28 Temmuz 2017
Sayı: KB 2017/29

Devrimci sınıf hareketi
Dikta rejiminin noteri: Parlamento!
Baskı ve denetim her yerde
Gerici müfredat
Birleşik Metal-İş nereye?
Metal işçisinin direncini örgütlemeye!
Türk Metal neye hazırlanıyor?
Gülmen ve Özakça için yapılan eylemlerde polis terörü
Sigortasız işçiliğin kaynağı kapitalizme karşı mücadeleye!
“Direnişi kazanana kadar daha da büyüteceğiz”
Soluğumuzu tutalım, sınıf ve kitle hareketliliklerinin yeni dönemine hazırlanalım!
“Devrimci sınıf sendikacılığında DEV TEKSTİL öncü adımdır”
Sermayenin az maliyet, azami kâr projesi: UİS
Karalama ve tehditlere karşı Yazaki’de direniş sürüyor
6 Ağustos seminerine doğru
“Boyun eğmedik, eğmeyeceğiz!”
DGB’li Enise İlin’e yönelik tacizlere dair açıklama
ABD’de yaşanan siyasal kriz ve yansımaları
Filistin’de katliam ve yağma bir arada
“Sünni cephe”nin önceliği, Filistin davasını tasfiye etmek!
Bir barikat türküsü: Halka Yol Gösteren Özgürlük
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Gerici müfredat

 

Hazırlanan son eğitim müfredatı yayınlandı. AKP iktidarının baştan sona gerici bir içerikte hazırladığı eğitim müfredatında, Osmanlı’nın yıkılışına dair bir bilgi yok. İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük dersi kapsamında 15 Temmuz anlatılırken, Türk Dili ve Edebiyatı dersinde istenilen kompozisyon başlığı “15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri.” Evrim teorisi ise müfredattan çıkarıldı. Fosil kayıtları ve jeolojik oluşum konuları da müfredattan tamamen silinmiş bulunuyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin ilköğretim ve liselere yönelik müfredat taslağında yapılan belli değişiklikleri de açıkladı. İlkokul 4. sınıftan başlayarak lise sona kadar zorunlu ders kapsamında MEB, yeni programa cihat konusunu “İslamda temel ibadet” olarak ekledi. Yeni müfredat kapsamında Alevilik konularını uluslararası mahkeme kararları ile zorunlu olarak arttıran MEB, Aleviliği inanç değil “yorum” olarak değerlendirdi ve cemevine yine ibadethane demedi. Alevilik ve Bektaşilik konusu 7. ve 12. sınıflarda “İslam düşüncesinde yorumlar” ünitesinde “Tasavvufi yorumlar” başlığı altında Yesevilik, Nakşibendilik ile birlikte anlatılacak. İmam hatip okulları ve seçmeli din derslerinde 7. sınıftan itibaren “cihat”ı anlatmaya hazırlanan MEB, programla bu kavramı 6. sınıftan başlayarak zorunlu olarak öğretecek. Bu konuda TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nun AKP’li üyesi Ahmet Hamdi Çamlı; “Cihat bilmeyen çocuğa matematik öğretmenin faydası yok” diyerek yeni müfredatın arkasında durdu.

AKP iktidarı döneminde bu son değişikliğe kadar 14 yılda 13 kez eğitim ve sınav sistemi değiştirildi, 6 kez de bakan değişti. AKP’nin iktidara gelmesiyle adım adım uygulamaya koyduğu ve Necip Fazıl’ın bir şiirinden alıntılanan “dindar nesil” yaratma amacına yönelik adımlar hızlandırıldı. Daha öncesinde dinci, gerici iktidarın bakış açısını taşıyan dernekler “sivil toplum örgütü” adı altında MEB ile ortak işler örgütlediler. Ortaöğretime konulan derslerden tutun da, öğrencilerin hangi dersleri seçmesi gerektiğine kadar karar verme ve uygulama aşamasında bu vakıf ve dernek adı altındaki cemaatler de söz sahibi oldular. Okullar imam hatiplere dönüştürüldü, dershaneler kapandı temel lise yapıldı, özel okullara, yani parası olanlara teşvik verildi, TEOG sınavlarında başarılı olamayan öğrenciler ise mesleki teknik eğitim liselerine ve daha büyük çoğunluğu da kendi istek ve arzuları dışında imam-hatip liselerine mahkûm edildi. Alevi çocuklara adres olarak imam-hatip liseleri gösterildi. Belli yasa değişikliği ile Osmanlı’da var olan Sıbyan Mekteplerini andıran 4-6 yaş arası Kuran kursları açıldı.

