İçindekiler:

15 Mart 2022
Sayı: KB 2022/10

Kriz-savaş sarmalında derinleşen yıkım
NATO halklara düşman bir savaş ve suç aygıtıdır
Ukrayna savaşı ve küresel ekonomik kriz
Pandeminin ikinci yılı geride kalırken
Dinsel gericilik tırmandırılıyor
İEKK'den 8 Mart eylem ve etkinlikleri
Taksim'de 8 Mart
Ankara'da 8 Mart
Almanya'da 8 Mart
Paris 8 Mart'ı
Yasin Keskin röportajı
İşçiler arayışta
Emperyalist dünya ve Gürcistan krizi
Ukrayna savaşı ve AB
Ukrayna'da savaşın yıkımları
"Nükleer tehlike"
Putin'in SSCB düşmanlığı
Ukrayna'da Neonaziler
Paramiliter çeteler ve Ortodoğulaşma
Versay'da AB zirvesi ve enerji tartışmaları
Dünya işçi ve emekçi eylemlerinden
IPCC'den 6. İklim Raporu
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Dünya işçi ve emekçi eylemlerinden…

 

Meksika’da gazeteciler sokağa çıktı

Meksika’da Chiapas ve San Luis Potosi’deki gazeteciler 8 Mart’da sokağa çıkarak, güvencesiz çalışma koşullarına dikkat çektiler.

Amerika21 sitesi Başkan Andrés Manuel López Obrador’un 2018’de göreve başlamasından bu yana kadın gazetecilere yönelik 661 saldırının belgelendiğini ve kadınlardan üçünün yaşamını yitirdiğini belirtti.

Gazeteciler eyalet başkenti Tuxtla Gutierrez yaptıkları açıklamada şu ifadeleri kulandılar:

“Bu yürüyüşe aktif katılımımızla Chiapas gazetecileri olarak, kadınlara yönelik insan hakları ihlallerini sadece belgelemek ve haber yapmakla kalmayıp, bizlerin de bu kadınlar olduğumuzu bir kez daha göstermek istiyoruz.

Mesleğimiz bizim eylem yapmamıza ve bu hikayenin bir parçası olmamıza engel değil.”

San Luis Potosi’deki meslektaşları gibi, medya şirketleriyle yazılı iş sözleşmelerinin ve sosyal güvencelerinin olmamasının giderek yaygınlaştığını söyleyen gazeteciler, sağlık hizmetlerine, barınma veya çocuk bakımına erişim olmadan çalışmanın “aynı zamanda çok az konuşulan bir şiddet” olduğunu vurguladılar.

Arnavutluk’ta protestolar

Arnavutluk’un birçok kentinde perşembe günü binlerce kişi sokağa çıkarak, ücret artışlarını protesto etti. Geçtiğimiz hafta akaryakıt fiyatlarına yüzde 50 zam yapılmıştı. Aynı sürede besin maddelerinin fiyatı da fırlamıştı.

Göstericiler sokaklarda blokaj eylemleri yaptı, hükümet binalarının önlerinde toplanarak yükselen fiyatları protesto eden sloganlar attılar.

Hükümet Ukrayna’da süren savaşı pahalılığa neden gösteriyor. Enerji bakanı da halka benzin kullanımını azaltma çağrısı yapıyor.

Sudan’da öğretmenler greve çıktı

Sudan’da öğretmenler tüm ülke genelinde greve gittiler.

Eğitim emekçilerinin taleplerinin başında aylık maaşlarının 12 bin Sudan Fundu’ndan 20 bine (yaklaşık 40 dolar) çıkarılması bulunuyor.

Toplu sözleşme görüşmelerinde Maliye Bakanı’nın öğretmenlerin taleplerini reddetmesi üzerine öğretmenler sokaklara çıkarak gösteriler düzenlemişti.

Sendikaların yaptığı açıklamaya göre Başkent Hartum’da greve yüzde yüz katılım sağlandı. Öğretmenler 14 ve 15 Mart’ta da yeniden greve çıkacaklarını açıkladılar.

Slovenya’da 40 bin öğretmenin grevi

Slovenya’da çarşamba günü ilk ve ortaokullarda çalışan öğretmenler bir günlüğüne greve gittiler. Kreşlerde eğitmenler de iş bıraktılar. SVIZ sendikasının yaptığı açıklamaya göre greve 40 bin kişi katıldı. Öğretmenlerw ücret artışı talep ediyorlar. Hükümet kategorik olarak ücret artışlarını reddediyor.

