Dünyada 1 Mayısın gösterdikleri
Kapitalizmin dünya ölçüsündeki krizi kapitalizmin anavatanı ve en zengin
kıtası olan Avrupada da kaçınılmaz sonuçlarını yaratıyor. Emperyalist-kapitalist
metropollerde de işsizlik, yoksulluk, sosyal ve demokratik hakların
gaspı süreklilik kazanıyor. Kapitalizmin biriken sayısız sorunlarının
çözümsüzlüğü, emekçi kitlelere acımasız bir faturaya dönüşüyor. Öte yandan, sermayenin küresel saldırısı, dünya ölçüsünde emek cephesinin
karşı direncini örgütlüyor. Dünyanın dört bir köşesinde kapitalizme
karşı emekçi kitlelerin mücadeleleri yükseliyor. Kapitalizm öldürür,
kapitalizmi öldürün! şiarları, tüm bu mücadelelerin eninde sonunda
yöneleceği hedefi de şimdiden gösteriyor. Emek ve sermaye cephesi gün geçtikçe daha açık bir şekilde karşı karşıya
geliyor. 1 Mayıs 2001 yılı bunun somut bir göstergesi oldu. 1 Mayıs
kutlamaları dünya çapında büyük kitlesel gösterilere sahne oldu. Bazı
ülkelerde militan sokak çatışmaları biçimini aldı. İşçi sınıfı ve emekçi
halk kitleleri, sermayeye karşı mücadele kararlılıklarını, temel şiarları
ve özlemleriyle birlikte mücadele alanlarına taşıdı. Kapitalizmin uluslararası karakter kazanan saldırısına karşı uluslararası
ortak şiar ve talepler öne sürülüyor, mücadele eğilimi ve isteği giderek
güçleniyor. Dünya ölçüsünde 1 Mayıs kutlamalarına işsizliğe, yoksulluğa,
açlığa, devletlerin mafyalaşmasına, özelleştirmeye, emperyalist küreselleşmeye,
sosyal hak gasplarına, siyasal baskılara ve polis devletlerinin güçlendirilmesine
karşı yükseltilen şiar ve talepler damgasını vurdu. Dünyadaki 1 Mayıs
kutlamaları, emek cephesindeki mücadele birikimini ortaya koymuştur.
Bu birikim, giderek açık mücadele biçimlerini alacağını, gelişmelerin
bu yönde seyredeceğini somut olarak göstermiştir. 2001 yılının 1 Mayısı geçen yıllarla kıyaslandığında daha kitlesel
kutlamalara sahne oldu. Bunun son derce doğal bir mantığı var. Sermayenin
saldırıları sadece milyonlarca insanı yıkıma sürüklemiyor, aynı zamanda
mücadeleye itiyor. Emekçi kitleler gün geçtikçe yığınlar halinde mücadeleye
atılıyor. Mücadele dünya ölçüsünde sertleşme eğilimi gösteriyor. 1 Mayıs
kutlamalarının gösterdiği temel olgulardan biri de budur. 2001 yılının 1 Mayısına emek ve sermaye cephesi kendi sınıf kimliği
ve çıkarları temelinde yaklaştı. Sermaye dünyası kendi icraatlarından
hareketle yığınlarda mücadele eğilim ve isteğini kışkırttığını, bunun
1 Mayıs kutlamalarına somut olarak yansıyacağını görüyor ve biliyordu.
Buna uygun bir tutum ve hazırlık içindeydi. Gerek yer yer modern
ve demokratik Avrupada gerekse de dünyanın başka bazı ülkelerinde
1 Mayıs kutlamaları yasaklandı. Bunun yanında Almanyada olduğu
gibi faşist parti ve akımların gösteri yapmalarına bizzat polis koruması
altında izin verildi. Ama hiçbir yerde yasaklar işe yaramadı. Onbinlerce
kişi yasaklara rağmen sokaklara çıktı ve kolluk güçleriyle militanca
çatıştı. Berlin bunun en çarpıcı örneklerinden biri oldu. Bu yılki 1 Mayıs kutlamaları dünya ölçüsünde gerek kitleselliği, coşkusu
ve militanlığıyla gerekse de geleceğe dönük taşıdığı birikim ve eğilimleriyle,
sınıf mücadelesi ve kitle hareketinin yükseleceği gerçeğine
bir gösterge oldu. Tekelci sermaye ve onun basını dünyadaki 1 Mayıs
kutlamalarını mümkün ölçüde yansıtmamaya özel bir özen gösterdi. Hemen
tüm TV ekranları aynı merkezlerdeki aynı görüntüleri sunmakla yetindi.
