22 Şubat 2019
Sayı: KB 2019/08

CHP kuyruğunda demokrasi mücadelesi!
Tarım ürünlerinde olağanüstü ‘Hal Yasası!’
Kürt siyasi hareketine dönük saldırılar sürüyor
Sosyal yardımlar bağlamında AKP iktidarı
Doğa yok oluşa doğru sürükleniyor!
Sendika bürokratlarının yerel seçim heyecanı
MİB MYK Şubat 2019 Toplantısı sonuç metni
YEP balonu işsizlikte erken patladı
“Alman ajanı” Lenin
TKİP VI. Kongresi toplandı!..
Venezuela, Latin Amerika ve hegemonya mücadelesi
Münih Güvenlik Konferansı: Çatışmalar ve zoraki birliktelikler
Varşova zirvesi: İçi boş bir seremoni
“Kadın grevi”ne dair…
Edebiyat ustası koca çınar: Yaşar Kemal
Gebze işçisi safları sıklaştırıyor
Sömürü zincirlerini kırmak, karanlığı parçalamak için örgütlenelim!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sosyal yardımlar bağlamında AKP iktidarı

 

AKP şefi T. Erdoğan ve yardakçıları yerel seçim propagandalarında iktidarları süresince yaptıkları sosyal yardımları “gururla” açıklayıp, oy devşirmeye devam ediyorlar. Her seçim döneminde yapılan sosyal yardımların gittikçe arttığını, bunun “başarı” olduğunu anlatıyorlar.

Yardım paketleri devletin farklı kurumları üzerinden örgütleniyor. Bu kurumlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kredi Yurtlar Kurumu, T. Taşkömürü Kurumu (TTK), T. Kömür İşletmeleri (TKİ) ve belediyeler olarak sayılabilir. Gıda, barınma, hasta-yaşlı bakımı maaşı, öğrenci bursu, kitap, engelli maaşı, kömür gibi çok çeşitli konularda destek sağlanıyor. Ancak bu yardımların düşük miktarda olduğunu ve AKP’ye üye olma, seçimlerde AKP’ye oy atma şartı içerdiğini not etmek gerekir. Belediyeden iki ayda bir 100 lira gıda yardımı alabilmek için AKP’ye üye olmak yetmeyebiliyor. Evi inceleyip, örneğin evde büyük ekranlı televizyon varsa, aileyi “yeterince” yoksul bulmayan belediye çalışanları, 100 lira gibi çok da değeri olmayan yardımı yapmak için sizi listeye almayabiliyorlar. Oysa milyonlarca insan bu sadakalara, bir paket makarnaya, bir torba kömüre muhtaç hale getirilmiş bulunuyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2013 yılı Sosyal Bülteni’nde yoksulluk çizelgesine kayıtlı yoksul sayısı 30,5 milyon olarak belirtilmiş. Bu sayının her geçen gün artış göstermesi sonucu, Bakanlık 2013 yılından itibaren sosyal bülten yayınlamayı durdurmuştur. Bakanlığın 2015 yılına ait faaliyet raporunda 2 milyondan fazla hanenin yakacak yardımı, 969 bin hanenin ise eğitim yardımı almak zorunda kaldığı yer alıyor. Hane halkı ortalama 4 kişi üzerinden hesap edilirse yardıma muhtaç insanların sayısının katbekat fazla olduğu görülecektir.

AKP iktidara geldiği 2002 Kasım’ından bugüne seçimleri hem hileler yaparak hem de milyonlarca yoksulu yardıma muhtaç haline getirip zavallılaştırarak kazanmıştır. Ekonomik alanda uyguladığı politikalar ile görüntüde ülkenin büyümesini sağlamış, oysa asıl büyüyen, dolar milyarderleri, kendi yandaş sermayedarları olmuştur. 2002 yılında 3 dolar milyarderi varken, 15 yılda bu sayı 31’e çıkmıştır.

AKP ve şefi yıllarca ülke büyüyor, yoksullara da “sosyal yardımlar” ile pay düşüyor yalanını kullandı. Ama aynı yıllarda maaşlar düştü, vergiler arttı, sömürü koşulları ağırlaştı. Geçen yıl patlak veren ekonomik krizden bu yana enflasyon tarihi rekorlar kırıyor, zam üstüne zam açıklanıyor. Elektrik ve doğal gaza yapılan zamlar sonrasında tepki büyümesin diye seçimlere kadar indirim uygulayacağız diyen Erdoğan bu sefer de 2,5 milyon haneye elektrik desteği sunacağını açıkladı. Elektrik tüketim desteğinin düşüleceği faturalar 40 ila 80 lira arasında olacak. Sanki bu zamların temel nedeni özelleştirmeler değilmiş ve bunların sağlanmasına ön ayak olanlar başkalarıymış gibi, %10 indirim uygulayarak ya da belli bir kesime destek vererek emekçilere yardım ediliyor imajı çiziyorlar.

