İçindekiler:

15 Mart 2022
Sayı: KB 2022/10

Kriz-savaş sarmalında derinleşen yıkım
NATO halklara düşman bir savaş ve suç aygıtıdır
Ukrayna savaşı ve küresel ekonomik kriz
Pandeminin ikinci yılı geride kalırken
Dinsel gericilik tırmandırılıyor
İEKK'den 8 Mart eylem ve etkinlikleri
Taksim'de 8 Mart
Ankara'da 8 Mart
Almanya'da 8 Mart
Paris 8 Mart'ı
Yasin Keskin röportajı
İşçiler arayışta
Emperyalist dünya ve Gürcistan krizi
Ukrayna savaşı ve AB
Ukrayna'da savaşın yıkımları
"Nükleer tehlike"
Putin'in SSCB düşmanlığı
Ukrayna'da Neonaziler
Paramiliter çeteler ve Ortodoğulaşma
Versay'da AB zirvesi ve enerji tartışmaları
Dünya işçi ve emekçi eylemlerinden
IPCC'den 6. İklim Raporu
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Versay’da AB zirvesi ve enerji tartışması

 

Ukrayna savaşı devam ederken, AB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları Versay’da iki gün süren bir zirve gerçekleştirdi. Zirve’de, Rusya’dan petrol, gaz ve kömür ithalatına yasak getirilmesi konusunda tartışma çıktı. Almanya bir ithalat yasağını reddediyorken, bazı ülkeler bu pozisyonu artık sürdürülebilir görmediğini belirttiler. Letonya Başbakanı Krisjanis Karins, “Putin’i müzakere masasına getirmek ve savaşı sona erdirmek için Rusya’dan enerji ithalatını durdurma kararı almamız gerektiğine inanıyorum” dedi. Böylece, Rus devletini ana gelir kaynağından mahrum bırakmak ve bu yolla Ukrayna’ya karşı savaşın finansmanını daha da zorlaştırmak için böyle bir tutumu savunan Polonya ve Litvanya gibi ülkelerin safında yer almış oldu.

Alman Başbakanı Olaf Scholz pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Şu anda Avrupa’nın ... enerji arzını güvence altına almanın başka bir yolu yok” demişti. Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da ithalat yasağına karşı çıktı ve bunun, Almanya’nın birkaç hafta içinde elektriksiz ve ısısız olacağı anlamına geleceğini belirtti. Baerbock Kosova-Priştine’ye yaptığı ziyarette, bunun Avrupa’nın istikrarsızlaştırılmasını isteyen Rus başkanına bir hediye olacağını söyledi. Scholz’un, Rusya’dan petrol, gaz ve kömür ithalat yasağını reddetmesi nedeniyle zirvede baskı altında olduğu kaydediliyor

Brüksel düşünce kuruluşu Bruegel’in tahminlerine göre, AB ülkeleri şu anda Rus gazına yaklaşık 420 milyon dolar (380 milyon euro) ve Rusya’dan gelen petrole yaklaşık 400 milyon dolar (362 milyon euro) harcıyor. Bunun başlıca nedeninin Almanya, Avusturya ve Macaristan gibi ülkelerin enerji ihtiyaçlarının büyük bir kısmını Rusya’dan tedarik etmeleri olduğu belirtiliyor.

“Hızlandırılmış üyelik yok”

Ukrayna’nın AB üyeliği başvurusunun nasıl ele alınacağı konusunda da görüşler farklıydı. Hollanda Başbakanı Mark Rutte, talebi net bir şekilde reddetti. “Hızlandırılmış katılım diye bir şey yoktur” dedi. Lüksemburglu mevkidaşı Xavier Bettel ise, kendisinin bir kural delisi olmadığını, ancak AB’ye katılmanın koşulları olduğunu söyledi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz burada da frene basan AB ülkelerinden yanaydı. Scholz, Ukrayna için genellikle çok uzun olan kabul sürecini hızlandırma olasılığına karşı çıktı. “Geçmişte kararlaştırdığımız şeylerin peşinden gitmeye devam etmemiz çok önemli” dedi.

Estonya ve Litvanya gibi ülkeler ise taviz talep etti. Estonya Başbakanı Kaja Kallas, “bu insanların Avrupa hayallerini gerçekleştirmelerini mümkün kılmak” için ahlaki bir zorunluluk olduğunu ifade etti.