1 Mayıs kutlamalarına büyük bir sansür uygulandı. Bu elbette kitlelere
kötü örnek olacağı kaygısından hareketle alınan bilinçli
bir tutumdur. Zira sermaye yaşanabilir tek sistem olan kapitalizme
karşı kitlelerin hoşnutsuz olmadığını, bu sistemin kitleler tarafından
kabul gördüğünü, emekçilerin uysalca boyeğdiğini göstermek durumundadır.
Koyu sansürün gerisinde bu kaygı ve amaçlar vardır. Dünya çapında milyonlarca
işçi ve emekçinin sokağa çıktığı bir günün haberlerini üç-beş merkezle
sınırlı olarak sunmanın başka bir anlamı olabilir mi?
Dünyanın dört bir yanında 1 Mayıs
coşkusu Almanyanın onlarca kenti kitlesel 1 Mayıs kutlamalarına tanık
oldu. 1 Mayısın kitlesel ve militan bir atmosferde kutlanacağından
duyulan kaygıyla, özellikle Berlinde hukuk devletinin korunması
ve yıpratılmaması gerekçesiyle 1 Mayıs yasaklandı. Aynı gün NPDli
faşistler bizzat sermayenin kolluk güçlerinin koruması ve güvencesi
altında yürüdü. Berlinde devrimci 1 Mayısa getirilen yasağa rağmen büyük
bir anti-faşist kitle günboyu kolluk güçleriyle militanca çatışarak
1 Mayısı kutladılar. DGB ve PDS nin aynı kente düzenlediği
eylemlere ise onbinlerce emekçi katıldı. Berlin, Frankfurt, Hamburg, Bonn, Stuttgart, Münich, Mainhaim, Düseldorf,
Bremen ve daha onlarca kentte sendika, parti, kurum ve kuruluşların
düzenlediği gösterilere kitlesel katılım sağlandı. Berlin ve Frankfurtun
yanısıra birçok başka kentte de Neo-Nazi faşistler gösteriler düzenledi.
Polisin müdahalesi ise 1 Mayıs kutlamacılarına yönelik oldu. Özellikle
de Berlin olmak üzere, bazı kentlerde polisin ve faşist çetelerin işbirliği
sonucu tezgahlanan saldırılarda yüzlerce insan yaralandı. Bine yakın
insan tutuklandı. Almanya çapında 1 Mayısta onbinlerce emekçinin talep ve şiarları
sokaklara yansıdı. İngiltere: Tehditler sökmedi, Londrada binlerce
kişi sokaklara çıktı Tony Blair hükümeti, İngilterede bu yılki 1 Mayıs gösterilerini
baştan sabote etmek ve katılımı olumsuz yönde etkilemek için, geçen
yıl Londrada yaşanan çatışmaları kullandı. Yaratılan bu gerilim
ortamında kent merkezinde bulunan esnaflar vitrinlerini tahta perdelerle
kapatıp çalışanlarına izin verdiler. Başbakan Tony Blair açıktan tehditler savurdu. 1 Mayısta gösteri
yapmanın demokratik bir hak olduğunu, ancak geçen yıl bu hakkın şiddetle
gölgelendiğini hatırlatırken, bu yıl polise geniş yetkiler verildiğini
ve kendisinin de polisin arkasında olduğunu bildirdi. Binlerce polis başta kentin merkezindeki Oxford Caddesi, parlamentonun
bulunduğu bölgedeki finans kuruluşlarıyla bankaların yeraldığı City
kenti olmak üzere, birçok bölgede devriye gezdi. Bu tehdit ve gövde
gösterisi meydanın polisin göstericilere karşı plastik mermi ve gaz
kullanacağına dair haberlerle güçlendirildi. Bu militarist seferberliğe ve kötü hava koşullarına rağmen binlerce
gösterici Londra sokaklarında küreselleşmeyi teşhir ederek 1 Mayısı
kutladılar. Ayrıca İngilterenin çeşitli şehirlerinde de yürüyüşler
düzenlendi. Glasgowda 3 bin kişi, Manchesterde 2 bin kişi,
Cardiff ve Belfasta biner kişi, Lutonda 500 kişi eylemlere
katıldı. Fransa: Geçen yıla göre daha büyük bir katılım Yakın dönemde kâr rekorları kıran bazı tekellerin toplu işten atma
planlarını açıklamaları sonucu doğan toplumsal tepki, 1 Mayıs gösterilerine
de yansıdı. Bu yıl 1 Mayıs kutlamalarına katılım geçen yıllara oranla
daha kitlesel oldu. Aynı nedenden ötürü ülkenin belli başlı tüm kentlerinde
ve kasabalarında düzenlenen gösterilerin ortak şiarını toplu işten atma
politikasının teşhiri oluşturdu. Pariste 25 bini aşkın bir kitle
1 Mayıs kutlamalarına katıldı. Paristeki gösteride Türkiye cezaevlerinde devam eden Ölüm Orucu
Direnişi özel bir yer tuttu. Bazı Fransız grupların bildirilerinin ana
temasını zindan direnişi oluşturdu. Rusya: Ülke çapında 481 gösteriye 400 bin
kişi katıldı Rusyanın çeşitli kentlerinde özellikle başkent Moskovada
düzenlenen 1 Mayıs gösterilerine onbinlerce kişi katıldı. Daha iyi çalışma
ve yaşam koşulları şiarı öne çıktı. Moskovada sendikalar, Zuganovun
Komünist Partisi ve diğer sol partiler, ayrı ayrı gösteri düzenledi.
