14 Ağustos 2020
Sayı: KB 2020/Özel-9

Krizin faturasını sermaye iktidarına ödetmek için…
“Şahlanma” vaatleri çöktü...
İstanbul Sözleşmesi tartışmaları sürüyor...
“Onların direncine ses olmamız gerekiyor”
AKP iktidarının koronavirüsle “savaşı”
Sağlığımız ve geleceğimiz için mücadeleye!
Fabrikalar işçiler için ölüm kampı!
Sınıfa vurulmak istenen yeni pranga
İşçi kardeşim sınıfını bil, safa gel!
DİSK TEKSTİL sermayeye hizmete devam ediyor
Beyrut felaketinin ardından Lübnan
İsrail ve BAE arasında “normalleşme” anlaşması
TSK saldırısında Iraklı iki komutan öldürüldü
İran’da işçiler ayakta…
Pandeminin iki yüzü...
Fransa işçi sınıfı yeni saldırılarla karşı karşıya
İşsizliğe ve geleceksizliğe karşı örgütlü mücadeleye!
Parasız eğitim hakkımız için!..
“İstanbul Sözleşmesi” yaşatır mı?
İnternet ve ağ tarafsızlığı
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Trump duyurdu...

İsrail ve BAE arasında “normalleşme” anlaşması

 

Donald Trump attığı “Bugün büyük bir dönüm noktası. İki büyük arkadaşımız, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail arasında tarihi barış anlaşması” tweetiyle Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail arasında anlaşmaya varıldığını duyurdu.  

Trump, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Abu Dahi veliaht prensi Muhammed el-Nehyan adına yapılan ortak açıklamada “Tarihi atılımın Ortadoğu‘da barışı geliştireceği” öne sürüldü.

Anlaşma ile İsrail‘in Batı Şeria‘daki alanları ilhak etmeyi askıya alacağı ifade edildi. Her ne kadar gayri resmi şekilde Arap ülkeleri ile İsrail‘in diyalogu olsa da bu anlaşma, şimdiye kadar İsrail‘in Körfez ülkeleri ile ilk resmi ilişkisi olarak tanımlanıyor.

İsrail’in ilhak planını askıya almasıyla birlikte anlaşmada, “Arap ve Müslüman dünyasıyla ilişkileri geliştirmeye odaklanacağı” öne sürülüyor.

Trump‘un tweetine Netanyahu “tarihi gün” cevabını verirken Birleşik Arap Emirlikleri ABD Büyükelçisi de “diplomasi kazandı” açıklaması yaparak anlaşmanın bölgedeki tansiyonu düşürerek pozitif değişim için yeni kaynaklar yaratacağını iddia etti.

İsrail‘in Ortadoğu‘nun kalbine bir hançer gibi saplandığı 1948 yılından bu yana ilki 1979 yılında Mısır ile, ikincisi ise 1994 yılında Ürdün ile “barış anlaşmaları” imzalanmıştı.

Gelecek hafta İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında çift taraflı imzalanacak olan anlaşmanın yatırım, turizm, direkt uçuşlar, güvenlik, telekomünikasyon, teknoloji, enerji, sağlık, kültür ve karşılıklı elçiliklerin kurulması başlıklarını içereceği öngörülüyor.

Ortak açıklamaya göre ülkeler ABD’ye “Ortadoğu için Stratejik Ajandası”nı başlatmada eşlik edecek.

Filistin Yönetimi BAE-İsrail anlaşmasını reddetti

Filistin Yönetimi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin İsrail’le “normalleşme” anlaşmasına varmasını “ihanet” diye tanımlayarak reddetti.

Arap halkına bu kararlara itibar etmeme çağrısı yapılan açıklamada, İsrail’in Batı Şeria’ya yönelik ilhak planının askıya alınması karşılığında varılan anlaşmanın, Mescid-i Aksa’ya yönelik planların gölgesinde kaldığına değinildi.

“BAE‘nin İsrail ile anlaşması Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin davasına ihanettir.” denilen açıklamada, bu anlaşmayla birlikte Arap Barış Girişimi, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantılarının ve uluslararası meşruiyetinin kararlarını yerle bir ettiği belirtildi.

Ayrıca bu anlaşmanın “1967 sınırları üzerinde bağımsız bir Filistin devleti taleplerini görmezden gelmek” olduğu vurgulandı.

BAE’nin Filistin halkını temsil hakkı olmadığı belirtilen açıklamada, Filistin halkının tek meşru temsilcisinin Filistin Kurtuluş Örgütü olduğu öne sürüldü.

Arap Birliği’ne acil toplantı çağrısı yapan Filistin Yönetimi, İİT’yi de kararı reddetmeye davet etti.

 

 

 

 

 

Akdeniz’de yeniden gerilim tırmanıyor

 

Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları üzerine hegemonya kavgası kızışıyor. Emperyalist kapitalist tekellerin ve devletlerin yanı sıra Türkiye’nin ve Yunanistan’ın da aralarında olduğu bölge devletleri arasındaki rekabet, askeri hamleler eşliğinde çatışma olasılığı da tırmandırılarak keskinleşiyor.

Bölgedeki yağmadan pay kapmak isteyen kapitalist devletler kendi halklarını karşı taraftaki devletlere karşı kışkırtmaya çalışırken, tümü de bölge halklarını adım adım yeni bir çatışmaya doğru sürüklüyor.

Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin Navtex ilanıyla sismik araştırma yapmak için Oruç Reis isimli araştırma gemisini bölgeye göndermesi gerilimi tırmandırmıştı. Bunun üzerine Almanya’nın devreye girmesiyle çatışma bir süreliğine yatışsa da Türk sermaye devletinin hegemonya kavgasını kızıştırma çabaları, Yunanistan ile ABD’nin Akdeniz sularındaki ortak tatbikatı, Yunanistan’ın Mısır’la yaptığı anlaşma ve Yunanistan’ın karşı Navtex ilanının ardından gerilim tırmanmaya devam etmişti.

Akdeniz’deki pay kapma yarışında Türkiye’yle arası gerilen Fransa’dan yeni bir hamle daha geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron dün yaptığı açıklama ile Akdeniz’deki askeri varlığını artıracağını açıkladı. Elysee Sarayı kaynaklı bilgiye göre, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Mitsotakis ile telefonda görüşen Macron, “barışçıl bir diyaloğa” olanak sağlanması amacıyla Türkiye’ye Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerini durdurma çağrısında bulundu. Askeri varlığını artıracağını açıklayan Fransa, Doğu Akdeniz’e iki Rafale savaş uçağı ve bir Lafayette fırkateyni gönderme kararı aldı.

Öte yandan Reuters’a konuşan Yunanistan askeri kaynakları, Fransa’ya ait jetlerinin ve fırkateynin bu sabah vardığını ve bugün Fransız ordusu ile Yunanistan ordusunun Girit adasının açıklarında ortak tatbikat yaptığı bilgisini paylaştı.

Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı’nın paylaştığı fotoğraf ve videolarla doğruluğu teyit edilen tatbikata Fransa’ya ait fırkateynin yanı sıra helikopterin de katıldığı görüldü. Doğu Akdeniz’deki tatbikatın, Türkiye’nin daha önce Navtex ilan ettiği alanı da kapsayan bölgede gerçekleştirildiği ifade edildi.

Yunanistan’dan yetkililerin verdiği bilgilere göre, Rafale tipi iki Fransız uçağı Suda koyundaki 115. hava alayına ait tesislerin bakımının yapılması için kullanılacak.