Peru’da madenciler 21 Aralık’tan bu yana grevde

Peru’da Junin departmanındaki Andaychagua gümüş ve çinko madeninde çalışan işçiler, ücret kesintisi sistemine karşı 21 Aralık 2021’den bu yana grevdeler. Maden, İsviçre madencilik grubu Glencore’un bir yan kuruluşu olan Volcan’a ait. Junin’deki yanardağ madenlerinde sadece 400 kadrolu işçi istihdam ediliyor. 1.100 işçi ise, yerin 700 metre altında en kötü çalışma koşullarında ve zar zor geçinebilecekleri ücretlerle geçici işçi olarak çalıştırılmaktalar. Grev, sözleşmeli işçilerin sendikada örgütlenmesiyle mümkün oldu. Volcan kapitalistleri madencilerin grevine karşı dava açmaya hazırlanıyorlar.

 

 

 

 

BM’de biyolojik silah tartışmaları

 

Ukrayna’daki savaşın başlangıcından bu yana Rusya ilk defa Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) acilen toplanmasını talep etti.

11 Mart’ta New York’ta gerçekleşen BMGK toplantısında Rusya, Ukrayna’yı bir kez daha ABD’nin yardımıyla biyolojik silahlar geliştirmekle suçladı.

ABD, İngiltere ve Fransa biyolojik silah geliştirme laboratuvarlarını inkar edip bunun “Rusya’nın kara propagandası” olduğunu iddia ettiler.

Çin “Rusya’nın iddiasının araştırılmasını” talep derken, ABD, daha da ileri giderek Rusya’nın bu tür silahları Ukrayna’da kendisinin kullanabileceği” iddiasını ortaya attı ve Çin’i Rusya’yı desteklemekle suçladı.

Rusya’nın BM Büyükelçisi Vasily Nebensia, BMGK’nin Ukrayna’da krizin derinleşmesinden bu yana sekizincisi düzenlenen “acil durum” toplantısında, “Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna topraklarında en az 30 biyolojik laboratuvardan oluşan bir ağ olduğunu doğrulayan belgelere sahip” dedi.

Rusya, bu laboratuvarların Pentagon’un desteği ile şarbon, tularemi, kolera ve diğer ölümcül hastalıklara neden olan patojenlerle tehlikeli deneyler için kullanıldığını iddia ediyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, daha önce askeri-biyolojik laboratuvarların varlığını kabul etmiş, ancak bunların Ukraynalılar tarafından kullanıldığını iddia etmişti. Buna rağmen ABD ile suç ortakları BMGK toplantısında laboratuvarları inkar edip Rusya’yı suçladılar.

Çin’in BM büyükelçisi Zhang Jun, Moskova’dan gelen “ilgili bilgilerin” not edildiğini, “uluslararası toplumun büyük ilgisini çekmesi ve kontrol edilmesi gerektiğini” söyledi. Çin temsilcisi, ABD’nin Çin’in konuyla ilgili “Rus propagandası yapma” yönündeki iddialarını reddettiğini açıkladı.

ABD-AB cephesi Ukrayna’ya kitle imha silahları desteği verdiklerini reddetseler de Rusya’ya karşı kullanmak üzere her türlü silahı Ukrayna’ya yığarak, savaşı uzatma taktiği uyguladıklarını gizlemiyorlar. ABD Kongresi 10 Mart’ta Joe Biden’ın talebi üzerine Ukrayna’ya 13,6 milyar dolar “yardım” kararı aldı. Bu “yardımın” çok büyük bölümünün silah desteği olacağından kuşku duyulmamalı. Bu silahlar arasında kitle imha silahları diye tabir edilen ve toplu ölümlere yol açan silahların olması da muhtemeldir.

ABD ve Batı, kendilerini bu savaşın dışındaymış gibi lanse ederek, suçlarını örtbas etmeye çalışıyor. Bunun için Rusya’nın “kitle imha silahları kullanabileceği” iddiasını tekrarlıyor ve Rusya’nın suçlarını sıralıyorlar. Rusya da kendi suçlarını örtbas etmek için ABD ve NATO’nun suçlarını sıralıyor.

“Bu emperyalist savaşın gerçekte iki ana emperyalist tarafı vardır. Savaşın dışında gibi duran, gerçekte ise askerini bizzat göndermek dışında her şeyi ile sürmekte olan savaşın içinde olan öteki taraf, ABD emperyalizmi ve NATO’dur.” (TKİP:Emperyalist dünya ve Ukrayna krizi)

Karşılıklı suçlamalar ve “kendini aklama” çabaları her iki tarafın da yayılmacı/emperyalist emelleri için halklara acı çektirdiği gerçeğini değiştirmiyor.