Komünistlerin düzenlediği gösteriye 20 bin, sendikalarınkine ise 10
bini aşkın kitle katıldı. Komünistlerin düzenlediği yürüyüşte Sovyet
döneminin sembolleri Lenin ve Stalin posterleriyle kızıl bayraklar taşındı.
Ülkenin çeşitli kentlerinde 481 gösteri yapıldı ve resmi bilgilere göre
bu gösterilere yaklaşık 400 bin kişi katıldı. Yunanistan: Hükümetin yeni saldırı politikaları protesto edildi Atinadaki 1 Mayıs gösterileri, hükümetin yürürlüğe koymaya hazırlandığı
sosyal güvenlik raporunu protesto mitingine dönüştü. Yunanistan İşçi
Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Yunanistan Komünist Partisinin
(KKE) çağrısıyla Sindagma Meydanında toplanan binlerce gösterici
(polis rakamına göre 12 bin) hükümetin iktisadi ve sosyal politikasını
protesto eden pankartlar taşıdı, sloganlar attı. Selanik ve başka kentlerde
de 1 Mayıs geniş katılımlı kitlelerle kutlandı. Mitingde Türkiyedeki
Ölüm Oruçları da gündeme geldi. 1 Mayısta Avusturalyada kapitalist küreselleşmeyi teşhir
eden binlerce gösterici, ülkenin çeşitli bölgelerinde polisle çatıştı.
Başta Sidney ve Melbourne olmak üzere ülkenin tüm kentlerinde sabahın
erken saatlerinden itibaren trafik aksadı. Göstericiler Borsa binalarının
ve işyerlerinin açılmasını engellemeye çalışırlarken polisle çatıştılar.
Sidneydeki gösterilerde 30 polis yaralandı, onlarca gösterici
tutuklandı. 1 Mayıs Viyanada Belediye Sarayının önünde düzenlenen bir
mitingle kutlandı. Meydana toplanan 100 bin kişilik bir kitle iktidarda
bulunan faşist ortaklı hükümeti protesto etti. Genel seçim kampanyası içinde bulunan İtalyanın Roma, Milano,
Pescara, Torino, Floranse, Napoli gibi kentleri başta olmak üzere ülkenin
dört bir yanında sendikaların inisiyatifi ile düzenlenen 1 Mayıs gösterilerine
katılan onbinlerce işçinin başlıca talepleri iş güvencesi, toplusözleşmelere
uyulması ve hükümetin toplu işten atmalara karşı acil önlemler alınması
etrafında yoğunlaştı. Başta Zürih, Bern, Basel ve Cenevre olmak üzere ülkenin birçok kentinde
öteki yıllara oranla geniş katılımlı 1 Mayıs kutlamaları yaşandı. Özellikle
de Zürihte onbini aşkın kitlenin katıldığı yürüyüşle 1 Mayıs militanca
kutlandı, saatlerce sokak çatışmaları yaşandı, çok sayıda gösterici
tutuklandı. Başkent Seulde onbinlerce gösterici (polise göre 20 bin kişi)
devlet başkanı Kim Dae-Jungun politikasını protesto etti. Göstericiler
hükümet binalarının bulunduğu semtlere doğru ilerlemeye çalıştıklarında
polis güçleri engellemeyi dahi göze alamadı.
