05 Mart 2010
Sayı: SİKB 2010/10

 Kızıl Bayrak'tan
Genel grev-genel direniş yolunda ilerlemeliyiz!
Dinci gericilik demokratikleşmenin önündeki engeldir!
İsrail Heron’ların 6’sını
Ankara’ya teslim etti
Sosyalizm ve
kadın sorun - Nilgün Eren
İstanbul ve İzmir’de 8 Mart’ın 100. yılında emekçi kadınlar buluştu.
8 Mart çalışmalarından
TEKEL işçileriyle
dayanışma faaliyetleri...
Sendika ağaları çadırları kaldırdı!.
İşçi ve emekçi hareketinden...
TKİP III. Kongresi
Kapanış Konuşması...
TEKEL Direnişi gösterdi ve öğretti - Vokan Yaraşır
TEKEL direnişi ve sendikalar
Karadağ cinayetinin iddianamesi hazırlandı...
İmzalar baskı ve
terör rejimine karşı...
Gençlik özgür üniversite düşmanı Doğramacı’yı unutmayacak!
Üniversitelerde soruşturma terörü
Sömürgeci politikalar
İngiltere-Arjantin ilişkilerini geriyor...
Türkiye’de demokratikleşme sorunu hakkında kısa notlar /3 -M. Can Yüce
Evrim Erdoğdu’ya özgürlük!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İstanbul ve İzmir’de 8 Mart’ın 100. yılında emekçi kadınlar buluştu... 

“New York’tan TEKEL’e
direnişçi kadınlar yol gösteriyor!” 

28 Şubat Pazar günü İstanbul’da Emekçi Kadın Komisyonları (EKK), İzmir’de ise BDSP tarafından 8 Mart etkinlikleri gerçekleştirildi.


İstanbul

İstanbul’da “100. yılında şan olsun 8 Mart’ı yaratanlara... New York’tan TEKEL’e direnişçi kadınlar yol gösteriyor!” şiarıyla Su Gösteri Sanatları Sahnesi’nde gerçekleşen 8 Mart etkinliğine İstanbul’un farklı sanayi havzalarından ve emekçi semtlerinden çok sayıda kadın ve erkek işçi-emekçi katıldı. Salona, “100. yılında şan olsun 8 Mart’ı yaratanlara! New York’tan TEKEL’e direnişçi işçiler yol gösteriyor! / Emekçi Kadın Komisyonları”, “New York’tan TEKEL’e vardık, varız, varolacağız!”, “Çifte sömürü, baskı, şiddet, ayrımcılık, töre cinayetleri...Kadınların kurtuluşu sosyalizmde!” pankartları asıldı. Clara Zetkin, Rosa Luxemburg, Alexandra Kollontai, Hatice Yürekli, Nadezhda Krupskaya’nın resimlerinin asıldığı salonda, Güven Elektrik, DESA, Entes, TEKEL, Sümerbank, Meha, Çapa’da direnen kadınların resimleri de yer aldı.

Sunucuların yaptığı konuşmayla başlayan etkinlik, devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşen yiğit devrimci kadınlar anısına saygı duruşuyla devam etti.

Saygı duruşunun ardından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün sınıfsal özü ve tarihsel anlamı aktarıldı. Ardından söz alan EKK temsilcisi, kadının ezilmişliğinin, bunun koşullarını oluşturan şartların ortadan kalkmasıyla son bulacağının altını çizdi. Clara Zetkin’in “Proleteryanın devrimci sınıf mücadelesi olmaksızın kadınların gerçek ve tam kurtuluşu olanaksızdır. Kadınlar bu mücadeleye katılmaksızın kapitalizmin parçalanması, sosyalist yeniyi yaratma olanaksızdır” sözlerini hatırlattı.

EKK adına yapılan konuşmanın ardından Şair Rahime Henden şiirlerini etkinliğine katılanlarla paylaştı. Sefaköy İşçi Kültür Evi Tiyatro Topluluğu’nun sergilediği “Gülsüm” adlı skeç ise ilgiyle izlendi. Tiyatro gösterisinin ardından etkinlik programına ara verildi.

