurulmasını engelleyemeyince görevinden oldu.

Direnişle dayanışma büyüyor

7 Ocak günü AVPİM önündeki direnişe çeşitli ziyaretler gerçekleştirildi. Topkapı işçilerinin de gün içerisinde uğrayarak destek verdiği direnişi Bayer işçileri de ziyaret etti. Ayrıca Topkapı’da 2009 yılında gerçekleşen Kurtiş Matbaası direnişine katılan ve AVPİM yakınlarında çalışan işçiler de öğlen paydoslarında ziyaret gerçekleştiriyorlar.

BDSP’den ziyaret

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), Topkapı AVPİM önünde direnişlerini sürdüren PTT taşeron işçilerini 10 Ocak günü ziyaret etti. Topkapı metrobüs çıkışındaki alt geçitte buluşan BDSP’liler, “İşten atılan PTT taşeron işçilerinin direnişini selamlıyoruz! Direne direne kazanacağız! / BDSP” pankartını açarak direniş alanına doğru yürüyüşe geçtiler. BDSP’liler, direniş alanını ablukaya alan polislerin taciz amaçlı görüntü alma girişimlerini engellediler. Direniş alanına girerken yolu trafiğe kapatan BDSP’liler, direnişçi işçilerle birlikte aldıkları net tutum neticesinde polislerin provokasyon girişimini boşa düşürdüler.

Direnişçi PTT taşeron işçileri BDSP’lileri coşkulu sloganlarla karşılarken, direnişe aktif destek veren Topkapı İşçi Derneği’nden bir işçi polis ablukasını ve baskısını teşhir eden konuşma gerçekleştirdi.

BDSP: “Ya köleliğe boyun eğeceğiz ya da mücadeleyi seçeceğiz”

BDSP temsilcisi direniş alanında yaptığı konuşmada, Ulusal İstihdam Stratejisi raporu ve “torba yasa” çerçevesinde sermayenin hedeflediği son saldırılara dikkat çekti. Sermayenin işçi ve emekçilere dönük köleliği, açlık ve sefaleti derinleştirmek niyetinde olduğuna vurgu yapılan konuşmada, PTT taşeron işçilerinin karşılaştığı saldırıların da bunun bir parçası olduğu söylendi. PTT’de güvencesiz ve kuralsız çalışmanın yaygınlaştırılarak kurumun özelleştirilmesi sürecinin yolunun düzlendiği ifade edildi.

Direnişe dönük polis ablukasının ve yoğun baskının da teşhir edildiği konuşma şu sözlerle noktalandı:

“Sermayenin saldırıları karşısında önümüzde yalnızca iki seçenek var: Ya bu saldırılar karşısında diz çökerek köleliğe ve sefalete mahkum olmayı kabul edeceğiz. Ya da başımızı kaldırarak, bu dizginsiz sömürüye karşı direnmeyi ve mücadele etmeyi tercih edeceğiz. PTT taşeron işçileri ikincisini seçtiler. Şimdi direnişi ve mücadeleyi daha da büyütme zamanıdır”

“Kazanana kadar direneceğiz!”

BDSP temsilcisinin ardından, Topkapı İşçi Derneği Başkanı ve direnişçi PTT taşeron işçisi Rıza Soylu bir konuşma gerçekleştirdi. Soylu, PTT taşeron işçileri olarak kazanana kadar mücadele etmekte kararlı oldukları söyledi. PTT’nin özelleştirilerek peşkeş çekilmesine ve taşeronluk adı altında dayatılan köleleştirmeye boyun eğmeyeceklerini vurguladı. Dayanışma çağrısında bulundu.

Soylu’nun konuşmasının ardından direnişçi işçilerle canlı sohbetler gerçekleştirildi. Sohbetlerde, işten atma saldırısı karşısında direnmenin önemine vurgu yapıldı. Direniş komitelerinin önemine değinildi.

Direnişe abluka

Sınıf dayanışmasının her geçen büyütüldüğü direnişler yoğun polis ablukası ve baskısına konu oluyor. PTT işçileri direnişin talepleri ve dayanışma çağrısını içeren yaklaşık 1500 bildiriyi 11 Ocak sabahı erken saatlerde PTT işçilerine ve çevreden geçenlere ulaştırdılar.

İşçileri 11 Ocak sabahı KESK/Haber-Sen Beyoğlu Şube yöneticileri ziyaret etti. Haber-Sen üyeleri, PTT taşeron işçilerinin mücadelesinin yanında olduklarını dile getirdiler.

Direnişçi işçilerle sınıf dayanışması Haber-İş Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Levent Dokuyucu ve GOP Telekom İşyeri Baştemsilcisi Ahmet Karatay’in ziyaretiyle sürdü.