Berlin 1 Mayıs gösterilerine onbinlerce
kişi katıldı Polisin havadan ve karadan aldığı yoğun güvenlik önlemleri altında sendikaların düzenlediği yürüyüşler gerçekleşti. Türkiyeli ve Kürdistanlı parti ve örgütlerin de sürekli olarak katıldığı gösteriler Alexander Meydanında birleşti. Burada yapılan mitingin ardından gösteri sona erdirildi. Sendikaların yanısıra PDS (Almanya Sosyalist Partisi) de ayrı bir etkinlik
düzenledi. Sendikaların düzenlediği etkinliklere yaklaşık 20 bin, PDSnin
düzenlediği etkinliğe ise 7 bin civarında işçi ve emekçi katıldı. Berlinde 1 Mayısa dönük faaliyetlerimiz oldukça dikkat
çekti. Görsel açıdan ve içerik bakımdan ilgi çeken Türkçe ve Almanca
afişlerimiz ve pullarımız (Sosyal hakların gaspına, ırkçılığa
ve faşizme karşı eşitlik, özgürlük ve sosyalizm için 1 Mayısta
mücadele alanlarına!) Berlinin dört semtinde yaygınca kullanıldı.
Partimizin 1 Mayısa, Ölüm Orucuna ilişkin yayınlamış olduğu
Son sözü direnenler söyleyecek! başlıklı bildiri ve ölüm
orucu şehidi, Partimizin kurucu üyesi Hatice Yürekli yoldaşa ilişkin
bildirisi de aynı yaygınlıkta dağıtıldı. Yürüyüş kortejimizde ise Habip,
Ümit ve Hatice yoldaşlarımızın dövizlerini taşıdık (Sermayenin saldırılarına
karşı mücadele alanlarına! /TKİP), Almanca pankartımızın arkasında yaklaşık
50 kişiyle yürüdük. BİR-K#146;ın da 1 Mayıs öncesinden cezaevlerine
ilişkin olarak yaygın pullama yaptığı gözlendi. Berlinde diğer etkinlikler... 1987 yılından beri Berlinde adı Devrimci 1 Mayıs
olan yürüyüşler gerçekleşiyor. Bu yürüyüşlerde her yıl yaklaşık 10 binin
üzerinde katılım oluyor ve irili ufaklı çatışmalar yaşanıyor. Son iki
yıldan beri ise Berlinin faşist İçişleri senatörü Werthebach ve
Berlin polis şefi Saberschinskynin provokasyonları sonucu sert
çatışmalar yaşanmaktadır. 99 yılında Rosa Luxemburg ve Karl Liebknechtin
anma yürüyüşünü yasaklayanlar da aynı kişilerdi. Otonom ve anti-faşistlerin düzenleyeceği bu yılki Devrimci 1
Mayıs gösterisinin yasaklandığı günler öncesinden açıklanmıştı.
Sol çevrelerin yürüyüşlerini yasaklayan ve başta Berlin olmak üzere
Almanyanın birçok şehrinde Hitler artıklarına (NPD) yürüyüş izinleri
veren bu aynı faşist zihniyet çeşitli çevreler tarafından sert şekilde
eleştirildi. Berlin günler öncesinden polis ablukasına alındı ve devlet terörüne
sahne oldu. Resmi rakamlara göre sözde 9 bin polis gücü 1 Mayısta
çıkacak olayları engelleyecekti! Engellemek bir yana, polisin provokasyonu
ve saldırısı sonucu son yılların en büyük çatışması yaşandı. 180 civarında
tutuklama oldu ve birçok yaralı gösterici var. Göstericiler gecenin
geç saatlerine kadar polisle çatıştılar. Ayrıca Berlinin başka bir semtinde polis koruması altında gerçekleşen
ve 900 civarında faşistin katıldığı gösteriyi engellemek isteyen birçok
anti-faşist polis tarafından tutuklandı. Berlinde bu kuşatma niye? Birincisi, Berlinde genel olarak geniş bir sol potansiyel sözkonusu.
Bu potansiyelin azımsanmayacak bir bölümü, örgütsüzlüğüne, dağınıklığına
ve iktidar perspektifinden yoksunluğuna rağmen düzene karşı radikal
bir tutum içinde. Polisin bütün saldırılarına karşı 87 yılından
beri bu potansiyel dağıtılamamıştır. Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupada
yaşanan çöküşün ardında bir durgunluk yaşasa da, son yıllarda yeniden
güçlenmiştir. İkincisi ve önemli olanı ise, her bakımdan tam bir polis devleti olan
Alman devletinin önümüzdeki süreçte yaşanacak toplumsal olayları bastırmak
için bu türden gösterileri provoke edip kendini eğiterek yapılandırmasıdır.
1 Mayıs öncesinden Berline yığdıkları it sürüleriyle sokaklar
abluka altına alınmış, şehirde gelişi güzel kimlik kontrolleri yapılmıştır..
