18 Mayıs 2018
Sayı: KB 2018/20

24 Haziran seçimleri ve işçi-emekçileri bekleyen yıkım
Sermayenin seçimlerden beklentileri
İktidar yolunda her şey mubah!
İsrail’in katliamlarına ‘tepki’ler ve gerçek dayanışma
“Tamam”ı sandık değil mücadele
Hasta tutsaklar yaşamak için açlık grevine gidiyor
Sendika bürokratlığından vekilliğe uzanan yol
TOMİS MYK Mayıs ayı toplantısı sonuçları
Seçim çare olmaz, bu düzen dikiş tutmaz
Burjuva parlamentosu ve burjuva düzen altında genel oy
ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesi ve ötesi
Fransa’daki sınıf ve kitle hareketinde kritik bir sürece doğru
İsrail protestolara saldırdı: Onlarca Filistinli katledildi!
Gençlik seçimini yaptı
“Baskı ve tehditlere karşı mücadeleye devam!”
TAMAM ama sömürü çarkına TAMAM!
Mezarının üstünde bir dünya olacak, mutlak!*
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

TOMİS MYK Mayıs ayı toplantısı sonuçları:

Kurtuluş mücadelede!

 

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) Merkez Yürütme Kurulu Mayıs ayı toplantısını gerçekleştirmiştir. 1 Mayıs, artan işsizlik, yükselen döviz kurları ve enflasyonun işçilerin yaşamalarına olan kötü etkileri, startı verilen ‘erken’ seçim süreci, metal işçisinin ve sendikamızın tablosundan oluşan gündemleri ele almıştır. Ele aldığı gündemler kapsamında metal işçisinin ve işçi sınıfının alması gereken tutumlar ve sendikamıza düşen görev, sorumluluklar tartışılmıştır.

- MYK’mız öncelikli olarak tüm dünyada ve ülkemizde coşku ile kutlanan, birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ların tablosunu ele almıştır. 1 Mayıs her yıl olduğu gibi bu yıl da işçi sınıfının ve toplumun ezilen kesimlerinin bir araya gelerek taleplerini haykırdığı miting, eylem ve etkinliklere konu oldu. Fakat tüm kitleselliğine rağmen 1 Mayıs, yine işçi sınıfının inisiyatifinde değil sendika bürokratlarının şovları ve işçi sınıfının acil taleplerinden uzak bir içerikte gerçekleşti.

Türk-İş, Memur Sen ve Hak-İş gibi direkt işçi düşmanı konfederasyonlar, işçi sınıfının gündemlerinden uzak bir içerikte ve düzenin işçileri uyuşturmak için ileri sürdüğü argümanlarla 1 Mayıs’ın içini boşaltmak gayretinde bulundular. Bu konfederasyonların dışında kalan DİSK, KESK, TMMOB, TTB birlikteliği ise her ne kadar içerikte emperyalist savaş, OHAL-KHK düzeni, grev yasakları, yolsuzluk, yoksulluk gibi işçi sınıfı ve toplumu hedef alan saldırıları gündeme getirseler de içeriğin tümünü açıklanan erken seçim eksenine indirgemişlerdir. Başta işçi sınıfını ve toplumun ezilen kesimlerini saldırılar karşısında planlı-hedefli bir mücadele yerine sandıklara yöneltmişlerdir.

Metal işçilerinin büyük bir kesimi sendikasız olduğu için 1 Mayıs’tan uzak dururken, Türk Metal ve Çelik-İş üyesi işçiler, yönetimlerinin işçileri 1 Mayıs’a katmak gibi bir perspektifi olmadığı için alanlarda yerlerini almamışlardır. Birleşik Metal-İş yönetimi ise 1 Mayıs’ı bir şova dönüştürdü. Yıllardır Taksim iradesinin dışında yer alan, Taksim iradesini yok sayan, işçileri yarı yollardan evine gönderen Birleşik Metal-İş bu yıl da aynısını yapmıştır. Göstermelik ve altı boş bir iddia ile Taksim’e gideceğini ifade etmesine rağmen Saraçhane’de toplumdan ve sınıfın diğer kesimlerinden uzakta yalıtılmış şekilde kutlamışlardır.

