9 Mart 2018
Sayı: KB 2018/10

Emperyalistler ve işbirlikçileri yenilecek, direnen halklar kazanacak!
Ekonomide sahte rekorlar ve gerçekler
Sağlıkta neo-liberal programların çöküşü
“Tarım politikalarıyla şeker fabrikaları zarar ettirildi”
Efrîn’de “ateşkes” boyunca 33 sivil katledildi
İşçi ve emekçiye reva görülen yoksulluk
“İşimizi geri alacağız!”
Performans sistemine karşı Eğitim Sen’den kampanya
Devletten çocuk işçilikle mücadele yalanı!
‘Türkiye’de Kadınlar ve Kadın Emeği’ raporu
Burjuva toplumu ve burjuva kadın hareketi - H. Fırat
Sınıf devrimcilerinden 8 Mart etkinlikleri
Ekim Devrimi’nin 100. yılında Kollontay’ı okurken…/ 7
Siyasal süreç ve gençlik mücadelesi
Büyüyen küresel ‘‘ticaret savaşları”
Avrupa’da ırkçı-faşist tırmanış!
Körfez şeyhleri “Hizbullah’ın şifreleri”ni çözebilir mi?
Nükleer rekabet ve savaş tehdidi
Gazi Direnişi 23. yılında
Kiralık senaryolu “Freiheit” filmi üzerine
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Performans sistemine karşı Eğitim Sen’den kampanya

 

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yayınladığı Öğretmen Performans Değerlendirme Yönetmeliği Taslağı’nın öğretmenler için ne anlama geldiğini 1 Mart’ta düzenlediği basın toplantısıyla açıklayan Eğitim Sen, performans saldırısına karşı imza kampanyası başlattıklarını duyurdu.

Ankara Mülkiyeliler Birliği’nde gerçekleştirilen basın toplantısında açıklamayı Eğitim Sen Başkanı Feray Aytekin Aydoğan yaptı. Kamuda çalışma ve istihdam düzenlemesinin bir süredir AKP iktidarının gündeminde olduğuna değinerek sözlerine başlayan Aydoğan, performansa dayalı, güvencesiz ve esnek çalışmanın hayata geçirilmek istendiğini ifade etti.

Bu çerçevede öğretmenlere yönelik uygulamanın, 2017 Haziran ayında yürürlüğe giren “Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi” ile ortaya serildiğini hatırlatarak, bu belgede yer alan hedefleri şöyle ortaya koydu: “Bu uygulamayla öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini arttırmak için piyasacı yöntemleri hayata geçirmek, onların objektifliğini tartışılır sınavlar, değerlendirmeler ve testlere tabi tutmak, ağır performans baskısı altında angarya çalışmaya yönlendirmek hedeflenmektedir.”

Uygulamanın öğretmenlerin niteliğini arttırmayacağının altını çizen Aydoğan, eğitim sisteminin piyasaya tamamen açılacağını ve eğitim-öğretim kurumlarının ticarethaneye dönüşeceğini vurguladı.

Performans sisteminde merkezi sınav uygulanacağına değinerek bununla birlikte “Öğretmenlerin halkın değil, iktidarın çıkarlarına göre çalıştırılması gündeme gelecektir” dedi.

Taslakta neler var?

- Öğretmenlerin her 4 yılda bir mesleki yeterlilikleri ölçülecek.

- Öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini ortaya koyacak performans puanının yüzde 25’i okul müdürü notu, yüzde 15’i veli notu, yüzde 15’i öğrenci notu, yüzde 20’si zümre öğretmenlerinin notu, yüzde 15’i diğer öğretmenlerin notu, yüzde 10’u da öz değerlendirme notundan oluşacak.

- Öğretmenlerin sınava girdikleri yıl performans puanlarının yüzde 30’u sınav notundan oluşacak.

- Öğretmenlerin sözleşmelerinin yenilenmesinde, atamalarda, ek hizmet puanlamasında, yurt dışı görevlerde, başarı belgesi alımında ve öğretmenliğin her aşamasında performans sistemi kullanılacak.

- Performans değerlendirmesi sonucunda düşük notlu öğretmenler, hizmet içi eğitimlere katılacak ve her yıl sınava girecek.

