26 Ekim 2018
Sayı: KB 2018/40

Kriz ve işçi hareketi
Sınıfın mücadele dinamikleri ortak dava etrafında birleştirilmelidir!
Krizi emekçilere ödetme çabası devam ediyor
Demokrasicilik oynamaktan bıkmadılar!
Yerel seçimlere doğru AKP’nin “önleyici” saldırıları
Din istismarcısı AKP ve Alevi düşmanlığı
Sermayenin parlayan yıldızı Star Rafineri
Tarihsel mirasın ışığında güne yüklenelim!
Partimizin doğal önderi Sinan yoldaş!
Kızıl bayrak hâlâ senin ellerinde, yükseklerde dalgalanıyor!
Silahlanma ve kapitalizm
Açlığın olmadığı bir dünya mümkün!
Suriye pazarlığı için “dörtlü zirve”
Brezilya seçimleri ve sağın yükselişi
Almanya’da konut sorunu
Dünyada grevler ve kitle eylemleri
“Boykot” şovu altında Suudi rejimiyle iş tutuyorlar
Lastik fabrikasında bir yaz dönemi
EMİS görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı
İzmir’de ‘Kriz ve İşçi Sınıfı’ paneli
“Yanındayız Derneği” kimin yanında?
Gericiliği susturmak, krizin faturasını ödememek için mücadeleye!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Yanındayız Derneği” kimin yanında?

 

Geçtiğimiz haftalarda kadınlar için kurulan bir derneğin tanıtımı yapıldı ve kampanya filmi gösterildi. Filmde derneğin hedefi şu sözlerle anlatılıyor:

Ailede, işte, dışarıda şiddetin her türlüsü sona erene kadar, eğitimde cinsiyet eşitliği sağlanıncaya kadar, hayatlarını özgürce yaşayabilmeleri için, cinsiyete dayalı ayrımcılığa neden olan her türlü engelle mücadele etmek için, işe alım ve terfilerde cinsiyet eşitliğinin sağlanması için, dilde cinsiyet ayrımcılığının bitmesi için, siyasette eşit temsil edilmeleri için, ev sorumluluğunu paylaşmak için, ekonominin her alanında etkin ve aktif rol almaları için, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde kadınların yanındayız!”

Toplumsal yaşamın her alanında kadına yönelik ayrımcılığa itiraz eden bu derneğin ismi “Yanındayız Derneği.” Bir kadın ve kırk erkek tarafından Mayıs ayında kurulan derneğin tanıtımı geçtiğimiz ay yapıldı. Söylemde kadının özgürlüğünü ve eşitliğini savunan derneğin kurucularının -görüntüyü renklendiren birkaç sanatçı ve köşe yazarını çıkarırsak- ortak paydası ise “işadamı” olmaları. Kimler yok ki aralarında… Borusan Holding yönetim kurulu başkanı, Eczacıbaşı yönetim kurulu üyesi, Aksa Akrilik Holding başkanı, Federal Moğul yönetim kurulu üyesi, Arkas Holding yönetim kurulu başkanı, Tekno-Sa yönetim kurulu üyesi, Mavi Jeans CEO’su, Sabancı Holding Çimento Grup başkanı, Sun Tekstil patronu, Suteks yönetim kurulu üyesi, Penti çorapları patronu, Procter&Gamble CEO’su vb., vb...

TÜSİAD üyesi şirketlerin kimi yöneticileri ile TÜSİAD’da çalışmış kimi insanların kurucusu olduğu “Yanındayız Derneği”, yani Türkiye burjuvazisinin temsilcileri tarafından kurulmuş olan bu dernek, “Türkiye’de tam eşitlik sağlanması için erkekleri hedef alan çalışmalar yaparak toplumsal cinsiyet eşitliğindeki dönüşümü hızlandırmayı amaçlıyor”muş!

