Kartal’da İşçi Emekçi Mitingi
İstanbul’un Kartal ilçesinde “Düşük ücretlere, hayat pahalılığına, vergi soygununa, savaş politikalarına karşı topyekûn direnişi büyütelim!” şiarıyla İşçi Emekçi Mitingi gerçekleştirildi. Mitinge katılan kurumlar alana yapılacak yürüyüş için Başak İstasyonu’nda kortej oluşturdu.
BDSP mitinge “Krizin faturasına, faşist baskıya geçit verme!” yazılı pankart ve “Kadın cinayetlerine, çocuk istismarına geçit verme!”, “Vergi soygununa ve soygun düzenine son!” “NATO’dan çıkılsın! Tüm emperyalist üsler kapatılsın!”, “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!”, “Filistin’de işgale son! İsrail’le tüm ilişkiler kesilsin!”, “Topyekun saldırılara karşı genel grev genel direniş!” yazılı dövizler ile katıldı. DGB, İEKK, MİB, TOMİS ve DEV TEKSTİL ise mitinge önlükleriyle katıldı. DGB kortejinde ise “Kapitalizme köle, emperyalizme asker olmayacağız!”, “Yolumuz işçi sınıfının yoludur!”, “Filistin yanında denizlerin yolunda!” yazılı dövizler taşındı.
Kartal Meydanı’na coşkulu sloganlarla yürüyüş yapıldı. Tüm kortejlerin alana girmesi ile miting programı başladı.
İşçi sınıfının eşitlik, özgürlük, hak mücadelesinde; iş cinayetlerinde, kadın cinayetlerinde yitirilenler ve sömürüden, barbarlık düzeninden kurtuluş mücadelesinde ölümsüzleşenler şahsında saygı duruşunda bulunuldu.
“Gücümüzü örgütleyelim, direnişi büyütelim kazanalım!”
Saygı duruşunun ardından okunan ortak metinde işçi sınıfına yönelik saldırılar aktarılarak şunlar ifade edildi:
“Bunlar sermaye sınıfının yaptıklarıdır. Peki biz ne yapıyoruz?
Bugün bu alanı dolduranların her biri direnişin bir ucundan tutuyor. İçinden geçtiğimiz bugünlerde As Plastik’ten Polonez’e, kadınlardan öğrencilere yanan her bir çoban ateşi yarınlarımıza ışık oluyor.
Bize gerek olan şudur, şimdi bu çoban ateşlerini harlamak için direnişleri birleştirmek. Bir yangına çevirmek, sermayeyi küle çevirmek için ‘genel grev genel direnişi’ de kapsayan bir mücadele hattı, topyekûn direnişi büyütmek gerek.
İşçilerin, emekçilerin, öğrencilerin, kadınların, halkların, savaşlarda katledilmediği, emeğinin sömürülmediği, aşağılanmadığı, açlık ve yoksulluğu tarihe gömecek olan sosyalizmdir, işçi sınıfının iktidarıdır. Bize şimdi ‘gündüzlerinde sömürülmediğimiz ve gecelerinde at yatmadığımız’ bir ülkeyi kurmak için, gerçek çözüm olan sosyalizm için ileri atılmak gerek. İşçilerin disiplinli direnişi, öğrencilerin bir hışımla patlayan isyanları, kadınların cüreti, halkların boyun eğdirilemeyen iradesi bunu başaracak gücü barındırıyor. Gücümüzü örgütleyelim, direnişi büyütelim kazanalım!”
Kürsü direnen işçilerin!
Açılış konuşmasının ardından kürsüde ilk sözü As Plastik işçileri aldı. Örgütlenme süreçlerini ve patronun saldırılarını aktaran işçiler “Tüm saldırılara karşı örgütlülüğümüzü kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz!” dedi. Grev kırıcılara rağmen daha da güçlendiklerini belirten işçiler taleplerini ifade ettiler. As Plastik işçileri 24 Ekim günü fabrika önüne herkes davet ederek konuşmasını tamamladı.
Ardından, Perfetti direnişçisi Ayhan Yayla Tek Gıda-İş adına mitingi selamladı. Direniş sürecini aktaran Yayla “250 gündür sizin dayanışmanız sayesinde direniyorum” dedi. Yayla, direnişi sonuna dek sürdüreceğini belirterek sözlerini tamamladı.
Polonez işçileri de kürsüden direniş sürecini aktararak patronun, emniyet müdürünün tehditlerini hatırlattılar, “biz emeğimizin hakkını istiyoruz” dediler. İşçiler “Seçimlerde kapı kapı gezen siyasi partiler, işçiler haklarını istediğinde kapı arkasına saklananlar, işçilere meclisin kapısını kapatıyorsunuz” diyerek düzen partilerine tepki gösterdiler. Boykot çağrısını yineleyen işçiler “Bugün susarsanız yarın çocuklarınızın da hakları sömürülecek” dedi.
Belediye şirket işçileri ise kürsüden yaptıkları konuşmada insanca yaşam talepleri için işçi ve emekçilerin birliğine vurgu yaptı. Taşeronluk düzenini ve iktidarın kadro yalanını teşhir eden işçiler çalışma koşullarını aktardı.
Bir inşaat işçisi gasp edilen hakları için 40 gündür direndiğini söyledi ve dayanışma çağrısı yaptı.
