31 Mart 2017
Sayı: KB 2017/13

Kölelik dayatmalarına da, faşist zorbalığa da geçit yok!
Kamu emekçilerinin direnişi ve akademisyenler
Metal işçisi gücüne ve birliğine inanmalı
Metal TİS’lerine doğru
Grev hakkını savunmak için mücadeleye!
AKP’nin ‘Hayır’ çalışmaları
Burjuva siyasetin referandum ekseni
Sınıf devrimcilerinden referandum faaliyetleri
Burjuvazi için söz konusu çıkar ilişkileriyse gerisi teferruattır
Kazanımları korumak ve gerici ablukayı dağıtmak için fiili-meşru mücadele çizgisi
Siyasal gericilik ve kadınlar
İEKK’dan referandum gündemli toplantılar
Yeni Greifler’in, Metal Fırtınalar’ın yolu ‘Meslek Liseliler Birliği’nden geçer!
Filistin’de tek seçenek direniştir!
Yemen’den yansıyan barbarlık tablosu
Suriye’de yeni kanlı planlar
BİR-KAR’dan Almanya’da referandum gündemli paneller
“Genç Karl Marx” filmi ve bir kritik denemesi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Yeni Greifler’in, Metal Fırtınalar’ın yolu ‘Meslek Liseliler Birliği’nden geçer!

 

Liselilerin Sesi olarak Meslek Liseliler Kurultayı ile ilgili DLB’li meslek liseliler ile konuştuk…

- 9 Nisan’da Meslek Liseliler Kurultayı gerçekleştireceksiniz. Meslek liselilerin sorunlarını tartışma ihtiyacı nereden kaynaklanıyor?

- Aslında meslek liselilerin sorunlarını tartışmak demek bu toplumda işçi sınıfının yerini tartışmak demektir. Çünkü bu sınıfın genç unsurlarından bahsediyoruz meslek liseliler dediğimizde. Hem işçi olan hem de öğrenci olan bir kesim. Bir meslek liseliye sorduğunuzda size derki “Okulda işçi gözüyle bakıyorlar, işyerinde öğrenci.” Bundan kaynaklı normal bir liseliden farklı sorunlar yaşıyoruz. Sorun alanlarını kurultayımızda işleyeceğiz ve çözümümüzü ortaya koyacağız. Biz kurultaya giderken iki ana başlık üzerinde duruyoruz. Eğitim ve sömürü boyutu. Bir üçüncü ve temel başlığımız ise “birlik.”

Sınıflı toplumlar tarihine bakıldığında egemen sınıfların eğitimi kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını görürüz. Bugün içerisinde bulunduğumuz sistemde de eğitimin anlamı bundan farklı değildir. Bugün burjuvazi eğitim alanına hem kendi egemenliğini sürdürebilmek için itaatkar bir toplum yaratmanın aracı hem de ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamanın bir aracı olarak bakmaktadır. Gerek liseler, gerekse üniversitelerde verilen eğitim sonucu, burjuvazi ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücü açığını kapatmaktadır. Bu noktada meslek liseleri daha ayrı bir yerde durmaktadır. Meslek liselerindeki eğitim genel liseler ile kıyaslanamayacak kadar niteliksiz ve güdüktür. Genel liselerde eğitim düzeyinin de böyle olduğunu düşündüğümüzde bunun ne kadar vahim bir durum olduğunu görmüş oluruz. Genel kültür derslerinden mahrum bırakılıyoruz. Fakat üniversite sınavında sorular ağırlıklı olarak gördüğümüz atölye derslerinden değil ilk sene “ayak üstü” anlatılan kültür derslerinden çıkıyor. Bunun kendisi bile meslek liselilerine biçilen misyonu tüm açıklığıyla gösteriyor. Niteliksiz eğitimin farklı birçok boyutu bulunmakta. Paralı olması zaten belimizi büküyor. Bütün alet- edavatları kendimiz alıyoruz. Bunlar ucuz malzemeler de olmuyor çoğunlukla.

Meslek liselerinde yaşadığımız sorun alanlarının diğeri sömürü boyutu. Meslek liselerinde önemli ve yoğunluklu olan dersler atölye dersleridir. 10-16 saat boyunca atölyelerde sözde teorik ve pratik bölümümüzün eğitimini almamız gerekirken bizler okul masalarından sponsor olan firmaların yedek parçalarına kadar birçok şeyi üretiyoruz. Ürettiklerimiz üzerinden adına döner sermaye dedikleri fakat bize döndüğünü bir türlü görmediğimiz uygulama ile okul müdürü ve bölüm öğretmenlerimizin ceplerini dolduruyoruz. Yetmiyor bir de büyük firmaların kasalarını dolduruyoruz sadece atölye üretimimiz ile.