Bir başka olgu ise bu tür eylemler bahane edilerek bedel ödenerek kazanılmış
yürüyüş ve gösteri haklarında kısıtlamalar yapmaktır. Son olarak söylenecek şudur, yasaklamalara ve tam donanımlı 9 bin polis
gücünün yanısıra panzer, tazyikli su sıkma araçları, helikopterler vb.
gibi her türlü araca rağmen, bu gösteri 10 bin civarında bir kitlenin
katılımıyla militanca gerçekleştirilmiş ve yasak delinmiştir. Çatışmalar
geceyarısına kadar sürmüştür. Gösterilerde toplam 616 kişi tutuklanmış, çok sayıda göstericinin yanı
sıra 160 civarında polis yaralanmıştır. TKİP taraftarları/Berlin
Almanya Siegen'de 1 Mayıs... Devrimci tutsakların direnişini
Almanya Sendikalar Birliğinin (DGB) 1 Mayıs'ı amacından iyice
uzaklaştırıp, merkezi alanlarda kutlanması gereken 1 Mayıs'ı kitlelerden
tamamen uzak, ulaşımı zor olan bir fabrikanın otoparkında kutlamak istemesi
ters tepti. Bu tutum, Ulaşım İşçileri Sendikasının (ÖTV) da Kızıl
1 Mayıs kutlamalarına destek vermesine neden oldu. Türkiyeli devrimciler bu yıl geçmiş yıllara göre daha canlı ve aktiv
bir şekilde Kızıl 1 Mayıs kutlamalarında yer aldılar. Bu, devrimci tutsakların
onurlu direnişinin sağladığı etki ve Siegen Devrimci Tutsaklarla Dayanışma
Komitesinin uzun süreden beri yürüttüğü bu yöndeki çalışmanın
bir sonucuydu. Komite olarak önce DGBnin düzenlemiş olduğu toplantıda bildirilerimizi
dağıttık. Ardından Kızıl 1 Mayıs yürüyüşüne, Almanca "Yaşasın devrimci
tutsakların izolasyona karşı onurlu direnişi" sloganı yazılı pankartımızla
katıldık. Daha sonra, miting alanında, Almanca ve Türkçe olarak komitemiz
adına konuşma yapıldı. Miting alanında bilgilendirme amaçlı standımızı
kurduk. Almanca ve Türkçe olarak hazırladığımız bildirileri dağıttık.
Türkiyelilerin ve Almanların standımıza ilgisi büyüktü. 2 Mayıs tarihli yerel gazeteler, bu 1 Mayıs'a Türkiye'deki cezaevleri
direnişinin damgasını vurduğunu da belirttiler. Siegen Devrimci Tutsaklarla Dayanışma Komitesi
Pariste 1 Mayısa 25 bin
kişi katıldı
Biz TKİP taraftarları olarak çok sayıda Türkçe ve özellikle Fransızca
bildiri dağıtmaya önem verdik. Ve Fransızların bizim bildirilere ilgi
gösterdiğini gördük. Bazı örgütler cezaevleri konusunu işleyen bildiriler
dağıttı, Fransız kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmek için. Bizim kortejimizde
Hatice Yüreklinin fotoğraflarının yanında, cezaevleriyle ilgili
Fransızca dövizler taşındı. Ayrıca Fransanın Brötanya bölgesindeki yürüyüş, Hennbont kasabasında
gerçekleşti. Buradaki TKİP taraftarları, düzenlenen yürüyüşe Fransızlarla
birlikte katıldılar. Türkçe ve Fransızca çok sayıda bildiri dağıtıldı.
