6 Eylül 2019
Sayı: KB 2019/32

Krizin yıkıcı etkisine karşı eylemsel bir mücadele hattı
12 Eylül düzeni sürüyor
12 Eylül karanlığında semiren gericilik
Sermayedarların sömürü cenneti Türkiye!
Petrol-İş 28. Genel Kurulu üzerine
Tekstilde “Grev kapıda” mı?
Esenyurt’taki anket çalışmamızdan yansıyanlar
Ağustos Ayı İşçi Hakları İhlalleri Raporu
EYT hareketi sürüyor
Ankara İşçi Meclisi piknikte buluştu
Sovyetler Birliği ile bütün insanlık arasındaki çıkar birliği - Mao Zedung
İşgalci-saldırgan politikanın bumerangı
Hegemonya mücadelesi olarak “ticaret savaşları”
Amazonlar, ekolojik yıkım ve kapitalizm
İsviçre’de kadına yönelik şiddet ve cinayetler
Ağustos ayı kadın cinayetleri: En az 49 kadın katledildi
Yoksulluğun çözümü: Mülksüzleştirenleri mülksüzleştirmek!
Sanatı ve yaşamıyla yiğit bir devrimci: Yılmaz Güney
İllerde 1 Eylül eylemleri
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İllerde 1 Eylül eylemleri

 

1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle çeşitli kentlerde düzenlenen eylemlerde emperyalist-kapitalist sistemin yarattığı savaşlara karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı.

İstanbul’da ‘Dünya Barış Günü’ mitingi

Ahmet Şimşek Koleji önünde buluşulduktan sonra kortejler oluşturularak Kartal Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirildi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin yanı sıra HDK, EMEP, TİP, Halkevleri, ESP, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun (BDSP) da aralarında olduğu siyasi parti ve derneklerin katıldığı yürüyüşte en önde İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri’nin “Savaşa karşı barış, kayyuma karşı halk iradesi” pankartı taşındı.

Kortejlerde savaş ve saldırganlık politikalarına, kayyım saldırısına, kadına yönelik şiddete karşı dövizler ve pankartlar taşındı, sloganlar atıldı. “Gerici-faşist zorbalığa geçit yok!” şiarlı pankartının taşındığı BDSP kortejinde de bunlara ek olarak devrim ve sosyalizm şiarları yükseltildi.

BDSP kortejinin alana girişinde polis keyfi bir şekilde Kızıl Bayrak gazetelerini engellemeye çalıştı. Polis keyfi yasaklamaya “Tertip komitesi istemiyor” bahanesini öne sürse de bunun yalan olduğu kısa sürede ortaya çıktı. Bunun üzerine polis dayatması boşa düşürülerek alana giriş yapıldı.

Kortejler alana ulaştıktan sonra saygı duruşunda bulunuldu. Miting programı Tertip Komitesi adına yapılan konuşmayla devam etti. Atilla Özdoğan, savaşa karşı barış şiarını haykırmak için buluşulduğunu ifade ederek, halkların kuracağı barışın önemine işaret etti.

Devamında, kayyım atanarak görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün gönderdiği mesaj okundu. Mesajın okunmasının ardından müzik dinletisi için Gölge Kültür sahne aldı. Sonrasında, Şebnem Korur Fincancı ve Orhan Alkaya tarafından ortak açıklama okundu. Açıklamadan sonra MKM Müzik Grubu’nun seslendirdiği ezgilerle miting noktalandı.

İzmir’de 1 Eylül mitingi

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Gündoğdu Meydanı’nda miting yapıldı. Katılımın az olduğu ve dağınıklığın dikkat çektiği miting “olsun bitsin havasında” geçti.

Miting ‘Halkların Korosu’nun söylediği marşlar ve türkülerle başladı. Müzik dinletisinin ardından 10 Ekim’de katledilenler adına saygı duruşu yapıldı.

Saygı duruşunun ardından Tertip Komitesi adına açılış konuşması yapılarak eyleme katılanlar selamladı. İlk söz Kani Beko’ya verildi. Ardından HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’e söz verildi. Konuşmaların ardından Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklaması okundu.

Ankara’da 1 Eylül “barış mitingi”

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla “Ülkemizde, Bölgemizde Barış! Emperyalistler Yenilecek Halklar Kazanacak!” şiarı ile miting gerçekleştirildi.

Miting için AKM önünde toplanıldı. Buradan Tandoğan’daki miting alanına yürüyüş yapıldı. Miting alanına giriş sırasında yapılan polisin keyfi dayatmaları ise tepkiyle karşılandı.

Alana girildikten sonra devrim ve sosyalizm şehitleri adına saygı duruşunda bulunuldu. Ardından Tertip Komitesi adına DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün söz aldı. Görgün’ün konuşmasından ardından Ankara Müzik Kolektifi’nin müzik dinletisi ile miting sonlandı.

Bursa’da 1 Eylül konseri

1 Eylül akşamı Bursa Demokrasi Güçleri tarafından Nilüfer Üç Fidan Parkı’nda Praksis konseri gerçekleşti.

İlk olarak Bursa Demokrasi Güçleri adına Eğitim Sen Şube Başkanı Derya Aksakal bir konuşma yaptı. Konuşmanın ardından Praksis sahneye çıktı. Kitleyi selamlamasının ardından programa başladı. Hep birlikte söylenen şarkılar ve halayların ardından program sona erdi. Etkinlik, mücadele alanlarında buluşma çağrısıyla son buldu.