Son sınıfta stajyerler olarak bizzat üretimin içerisine giriyoruz. Stajlarda, fabrikada yeri geliyor normal bir işçi gibi makina başına geçiyoruz, yeri geliyor bölümümüzle alakası olmayan birçok işi yapmaya zorlanıyoruz. Bunların yanı sıra parçası olduğumuz işçi sınıfının yaşadığı sorunları bizler de yaşıyoruz. Buna örnek olarak verebileceğim ve en önemli sorunlardan biri ise emeğimizin karşılığını alamamak. Bunun üzerine birçok örnek verilebilir fakat, bu kadarı bile bizi meslek liselilerin yaşadığı sorunlar, diğer liselilerin yaşadığı sorunlardan daha ayrı bir yerde ele almaya itiyor.

- Sermaye sınıfı meslek liselerini “memleket meselesi” ilan ediyor. Peki siz ne düşünüyorsunuz?

- Başta Koç holding olmak üzere birçok kapitalist tekel meslek liselerine ayrı bir önem veriyor. Türkiye’nin en büyük avantajlarından birinin genç nüfusu olduğunu ortaya koyan sermaye, “gelişen teknolojiye ayak uyduracak nitelikli elemanlar” yetiştirebilmek için mesleki-teknik eğitimi piyasa şartlarına göre şekillendiriyor. Diğer yandan da kendi mezarlarının kazıcıları olan işçi sınıfının, gelecekteki uysal-itaatkar mensuplarını yaratmak için meslek liselerine “memleket meselesi” diyorlar. Sermaye meslek liselerine bu şekilde yükleniyorken bizler de “meslek lisesi devrim meselesidir” diyoruz. Bu topraklarda baskıyı sömürüyü ortadan kaldıracak olan işçi sınıfının tarihsel misyonu ve görevleri vardır. İşçi sınıfının en genç unsurları olan meslek liselilerin kendi sınıfının mücadelesinde en ön saflarda yerini almasını sağlamak için “meslek lisesi devrim meselesidir” diyoruz.

Zira siz son dönemlerin en yankı uyandıran işçi eylemlerine bakın. Sermayenin korkusunu ve meslek liselerine yönelimini oradan görebilirsiniz. Biri Greif’tir, bir diğeri ise Metal Fırtına’dır. Bu iki eylemde de dinamik olan genç işçilerdir. Büyük fabrikalara meslek liselerinden mezun değilseniz girmeniz çok zordur. Elbette ki sermaye bunu görüyor ve “memleket meselesi” ilan ediyor. Bizler de bunu biliyoruz ve “devrim” meselesi diyoruz.

- Kurultay hazırlık çalışmalarını aktarır mısınız?

- Aslında meslek liselilerin birliğine yönelik tartışmalar yeni değil. 30 yıllık birikim ve deneyimler var, bugün meslek liselilerin birliğini kurmaya çalışırken en çok bu birikimden faydalandık . Taleplerimizi formüle ederken işçi sınıfının devrimci programı bize yol gösterdi.

Yakın tarihe baktığımızda Filli Boya’da katledilen Oğuzhan Çalışkan süreci ile daha çok yöneldiğimiz meslek liselerinde sadece staj, atölye, üniversiteye gidememe sorunlarından öte işçi sınıfının yaşadığı sorunları bizzat meslek liselilerin yaşadığını sözde iş kazaları adı altında katledildiğini gördük, tanıklık ettik ve bu süreçte önemli deneyimler kazandık. Bu süreç bizim açımızdan çok önemli bir yerde durmaktadır. Bir meslek liselinin, Oğuzhan Çalışkan arkadaşımızın stajda öldürülmesi üzerine anlamlı tepkiler örgütledik. Bugün 8 Mart vesilesiyle solculuk taslayan, emekçinin yanında olduğunu idda eden bir firma Filli Boya. Ancak Oğuzhan’ın ve nice işçinin kanı ellerindedir. Biz bu süreci gerek o yerelde gerekse de genel çalışma alanlarımızda tepkinin konusu haline getirmeye çalıştık. Firmanın şubelerinin önlerinde, Oğuzhan’ın okulunda, arkadaşları ile bir süreci işlettik. Bu çalışma bizim için bir dönüm noktasıdır.