Bu bildiriler de aynı şekilde Fransızlar tarafından büyük ilgiyle karşılandı. TKİP taraftarları/Paris
Kölnde 1 Mayıs
Biz Kölnde partimizin ve yurtdışı örgütümüzün 1 Mayıs çağrılarını
emekçi semtlerinde ve Ford Fabrikasında dağıttık. Ayrıca partimizin
pul ve afişlerini yaygın bir şekilde kullandık. Sermayenin saldırılarının teşhir edildiği ve işçilerin mücadeleye çağrıldığı
1 Mayıs çalışmalarında, Türkiye ve dünya devrim mücadelesinin kilometre
taşı olan zaferi şimdiden kazanan tutsakların şanlı direnişi ve partimizin
kurucu üyesi başeğmez komünist Hatice yoldaşa ait olan Yaşamı
köleleştirilmiş milyonlarca işçi ve emekçi için direniyoruz! başlıklı
bildiriyi dağıttık. Katılımın istediğimiz gibi olmadığı yürüyüşte devrimci gruplarla beraber
1 Mayıs ve tutsakların direnişi ile ilgili coşkulu sloganlar atarak
alana girdik. Alanda DETUDAKın 1 Mayıs kutlamaları için hazırladığı tutsaklarla
dayanışma ve Avrupa kamuoyunu desteğe çağıran mesajını okuduk. Ayrıca
alanda çok sayıda işçi ile sohbet ederek Kızıl Bayrak sattık. TKİP taraftarları/Köln
Bielefeld: Ağırlığı Türkiyeli kitle
oluşturuyordu
Katılımın geçen seneye göre daha fazla olduğu gözleniyordu. Binbeşyüzün
üzerinde bir katılım gerçekleşti. Türk ve Kürt kitlesi katılımın ağırlıklı
bölümünü oluşturuyordu, binin üzerinde bir Türkiyeli kitle katıldı. Sendikaların katılımı zayıftı. Yürüyüş mesafesi oldukça kısa olmasına
rağmen hızlı bir biçimde yüründü ve bizlerin alana gelmesi daha tamamlanmadan
konuşmalar başlamıştı. Çok kısa sürede miting bitirildi. Türkiye cezaevlerinde yaşanan son sürece ilişkin konuşma yapma talebimiz
tertip komitesi tarafından çeşitli gerçekçelerle geri çevrildi. 1 Mayıs
kutlaması daha çok bir bahar festivali havasına büründürüldü. Bir-Kar/Bielefeld
Frankfurtta 1 Mayıs Neo-nazilere öfke, zindan direnişiyle
dayanışma
Mitingde DGBden bir sendikacı ve gençlik sorumlusu birer konuşma
yaptılar. Yapılan konuşmaların ardından aynı saatlerde neo-nazilerin
kentin başka bir yerinde gösteri yapmak için hareketlendikleri tüm kitleye
duyuruldu. 1 Mayıs kutlamalarını provoke etme amaçlı olan ve polisle
işbirliği halinde palanlanan bu gösterisiyi engellemek için o tarafa
yönelme çağrısı yapıldı. Bu çağrı Türkiyeli ve Alman güçler tarafından
sahiplenildi ve o tarafa doğru yürüyüşe geçildi. Daha ilk andan itibaren polisin engellemeleriyle karşılaştık. Buna
rağmen yer yer polis barikatlarını aşmayı başardık. Polisin yığınak
yaptığı anlarda, polisle kıyasıya bir çatışmaya girildi. Gözaltına alınmak
istenen bir çok göstericiyi polisin elinden almak için yoğun çaba sarfettik.
Buna rağmen birçok gösterici gözaltına alındı. Değişik kollardan sürdürülen
neo-nazilerin gösterilerini engellemeye dönük bu çabalarımız yine de
etkili oldu. Neo-naziler istediklerini yapamadan karanlık inlerine geri
döndüler. 1 Mayıs göstericileri olarak bizler ise militan bir ruhla
polisle kıyasıya bir kavganın içine girmenin yol açtığı mutlulukla yeniden
1 Mayıs alanına geri döndük. TKİP taraftarları/Frankfurt
Almanya/Nürnbergde 1 Mayıs... Alman emekçilerine
DGBnin eylem öncesinde yaptığı toplantıların birinde, cezaevleri
konusundaki duyarsızlıklarını eleştirdik. Onlar da bu eleştiriye hak
verdiler. Ön hazırlık sürecinde, 1 Mayıs çağrı bildirilerimizi dağıttık,
Almanca-Türkçe pul ve afişlerimizi kullandık. DETUDAK Nürnberg bileşenleri (S.Y. Kızıl Bayrak, Atılım ve Kurtuluş)
olarak, DETUDAK pankartı altında, Almanlardan sonra en önde yürüdük.
Ölüm Orucunu konu alan dövizler taşıdık, slogan ve şiarlarımızı haykırdık,
marşlarımızı söyledik. Ortak tavrımız ve birlikte hareket etmemiz kitle
üzerinde de iyi bir etki yarattı. 6 bin emekçinin katıldığı eylemde en canlı ve coşkulu kortej DETUDAKındı.
Arkamızda bir grup EMEPli vardı. Ölüm Orucu ile ilgili attığımız
slogana ne eşlik ettiler, ne de kendileri bu konuda bir tek slogan attılar.
Anlaşılan bu sorun onları hiç ilgilendirmiyordu. Miting alanında standımızı açtık. BİR-KAR olarak bir de kültür programı
sunduk. Almanca-Türkçe, Nazımın Kalbim ve açlık
grevinin 5. günü şiirini okuduk. Ölüm Orucu direnişçileriyle dayanışmayı
yükseltmenin şu anın en önemli görevi olduğunu vurguladık. Almanca İzolasyon
ölümdür, işkencedir!, Bütün politik tutsaklara özgürlük!