İlerleyen saatlerde “PTT taşeron işçilerinin direnişini selamlıyoruz! Yaşasın sınıf dayanışması! / Topkapı Matbaa İşçileri” pankartı açarak direniş alanına yürüyen matbaa işçileri PTT direnişiyle dayanışmayı büyütme sözü verdiler.

Direnişin 7. gününde polis ablukası da artmaya devam etti. Matbaa işçilerinin ziyareti sırasında direniş alanında bulunan sivil ve resmi polisler, direnişçi işçileri ve desteğe gelenleri taciz etmeye çalıştı. 50’ye yakın çevik kuvvet polisi de de direniş alanına yakın bir noktaya konuşlandırıldı. Kamera çekimine engel olan ve sivil polisleri direniş alanından uzaklaştıran işçiler polis tehditlerine maruz kaldılar. Çevik kuvvet ablukası öğleden sonra kaldırıldı.

Öğleden sonra ise direnişçi işçileri Şair Rahime Henden, öykü yazarı Hasan Taşdemir, Yar Yayınları’nın sahibi Osman Yaşar Çobanoğlu ve çeşitli yayınevlerinde çalışan yazarlar ziyaret ettiler.

Dağıtımdan dönen PTT işçileri ve memurlar da dağıtım merkezine girmeden önce direniş alanına uğrayarak işçilere destek sundular.

Ziyaretler sürdü

Topkapı AVPİM önünde direnen PTT taşeron işçilerini 12 Ocak günü PTT Kağıthane Dağıtım Merkezi çalışanı kadrolu ve taşeron işçiler ziyaret etti.

KESK/Haber-Sen 8 ve 9 Nolu Şubelerden üye ve yöneticilerin katıldığı dayanışma ziyareti direniş alanında atılan “Taşeron işçisi köle değildir!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” ve “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganlarıyla başladı. Ardından direniş süreci üzerine karşılıklı sohbetler gerçekleştirildi. Sohbetlerde, işten atma saldırısına karşı örülen direnişin önemine vurgu yapılarak direnişi büyütmenin gerekliliği üzerinde duruldu.

Ankara’da gözdağı

Ankara’da işten atılan işçilerin sayısı artarken taşeron şirketin baskıcı tutumu dikkat çekiyor. PTT Çankaya Toplama ve Dağıtım Merkezi’nde çalışan işçilere sosyal haklarını ortadan kaldıran bir ibraname imzalatılmaya çalışıldı. Taşeron şirket bunu imzalamayı reddeden iki işçiyi diğer işçilere gözdağı vermek çin PTT’ye sokmadı. Bununla beraber tutanak tutarak iki işçinin işe gelmediği yalanıyla işçilerin haklarını gasbetmeye çalıştı.

İşçiler 6 Ocak sabahı PTT önünde gerçekleştirdikleri eylemle işten atılmak istenen işçileri sahiplendiklerini gösterdiler. Eylem öncesi dağıtım merkezi yöneticileri, işçilerin dışarıya çıkmasını engelleyerek eylemi provake etmeye çalıştı.

İşçilere engelleme

PTT Çankaya Dağıtım ve Toplama Merkezi’nde işten atılan işçiler 11 Ocak günü bir kez daha eylemdeydi. Taşeron işçileri adına yapılan basın açıklamasında taşeronlaştırmanın bir kölelik sistemi olduğu ifade edildi.

Haber-Sen Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Yaşar Polat da desteklerini işçilerden hiçbir zaman esirgemeyeceklerini belirterek, mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi.

Eyleme destek vermek isteyen PTT çalışanlarının katılımı, giriş-çıkış kapıları kapatılarak engellenmeye çalışıldı.

Çerkezköy’de eylem

Çerkeyköy’de işten atma saldırısı protesto edildi. Haber-Sen’in gerçekleştirdiği açıklamada iş yükünün çok ağır olduğuna vurgu yapıldı.

İşten atma saldırısına protesto

İstanbul’da Sabiha Gökçen Havalimanı’nda Limak Holding’e ait İSG Yer Hizmetleri AŞ’de çalışırken işten atılan Hava-İş üyesi işçiler 8 Ocak günü Taksim’de yürüyüş gerçekleştirdi. Eyleme PTT bünyesindeki taşeron firmalarda işten atılan ve direnişte olan işçiler de katıldı.

Galatasaray Lisesi önünde buluşan işçiler Taksim Tramvay Durağı’na coşkulu bir yürüyüş gerçekleştirdi. Çalınan tulum eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüş baştan sona coşkulu bir atmosferde geçti.

“Sabiha Gökçen Havalimanı’nda işten atılan işçi sayısı 241 + 100 – İşimizi-ekmeğimizi- sendikamızı istiyoruz / Hava-İş İSG üyeleri”, “İşçinin öfkesinden korkun!”, “Torba Yasaya hayır!!! / Hava İş Sendikası”, “Sendikalı olduk, işten atıldık!” pankartlarının açıldığı eylemde PTT işçilerinin bulunduğu kortejin içinde de tulum çalındı.