Aranın ardından, BDSP temsilcisi bir konuşma yaptı. Konuşmada, TEKEL direnişinin tarihsel anlam ve önemine vurgu yapıldı. Sınıf mücadelesinin büyütülmesinde kadın-erkek elele verilen örgütlü mücadelenin temel çözücü noktada olduğunun altı çizildi. Kadının mücadele içinde özgürleştiği, direnişlerde yer alan kadınların öne çıktığı, mücadele içerisine atılan ve zincirlerini kırabilen kadınların kararlılıkla direndikleri vurgulandı.

Esenyurt İşçi Kültür Evi Tanyeri Şiir Topluluğu’nun sunduğu şiir dinletisi ile devam eden etkinlik programında direnişçi kadınlar için bir kürsü oluşturuldu. İlk olarak sözü, eski TEKEL Cibali işçisi Şair Rahime Henden aldı. Henden, Ankara’da kadın-erkek birlikte mücadele yürüten TEKEL işçilerinin, bütün işçi ve emekçilere yol gösterdiğini belirterek, bütün direnişçi işçilerin bu yolda ilerlemesi gerektiğini söyledi.

DESA işçisi Emine Arslan ise, 8 Mart’ın sınıfsal özünü ve tarihsel anlamını 1986 yılında örgütlü bir işyerinde çalıştığı sırada öğrendiğini belirtti. Anne ve babalara da seslenen Arslan, çocuklarının örgütlenmelerine engel olmamalarını istedi.

Sinter Metal’de direnen Murat Öküncü’nün eşi de bu bölümde söz alarak direniş süresince eşine destek olduğunu belirtti. Sonuna kadar eşini destekleyeceğini söyledi.

Entes direnişçisi Gülistan Kobatan ise konuşmasında, sınıf bilinçli bir işçi olarak yapması gerekeni yaptığını ve direniş yolunu seçtiğini söyledi. 8 Mart’ın 100. yılında kadın-erkek tüm işçi ve emekçileri 7 Mart’ta Kadıköy’de yapılacak mitinge çağırdı.

Direnişçi kadınlara yaptıkları konuşmaların ardından EKK adına çiçekler sunuldu. Daha sonra Sefaköy İşçi Kültür Evi’nden emekçi bir kadın arkadaşın kızıl bayraklarla yaptığı ‘Sokak Dansı’ büyük bir ilgiyle izlendi. Dans gösterisinin ardından müzik dinletisi sunuldu. Hep bir ağızdan türkü ve marşlar söylendi.

Toplumcu Mühendis Mimar Şehir Plancı Kadınlar, Ekim Gençliği ve Devrimci Liseliler Birliği gönderdikleri mesajlarla 150 kişinin katıldığı etkinliği selamladı.


İzmir

İzmir’de Tepekule Kongre ve Sergi Salonu’nda 28 Şubat günü yapılan etkinlikte 8 Mart’ın devrimci ruhu öne çıktı. Direnişçi TEKEL işçileri ve tekstil işçileri söz alarak sorunlarını anlattı, mücadele çağrısı yaptı. Coşkulu sloganlar emekçi kadınların özgürlük mücadelesi için atıldı.

Haftalar öncesinden ilan edilen etkinlik hazırlıkları kapsamında çok sayıda el ilanı BDSP’nin 8 Mart bildirisi ile birlikte fabrikalarda, merkezi noktalarda ve semtlerde dağıtıldı. Etkinlik davetiyeleri de sendikalara, siyasal kurumlara ve emekçi kadınlara yaygın biçimde ulaştırıldı. Çağrı afişleri de etkinliğe günler kala emekçi mahallelerinin duvarlarına vuruldu.

