6 Nisan 2018
Sayı: KB 2018/14

Sömürüye, savaşa, baskı ve gericiliğe karşı mücadele çağrısı: 1 Mayıs!
Pazarlık, icazet, kabadayılık, işgal!
Efrîn’de ilhak süreci devam ediyor
Basını tek tipleştirme saldırısı emekçilere karşıdır
Erdoğan’ın Gezi sendromu sürüyor
Gericilik sağlığa zararlıdır!
Sendikalar cephesinden 1 Mayıs hazırlıkları
İşsiz kalan taşeron işçilerinden eylemli tepkiler
Artık yeter, ölmek istemiyoruz!
Tekstil sektöründe çocuk işçilik ve sermayenin ikiyüzlülüğü
Ortadoğu, Türkiye ve Kürt sorunu - IV - H. Fırat
“Diplomasi savaşı”ndan yeni bir emperyalist paylaşım savaşına
“Ajan zehirleme” krizi ve sermaye devleti
Dünyada en fazla silah üreten ve satan Almanya’da silahlanmaya karşı Paskalya yürüyüşleri
Gestapo’nun hortlayan ruhu ve bir hukuk rezaleti
Dinsel gericilik toplumsal yaşamın her alanını kuşatıyor…
“Bu böyle gitmez, sömürü devam etmez! Yepyeni bir hayat gelir, bizde ve her yerde…”
Sermayenin “sanatçı”ları
Engelli pazarı
Umut işçide
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dünyada en fazla silah üreten ve satan Almanya’da silahlanmaya karşı Paskalya yürüyüşleri

 

Almanya’da 30 Mart’ta başlayan ve 2 Nisan tarihinde sona eren geleneksel Paskalya yürüyüşlerine bu yıl on binlerce kişi katıldı. 90 şehirde düzenlenen yürüyüşlerin, protesto gösterilerinin, uyarı mitinglerinin ana ekseni silahsızlanma oldu. Gösterilerde özellikle Alman hükümetinin silahlanma giderlerini önümüzdeki yıl gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde iki oranında arttırmayı planlaması da protestoların merkezindeydi. Göstericiler savaşa, militarizme, silahlanmaya karşı barış şiarını yükselttiler.

2018 Paskalya yürüyüşlerine katılımın geçtiğimiz yıllara göre daha yüksek olduğu dikkat çekti. Siegburg, Limburg ve Heidelberg gibi kentlerde bu yıl ilk kez Paskalya yürüyüşleri düzenlendi. En kitlesel gösteriler Kuzey Ren Vestfalya ve Aşağı Saksonya eyaletlerinin yanı sıra Stuttgart, Berlin, Hamburg ve Frankfurt’ta gerçekleşti.

Almanya’nın önemli silah merkezlerinden biri olan Stuttgart’taki miting havaalanı önünde gerçekleşti. 3 bin kişinin katıldığı gösterilerde ağırlıklı olarak Türk sermaye devletinin Efrîn’e saldırısı protesto edildi. Gösteride “Silah üretimi ve ticareti yasaklansın”, “Alman panzerleri Efrîn’de”, “Savaşlara ve NATO’ya hayır”, “Barış hemen şimdi”, “Silahlanma yerine eğitime bütçe”, “Silahsız-savaşsız bir yaşam”, “Yurtdışında bulunan Alman askerleri hemen geri çekilsin” şiarlarının yer aldığı dövizler taşındı.

Berlin’de yapılan Paskalya yürüyüşüne yoğun yağmura rağmen 2 bin kişi katıldı. Yürüyüşte silahlanmaya ayrılan bütçenin arttırılması ve Almanya’nın yurtdışına asker göndermesi protesto edildi. Silahlanma yerine silahsızlanma ve hükümetin özellikle Türkiye’ye yaptığı silah satışını durdurma çağrısı yapıldı.

Kuzey Ren Vestfalya bölgesindeki Ren bölgesi Paskalya yürüyüşünde Köln ve Duisburg’dan Düsseldorf’a yürüyen aktivistlerin de katıldığı bin kişi gösteri yaptı. “Silahlanma yerine silahsızlanma”, ”Nükleer silahlar yok edilsin” ve “Çatışma yerine barış politikası” şiarlarının eksen alındığı konuşmalar yapıldı.

Hamburg’da ise Paskalya yürüyüşüne 2 bin kişi katıldı. Nürnberg, Münih, Bielefeld, Wiesbaden gibi onlarca kentte binlerce kişinin katıldığı yürüyüş, miting ve gösterilerde silah satışlarının durdurulması ve Ortadoğu’da barış için mücadele edilmesi ve Almanya’nın savaş ortaklığından vazgeçmesi gibi talepler öne çıktı.

2018 Paskalya yürüyüşleri Pazartesi günü Frankfurt, Dortmund, Nürnberg ve Kassel’in yanı sıra 30 kentte gerçekleşen gösterilerle sona erdi. “Barış! Silahsızlanma! Daha adil bir dünya!” şiarlarının yanında, “Silahlanmaya değil eğitime ve sağlığa bütçe!” talepleri yükseltildi.

Kuzey Ren Vestfalya’da geçtiğimiz yıla göre katılım daha yüksekti. Ruhr havzası Paskalya yürüyüşleri Essen ve Bochum’un ardından, Pazartesi günü son etabı olarak Bochum’dan Dortmund kentine yapılan yürüyüşle sona erdi. Gösterilere toplam 4 bin kişi katıldı.

