28 Temmuz 2020
Sayı: KB 2020/Özel-7

Devrimci alternatif sorumluluğu
Türkiye’nin Libya macerası ve emperyalist odaklar
CHP Kurultayı üzerine
Avukat Ezgi Önalan: Mücadelemizi sürdüreceğiz
Kıdem tazminatı saldırısına karşı mücadeleye!
TÜİK gerçekleri nereye kadar gizleyecek?
DEV TEKSTİL Genişletilmiş MYK Toplantısı gerçekleşti...
Kayseri'den işçiler: “Kıdem tazminatı için mücadeleye”
Tarihsel temelleriyle Türkiye’de dinsel gericilik - H. Fırat
AB’den 750 milyar avroluk yardıma onay
Mısır’dan asker gönderme, AB’den yaptırım kararı
Suriye’de Halk Meclisi seçimleri
ABD emperyalizmi battıkça saldırganlaşıyor
Afgan kadınlar adlarını istiyor
Kadın cinayetlerine karşı mücadeleyi yükseltelim!
Yasaklara, polis terörüne rağmen kadınlar sokaklarda
Doğayı ve yaşamı korumak için örgütlü mücadeleye!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Suriye’de Halk Meclisi seçimleri

 

Suriye’ye karşı savaşın başlamasından sonra üçüncü kez seçimler yapıldı. 19 Temmuz’da gerçekleşen seçimde 250 sandalyeli meclis için 1658 aday yarıştı. Çoğunluğu partilerden aday olurken, pek çok bağımsız aday da seçimlere katıldı.

Nisan ayında yapılması gereken ancak Kovid-19 salgını nedeniyle ertelenen seçimler, İdlib kent merkezi hariç ülke genelinde kurulan 7 bin 331 oy kullanma noktasında gerçekleştirildi.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) denetimindeki bölgelerde ise oy verme merkezleri kurulmasına izin verilmedi. Ancak bu bölgelerde yaşayan seçmenlerin azımsanmayacak bir kısmı otobüslerle en yakın seçim bölgelerine giderek oy kullandı. SDG güçlerinin seçmenleri taşıyan otobüslere müdahale etmediği bildirildi. Seçime katılım başka mekanda gerçekleşmiş olsa da, bu bölgeleri temsil eden milletvekilleri mecliste yer alacaklar.

Kovid-19 önlemleri alınarak gerçekleşen seçimlerin sonuçları henüz netleşmedi. Seçimler Yüksek Yargı Komitesi Başkanı yargıç Samer Zemrik, katılımın iyi olduğunu, oy verme işleminin dört saat uzatıldığını, sonuçların en geç Salı sabahı açıklanacağını söyledi.

Suriye dışındaki muhalifler seçimlerin boykot edilmesi için çağrı yaptılar. Şam’da bulunan muhaliflerin bir kısmı ise seçimlere katıldı. Ancak Halk Meclisi’nin işlevinin sınırlı olduğunu belirterek, seçimlerden sonra kurulacak hükümetin giderek artan ekonomik, sosyal, siyasal sorunlara çözüm üretebileceğine inanmıyor ve seçimlere önem atfetmiyorlar.

Bazı kaynaklar boykot çağrılarının karşılık bulmadığını, Kovid-19 salgınına rağmen katılımın yüksek olduğunu belirttiler. Ancak katılım oranı konusunda somut bilgi vermediler.

Bu seçimlerde meclisin bileşiminde değişiklik olması beklenmese de Baas partisinin bir ağırlığı olacak. Zira iktidar partisi olmanın tüm avantajlarına sahipler. Uzun süren savaşın yarattığı yıkımın siyasal yaşamı durağanlaştırmasına rağmen çok sayıda bağımsız adayın meclise girme ihtimalinden söz ediliyor. Baas dışındaki partilerin kazanacağı milletvekili sayısının ise sınırlı olacağı öngörülüyor.

***

Savaştan sonra seçimlerin ilki 2012’de, ikincisi 2016’da yapılmıştı. Bu seçim öncekilere göre daha geniş alanları kapsadı. En önemli farkı, seçimlerin Suriye’nin ikinci büyük kenti Halep’te de yapılması oldu. Bir diğer yeni alan ise, uzun yıllar cihatçı çetelerin denetiminde kalan başkent Şam’ın kırsalı olan Doğu Guta’dır. Bir kısım seçmenin İdlib’den Halep’e giderek oy kullandığı da belirtildi.

Halkın adaylardan beklentisi ekonomik alanda yaşanan sıkıntıların en azından hafifletilmesi. Yanı sıra yolsuzlukla mücadele, bu suça ortak olanlardan hesap sorulması, yönetimde şeffaflık gibi taleplerin de öne çıktığı ifade ediliyor. Oluşacak yeni meclisin bu talepleri karşılaması kolay değil. Zira ülke çatışmaların yanı sıra kuşatma altında. Trump’ın ilan ettiği “Sezar yasası” ile bu sorunlar daha da derinleşecek.