Kapitalist toplumda cinsiyet eşitsizliği tam da sınıfsal eşitsizlik üzerinden yükseliyorken, tüm zenginliklerini toplumdaki her türlü eşitsizliğe ve sınıf sömürüsüne borçlu olan kapitalist patronlar, kalkıp cinsiyet eşitsizliğini hedefleyen açıklamalarla ortaya çıkıyorlar. Bunun nasıl bir ikiyüzlülük ve arsızlık olduğunu anlamak için, imzacıların kendi şirketlerinin bünyelerinde yaşanan birkaç örneğe bakmak bile yeterli.

Kadınların hak eşitliğinden bahseden ve başka projelerin altına da imza atan Borusan’a bağlı Güven Elektronik’te ağırlıklı olarak kadın işçiler çalışıyorlar ve haklarını ancak sergiledikleri direniş ile alabildiler.

Kadınlara yönelik baskı ve şiddete karşı çıkanlar, kendi şirketleri bünyesinde mobbingin en alasını uyguluyorlar. Tekno-Sa ve Procter&Gamble’de yaşananlar, bunun yansıyan örnekleri.

Derneğin bildirgesinde, kadınların siyasal yaşama katılımının teşvik edilmesinden, milletvekili, bakan vb. olmalarının desteklenmesinden bahsediliyor. HDP’den milletvekili adayı olan bir kadın işçi Penti Çorap’tan tam da bu gerekçeyle işten çıkartıldı.

“Yanındayız Derneği”, “cinsiyet eşitsizliği”ni ortadan kaldırmayı değil, mevcut sistemi sürdürülebilir kılmayı, kadının emeğini ve enerjisini sermayenin çıkarları doğrultusunda en iyi şekilde değerlendirmeyi hedeflemektedir. Kuruluş bildirgesinde yer alan; kadına ve çocuğa yönelik şiddetin sonlandırılması, toplumsal cinsiyet eşitsizliği farkındalığının arttırılması, kadınların karar alma süreçlerine katılımının arttırılması, eğitimde cinsiyet ve fırsat eşitliği, ev emeğinde ortaklık, iş hayatında daha çok kadın, maddeleri tam da bu amaca hizmet etmektedir.

Derneğin başkanı olan Nur Ger’in derneğin kurulmasından bir ay önce “TÜSİAD çalışma grubu” adına ifade ettikleri de, aslolanın sermayenin çıkarlarını gözetmek olduğunu ortaya seriyor. Nur Ger, TÜSİAD adına kreş konusunda devlete, “biz kreşi ödeyelim, siz asgari ücretin %50’si oranında SGK ve vergi muafiyeti uygulayın” diyor. 2,5 yıllık bir projenin hükümete kabul ettirilmesi ve torba yasada yer alabilmesi, “kadın istihdamının arttırılması” açısından başarı olarak sunuluyor.

“Yanındayız Derneği”, kadın sorununun çözümünde “erkeklerden başlamak gerektiği” fikrinden yola çıkılarak 40 erkek tarafından kurulmuş. Ancak bileşimiyle, programıyla ve ortaya koyduklarıyla bu dernek, kadınların değil, kadın işçilerin hiç değil, tam da bu soruna bizzat kaynaklık eden, bu sorunu döne döne üreten sermaye düzeninin ve sermaye sınıfının çıkarlarının yanındadır.

 

 

 

 

İş gücünde kadın-erkek eşitsizliği

 

Kapitalist düzende ucuz ve yedek iş gücü olarak görülen kadınların işgücüne katılımı erkeklere oranla daha az gerçekleşiyor. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) eğitim araştırmasının değerlendirme raporu bu durumu bir kez daha gösterdi.

OECD’nin 35 ülkeyi kapsayan ‘Eğitime Bir Bakış 2018’ araştırmasına ilişkin yayınlanan değerlendirme raporunda, üniversiteli genç erkeklerin işgücüne katılımı yüzde 89, kadınların ise yüzde 80. Her 30 akademisyenden 20’si erkek olurken, yalnızca 10’u kadın.

Öte yandan ilkokuldan yükseköğrenime dek öğrenci başına masraflar artarken kamu bütçesinden eğitime destek gitgide azalıyor.