İçindekiler:

26 Temmuz 2022
Sayı: KB 2022/26

İşçi sınıfı içerisinde direnme eğilimi güçleniyor!
Sömürgeci saldırganlık ve Zaxo katliamı
"Tahıl Koridoru" anlaşması imzalandı
Ekonomik kriz ve sermaye düzeninin açmazları
BİK'in güçlenen sopası
Bu gemi kara bir bulut*
TPI'daki fiili grev üzerine
TPI işçisinden mesajlar...
Termokar işçileri...
DEV TEKSTİL 2022 yılı Genel Meclisi toplandı...
Sinbo'dan Pressan'a deneyim ve dersler
Demir-çelik sektöründe yaşananlar
Siyasal durum ve devrimci sınıf çizgisi
Almanya'da halk ayaklanması korkusu
Sri Lanka'da gerici rejim saldırıya geçti
Joe Biden Ortadoğu ziyaretinde...
13.Petersburg İklim Diyalogu
Dinci gericiliği durdurmak için örgütlü mücadeleye!
Kadın işçilerin emek ve onur mücadelesi
Üniversitelerde dönem baskı ve gericilikle kapatılmak istendi
Kapitalistlere af, öğrencilere katlamalı faiz!
Sermaye iktidarının şovenist histerisi
"Yerli-milli" söylemlerinin sahteliği
Kirli savaşlara karşı sınıf savaşı
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Termokar işçileri: Direnen işçiler kazanacak!

 

Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Termokar fabrikasında, DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası dört yıldır sendikalaşma çalışması yürütüyor.

Termokar sermayedarı pandemi döneminde işçilerin örgütlenmesinin önünü kesmek için önce 150 işçiyi işten atmış, ardından öncü işçileri ücretsiz izne çıkarmıştı. Ücretsiz izin saldırısına karşı fabrika önünde direnişe geçen işçiler, direnişlerinin sonucunda işe başlamışlardı. 30 Haziran’da fabrika yönetimi tekrar saldırıya geçerek hem daha önce ücretsiz izne çıkardığı işçileri hem de örgütlenme çalışması yürüten 6 işçiyi tekrar işten çıkardı. İşçiler fabrika önünde direnişe geçtiler.

Termokar işçileriyle sendikalaşma süreci ve işten atılmaları üzerine konuştuk

Volkan Domaç: Ben yedi yıldır Termokar’da çalışıyorum. Dört yıl önce işyerindeki çalışma koşulları ve düşük ücretlere karşı örgütlenme çalışması yürüterek Birleşik Metal İş Sendikası’na üye olduk. Bizim sendikalaşma çalışmamızdan rahatsız olan patron p andemi döneminde önce 150 işçiyi işten çıkardı daha sonrada sendikaya öncülük eden bizleri ücretsiz izne çıkarmıştı. O zaman bizde yine fabrika önünde 12 gün direnmiştik. Bu direniş sonucunda bizi tekrar içeri aldılar. Bir seneye yakın çalıştık, bu süre içinde içerde baskı ve mobing artarak devam etti. Bölümlerimiz değiştirildi, diğer fabrikaya gönderilmek istendik, buna rağmen biz sendikalaşma mücadelemizden vazgeçmedik, pes etmedik. Arkadaşlarımıza zorla bölüm değiştirdiler, ben raporluyken 30 Haziran itibarıyla işveren benle beraber altı arkadaşımı hukuksuz bir şekilde işten çıkardı. Biz işten çıkarmalara karşı hukuksal yollara başvurduk tabi ama mücadelemiz kapının önünde devam ediyor. Direnişimizin bugün 22. günündeğiz. Direnişimize sonuna kadar devam edeceğiz, ne pahasına olursa olsun mücadele etmeye devam edeceğiz, sendikal mücadeleden vazgeçmeyeceğiz ve Termokar’da sendikalı olarak çalışacağız. Son olarak bütün işçilere diyeceğim haklarını aramaktan, örgütlenmekten korkmasınlar. Direnişte olan TPI işçilerine, Sarıyer Belediyesi işçilerine, Asen işçilerine ve tüm direnen işçilere buradan selam gönderiyoruz. Direnen işçiler kazanacak!

