18 Kasım 2016
Sayı: KB 2016/43

Tek çıkış yolu devrimci direniştir!
Faşizm, demokrasi mücadelesi ve devrim
Bakanlık kararının ardından derneklere OHAL mührü
“OHAL’inizi de mührünüzü de tanımıyoruz!”
"Sokakları, alanları mühürleyemezler!"
“Baskıya karşı direnmek haktır ve meşrudur!”
Erdoğan’dan yeni bir “U” dönüşü
Gün Kürt halkıyla dayanışmayı büyütme günüdür!
Ekim Devrimi ve ulusal sorun
Ekim Devrimi ve devrimci parti
Bir bankanın raporu ve Ekim Devrimi’nin yadsınamayan anlamı
Gerici savaşlar, ‘insan hakları’ ve ‘sivil’ ölümleri
Kapitalist dünyadan sefalet manzaraları
AKP’nin 2017 programı
“Fiili mücadeleyle hakkımızı kazanacağımıza inanıyoruz!”
Günsan işçileri üretimi durdurdu
İstanbul Üniversitesi direnişi üzerine
20 Kasım Uluslararası Çocuk Hakları Günü
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Fiili mücadeleyle hakkımızı kazanacağımıza inanıyoruz!”

 

Tuzla BOMİ Depo’da çalışırken işten atılan Depo, Antrepo, Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı Sendikası (DGD-SEN) Başkanı Murat Bostancı ile çalışma koşullarını ve direniş sürecini konuştuk.

- Çalışma koşullarınız ve örgütlenme süreciniz hakkında bilgi verir misiniz?

- BOMİ Grup iş yeri Tuzla yan sanayide, İtalyan sermayeli Roche alt işvereni. Ben 1 Mayıs’tan itibaren BOMİ Grup’ta çalışmaya başladım. 1 Haziran’dan itibaren ise yan sanayideki depoda çalışmaya başladım. Depoda uzun çalışma süreleri vardı. Esnek çalışma süresi vardı. Sabah saat 08.30’dan gece 23.00’e, bazen 01.00-02.00’lere kadar devam ediyordu. Hafta sonları yine Cumartesi, Pazar çalıştırıyorlardı. Esnek çalışma, aynı zamanda iki tane taşeron firma vardı. Bunlardan birini gönderdiler, halen İdol Grup isimli taşeron firma devam ediyor. Onlarda bu sömürü düzeni daha fazla. Dolayısıyla dediğim gibi, esnek çalışma, taşeron sistemi, içerideki işçilere hakaretler, özellikle kadın işçilere taciz ve mobbing uygulaması dahil olmak üzere birçok baskı vardı.

- Peki size işten atılma gerekçesi olarak ne sundular?

- Beni ilk çağırdıklarında bir gün önce mesaiye kalmadığım bahanesini gösterdiler. Ama tabi sendikanın genel başkanı ve sendikanın üyesi olduğum, sendika çalışması yaptığım için işten attıklarını zaten deponun koordinatörü Metin Nalbant söyledi. Başka bir deponun müdürü arkadaşıymış, “Murat Bostancı sendika başkanı ve sendika üyesi, çalışma yapıyor” diye söylemiş. Başka neden sunsalar da sendikal faaliyetten kaynaklı beni işten çıkardılar.

- Direniş süreci nasıl gidiyor? Bir işçi daha atıldı, onu ne gerekçeyle attılar? Süreç içinde neler yaşandı?

- Diğer arkadaşımız, Pervin arkadaş da performans yetersizliği bahane edilerek işten atıldı. Ama asıl neden sendika üyesi olması ve sendika çalışması yapması. Arkadaşımızı geçen ayın 31’inde işten attılar. Direnişi 15 Kasım itibariyle depo önünden Roche Genel Merkezi önüne taşıdım. Direnmeye burada devam edeceğim çünkü Roche İlaç da İsviçre merkezli, Almanya’da fabrikası var. İtalyan BOMİ’yle de alt işveren-üst işveren ilişkisi var. Daha önceden burayla görüşmemiz oldu. Roche İlaç’la geçen Cuma (4 Kasım) görüşmemiz oldu. Kendileri dediler ki bize bir hafta süre verin, bir hafta içinde biz bütün bu problemleri çözeceğiz. Söz verdiler. Ama gelinen noktada hiçbir problemi çözmediler. Sadece söyledikleri şu: “Depodaki taşeron firmaları göndereceğiz, depoda kesinlikle hiç taşeron firma kalmayacak, esnek çalışma yapılmayacak.” Onun dışında işten atılanların geri işe alınması, sendikanın tanınması ve diğer taleplerimize yönelik net bir cevap vermediler ve bizi oyaladılar. Biz de direniş alanını buraya taşıdık.