Ukraynalıların sadece Ukrayna için değil, kelimenin tam anlamıyla Avrupa için de savaştığını belirtti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya’nın ülkesine karşı yürüttüğü savaşa tepki olarak geçen hafta AB üyeliğine başvurmuş ve AB’ye katılımın hızlı olacağını umduğunu açıklamıştı. Ukrayna’nın Berlin Büyükelçisi Andriy Melnik, “Bedava bilet istemiyoruz. Ancak bunun birkaç yıl içinde acil bir prosedürle olmasını istiyoruz” dedi.

AB ve Ukrayna, siyasi ve ekonomik bağları derinleştirmek için 2017 yılında bir ortaklık anlaşması imzalamıştı.

Yeni yardım paketi

Versay Sarayı’ndaki iki günlük zirvede bir diğer sıcak konu ise, savaşın AB’deki ekonomik kalkınma üzerindeki etkileriyle nasıl başa çıkılacağıydı.

Fransa, korona krizinde olduğu gibi borçla finanse edilen bir destek programı benimseme fikrini gündeme getirdi. Bunun, enerji fiyatlarındaki mevcut artışın sonuçlarını hafifletmeye yardımcı olabileceği ve yanı sıra savunma projelerine yapılan yatırımları da teşvik edebileceği düşünülüyor.

Almanya ve Hollanda gibi ülkeler şu anda bunu gerekli görmüyor ve 800 milyar euroluk korona yardım paketinin önce tüketilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

İtalya Başbakanı Mario Draghi ise Fransa’nın teklifine açıktı. Draghi, “İtalya ve Fransa da bu cephede tamamen aynı hizada” dedi.

 

 

 

 

Rusya’ya  savaş, sahiplerini de vuruyor

 

Kışkırttıkları Ukrayna savaşından sonra Batı emperyalist blokunun Rusya’ya karşı başlattığı ekonomik çökertme savaşı/saldırısı Batı kapitalist tekellerini de vurmaya başladı.

Otomobil tekelerinden BMW’nin başta Münih olmak üzere Leipzig, Rgensburg, Dingolfing ve Steyr’deki fabrikalarının yanı sıra, Oxford ve Hollanda’daki Mini fabrikalarında da Ukrayna’dan gelen kablo tesisatları eksikliğinden dolayı önümüzdeki hafta üretim duracak. BMW sözcüsü çarşamba akşamı Münih’te yaptığı açıklamada, Leipzig’de iki vardiyadan birinin iptal edileceğini söyledi. Yarı iletken eksikliği nedeniyle Regensburg’da üretim sadece tek vardiyada gerçekleştiriliyor.

Üretimdeki duraklama ve kısıtlamaların başlangıçta bir hafta süreyle geçerli olacağı açıklansa da bir hafta sonra üretimin nasıl devam edileceğine dair bilgi verilmedi.

Bu durum Münih’teki ana fabrikadaki yaklaşık 7.000 çalışanı etkileyecek. Avrupa’nın en büyük BMW fabrikası olan Dingolfing’deki işletmede yaklaşık 10.000, Avusturya-Steyr’deki BMW fabrikasında ise 3.200 çalışan üretimin durmasından etkileniyor. 

Normal zamanlarda BMW’nin bu fabrikalarında haftada 10.000 araba üretiliyordu. İşgücünün daha ucuz olduğu Ukrayna’da birçok tedarikçi, otomotiv endüstrisi için kablo üretmektedir. Savaş yüzünden üretimin durma noktasına gelmesinden dolayı artık teslimat yapamıyorlar.

BMW sözcüsü, savaşın üretimde yol açtığı kesintilerden dolayı yaşanacak olan iş kaybının ekonomik yükünü işçilere, kısa mesai yoluyla mı yoksa zorunlu molaların zaman hesaplarından mı tahsil edilerek yükleneceğine henüz karar vermediklerini açıkladı.

Kapitalist tekeller arasında süren nüfuz çatışmasının yol açtığı savaş şimdilik BMW’de somut sonuçlarını verse de bu durumun BMW ile sınırlı kalmayacağı açıktır.

Diğer yandan Kiel merkezli Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IFW), savaşın Alman ekonomisinde yol açacağı olası hasarlar konusunda uyarı yaptı. “Olumsuz yansımaların” eşit olmayan bir şekilde dağılması muhtemel olduğunu belirten IFW, bu nedenle özellikle Rusya ile iş yapan Alman şirketlerinin -ideal olarak AB çapında- bir fonla korunması tavsiyesinde bulundu.