Halil İbrahim Sarı: Ben de 5 yıldır Termokar’da çalışıyorum. Ben de sendikalaşma çalışması yürüttüğüm için işten çıkarıldım. Bildiğiniz gibi bir pandemi dönemi yaşadık, patron pandemiyi fırsata çevirerek sendikalaşmaya saldırı olarak işçilerin gözünü korkutmak için hem işçi çıkarmıştı hem de ücretsiz izin dayatarak bizleri açlıkla sindirmeye çalıştı. Ücretsiz izin saldırısında da kapı önünde direndik ve tekrar bizi içeri aldılar. Ancak bu süre içinde patronun baskısı ,mobingi, tehditi artarak devam etti. Ücretler düşük, mesailer elden veriliyor, kahvaltı ve yemekler yetersiz veriliyor. Çalışma ortamımızın kötü olmasına karşı içerde hem bunların düzeltilmesi hem de sendikalaşma çalışmasını sürdürdük. İşveren ise sürekli bizim bölümlerimizi, yerlerimizi değiştirdi, vardiyalar sürekli değiştirildi. Hem bize hem de bütün arkadaşlarımıza baskı ve mobing yapıldı. Bunun üzerine işveren ve işveren vekilleri bizi hukuksuzca 25’e 2’den işten çıkardı. Biz de bu huksuzluğa karşı direnişimize devam ediyoruz.

Bir taraftan da hukuksal mücadelemizi sürdürüyoruz. Biz 2018 yılında çalışma bakanlığından yetki tespiti belgesini aldık. O süreçten bu yana yerel mahkemeden bizim lehimize bir sonuç çıktı. Yerel mahkemenin sonucu istinafa taşındı. İstinafta dava iki yıl sürdü. Davaya dört uzman bilir kişi atandı ve dava tekrar bizim lehimize sonuçlandı. İşveren yetki tespitine itiraz etti biz bunu da kazandık. Bu sefer Yargıtay’a gitti, Yargıtay’da tekrar lehimize karar çıktı. Bu süreçte tekrar bir mahkeme görüldü işverenin usulsüz işçi aldığı konusunda mahkeme 28 kişinin usulsuz işe alındığını belgeledi. Pandeminin olmasıyla beraberde mahkemeler uzun sürdü. 5 yıldır süreç devam ediyor. Artık son sürece gelmiş bulunuyoruz, mahkemelerin artık sonlanmasını istiyoruz. 15 Eylül de mahkememiz olacak, artık bu işin sonuçlanmasını ve Termokar’da örgütlü bir şekilde çalışmak istiyoruz.

Son olarak direnen TPI işçilerine, Sarıyer Belediyesi İşçilerine, Asen işçilerine ve tüm direnen işçilere buradan selam gönderiyoruz. Direnen işçiler kazanacak diyoruz.

Abdül Kerim Vural: Ben de 5 yıldır Termokar’da çalışıyorum. Daha önce böyle bir deneyimim olmadı, öncelikle onu söylemek isterim. Tek yaptığım işe gelip eve gitmekti. İçerde o kadar baskı olmasına rağmen, düşük ücretler ile çalışmamıza rağmen ses çıkaramıyordum. Müdür, patron karşısında konuşamıyordum bile. Arkadaşlarla tanıştıktan sonra, onların yanında olmaya başladıktan sonra kendime güvenim geldi. Ücretsiz izin saldırısında arkadaşların arasında ben yoktum. Arkadaşlar içeri tekrar girince ben de içerde sendikada örgtülenmek için arkadaşlarımla konuşmaya başladım. Çünkü içerde ücretler düşük, doğru düzgün yemek bile verilmiyor. Ben de bunların düzeltilmesini istiyordum. Bunu fark eden işveren ve amirlerimiz sürekli baskı ve mobing yapmaya başladı, istemediğim halde bölümümü değiştirdi. Son olarak da beni de işten çıkardılar, arkadaşlarımla beraber fabrika önünde direniyoruz.

Kızıl Bayrak / İzmir