Kayseri’de 1 Eylül eylemi

Kayseri’de 1 Eylül Dünya Barış Günü için kent meydanında basın açıklaması gerçekleştirildi.

Basın açıklamasını Kayseri Emek ve Demokrasi Platformu adına Eğitim Sen Şube Sekreteri Rüstem Gümüş okudu. Savaşsız sömürüsüz bir dünya için mücadele edilmesi gerektiği belirtilen basın açıklaması sırasında emekçiler slogan attı.

Kayseri İşçi Birliği ve BDSP’nin de katıldığı eyleme Haziran Hareketi, CHP, EMEP de destek verdi.

Diyarbakır’da binler 1 Eylül mitinginde buluştu

HDP’nin “Onurlu barış için demokratik çözüm” şiarıyla düzenlediği miting için İstasyon Meydanı’na pankartlar asıldı.

Kitleler İstasyon Meydanı’na Ofis’ten yürüyüşle gelirken, polis “Savaşa hayır” yazılı şapkaların alana girişine engel oldu.

Mücadelede yaşamını yitirenler için saygı duruşu düzenlenerek başlayan mitingde Tertip Komitesi tarafından açılış konuşması yapıldı. Konuşmalar ve müzik dinletileriyle devam eden mitingde, yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı ve HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli konuştu.

 

 

 

 

Savaşın kaynağı kapitalizme karşı mücadeleye!

 

Kayseri İşçi Birliği olarak, ellerimizde taleplerimizi içeren dövizlerimizle, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Kayseri Meydanı’nda yapılan basın açıklamasına katıldık. Belki de ilk defa 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliğinde biz işçiler de yer almıştık. Coşkuluyduk. Eylemden sonra duygularımı paylaşmak istedim.

Polonya’yı işgalden iki ay öncesine kadar hiçbir ülkeye saldırmayacağını söyleyen Hitler şöyle diyordu: “İnsanları seviyorum, çiçekleri seviyorum, hatta Yahudileri de…” Bu sözlerin yalan olduğu çok geçmeden anlaşıldı. Alman orduları 1 Eylül 1939 yılında Polonya’ya saldırdı. Bunula da bitmedi. Hitler 6 milyon Yahudi’nin katledilmesinin emrini veren kişi oldu. Ve 6 yıllık savaşın sonunda Sovyet Kızıl Ordusu, Alman emperyalizmini durdurdu. Alman emperyalizminin yenilgisinin mimarı oldu.

Savaşlar emperyalist-kapitalist dünya sisteminin beslendiği kaynaklardan biridir. Kapitalizm savaştan beslenir. Kapitalizmin dünyaya yayıldığı bugünkü koşullarda bölgesel savaşlar süreklilik kazanmış durumda. Emperyalistler arası çelişkiler durmadan keskinleşiyor. Bölgesel vekalet savaşlarının ardında emperyalistler bulunuyor. Emperyalist işgalin, yağmanın, katliamların, dünyanın kan gölüne dönmesinin sorumlusu olan emperyalist-kapitalist sisteminin ağababalarının Dünya Barış Günü ile ilgili yaptıkları açıklamaların dünya halkları nezdinde zerrece kıymeti harbiyesi yoktur.

Bugün dünyada yaşanan katliamların, on binlerce insanın haksız savaşlarda katledilmesinin sorumluları emperyalistlerdir. Emperyalistler arasında süren rekabet ve egemenlik mücadelesinin faturasını dünya halkları ödüyorlar. Emperyalist ABD’nin başrolde olduğu Irak işgali 20 Mart 2003’te Irak’ın başkenti Bağdat’ın bombalanmasıyla başlamıştı. On yıl süren savaşta bir milyon insan yaşamını yitirdi, 1,5 milyon kişi ise evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Yine emperyalistlerin egemenlik yarışı kapsamında Suriye’de sekiz yıldır süren iç savaşta 511 bin insan katledildi. Beş milyon kişi kalıcı engellerle yaşamaya mahkum edildi. En az 6,1 milyon Suriyeli ülke içinde evlerinden oldu, 5,6 milyon kişi de ülke dışına kaçtı.

“Savaşa hayır” demek çözümü bulanıklaştırıyor. Biz ezilenlerin ezenlere karşı başlattığı savaşlara “Hayır” mı diyeceğiz? Elbet demeyeceğiz. Biz işçi ve emekçiler, emperyalist-kapitalist dünya sisteminin efendilerinin eseri olan haksız savaşlara “Hayır” demeliyiz. Dünya halkları iki dünya savaşı ve onlarca bölgesel savaşı yaşadılar. On milyonlarca canla bedel ödendi. Milyonlarca insan haksız savaşlarda yaşamını yitirirken, dünya halkları savaşın ağır faturasını ödemek zorunda kaldılar.

Savaşın kaynağı kapitalizmdir. Biz işçilerin yapması gereken, savaşların bitmesi için emperyalist kapitalist dünya düzenine karşı mücadeleyi yükseltmektir.

Kayseri İşçi Birliği çalışanı bir işçi