Türkçe Devrimci tutsaklar onurumuzdur! sloganlarıyla kültür
programımızı bitirdik. BİR-KAR/Nürnberg
İsviçre/Baselde 1 Mayıs... Türkiyeli devrimci tutsaklarla
Biz TKİPli komünistler 1 Mayıs öncesinde Almanca-Türkçe propaganda
materyelleri ile yaygın bir çalışma yürüttük. 1 Mayısın yanısıra
ÖO şehidimiz Hatice Yürekli yoldaşa ilişkin parti bildirisi de propaganda
materyallerimizin bir parçasıydı. Ön hazırlık çalışmaları kapsamında
İsviçreli devrimci dostlarımız da Türkiyedeki Ölüm Orucu Direnişini
işleyen afişlemeler yaparak. önemli ve örnek bir enternasyonal dayanışma
sergilediler. Bizler bu 1 Mayısa, İsviçreli devrimci dostlarımızla önceden
aldığımız kararlar doğrultusunda katıldık. İsviçre Devrimci İnşa Örgütü,
TKİP ve MLKP olarak ortak yürütme kararı almıştık. Eylemde TKİP flamasının
yanısıra, Almanca hazırladığımız Kapitalizm, baskı, sömürü ve
barbarlık demektir! yazılı ve TKİP ve İsviçre Devrimci İnşa Örgütü
imzalı pankart taşındı. MLKPli dostlar da pankart ve dövizleriyle
aynı kortej de yer aldılar. Yine önceden aldığımız karar doğrultusunda,
ayrı ayrı kortejler yerine karışık bir kortej oluşturuldu. Bizler İsviçreli
dostlarımızın, onlar ise yer yer bizim pankartlarımızı taşıdılar. İsviçreli devrimci dostlar hatırı sayılır genç bir kitle ile katılmışlardı.
DETUDAK adına hazırlamış olduğumuz Almanca konuşma yol boyunca aralıklarla
okundu. Daha önceden hazırlanan güçlü ses cıhazlarıyla sesimizi daha
geniş kesimlere duyurma fırsatı bulduk. Üzerinde sermaye, gericilik,
yabancı düşmanlığı, faşizm vb. yazılı olan siyah bir tabut hazırlamıştık.
Yürüyüş boyunca ses cihazlarının olduğu araba üzerinde taşınan tabut,
miting alanına gelindiğinde sloganlar eşliğinde yakıldı. Yürüyüş öncesi İsviçre Devrimci İnşa Örgütünün yanısıra sendikalarla
da dialoga girerek, cezaevlerindeki Ölüm Oruçlarını işleyen ve
devrimci tutukluların taleplerini dile getiren bir konuşmanın yapılmasını
talep ettik. Bu isteğimiz olumlu karşılandı ve ilk konuşmanın bunu işlemesine
karar verildi. Sendika başkanı verdiğimiz bilgiler doğrultusunda bir
konuşma hazırladı. Bizim tarafımızdan düzeltilen konuşma, sendika başkanı
tarafından miting alanında bizzat okundu. Devrimci tutukluların taleplerinin
derhal yerine getirilmesini isteyen konuşma, katılımcı emekçiler tarafından
büyük bır coşkuyla alkışlandı. Konuşmada, 19 Aralık saldırısında katledilenlerin
yanısıra Ölüm Orucu şehitlerinin de sayısı hatırlatılarak, dünyanın
bu zulme sessiz kalmakla ortak olduğu hatırlatıldı. Konuşmada ayrıca
Nisan ayının başında DETUDAK olarak Türkıyeye gönderdiğimiz hein
izlenimleri dile getirildi (sözkonusu heyette sendikayı temsilen bir
avukat da vardı). Türkiyeli devrimci tutsaklarla sergilenen dayanışmanın
yanısıra çalınıp söylenen Enternasyonal marşı, Baseldeki eyleme
apayrı bir devrimci enternasyonal hava kattı. Konuşmanın bitiminde sendika başkanının isteği ile, siyasi tutsakları
temsilen bir yoldaşımız sahneye çıktı ve bir dakikalık saygı duruşu
yapıldı. Dört bin civarında bir emekçi kitlenin katıldığı 1 Mayıs, yürüyüş
sonrası açık havada organize edilen Şenlikle akşam saatlerine
kadar sürdü. Bu yıl İsviçrede 1 Mayıs Baselin yanısıra Cenevre, Lugano
ve Zürihte de kutlandı. Zürihte eyleme 10 bin civarında
büyük bir kitle katılımı oldu. Yürüyüşte polis kitleye saldırdı ve onlarca
insanı tutukladı. Yürüyüş boyunca polis provokatif bir tutum takındı.