Seçim öncesi bir de tanzim satış noktaları adımı atıldı. Erdoğan’ın “benim yoksulum” diye tabir ettiği emekçilerin saatlerce kuyrukta bekletildiği bu tezgahlar üzerinden AKP, güya aradaki fırsatçılara savaş açıyor, “emekçisini” koruyor. Oysa ülkede tarımı bitiren de, fırsatçı olan da AKP ve Erdoğan’dır. 2002 yılında sosyal yardımların GSMH’deki oranı yüzde 0,50 iken, 2017 yılında bu oran yüzde 1,70’e yükselmiştir. Tarımsal desteklerin GSMH’deki payı 2002 yılında yüzde 1,50 iken, 2017 yılında yüzde 0,40 oranına düşmüştür. GSMH payında toplam olarak değişen bir şey yoktur, yalnızca tercihler değişmiştir. Tarımı yok edenler, milyonları sosyal yardımlara muhtaç hale getirip oylarını garantiye almış oldular.

Kapitalizm insanlık dışı bir sistemdir. Bu sistemin en gerici ve sivri ürünlerinden biri olan AKP, yoksullukla mücadele ediyor gibi bir tavır sergilemekte, devlet kurumları dışında din temelli “yardım” derneklerini de yaygınlaştırmaktadır. “İslami yardımseverlik” gibi istismarlarla, mahallelerde kitle tabanı kazanmayı hedeflemektedir. Seçmen kitlesi bu yardımları Erdoğan ile özdeşleştirmektedir. Sadaka mahiyetinde verilen bu yardımlar ise emekçinin vergileri ile oluşturulmuş devlet hazinesinden sağlanmaktadır.

Görünen o ki ekonomik krizin ağır faturasını işçi ve emekçilere ödeten sermaye iktidarı, milyonlarca yoksulu bu yardımlara muhtaç hale getirmekle “gurur” duymaya devam edecektir.

 

 

 

 

Kriz konut satışlarını vurdu: Ocak’ta sert düşüş

 

Türkiye kapitalizminin şişirilmiş büyümesinde önemli bir yer tutan ve “ekonominin lokomotifi” olarak adlandırılan inşaat iş kolunda krizin etkisi farklı yönleriyle ortaya serilmeye devam ediyor.

Şirketlerin konkordato ilanları, artan işsizlik özel olarak inşaat iş kolunda ayyuka çıkarken, konut satışlarında sert düşüş de 2019 Ocak ayında su yüzüne çıktı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 18 Şubat’ta açıklanan Ocak 2019 Konut Satış İstatistikleri’ne göre, geçen yılın Ocak ayına kıyasla satışlar yüzde 24,8 düştü. Banka kredileriyle gerçekleşen ipotekli satışlarda yüzde 77,2’lik azalışla sert düşüş yaşandı.

TÜİK’in Ocak 2019 verilerine göre, ülke genelinde 72.937 konut satıldı. Geçen yıla kıyasla satışlar yüzde 24,8 düştü.

Ocak ayında, toplam konut satışları içerisinde yüzde 9 paya sahip olan ipotekli konut satışları, yüzde 77,2 düşüşle 6.537’ye geriledi. Diğer satış türleri ise yüzde 2,8 gerileyerek 66.400 oldu.

Ekonomist Mustafa Sönmez konut satışındaki düşüşün 2013’ten bu yana en düşük seviyeye gerilediğine dikkat çekerek şu yorumda bulundu:

Ocak’ta konut satışları, önceki aya, Aralık 2018’e göre %47 azalmış görünüyor. Bu 2013’ten bu yana en düşük konut satışı yapılan ay olarak görünüyor. Aralık’taki şişkinliğin, birtakım kayıt-kuyut işlerinden kaynaklandığı anlaşılmış oldu.
Konuttaki satış düğümünde faizlerin yükselmesi ile ipotekli satışların hızla düşmesinin önemli bir yeri var. 2016 Aralık’ta ipotekli satışlar aylık 48 bin ile toplam satışların %37’siydi. 2019 Ocak’ta 7 binin altında ve payı %9’a indi. Faizleri yükselmez sananlar, yanıldı.”

Öte yandan, yabancılara yapılan konut satışlarında geçen yıla kıyasla yüzde 81,9 artış yaşandı. Yabancılara satılan konut sayısı, toplam satışlar içerisinde küçük bir paya sahip olsa da 3.168’e yükseldi. En fazla satış 605 konut ile Irak vatandaşlarına yapılırken, sonrasındaki sıralama şu şekilde gerçekleşti: İran 305, Rusya 195, Afganistan 191 ve Ürdün 151.