Haitide bitmeyen çatışmalar...
ABD ve Fransa komutasındaki Çokuluslu Askeri Güç (MİF), BM Güvenlik Kurulunun aldığı yeni bir kararla yerini BM denetimindeki bir mobil güce bırakacak. Yeni güç 6700 asker ve 1620 polisten oluşacak. Bu adımın atılmasına yolaçan esas gelişme, Jean-Bertrand Aristideyi zorla iktidardan uzaklaştırarak yerine uşak Gerard Laturtuei iktidara getiren ABD ve Fransanın tüm çabalara rağmen ülkede denetimi sağlayamamasıdır.
Güvenliği sağlamak bir yana ülke çapında yağma, talan ve katliamlar sistematik bir boyut kazanmış bulunuyor. İsyancı güçler, paralı asker olmaları karşılığında kendilerine vaadedilen rüşvetlerin bugüne kadar verilmemesi nedeniyle silah bırakmayı reddediyorlar. ABD ve Fransa, askeri gücüne destek sunmayan komşu ülkeleri BMlerin bu yeni kararıyla ikna etmeye çalışıyor. Zira halkın ezici çoğunluğu açlıkla karşı karşıya bulunuyor. Sadece su ihtiyacını karşılama oranında %75 gerileme yaşanmış durumda.
Bir ay içinde görev alması beklenen BMin, ABD ve Fransa uşağı bu yeni hükümeti kurtarması çok da kolay olmayacaktır. Aristidenin ülkeye geri gelmesini belki de bu yeni güçler isteyeceklerdir. Zira başka somut bir yol görünmüyor.
Kolombiya: Petrol işçilerinin grevi sürüyor
Petrol Sendikasının (USO) 22 Nisan günü aldığı grev kararı üzerine eyleme geçen petrol işçileri, devlet petrol tekeli ECOPETROLün özelleştirilmesini engellemeye çalışıyor. Grevin başladığı ilk günlerden itibaren ülkenin en önemli petrol rafineleri ordu güçleri tarafından işgal edildi. Bu eylemler sırasında işçiler ve güvenlik güçleri arasında birçok alanda saatler süren çatışmalar yaşandı. Grevi yasadışı ilan eden devlet yetkilileri, 5 işçi önderini tutuklarken, 4ü sendikacı 12 işçiyi de işten attı. ECOPETROL 60lı yıllardan bu yana ülkenin en önemli gelir kaynağını oluşturuyor. ABD petrol tekellerinin yeminli uşağı Alvora Uribe, özelleştirme saldırısıyla bu kaynağa doğrudan elkoyarak petrol tekellerinin hizmetine sunmak istiyor. Zira bugüne kadar Kolombiyada faalyt gösteren özel petrol tekelleri devlete vergi ödemenin yanısıra, devlet tekeli ECOPETROLa işlettikleri petrolden belli oranda pay vermek zorundalar. Devam eden grevin tüm emekçilerin desteğini alması, grevin başarıyla sonuçlanmasının da güvencesini oluşturuyor.
Küba hükümetinin Guantanamo girişimi
Küba hükümeti Guantanamodaki esirlerin durumunu BM gündemine taşımak için bazı girişimler başlattı. Ayrıca komşu ülkelerden de destek alma arayışını sürdürüyor. Küba büyükelçisi ağustos ayında BMlere vereceği dilekçeyi desteklemesi için Honduras hükümetini ziyaret etti. Küba büyükelçisi BMden bir raportörün esirlerin durumunu araştırmak için görevlendirilmesini istiyor. Bilindiği gibi Honduras daha önce ABDnin girişimi üzerine, Kübada insan hakları ihlallerini araştırmak için bir BM gözlemcisinin gönderilmesini aktif bir şekilde desteklemişti. Kübanın BMler nezdinde başlattığı bu girişimi sonucunda yapılacak gizli bir oylamayla, bu girişim red ya da kabul edilecek. İnisiyatifin kabul edilmesi halinde BMler, kasım ayında yapacağı bir oturumda, Guantanamo eirerini gündemine alıp tartışacak.
Venezuelada karşı-devrimci güçlerin
darbe hazırlığı boşa çıkarıldı!
9 Mayıs günü başkent Karakasa yakın bir çiftlikte yakalanan Kolombiyalı paramilitarist çeteler tutuklanarak kamuoyuna teşhir edildi. Tutuklananan 80 kişilik karşı-devrimci çetenin Hugo Chavez`e karşı yeni bir darbe hazırlığı içinde oldukları açığa çıkarıldı. Tutuklananlar arasında paramilitarist karşı-devrimci güçlerin tanınan komutanlarından birinin de olması darbenin boyutunu göstermektedir. Kolombiya ordusunun eski üyelerinden oluşan bir grubun Venezuellaya girerek Şili benzeri bir darbe yapmak için hazırlandıkları anlaşıldı. Venezuellada 400e yakın bir karşı-devrimci çetenin hala darbe hazırlıklarını sürdürdüğü açıklandı. Bu açıklamanın ardından, 24 Mayıs günü başkent Karakasta biraraya gelen onbinlerce kişi Bolivya Devrimine karşı yapılan provokasyonu ve dış güçlerin müdahalesini protesto eden goml;rkemli bir gösteri gerçekleştirdi. Gösteride uzun bir konuşma yapan Hugo Chavez, ABDyi katil emperyal güç, Kolombiya hükümetini de oligarkların uşağı olarak nitelendirdi.
Venezuellada devrim anti-emperyalist sürece girmiştir diyen Chavez, savunma güçlerinin etkili bir konuma getirilmesinin yanısıra tüm Venezuellalı kadın ve erkekler kendisini devrimi savunmak için bir asker olarak görmeli çağrısında bulundu. Chavez, 1989 yılından sonra solun anti-kapitalist fikirleri bir tarafa ittiğini ve küreselleşmenin etkisinde kaldığını söyledi. Ayrıca büyük toprak sahiplerine karşı da mülksüzleştirme tehdidinde bulundu. Hugo Chavezin bu konuşması yeni bir söylemin ifadesi. Zira beş yılı bulan yönetimi altında insan yüzlü bir kapitalizm yaratmayı temel alan bir programı savunuyordu. Fakat emekçi sınıfların demokrasiyi sokakta savunma politik olgunluğunun yanısıra artan dış müdahale tehditleri de bu yeni yönelimin başlıca nedenlerini oluşturuyor.
Guatemala: Tarım işçilerinin
direnişi büyüyor!
Kızılderili tarım işçileri ile değişik örgütler, köylerine ve ailelerine karşı artan terör ve tehditler üzerine hükümete karşı eyleme başlayarak ulusal direniş günü ilan ettiler. Eylemin sözcüsü Juan Tiney, yaşam, barınma, eğitim vb. haklarının anayasada yeralana kadar direnişin farklı yoğunluk ve biçimlerde devam edeceğini açıkladı. Sözcü Juan Tiney, yeni hükümetin dört aylık yönetimi altında yüzlerce ailenin yerlerinden zorla sürüldüğünü ve bu zor kullanmadan dolayı Ulusal Kızılderi Tarım İşçileri Örgütünün (CONİC) yirmi üyesinin katledildiğini açıkladı. Artan bu saldırıların püskürtülmesi için tarım işçileri ve diğer örgütlerin savunma komiteleri oluşturduklarını belirtti. Devlet güçlerinin 10 Mayıs günü gerçleştirmek istedikleri saldırıların geri püskürtüldüğünü, direnişlerinin tüm bölge emekçileri içinde destek bulması ve duyulması için özel komiteler de oluşturduklarını açıkladı.
|