 

 

 

 

Taşeron işçileri kadro beklerken işsizlikle karşı karşıya

 

AKP iktidarının “kamuda taşeronluk kalkıyor” aldatmacasıyla hayata geçirdiği düzenleme, kadro başvurularının çeşitli bahaneler öne sürülerek reddedilmesiyle birlikte işçileri işsizliğe sürüklüyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan Genel-İş, binlerce işçinin işsizlikle karşı karşıya olduğunu vurguladı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın Ankara’daki genel merkezinde 5 Mart’ta düzenlenen basın toplantısında, açıklamayı Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan yaptı. İşçiler kadro beklentisi içerisindeyken taşeronluk düzenlemesinin hayata geçirildiğini söyleyen Çalışkan, bunun kadro sorununa bir çözüm olmadığının altını çizdi. Şu anda “sabıka kaydı” bahanesiyle binlerce işçinin kadro başvurusunun reddedildiğini söyleyen Çalışkan, “güvenlik soruşturması” ile bu sayının daha da artabileceğini, işçilerin geçmişte yaşadıkları ve cezasını çektikleri ‘hatalarından’ dolayı şimdi hukuksuzca kadro haklarından olduklarını ifade etti.

Başvuru reddinin bahanesi sadece “sabıka” da değil

Toplamda kadro başvurusunda bulunan işçilerin yüzde 5’inin reddedildiğini söyleyen Çalışkan, İstanbul’da 57 bin başvurudan 5 bin 800’ünün, İzmir’de 2 bin 500’e yakın işçinin kadro başvurusunun reddedildiğini belirtti. Ret kararlarının sadece “sabıka kaydı”ndan kaynaklanmadığına dikkat çeken Çalışkan şöyle konuştu:

Başvuru sırasında başka nedenlerle de elenen işçilerin varlığını da hatırlatmak isteriz. Örneğin askerlik durumu nedeniyle başvurusu kabul edilmeyenler, örneğin emeklilik hakkını elde etti diye başvurusu kabul edilmeyenler, örneğin ihalesinin niteliği gereği ihale bedelinin yüzde 70’inden az işçilik bedeli olan işlerde çalışan işçiler.”

İşçilerin kadro hakkının meşru ve haklı olduğuna vurgu yapılan açıklamada, taşeronluk düzenlemesinin bu hakkı karşılamaktan ziyade, işçileri elemeyi amaçladığının altı çizilerek, taleplerin karşılanmaması durumunda Genel-İş’in ülke genelinde iş bırakma eylemleri yapacağı belirtildi.

 

 

 

 

Avcılar Belediyesi’nde taşeron işçilerinden eylem

 

Avcılar Belediyesi’nde taşeron işçileri aylardır maaşları ödenmemesine tepkili.

Avcılar Belediyesi’nde çalışan taşeron işçilerinin iki  yılı aşkın süredir maaşları düzenli ödenmiyor. Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı işçiler üç aydır maaşlarının ödenmediğini, uzun süredir aynı sorunu yaşadıkları için ev kiralarını, faturalarını ödeyemedikleri için çok zor durumda kaldıklarını belirterek belediye yönetimine isyan ediyor.

Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube’de örgütlü Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışan taşeron işçileri 1 Mart’ta öğle saatlerinde yürüyüş ve basın açıklaması yaparak maaşlarının ödenmesini istedi.

Avcılar Marmara Caddesi girişinde “Nerede hukuk nerede adalet ödenmeyen ücretlerimiz ödensin” yazılı pankart açan işçiler, sloganlarla belediye binası önüne yürüdü.

Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Erol Özdemir burada yaptığı açıklamada “Önce İnsan” diyen Avcılar Belediyesi yönetiminin, çalışanlarının ücretlerini ödememesini teşhir etti. Belediyenin bazı birimlerde 3 aydır ücretlerin ödememesinin yanı sıra 7 ayı aşkın bir süre direniş sergileyen taşeron işçilerinin 2 yıldır düzenli maaş alamadıklarını, son 3 ay ise maaşlarının hiç ödenmediğini söyledi.

Belediye yönetiminin sorunu çözmek yerine “kaynak yok” diyerek durumu meşru göstermeye çalıştığını ifade etti.

Özdemir ayrıca şunları söyledi: “Bugün Avcılar’da her şeyi göze alıp sendikalı olmak için mücadele vermiş, Avcılar sokaklarında hakkı için direnmiş; karşılığında baskı, mobbing, asılsız isnatlarla işten atılmayı yaşamış Avcılar işçilerinin sendikal iradesine müdahale ediliyor.”

Avcılar Belediyesi yönetiminin işçileri sendikadan istifaya zorlarken diğer yandan, Avcılar’da DİSK/Genel-İş Avrupa Yakası 2 No’lu Şubesi’nin örgütlenmeye çalıştığını söyleyerek bunun sınıf sendikacılığına yakışmayan bir tavır olduğunu ifade etti.

İşçiler maaşlarının bir an önce ödenmesini isteyerek sloganlarla eylemi sonlandırdı.


 
§