- Direnişi Roche önüne taşıdınız, peki burada neler yaşadınız?

- Buraya geldik, içeri girdik görüşme talebinde bulunduk. İçerideki yetkili bize Özger Günerli’nin yarım saat içinde geleceğini söyledi, ancak 10 dakika sonra tekrar geldi yanımıza, “Özger bey gelmiyormuş” dedi. Tabi bunu her zaman görüyoruz, bizi oyaladılar. Biz de sloganlarımızı atarak dışarı çıktık. Güvenlik burada bekleyemeyeceğimizi aksi halde polis çağıracağını söyledi. Biz de “buyurun polis çağırın, biz haklı bir direniş gerçekleştiriyoruz, yasal hakkımız, buranın önünde direnmeye devam ediyoruz” dedik ve güvenlikler de buradan gittiler.

- Direniş sayesinde taşeronların gönderilmesi gibi bir kazanım söz konusu. Ama sendikanın tanınması yönünde şirket olumlu bir adım atacak gibi görünmüyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

- Biz dün (14 Kasım) itibariyle yasal işlemleri başlattık. Benimle birlikte atılan arkadaşla avukata vekalet verdik. Bu bir-iki gün içerisinde zaten dava açılacak ama bir taraftan da Roche’un önünde direnişimize devam edeceğiz. Fiili mücadeleyle hakkımızı kazanacağımıza inanıyoruz. Depo içerisindeki arkadaşlarımız, sendikaya üye olan arkadaşlarımız, sendika komitesindeki arkadaşlarımız bir taraftan da örgütlenmeye devam ediyorlar. Kazanana kadar devam edeceğiz.

- İşçi ve emekçilere son bir mesajınız var mı?

- Türkiye’nin birçok yerinde direnen işçi kardeşlerimize selam olsun diyorum. Günsan Elektrik’teki arkadaşların yanına da uğradım buradan onları da selamlıyorum. Türkiye’nin her yerinde direnişte olan arkadaşlarımızı buradan selamlıyorum. Direnmeye devam ediyoruz. Birlikte kazanacağız. Yaşasın sınıf dayanışması. Yaşasın mücadelemiz, direne direne kazanacağız diyorum.

 

 

 

 

 

İZBAN’da grev sona erdi

 

İzmir’de toplu sözleşme sürecinde yönetimin işçilerin taleplerini kabul etmemesi üzerine işçiler 8 Kasım’da greve çıkmıştı. 15 Kasım’da sendikacılar, sermaye devleti temsilcileri ve İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan görüşmenin ardından anlaşma sağlandığı duyuruldu.

İZBAN A.Ş. ile Demiryol-İş Sendikası arasındaki görüşmede ücret ile ilgili alınan kararlar doğrultusunda, ilk yıl için ücretlerde yüzde 15 artış sağlandı. 1. yıl brüt tavan çıplak ücretler ise şöyle:
Tekniker 2340 TL; Sürücü 2300 TL; Teknisyen 2075 TL; İstasyon Operatörü 2030 TL; Muhasebe Personeli 1940 TL; Veznedar 1885 TL; Gişe Görevlisi 1885 TL.

Varılan anlaşmaya göre 1. yılın ikramiye ücreti 75 güne çıkarıldı, taban ücret ise brüt 1800 TL oldu. 2. yılın birinci 6 ay ücretlerine önceki 6 aya ait TÜFE oranında artış yapılacak. Ek olarak “Teknisyen” grubuna brüt 75 TL, “İstasyon Operatörü” grubuna brüt 50 TL artış yapılması kararlaştırıldı. İkramiye ise 80 güne çıkarıldı. Ücreti ödenen yemek bedeli günlük 12 TL oldu. İkinci yılın ikinci 6. ay ücretlerine ise önceki 6 aya ait TÜFE oranında artış yapılacak. Ek olarak “Teknisyen” grubuna brüt 50 TL, “İstasyon Operatörü” grubuna brüt 25 TL artış yapılacak. İkramiye ise kıstelyevm (çalışılan gün sayısına göre) uygulanarak 85 güne çıkarılacak. Ücreti ödenen yemek günlük 12 TL olacak.

İZBAN daha önce son teklif olarak 1. yıl için yüzde 15  artış teklif etmiş, Demiryol-İş ise yüzde 24 zammı yüzde 22’ye çekerek yüzde 15 teklifinin kabul edilemez olduğunu söylemişti. Ortalama yüzde 18 zam talebiyle masaya oturduklarını savunan Demiryol-İş Sendikası İzmir Şubesi, yüzde 15 ile yüzde 18 arasında ortalama yüzde 16,5 zam aldıklarını aktardı.


 
§