PTT direnişçileri ve Hava-İş üyesi işçiler, mücadele taleplerini ve dayanışma çağrısı yapan bildirileri çevrede bulunanlara dağıttılar. Eyleme çevreden de alkışlarla destek verildi.

Taksim Meydanı’na gelindiğinde işçileri, NATO ve Füze Kalkanı Karşıtı Birlik bileşeni ilerici ve devrimci güçler sloganlarla karşıladı.

DİSK/Emekli Sen üyeleri, TÜMTİS Genel Merkez yöneticileri ve üyeleri, Kaldıraç, Halkevleri, Emek Gençliği, EMEP, ESP, BDSP, PDD, Mücadele Birliği, SODAP ve Alınteri’nin de destek verdiği eylemde, Topkapı İşçi Derneği üyeleri de PTT işçileriyle beraber yürüdü.

Meydana gelindiğinde çember oluşturan işçilere seslenen Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, patronları zengin eden işçilerin sendikalaştıkları için işten atıldığını söyledi. Ayçin “Sabiha Gökçen’de çalışanlar niçin işten atıldılar?” diye sordu.

Türk-İş’i de eleştiren Ayçin, bakanlık koridorlarında, başbakanla müzakere edilerek bu saldırıların engellenemeyeceğini söyledi. Sokakta söz söyleme vaktinin geldiğini belirtti.

PTT işçileri adına konuşan Celal Ünlütürk, PTT’de yaşanan işçi kıyımını ve direniş sürecini aktardı. Direnişlerine destek çağrısında bulundu.

Taksim’de gerçekleştirilen eylemin ardından Hava-İş üyesi yaklaşık 100 işçi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü trafiğe kapadı. “Sabiha Gökçen Havalimanı’nda işten atılan işçi sayısı 241 + 100 – İşimizi-ekmeğimizi- sendikamızı istiyoruz / Hava-İş İSG üyeleri” pankartının açıldığı eylemde işçiler sloganlarla köprünün üstünde yürüdüler.

Bir süre sonra işçilere saldıran polis, gözaltı işlemi yaptı. İşçiler Üsküdar Çevik Kuvvet Merkezi’ne götürüldü.

Kızıl Bayrak / İstanbul

KESK’te seçimler sonuçlandı

Cinsel taciz” iddiaları ve MYK’da yaşanan istifaların ardından tarihinde ilk kez olağanüstü genel kurula gitme kararı alan KESK, 1. Olağanüstü Genel Kurulu’nu 8-9 Ocak’ta Ankara’da Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdi.

Konfederasyon bünyesindeki grupların kendi aralarındaki görüşmeleri nedeniyle 8 Ocak günü öğle saatlerinde başlayabilen genel kurulun yapıldığı salona Türkçe ve Kürtçe yazılı pankartlar asıldı.

Genel kurulun yapıldığı bina önünde toplanan bir grup kadın “Tacize karşı kadının beyanı esastır’’ pankartı açarak genel kurul delegelerine çağrıda bulundu.

KESK Basın Yayın Sekreteri Hüseyin Gölpunar, genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada, içinden geçilen sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ardından bir dakikalık saygı duruşu ve divanın oluşturulması ile devam eden ilk gün programı KESK MYK üyesi Akman Şimşek’in kürsüden yaptığı konuşmayla sürdü. Basına kapalı olarak devam eden genel kurulun ikinci gününde seçimler yapıldı.

Demokratik Emek Platformu, Devrimci Kamu Çalışanları, Devrimci Memurlar, Emek Hareketi ve Sendikal Birlik gruplarının hazırladığı tek liste yönetime seçildi.

Seçimlerde kullanılan 273 oyun 257’si geçerli sayılırken, tek liste geçerli oyların 240’ını alarak seçilmiş oldu. Çarşaf listede adaylıklarını koyan bağımsız adaylar Şükran Doğan ve Mahmut Konuk ise toplam 21 oy aldı.

Seçim sonuçlarına göre KESK MYK’sının asil üyeleri şu isimler oldu: Akman Şimşek, Kasım Birtek, Canan Çalağan, Döndü Taka Çınar, Hamide Yiğit, İlhami Şahbaz, Yaşar Gül

Seçimlerin ardından KESK MYK’daki görev dağılımı da yapıldı. KESK’in yeni genel başkanı ise halen Büro Emekçileri Sendikası Genel Sekreterlik görevini sürdüren Döndü Taka Çınar oldu. Böylelikle KESK’te genel başkanlık görevini ilk kez bir kadın üstlenmiş oldu.