Sendikamız ise 1 Mayıs öncesinde ve 1 Mayıs gününde bulunduğu alanlarda işçi sınıfının yaşadığı sorunlardan kurtuluşunun birleşik, kitlesel ve militan bir mücadele hattından geçtiğini vurgulama amacı gütmüştür. 1 Mayıs’ı TOMİS üyesi işçilerin, toplumun ve işçi sınıfının çeşitli kesimleri ile kaynaşmasının bir vesilesi olarak ele almış, bu bilinçle tüm üyelerimizi katmak için aktif bir çaba sergilemiştir.  1 Mayıs’lardan aldığımız güç ve bilinç yolumuza ışık olacaktır.

-MESS Grup TİS sürecinde üyelerimizin ve sözleşmeye imza atan sendikalara üye olmayan metal işçilerinin fark hakları gasp edilmiştir. Sözleşmeye anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olarak konulan bir madde ile durum meşrulaştırılmak, metal işçisine korku salınmak istenmektedir. Fakat biz TOMİS olarak bu hukuksuzluğun peşini bırakmayacağız. Gasp edilen farkların geri alınması için hukuk komisyonumuzun çalışmaları sürüyor. Ayrıca sözleşmeye konulan anayasaya aykırı madde için de çalışmalarımızı başlatmış bulunuyor. Yıllardır yalan, dolan ve üç kağıtçılıkla metal işçisini kandırarak köleliğe mahkum etmek isteyenlerin işlerinin artık eskisi gibi kolay olmayacağını MYK olarak bildiriyoruz. Sözleşme zamanı “ben imzaladım” diye birbiri ile yarışanların ne kadar eşitlikçi, ne kadar demokrasiden yana oldukları bu vesile ile bir kez daha ispatlanmıştır.

-MYK’mızın temel gündemlerinden biri de sendikamız tablosu olmuştur. Sendikamızın yerel ve genel durumu gözden geçirilmiştir. Yaşanan sorun alanları tespit edilmiş ve çözüm yolları belirlenmiştir. Fabrika çalışmaları ve eğitimlerin gidişatları ele alınmış, sendikamızın örgütlenme alanları ve tarzları irdelenmiştir. Sendikamızın örgütlenmede yaşadığı zorluklar tartışılmıştır. MYK’mız düzenli ve ısrarlı bir çalışma hattı oluşturmanın önemine vurgu yaparak üyelerimizi hedeflediğimiz bu çalışma hattının başarıya ulaşması için daha fazla çaba göstermeye çağırıyor.

-Bilindiği gibi Türkiye baskınla gelen bir erken seçim sürecine girmiştir. Ve tüm toplum bu gündem etrafında kutuplaşmıştır. Türkiye’yi erken seçim sürecine götüren nedenler çok yönlüdür. Ekonomi yıllardır süregelen bir krizin içindedir. İşsizlik artıyor, geçimsizlik derinleşiyor. Dış politika ve iç politikalarda tam bir açmaz hakim. AKP, yoksullaşan kitlelerden desteğinin zamanla daha fazla azalacağından süreci uzatmadan seçimden gelecek bir başarı ile kendi geleceklerini garanti altında almanın planlarını yapmaktadır.

Muhalif cephede ise ilkesiz birliktelikler, ham hayaller ve sadece Erdoğan’ın gitmesine endeksli bir politika topluma pompalanmaktadır. Çözüm için sadece seçim gösterilmektedir.  İşçi sınıfının ve toplumun tüm dertlerinin, sorunlarının üstü bu gündemle örtülmüştür. MYK olarak işçi sınıfını ve toplumu uyarıyoruz. Yıllardır yapılan seçimler, sıralanan vaatlerin hiçbiri bu toplumun emekçilerine derman olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Ki tablo geçmiş dönemlerden daha ağırdır. İşçi sınıfının kurtuluşu ancak birlikte hareket etmekten, dişe diş mücadele etmekten geçmektedir. Tarih bize hep bunu gösterdi. İşçi sınıfını ve emekçileri seçim vaatlerine kanmamaya haklarımız için mücadeleye davet ediyoruz.

MYK olarak iş cinayetlerine kurban giden işçi kardeşlerimizin ailelerine baş sağlığı dilerken 4 yıl önce katledilen en az 301 Somalı maden işçisi kardeşimizi unutmadığımızın, unutturmayacağımızın altını çiziyoruz.

Son olarak Kudüs’ü başkent ilan eden siyonist-emperyalist kuşatmaya karşı yediden-yetmişe direnen Filistinli direnişçileri selamlıyoruz.

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) Merkez Yönetim Kurulu

15 Mayıs 2018

 
§