Hessen eyaletinde en büyük yürüyüşler Frankfurt, Darmstadt ve Offenbach’ta düzenlendi. Pazartesi günü binlerce kişi “Silahlanmaya karşı silahsızlanma! Yeni bir rahatlama politikası!” sloganı ile Frankfurt’ta Römerberg meydanında silah ihracatının durdurulmasını talep etti.

Aynı gün Rheinland-Pfalz eyaletinde ABD nükleer silah başlıklarının bulunduğu Büchel’de de gösteriler düzenlendi.

Paskalya yürüyüşlerine damgasını vuran konu, Ortadoğu ve Efrîn sorunu oldu. Emperyalistlerin Suriye’yi paylaşmak için bölgede sürdürdükleri savaşta yüz binlerce kişinin hayatını kaybettiği vurgulandı. Alman emperyalistlerinin Leopard-II panzerlerini Türkiye’ye sattığına ve Alman yapımı bu silahların Efrîn işgalinde kullanıldığına dikkat çekildi. Alman devletinin faşist Türk devletine silah satması protesto edildi, Türk devletinin Efrîn işgaline son vermesi istendi.

Ayrıca yapılan konuşmalarda büyüyen savaş tehlikesine işaret edilerek, şu an dünyanın 19 ülkesine yerleştirilmiş olan Alman ordusunun derhal geri çekilmesi ve nükleer güçlerin silahlanma politikalarını derhal terk etmeleri çağrısı yapıldı.

Paskalya Yürüyüşleri geleneği

Paskalya yürüyüşü ilk kez 1958 yılında Londra’da gerçekleşti. 7 Nisan 1958 tarihinde Trafalgar Meydanı’nda binlerce kişi “Bombalar yasaklansın!” şiarı ile Aldermaston Nükleer Araştırma Merkezi’ni protesto ederek yürüyüş düzenlemişti.

Almanya’da ilk Paskalya yürüyüşü 1960 yılında Londra’daki Paskalya yürüyüşü örnek alınarak düzenlenmiş ve gösteriye katılan binden fazla gösterici Alman ordusunun Honnest John roketleriyle yaptığı tatbikatı protesto ederek Bergen-Hohne askeri eğitim alanına yürümüştü.

Bu Almanya’daki Paskalya yürüyüşlerinin doğumu olmuş ve yürüyüşler geleneksel olarak her yıl düzenlenerek ülke çapında bir barış hareketine dönüşmüştü. Paskalya yürüyüşleri özellikle 1970’li ve ‘80’li yıllarda nükleer silahlanma yarışına karşı protestoların yükseldiği eylemler halinde gerçekleşti.

 

 

 

 

Dortmund’da ırkçılara adım attırmayacağız”

 

Revolutionärer Jugendbund (RJ-Avrupa Devrimci Gençlik Birliği), 14 Nisan’da Nazilerin Dortmund’da yapmayı planladığı eyleme karşı kitleleri alanlara çağırmaya devam ediyor.

RJ, Bielefeld’de Barış İnisiyatifi’nin düzenlediği savaş karşıtı yürüyüşe “Bizim mülteci sorunu değil-savaş sorunumuz var” pankartı ile katıldı. Yürüyüş boyunca “Alman silahları Alman sermayesi tüm dünyada katlediyor!”, “Alman panzerleri Efrîn’den defol!”, “Irak İran Suriye Türkiye her pislikte Alman devletinin parmağı var!” sloganları atıldı. Miting alanında “14 Nisan’da ırkçılara adım attırmayacağız” bildirileri dağıtıldı.

Ardından kent merkezinde masa açılarak 14 Nisan için bildiri dağıtımı gerçekleştirildi. Önceki bildiri dağıtımında olduğu gibi gençlerin ilgilisi yoğundu.

Ayrıca üniversite yurtlarının tek tek kapıları çalınarak 14 Nisan’daki blokaj eylemine çağrı yapıldı. Yapılan sohbetlerde bazı üniversiteliler birlikte eyleme katılmak istediklerini ifade ettiler.

RJ “14 Nisan’da Dortmund’da ırkçılara adım attırmayacağız” şiarı ile yürüttüğü faaliyeti sokakta, okullarda, üniversitelerde ve yurtlarda sürdüreceğini vurguladı.

Irkçıların kalesi olan Dortmund kentinin merkezinde RJ stand açarak bildiri dağıtımı gerçekleştirdi.

Dortmund’un bir semti ırkçılar tarafından “kurtarılmış bölge” olarak adlandırılıyor. Naziler eylemlerden sonra solcuları takip edip saldırıyorlar veya eylemcilerin fotoğraflarını çekip yayınlıyorlar. Ayrıca yabancılara saldırarak onları kentten uzaklaştırmayı hedefliyorlar.

Faaliyet boyunca “Yaşasın enternasyonal dayanışma!”, “Dayanışma direniş demektir!”, “Irkçı propaganda hakkı yoktur!”, “Hiçbir insan yasadışı değildir!” sloganları atıldı.

Bildiri dağıtımında eyleme birlikte katılmak istediklerini ifade edenler oldu.

Revolutionärer Jugendbund


 
§