Bunca zorluklara, boykot çağrılarına, haber ajanslarının seçimleri görmezden gelen tutumlarına rağmen, bazı Suriyeliler yeni kurulacak meclise önem atfediyorlar. Zira bu meclis 2021’deki cumhurbaşkanlığı seçimini ve “Yeni Suriye”nin anayasasını oylayacak.

***

Esad liderliğindeki Suriye yönetimi ise seçimlere büyük bir önem atfediyor. Yönetime diz çöktürmeyi hedefleyen ABD ile bölgedeki işbirlikçilerinin Suriye’yi “başarısız devlet” ilan etme hesaplarına karşı, sistemin kurumlarının faal olduğu, ABD dayatmalarına teslim olunmayacağı mesajı verilmeye çalışılıyor.

Geçtiğimiz hafta İran’la yeni anlaşmalara imza atan Esad yönetimi, seçimleri de yaparak, “Sezar yasası”na rağmen biz yolumuza devam ediyoruz demiş oldu.

Trump’ın ambargoyu sıkılaştırmasının, Suriye halkını aç bırakmak, Esad’ı müttefiklerinden uzaklaştırmak, İran’a ve Lübnan’a basınç uygulamak gibi hedefleri var.

Buna karşın Esad yönetimi, İran’la yeni anlaşmalara imza atarak ABD’nin beklediğinin tersi yönde adımlar attı. Seçimlerin yapılması ise, Suriye’de yönetimin dışarıdan dayatmalarla değiştirilmesi yönündeki girişimlere fırsat verilmeyeceği kanısını güçlendirdi.

Şam’daki bazı muhalifler ise, seçimlere atfedilen önemi kabul etmekle birlikte, Baas partisinin halk meclisindeki ağırlığını korumak için Suriye’deki özgün koşulları istismar ettiğini dile getiriyorlar.

 

 

 

 

 

ABD savaş gemileri Akdeniz’de

 

Akdeniz’de Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilimin tırmandığı bir dönemde, ABD ve Yunanistan Akdeniz’de ortak tatbikat düzenliyor.

Rudaw’ın Fileleftheros ve Haravgi’den aktardığı habere göre, Amerikan nükleer uçak gemisi Eisenhower ve eşliğindeki 12 savaş gemisi, Girit’in güneyinde, Yunan “münhasır ekonomik bölgesi (MEB) sınırında” bulunacak.

ABD’nin Türkiye-Yunanistan gerilimine ve Akdeniz’deki gelişmelere müdahil olmasıyla bağlantılı olarak değerlendirilen tatbikat için, ABD savaş gemileri Süveyş kanalından Akdeniz’e giriş yaptı.

Habere göre Doğu Akdeniz’i yaklaşık iki günde geçecek Eisenhower, Yunan Hava Kuvvetleri ile ortak tatbikat icra edecek.

Tatbikata Girit’deki Suda Hava Üssü’nden kalkacak 4 çift Yunan F-16’sı ve uçak gemisinden havalanacak 4 adet F-18 savaş uçağı iştirak edecek.

Gazete ABD ile Yunanistan’ın ortaklaşa icra edeceği tatbikat için tarih vermezken, Türkiye’nin 18 Ağustos için Navtex ile bağladığı Meis yakınlarındaki deniz bölgesinde Rusya’nın da füze denemesi yapacağını hatırlattı.

protothema.gr haber sitesi de 25 Temmuz’da okuyucularına duyurduğu haberde Ayasofya ve Meis adası nedeni ile Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan gerginliğin tırmandığını belirtti.

Almanya ve ABD’nin Türkiye’nin tavırlarını kınadığı bilgisine yer verilen haberde ABD’nin nükleer güce sahip 5600 personeli ve üzerinde 90 savaş uçağı bulunan Eisenhower uçak gemisinin bugün içerisinde Girit Adası önlerine geleceği açıklandı.

12 ABD savaş gemisi eşliğinde hareket eden Eisenhower Uçak Gemisi’ nin Girit Adası’nın güneyinde Yunanistan Hava Kuvvetleri ile yaklaşık on gün sürecek ortak tatbikat yapacağı açıklandı.

Site ayrıca bir yandan tatbikat yapılırken bir yandan da Berlin, Washington ve Londra hattında da Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerginliği azaltmak için diplomatik görüşmelerin yoğunlaştığını aktardı.

Haftalık Simerini gazetesi “Yunan Donanması Kıbrıs’a Kadar Yayıldı” başlıklı haberinde, “Kanaris” isimli fırkateynin, “ihtiyaç olması halinde Kıbrıs’ı savunmak” için 22 Temmuz günü saat 08.00’de Limasol kenti açıklarında seyrettiğini yazdı.

İç sayfasında “Kanaris” fırkateynin bir de fotoğrafına yer veren gazete, “Aynı tavır 22 Temmuz 1974’te de sergilenseydi bugün Kıbrıs’ın yarısı işgal altında olmayacaktı. İşte, istek olursa Kıbrıs uzak değil ve Ankara net caydırıcı cevaplar alır” ifadelerine yer verdi.