Eylem öncesinde Zürih şehir yöneticileri, yürüyüşte bir konuşma yapacak
olan Filistinli bir bayanı bahane ederek yürüyüşü yasaklamayı bile tartışmışlardı. TKİP taraftarları/Basel
İsviçre/Cenevrede 1 Mayıs Tutsaklarla dayanışma etkinlikleri
1 Mayısa iki gün kala, şehrin merkezi yerlerini afişlerimizle
donattık. Eylemin başlama noktaları ile yürüş güzergahı boyunca, son
olarak da 1 Mayıs alanını afişlerimizle süsledik. 1 Mayısla ilgili el ilanlarını yaygın bir şekilde kullandık.
Aynı konulu Fransızca bildiriyi 2500 adet dağıttık. Bildirileri 1 Mayıstan
bir gün önce Filistinlilerin organize ettiği bir toplantıda ve
1 Mayıs günü yaygın bir şekilde dağıttık. 1 Mayıs alanında stand açıp BİR-KAR imzalı broşürlerimizi yaklaşık
300 adet sattık. Bildirilerimiz ve broşürlerimiz hayli ilgi gördü. Ve
bu yılki 1 Mayıs faaliyetimizin eksenini cezaevleri ve Ölüm Orucu Direnişini
öne çıkaracak tarzda örgütledik. İçinde İsviçrelilerin de yeraldığı Siyasi Tutsaklarla Dayanışma
Komitesi adına üç pankart hazırladık. Pankartlarımızın birinde, 19 Aralık
operasyonunu gerçekleştiren faşist Türk devletinin katlettiği 28 devrimci
tutsağın resimleri yer alıyordu. Bu pankartın altına, Türk devleti
siyasi tutsakları, insanlığın geleceğini ve demokrasiyi katletti
yazılıydı. İkinci pankartımıza, ölüm oruçlarında şehit düşen 20 siyasi
tutsağın resimlerini yerleştirdik. Bu pankartın altında ise Ölüm
Orucu direnişçileri halkların ve işçilerin özgürleşmesi için direniyorlar
yazılıydı. Üçüncü pankarta ise, Türk devleti tarafından işçilerin,
emekçilerin, yaşamının hücreleştirilmesine karşı siyasi tutsaklar mücadele
ediyorlar yazısı yer alıyordu. Mitingde Devrimci Tutsaklarla Dayanışma Komitesi adına bir konuşma
yapıldı ve ölüm orucu şehitlerinin anısına bir dakikalık saygı duruşunda
bulunuldu. Ardından uluslararası katılımla oluşturulan koro Enternasyonali
söyledi. Komitemizin hazırlamış olduğu, süreci işleyen ve ölümlere karşı
devletin duyarsızlığını teşhir eden bir bildiriyi de geniş kitlelere
dağıttık. Mitinge yaklaşık 3 bin kişi katıldı. Katılımın düşük olmasında havanın
yağışlı olması ve 1 Mayısın hafta içine denk düşmesi etken oldu.
Sonuç olarak bizler bu yılki 1 Mayısın, faaliyetimiz ve pratik
etkimiz açısından başarılı olduğunu düşünüyoruz. TKİP taraftarları/Cenevre
Hollanda/Rotterdamda 1 Mayıs
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Rotterdam 1 Mayıs komitesinin yaptığı
ön hazırlık çalışmasıyla 1 Mayıs çeşitli uluslardan bine yakın kişinin
katılımıyla gerçekleşti. Çeşitli konuşmalar yapıldıktan sonra müzik
grupları dinleti sundular. Daha sonra yürüyüş başladı. Polis yoğun güvenlik
önlemi almıştı. Yürüyüş boyunca 1 Mayıs sloganların yanısıra, Türkiye
zidanlarında sürmekte olan Ölüm Oruçlarıyla ilgili sloganlar da yoğun
olarak atıldı. Kortejlerimizde Türkçe, Kürtçe ve Hollandaca sloganları
gür sesle haykırdık. Bizler TKİP taraftarları olarak, Hollandaca 1 Mayıs (merkezi ve yurtdışı
örgütü) bildirilerimizin yanısıra, zindan direnişiyle ve Ölüm Orucu
şehidimiz Hatice Yürekli yoldaşla ilgili bildirilerimizi de yaygın bir
şekilde dağıttık. TKİP taraftarları/Hollanda |
|||||