Etkinlik günü Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi’nden etkinliğe katılmak üzere ayrılan bir grup emekçi, polis tarafından durdurularak keyfi şekilde kimlik kontrolüne maruz bırakıldı. Kontrol sırasında ölüm orucu gazisi Muharrem Kurşun “ifade eksiği” olduğu gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındı. Karakolda keyfi biçimde gözaltında tutulan Kurşun birkaç saat sonra serbest bırakıldı.

Etkinlik salonuna “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 100. yılında / New York’tan TEKEL’e kadınlar direniyor! / BDSP” ve “Kadının kurtuluşu sosyalizmde! / BDSP” pankartları, kızıl bayraklar, “Direnen TEKEL işçileri kazanacak!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!” ozalitleri, devrimci kadın önderlerin fotoğrafları ve 7 Mart’ta gerçekleştirilecek 8 Mart mitingine çağrı afişleri asıldı. Kürsüye ise BDSP logolu flama asıldı.

Etkinlik, kitlenin “Yürüdüler al yazmaları / iş önlükleri / basma entarileriyle / yürüdüler / yumruk oldu öfkeleri / dört bir koldan haykırdılar / susmayacağız ölüme inat haykıracağız / bu bahar önce biz yürüyeceğiz, bu bahar önce kadınlar yürüyecek” dizeleriyle selamlanmasıyla başladı ve “Bu bahar önce kadınlar yürüyecek!” isimli belgeselin gösterimine geçildi.

Sinevizyonun ardından saygı duruşu çağrısı yapıldı. Saygı duruşunu BDSP adına yapılan konuşma izledi.

Konuşma, direnen TEKEL işçilerinin selamlanması ile başladı. Kadının maruz kaldığı cinsel, ulusal ve sınıfsal sömürünün özel mülkiyet ile birlikte ortaya çıktığı anlatılarak kurtuluşun sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya yani sosyalizm ile elde edileceği ifade edildi. Konuşmada ayrıca Ekim Devrimi’nin ardından kadınların elde ettiği kazanımlar anlatıldı.

BDSP konuşması kadınların mücadeleyle özgürleşeceğinin vurgulanması ve örgütlü mücadele çağrısı ile son buldu.

Söz emekçi ve direnişçi kadınlarda!

Tekstil İşçileri Bülteni adına söz alan bir tekstil işçisi fabrikasında yaşadığı sömürü koşullarını anlatarak sorunlardan örnekler verdi. İşçilerin sınıf bilinçlerinin geri olmasına vurgu yapılan konuşmada Tekstil İşçileri Bülteni çalışması anlatıldı ve örgütlü mücadele çağrısı yapıldı.

Gıda sektöründe çalışan bir kadın işçi de tüm emekçi kadınları örgütlü mücadeleye ve 8 Mart’a sahip çıkmaya çağırdı.

Etkinliğin en anlamlı konuşmalarından biri ise TEKEL’in direnişçi kadın işçilerine aitti. Erkek sınıf kardeşleri ile birlikte direnen kadın TEKEL işçileri direnişin ilk gününden itibaren kadın işçilerin direnişte başı çektiğini, polis karşısında bile en önde yürüdüklerini anlattılar.

Etkinlikte bir kadın işçi kendi derlediği ve yazdığı şiirlerden oluşan dinleti sundu. 10 yaşındaki bir dostumuz da Nazım Hikmet’in ‘Kız Çocuğu’ şiirini bizlerle paylaştı. Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu etkinlikte “Umut Kimde” adlı oyunu sergiledi. Aliyar ve Grup Sis de ezgileriyle etkinlikte yer aldılar. Etkinlik hep birlikte çekilen halaylarla son buldu.

8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nün 100. yılı nedeniyle gerçekleştirilen etkinlikte 8 Mart’ın devrimci ruhu öne çıktı.

Etkinlik boyunca atılan coşkulu sloganlar ve alkışlar emekçi kadınların mücadeleye ve alanlara çağrılmasına eşlik etti. Etkinliğe ağırlığını emekçi kadınların oluşturduğu 100’ü aşkın işçi ve emekçi katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul – İzmir