Bunun yanı sıra iki sene önce gerçekleştirdiğimiz yaz kampında çok verimli tartışmalar yürüttük. Bu tartışmalarla birlikte iki sene önce Ankara’da “Oğuzhan Çalışkan meslek liseliler buluşması”, geçtiğimiz sene ise İstanbul’da “Anlatılan senin hikayen! Meslek liseliler buluşuyor” etkinlikleri gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yılın başından itibaren Meslek Liselilerin Sesi’ni çıkartıyoruz. Bültenimizin kurultay çalışmaları kapsamında daha da zemine oturacağını ve meslek liselilerin kürsüsü haline geleceğini düşünüyoruz.

Kurultaya çağrı için elimizde olan materyalleri kullanıyoruz. 10 soruluk bir anketimiz var, bildirilerimiz, bültenimiz, afişimiz ve stickerımız derken her yeri kuşatıyoruz. İki il meclisi ve yerel meclislerimizi de topladık. Kısa ve uzun dönemli hedefler saptadık.

Meslek liseliler, liselilerin içerisinde en fazla gerici örgütlenme ve ideolojinin etkisi altındaki kesim. Yani toplumda işçi sınıfının taşıdığı tüm özellikleri taşıyor. Bundan kaynaklı eğitim çalışmalarımız ayrı bir yerde duracak. Bunu kurultay çalışmamız vesilesi ile önümüze tekrar alacağız.

- 9 Nisan’da gerçekleştireceğiniz Meslek Liseliler Kurultayı’nızın ana hedefini de bir kez daha vurgular mısınız?

- Bizler tüm yaşamı boyunca çalışmak zorunda bırakılan işçi ve emekçilerin çocuklarıyız. Bizler hem öğrenciyiz, hem işçiyiz. İşçi-emekçilere dayatılan kölelik koşulları daha lise sıralarındayken bizlere de dayatılıyor, okul sıraları birden atölye tezgahlarına, makina başlarına dönüşüyor. Bir avuç asalak atölyelerde, stajlarda, fabrikalarda onlarca arkadaşımızın canını aldı ve almaya devam ediyor. Bunlar tek tek yaşadığımız sorunlar değil, aksine tüm meslek liselilerin, genelde tüm işçi sınıfının yaşadığı ortak sorunlardır. Bu sorunları yaşarken tek değilsek neden çözüm noktasında tek olalım? Bugün bizlerin gerçek gücü birliğidir. Yaşadığımız sorunları da ancak birlikte mücadele ederek çözebiliriz. Bu noktada kurultayımız Meslek Liselilerin Birliği’ni ilan edecektir.

- Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

- Son olarak şunu ifade edelim. Meslek Liseliler Birliği sermaye düzenine karşı bir savaş ilanıdır. Belki çok iddalı gelebilir ancak tam anlamı ile böyledir. Çünkü sermayenin çarklarını döndüren işçi sınıfının daha erken bir vakitte bilinçlenme, bir araya gelme ve hakkını arama zeminidir. Bu yanıyla sadece liselilerin değil sınıfı devrimcileştirme çabasında olan tüm herkesin meselesidir. Onlarca genç bugün sanayinin can damarı olan fabrikalarda staj yapmaktadır. Ve bugünden bizler onları bilinçlendirmek ve örgütlemek için bir çaba içerisine girmez isek sonuçlarının ne olacağı ortadadır. Yarının o büyük işçi işgallerinde, grevlerinde, direnişlerinde sermayenin yanında, bizim karşımızda olacaklardır. Birlik çalışmamız meslek liselilerin sınıf bilinçlerini yükseltme çalışmasıdır aslında. Bundan kaynaklı başta meslek liseliler olmak üzere; torna başında, bant yanında, CNC tezgahında çalışan işçileri de onları örgütleme amacı taşıyan sınıf devrimcilerini de, yani herkesi meslek liselilerin birliğini güçlendirmeye çağırıyoruz. Metal fırtınaların, yeni Greif'lerin yolu meslek liselerinden geçiyor.

 

 

 

 

Özgürlüğümüz ve geleceğimiz için HAYIR” buluşması

 

25 Mart Cumartesi günü öğlen saatlerinde bir araya gelen DGB ve DLB’liler, Kadıköy’de 9 Nisan günü gerçekleştirilecek ‘Meslek Liseliler Kurultayı’ çağrılarını gençliğe taşıdı. Bildiri dağıtımı öncesi müzik dinletisi gerçekleştirilirken polis saldırı tehdidinde bulundu. Polisin keyfi saldırı tehdidi kararlı duruşla boşa düşürüldü.