“Çürümüş kapitalist düzene mahkum değiliz!”
İşçilerin yaptığı kürsü konuşmalarının ardından BİH, İEKK, SKH, Yeni Demokrat Kadın ve Yeni Kadın Dünyası’nın kadın sorununa ilişkin ortak metni okundu. Son dönemde yaşanan kadın cinayetlerine ve çocuk istismarına değinilen metinde Filistin’de, Lübnan’da, Ukrayna’da, fabrikalarda, barınakların önlerinde, kent meydanlarında kadınların direndiği vurgulandı. Metnin devamında İşbaşı Uyum Programı’nın kadın işçilere yönelik yeni bir saldırı olduğuna dikkat çekilerek kadın işçilerin talepleri ifade edildi.
Açıklamanın devamında kadınların direnişlerde en önde olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Bize kader diye kabullendirilmeye çalışılan çürümüş kapitalist düzene mahkûm değiliz! Bu devran böyle sürmesin diye her geçen gün gücümüze güç katmakta kararlıyız. Haklarımızdan, eşitlikten, özgürlükten vazgeçmiyoruz. Sokakları terk etmeyeceğiz, sesimizi meydanlarda yükselteceğiz, fabrikalarda-işyerlerinde taleplerimizle örgütleneceğiz. Ve gün gelecek, insanlığa-doğaya-hayvana-çocuklara hiçbir şey vaat etmeyen bu düzeni tarihin çöplüğüne yollayacağız. Eşit ve özgür bir dünyada nefes almaya başlayana kadar bir adım geriye gitmemekte kararlıyız. Ve bu meydandan kadınları çifte sömürüye ve şiddete karşı 25 Kasım’ı örgütlemeye çağırıyoruz.”
BDS: işçi sınıfı ile Filistin davası ortaktır!
Mitingde söz alan BDS temsilcisi işçilerin haklarını gasp eden firmaların İsrail’in savaş sanayisini büyüttüğüne dikkat çekerek “İşçilerin hak mücadelesi ile Filistin halkının mücadelesi ortaktır” dedi. Konuşmada Filistinli sendikaların boykot çağrısı aktarılarak “Filistin davası geçmişte kalmış bir dava değildir. Filistin anti-emperyalist anti-kapitalist mücadelenin bir cephesidir” denildi.
DKAP: Çevre mücadelesi anti-kapitalist olmalı!
Doğa ve yaşam savunucusu DKAP temsilcisi ise kürsüden yaptığı konuşmada çevre ve yaşam mücadelesinin anti kapitalist temelde ve işçi-emekçilerin öncülüğünde verildiğinde başarıya ulaşabileceğini vurguladı. Konuşmada, mücadelenin sabır ve emek işi olduğu belirtilerek 26 Ekim’de Trabzon’da bölge mitingi yapılacağı duyuruldu.
“Yaşasın devrim ve sosyalizm!”
Konuşmaların ardından mitingi örgütleyen kurumların temsilcileri ve direnişçiler sahneye davet edildi. Grup Vardiya marş ve ezgilerini seslendirdi.
Kapanış konuşmasında temel hak ve özgürlükler için mücadelenin süreceği vurgulanarak “Sosyalizm, biz işçi sınıfının ve emekçilerin kurtuluş yoludur! Gelecek güzel günler bizlerin emeği üzerinden yükselecek. Kahrolsun ücretli kölelik düzeni! Yaşasın devrim ve sosyalizm!” denildi.
Mitingten notlar:
-Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüş ve miting coşkulu bir atmosferde gerçekleştirildi.
-Program boyunca MESEM’lere, eğitim alanında yaşanan sorunlara-saldırılara, göçmen işçilerin yaşadığı saldırılara, hayvan katliamının önünü açan yasaya, sağlık sistemindeki çürümeye ilişkin konuşmalar gerçekleştirildi.
-Mitingde Antep’te direnen Akcanlar işçilerinin, grevdeki Tarkett işçilerinin, Menemen ve Karşıyaka Belediyesi’nde direnen işçilerin ve doğa talanına karşı direndiği için tutuklanan Dursun Ali Koyuncu’nun gönderdiği dayanışma mesajları okundu.
-Mitinge DEM Parti Milletvekili Burcu Gül Çubuk, Mücadele Birliği Platformu, ODAK, EHP, Söz ve Eylem, Emekliler Meclisi, Fatih Dayanışması, DİSK Emekli Sen Fatih Şubesi, KESK, Emekli Sen, EYT Genel Başkanı Erdinç Aslan, Mayısta Yaşam Kooperatifi, Devrimci Kurtuluş Platformu, Emekçiler Dayanışması, Komün, DDSB katıldı.
-Miting boyunca “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Direnen işçiler kazanacak!”, “Güvenceli çalışmak istiyoruz!” sloganları atıldı.
- Emeğin Kurtuluşu’nun son sayısı işçi ve emekçilere ulaştırıldı.
Mitingi örgütleyen kurumlar şunlar:
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Birleşik İşçi Hareketi, Dostluk ve Kültür Derneği Devrimci Partili İşçiler, İşçi Birlikleri Sendikası, İşçinin Kendi Partisi, Kaldıraç Hareketi, Köz, Partizan, Proleter Devrimci Duruş, Yeni Dünya için Çağrı
Kızıl Bayrak/ İstanbul
|