Eğitim alanındaki politikalar kendinden menkul değişiklikleri içermiyor. Sistemin ihtiyaçları çerçevesinde sermayenin çıkarlarına uygun olarak şekilleniyor. Sermayenin ve burjuva toplumun geçirdiği evrelerle birlikte düşünüldüğünde eğitimin bu alandaki rolü önemlidir. 1789 Devrimi‘nin ardından Fransa’da okul kurucularından Jules Ferry bu konuda; Biz devlete, eğitimde oynayabileceği yegâne rolü veriyoruz: Kendisinin korunması için önem taşıyan belirli bir devlet ahlakını ve belirli doktrinleri sürdürmek diyordu. Bunu söylerken eğitimin misyonunun, sistemin ihtiyaç duyduğu siyasal ve ahlaki değerleri taşıyan bireyleri yetiştirmek olduğunu vurguluyordu.

Türkiye’de eğitim alanında yaşanan değişiklikler de kapitalizmin ihtiyaçları çerçevesinde gerçekleşiyor. 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çeviren AKP, iktidarını sağlamlaştırmak için gelecek nesilleri kazanmaya ihtiyaç duyuyor. Eğitim sisteminin dinci-gerici muhtevası ise AKP’nin “kültürel taban” yaratma hevesi içerisinde şekilleniyor. Sistemin yapısal ihtiyaçlarından kaynaklı, ırkçı ve milliyetçi bir eğitim sistemi burjuva cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren müfredatta vardır. Coğrafyadaki ezilen halkları, azınlık mezhepleri yok sayan, uydurma tarih tezlerini ortaya atan bir müfredattır söz konusu olan. İlk imam hatip liseleri 1924 yılında 29 tane açılmış, 80 askeri faşist darbesi ile çoğaltılmıştır.

Üniversitelerden atılan pek çok ilerici-demokrat bilim insanının yerine İslamcı-faşist kadrolar, bizzat faşist cunta eliyle üniversitelere yerleştirilmiştir. Şimdi ise gerçekleşen şey dinci gerici iktidarın toplumsal gücünü arttırma çabası içerisinde gençliğe şekil verme sürecidir.

 

 

 

 

Sosyal medya paylaşımlarında bir hafta: 151 gözaltı

 

Sermaye devleti sosyal medya üzerinden yürüttüğü gözaltı furyasını sürdürüyor. İçişleri Bakanlığı 17-24 Temmuz tarihlerinde yürütülen “operasyonun” bilançosunu açıkladı.

Açıklamaya göre, bir haftada 2 bin 697 sosyal medya hesabı incelendi. İncelenen hesaplardan 1199’unun kimliği tespit edilerek bunlardan 151’i gözaltına alındı. Bakanlık, gözaltına alınan 151 kişinin akıbeti konusunda ise bilgi vermedi.

Bakanlığın yayınladığı “17.07.2017-24.07.2017 tarihleri arasında yürütülen operasyonlar” başlıklı açıklamanın “siber suçlarla mücadele” başlığı altında şu ifadelere yer verildi: “FETÖ/PDY, PKK/TAK, DAEŞ gibi bölücü terör örgütleri başta olmak üzere terör örgütü propagandası yapan, bu örgütleri öven, terör örgütleri ile iltisaklı olduğunu alenen beyan eden, halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk eden, devlet büyüklerine hakaretlerde bulunan, devletin bölünmez bütünlüğüne ve toplumun can güvenliğine kast eden, nefret söylemleri içeren 2.697 sosyal medya hesabı ile ilgili çalışma yapılmış, tespit edilen 1.199 kişiden 151’i gözaltına alınmıştır.”

1098 kişi “terör” gerekçesi ile gözaltına alındı

Açıklamada ayrıca, “bölücü terör örgütüyle mücadele” bahanesiyle yapılan Jandarma Özel Harekât (JÖH), Polis Özel Harekât (PÖH), Jandarma Komando Birlikleri ile iç güvenlik operasyonları çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hava ve kara unsurlarınca 1.119 operasyon gerçekleştirildiği, “örgüte yardım ve yataklık” bahanesiyle 213 kişinin, “yabancı teröristlerle mücadele kapsamında” IŞİD ile irtibatlı olduğu değerlendirilen 46 kişinin, “FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında” “FETÖ” ile irtibatlı olduğu değerlendirilen 831 kişinin ve “Sol örgütlerle mücadele” gerekçesiyle ise 8 kişinin gözaltına alındığı duyuruldu.


 
§