3 Kasım 2017
Sayı: KB 2017/42

Gelecek mutlak sosyalizm!
Mafyalaşmış devlet geleneği sürüyor, sistem çürüyor!
Eski aktöre “yeni görev”
Tek tipleştirilmeye teslim olmayacağız!
Zafer pasif değil, aktif direniştedir!
“Baskıya ve güvencesizliğe karşı tek çözüm direnmektir”
Gülmen ve Özakça’nın doktoru uyardı: Her an her şey olabilir!
Torba yasadan madencinin payına ceset torbaları düşecek!
“Devrimci partinin varlığı devrime hazırlığın ve devrimin geleceğidir!
DEV TEKSTİL GMYK Toplantısı Sonuç Bildirgesi
İş cinayetlerine karşı örgütlü mücadeleye!
Birleşik Metal-İş’te neler oluyor?
Bir sömürü cenneti Mercedes-Benz
Şanlı devrimin, devrimci kadınları!
YÖK ve YÖK düzenine karşı 6 Kasım’da alanlara…
MEB’den öğrencilere baraka, sermayeye rant alanı
Bağımsızlık referandumları ve kapitalizmin çürümüşlüğü
Her yerin şarkısı
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Gülmen ve Özakça’nın doktoru uyardı: Her an her şey olabilir!

 

KHK ile atıldığı işine geri dönmek için Yüksel Caddesi’nde direnişe başlayan, 9 Mart’tan beri de açlık grevinde olan kamu emekçisi Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın durumları kritik aşamada. Özakça 20 Ekim günü görülen duruşmada tahliye edilse de Nuriye Gülmen hâlâ tutuklu. 29 Ekim günü kızını görebilen baba Şaban Gülmen, kızının 38 kiloya kadar düştüğünü aktardı. “Görüşmemiz kapıda oluyor. Nuriye'yi sedyeyle getirdiler. Aramızda demir kapı olduğu için ne sarılabildim ne dokunabildim” diyen baba Gülmen, kızını bir aydır ilk kez görebildiğini, 5 dakikalık görüşme sürelerini avukatlara verdiğini belirtti.

Mahkemenin ertelendiği 17 Kasım’ın kızı için uzun bir süre olduğunu belirten Şaban Gülmen, Nuriye'nin, Sincan Hapishanesi ve Numune'nin mahkum koğuşlarında da 31 gün refakatçisiz bırakıldığını hatırlattı. Baba Gülmen, “Burada eziyet ediyorlar. O çocuk dermansız, halsiz. Sağından soluna dönemeyecek insanı burada 18 gün tek başına bıraktılar. Refakatçiye izin vermediler” dedi.

Hastanenin bodrum katındaki mahkum koğuşunda tutulan Nuriye'nin refakatçisi olarak kalan kız kardeşi Beyza Gülmen, ablasının en çok, gün ışığı olmadığı için 24 saat açık tutulan florasan lambadan rahatsız olduğunu belirtti.

"Sinir sisteminin harap olacağı dönemdeler"

Açlık grevinin ilk gününden beri Nuriye ve Semih'i takip eden üç doktordan biri olan Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Onur Karahancı, tahliye sonrasında her gün Semih ve Esra Özakça’yı takip için evlerine gidiyor. Karahancı, açlık grevinin bir hastalık olmadığını ve çözümünün de tıbbi olmadığını vurguladı. Karahancı, Semih Özakça'nın durumuyla ilgili olarak şu bilgiyi verdi: “Semih'in enfeksiyona açık bir durumu var. Açlık grevlerinde yüz günün üzeri sinir sisteminin harap olacağı dönemdir. Her an her şeyin olabileceği, bir gün ile diğer günün arasında çok farklılıkların olacağı bir dönem. Geçmiş örnekler gösteriyor ki 100 gün üzerinde ani ölümler de dahil her şey yaşanmış.”

"Nuriye'nin durumunu daha da kötüleştirdiler"

Nuriye'nin durumunu yetkililerin katbekat zorlaştırdığını ve kötüleştirdiğini ifade eden Dr. Karahancı, hastanenin bodrum katında bulunan mahkum koğuşlarının güneş görmediğini, havalandırmasının ve hareket alanının olmadığını belirtti. Karahancı, “Nuriye için net olarak tecrit hali oluşturdular” dedi. Nuriye ile görüşmek için yaptıkları başvuruların hiçbirine yanıt alamadıklarını söyleyen Karahancı, "Yaşamsal riskini artırıyorlar. O koşullarda tutulmasının sağlık gerekçesiyle yapıldığını kimse kabul edemez. Hiçbir şey iyiye gitmiyor, daha da kötüleştiriliyor. Yetkililerin bu koşullardan vazgeçmeleri gerekir” ifadesini kullandı.

 

 

 

 

Gardiyanlar Nuriye ve Semih’in avukatının kolunu kırdı

 

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın avukatlarına yönelik saldırılar hapishanede de devam ediyor. Direnişçilerin 14 Eylül’deki duruşmasından iki gün önce gözaltına alınarak tutuklanan ve Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Hapishanesi’ne konulan Av. Engin Gökoğlu’nun kolu kırıldı.

Halkın Hukuk Bürosu (HHB), Gökoğlu’nun telefon görüşmesinde gardiyanların saldırısına uğradığı ve kolunun kırıldığı bilgisini ailesine verdiğini belirtti. Diğer bir tutsağın da elinin parçalandığını belirten Gökoğlu’nun hastaneye götürülmediklerini ve penceresi olmayan bir koğuşa konulduklarını bildirdiği söylendi.

 

 

 

 

Nazife Onay tekrar tutuklandı

 

Sermaye devletinin Yüksel direnişçilerine yönelik saldırıları kapsamında son olarak da Nazife Onay tutuklandı.

12 gün boyunca gözaltında tutulan Onay, 30 Ekim günü "örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası" iddialarıyla tutuklandı. Onay'ın Yüksel direnişine katılması da bu iddialara gerekçe olarak gösterildi.

İstanbul Mecidiyeköy'de başlattığı direnişle işini geri isteyen Onay, Gülmen ve Özakça'nın tutuklanmasının ardından direnişini Yüksel'e taşımış, burada katıldığı eylemler bahane edilerek ev hapsine mahkum edilmişti. Ev hapsi cezasını tanımayan Onay, hemen ardından katıldığı Yüksel'deki eylemde gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Yüksel direnişçilerine yönelik davanın 19 Ekim'deki ilk duruşmasında tahliye edilen Onay, hapishane çıkışında gözaltına alınarak İstanbul'a getirilmişti.

 
§