Mahirler anıldı: “Onlar’a sözümüz devrim olacak”

Kilise Meydanı’nda eylem gerçekleştiren DGB ve DLB, Kızıldere katliamını lanetleyerek katledilen devrimcileri andı. Yapılan açıklamada “Bugünün karanlığı Mahirlerin direngenliği ile yırtılır” denildi. Ardından Kadıköy’ün ara sokaklarında çağrılar gerçekleştirilerek ihraçlara karşı direnen KESK üyeleriyle dayanışma yükseltildi. Sloganlarla direniş alanına giren DGB ve DLB adına direnişçiler selamlandı.

“Özgürlüğümüz ve geleceğimiz için HAYIR” buluşması

Ziyaretin ardından “Özgürlüğümüz ve geleceğimiz için HAYIR” buluşması gerçekleştirildi. İlk olarak devlet, yönetim biçimleri, sınıflı toplumların oluşumundan bugüne kadar gelişen süreç anlatılarak rejim krizinin boyutlarına değinildi. Toplumun farklı çıkarlara sahip pek çok kesiminin ‘Hayır’ dediği bir tabloda, sermaye düzenine ‘Hayır’ demenin ve işçi sınıfının devrimci politik eksenini savunmanın önemi üzerinde duruldu.‘Meslek Liseliler Kurultayı’nın son hazırlıkları gözden geçirilirken lise ve üniversitelerden faaliyet ve süreçler aktarıldı.

 

 

 

 

İstanbul’da meslek liseliler kurultaya çağrıldı

 

İstanbul’un farklı ilçelerinde yürütülen faaliyetle, meslek liseliler 9 Nisan’da yapılacak kurultaya çağrıldı.

Kadıköy ve Göztepe: Meslek liselerinde anket çalışması ve bülten dağıtımı gerçekleştirildi.

Meslek lisesi önlerinde meslek liselilerin hem okulda hem de stajlarda yaşadığı sorunlar, üniversitelere direk geçişin kaldırılması üzerine soruların yer aldığı anketler yapıldı. Meslek Liselilerin Sesi bülteni meslek liselerinin önlerinde dağıtıldı.

Kartal: Meslek Liselilerin Sesi ve Liselilerin Sesi meslek liselilere ulaştırıldı. Meslek liselerinin etrafına sticker ve afiş yapıldı.

Esenyurt: Kıraç Kuruçeşme’de bulunan İMKB Meslek Lisesinin çevresi ve liselilerin yoğun olarak kullandığı yerlere kurultay afişleri ve stickerlar yapıldı. Meslek lisesinin çıkış saatinde kurultay çağrı bildirilerinin dağıtımı yapılırken Meslek Liselilerin Sesi dergisi de liselilere ulaştırıldı.

Ümraniye: Sarıgazi, Demokrasi Caddesi ve Kazım Karabekir bölgelerine kurultay afişleri yapıldı. Sancaktepe ve Çekmeköy’deki meslek liseleri önünde anket yapıldı. Meslek Liselilerin Sesi bülteni ve bildirilerin kullanıldığı çalışmada okul çevrelerine etkinlik çağrı afişleri ve stickerlar yapıldı.

Küçükçekmece: 28 Mart Salı günü Sefaköy Merkez’de ve meslek liselileri çevresinde yaygın olarak kurultay afişleri ve stickerlar yapıldı. Meslek liselerinin çıkışlarında kurultay çağrı bildirileri dağıtılarak stickerlar yapıldı.

 

 

 

 

Koç Üniversitesi saldırıları tırmandırıyor

 

Koç Üniversitesi’nde “Akademi biat etmez” şiarıyla yapılan eylemle saldırılara karşı dayanışma yükseltilmişti. Öğrenci, işçi, asistan ve öğretim üyelerinden oluşan Koç Üniversiteliler Dayanışması’nın yaptığı eylem bahanesiyle 10 öğrenciye soruşturma açan yönetim, bir süre de eylem ve etkinlikleri yasakladı.

Öğrenciler hakkında hangi gerekçeyle soruşturma açıldığı ve 10 öğrencinin neye göre belirlendiği bilinmezken soruşturma açılan öğrenciler arasında, ihraçlara karşı eylemin yapıldığı gün okulda bulunmayan bir öğrencinin de yer aldığı belirtildi.

Bu ise saldırının, yönetim-kolluk güçleri işbirliğiyle fişlenen öğrencileri hedef aldığını gözler önüne serdi.

 
§