11 Kasım 2016
Sayı: KB 2016/42

Dinci-faşist düzeni ancak emekçi kitlelerin militan direnişi yıkabilir!
Dinsel gericiliğin karanlığı ve emperyalizmin riyakarlığı
Halep-Musul-Rakka üçgeninde taktik savaşlar
Düzeniniz de yasalarınız da yok hükmündedir!
Erdoğan’ın Kürt hazımsızlığı
"Başka ulusları ezen bir ulus özgür olamaz!"
HDP milletvekilleri tutuklandı!
İzmir’de 4 Kasım eylemlerinin gösterdikleri
Saldırıların arkasında emperyalizm ve işbirlikçi büyük burjuvazi var
10 Ekim Ankara Katliamı davası
İşçi sınıfını iktidara taşıyan mücadele örgütleri ve yönetim organları: Sovyetler
Kamuda kıyımlar, tutumlar ve mücadelenin sorunları - II
İşçiden al, patrona ver!
Metal TİS’leri ve sınıfa politik müdahale
EMİS’e karşı “söz, yetki, karar” işçilere!
Bu düzeni yıkacağız ve hiçbir kirli yöntem bizleri bundan alıkoyamayacak!
Kazanmanın yolu direnmekten geçer!
Direnişi seçiyoruz!
Karanlığa karşı kararlılık
Şan olsun “Yeni Ekimler” yolunda proletaryanın öncü müfrezesine!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

EMİS’e karşı “söz, yetki, karar” işçilere!

 

General Elektrik/Grid Solutions, ABB Elektrik, Schneider Elektrik ve Schneider Enerji işletmelerine bağlı 26 işyerinden 2200 işçiyi ilgilendiren Birleşik Metal-İş ve Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikası (EMİS) arasında süren Grup Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri 60. gününde tıkandı ve uyuşmazlık tutanağı tutuldu. Birleşik Metal-İş’in taslağında sunduğu 82 maddeden 34’ü kabul edilirken, 43 maddede anlaşma sağlanamadı.

Geçmiş sözleşme süreçlerinden farklı olarak sadece ücret ve sosyal haklarda değil, idari maddelerde de anlaşmazlık bulunuyor. EMİS, Türkiye’de oluşan OHAL koşullarına da yaslanarak metal işçisinin kazanılmış birçok hakkını elinden almak derdinde. Çalışma koşullarını ağırlaştırmak isterken, güvencesiz çalışma süresini 4 aya çıkartmayı dayatıyor. Kazanılmış belli hakları yasal sınırlara çekmek istemesinin yanında, sözleşme süresini 3 yıla yükseltmeyi dayatıyor ve sözleşmeye esnek çalışmayla kiralık işçilik uygulamalarını eklemek istiyor. EMİS’in sunduğu maddeler metal işçisine tam anlamıyla kölelik dayatmalarıdır ve bu dayatmaları kabul etmeyeceğini açıklayan sendika masadan kalkmış bulunuyor.

Artık söz metal işçisindedir. Uyuşmazlık sonrası Birleşik Metal-İş bir eylem planı açıkladı. Fabrikalarda okunan bildirilere göre mesaiye kalmama eylemi, yemek paydoslarında toplu halde alkışlarla yürüme, her Cuma günü vardiya girişlerinde alkışlarla işe giriş ve basın açıklamaları yapılacak. Birleşik Metal-İş’in eylem planına bakınca ve geçmiş deneyimlerini de hatırlayınca, süreci yasal sınırlarda tutmak isteyeceği akıllara geliyor. OHAL koşullarının olmadığı bir önceki sözleşme sürecinde grevin yasaklanmasına karşı pankartları indirip işçiyi zorla fabrikaya sokan anlayış bugün OHAL koşullarında süreci bu duruma bile getirmek istemeyecektir.

Bu yüzden Birleşik Metal-İş üyesi işçiler geçmiş dönemden dersler çıkartabilmeli ve EMİS’in birçok hakkı gasp eden ve yeni baskılar getiren sözleşmesini hiçbir koşulda imzalamamalıdır. Son günlerde sendika içinde yaşanan tasfiye operasyonları da göz önüne alınırsa, Birleşik Metal-İş’in bu süreci göğüslemek bir yana yeni bir satış sözleşmesini imzalayacağı aşikârdır. Bu yüzden metal işçisi geleceği için Birleşik Metal-İş bürokratlarına değil kendine güvenmeli ve “söz, yetki, karar” hakkını kendi eline almalıdır.

Her fabrikada bölümlerden başlayan komiteler oluşturulmalı ve bu komiteler sendika bürokratları ve onların uzantılarından bağımsız olmalıdır. Çünkü Birleşik Metal-İş yönetimi de fabrikalarda komiteler oluşturuyor, fakat denetimi sıkı tutarak işçilerin geri bilincine yaslanıyor ve alınan geri tutumlara “işçinin iradesi” görüntüsü veriyor. Bu süreçte öne çıkan mücadeleci işçileri susturuyor, sürecin dışına itiyor. Bu durumdan kaynaklı olarak komiteler bağımsız olmalı ve fiili meşru mücadele hattını benimsemelidir. Geri eğilimler hep mahkûm edilmeli ve ileri çıkan desteklenmelidir. Talepler kabul edilene kadar mücadelenin sürdürüleceği “grevse grev, işgalse işgal” bakışı EMİS’e gösterilmelidir. Fabrikalarda oluşan bu komitelerin arasında bir bağ oluşturulabilmeli ve düzenli toplantılarla ortak irade çıkarılmalıdır.

Ancak her direnişte olduğu gibi sermaye devleti de kendi misyonunu oynamak için sahnede olacaktır. Hem de içinden geçmekte olduğumuz dönemde polis, yargı gibi baskı aygıtlarını daha pervasızca kullanacaktır. Bu saldırılar önden hesaplanmalı ve hazırlıklar şimdiden yapılmalıdır. Grevin yasaklanması OHAL koşullarında yüksek ihtimaldir. O zaman fiili grev süreci şimdiden işçilerin bilincinde yer etmelidir ve yapılacak hazırlıklar bu temelde olmalıdır. Sınıf dayanışmasının önemini 29 Ocak Grevi ve Metal Fırtına süreci göstermiştir. Diğer fabrikalarla temaslar oluşturulmalı ve dayanışma eylemleri, gerekirse de dayanışma grevleri örgütlenmelidir.

EMİS’le yapılacak sözleşme “Metal Fırtına” sonrası metal işçisi ile metal patronlarını karşı karşıya getiren ilk süreç olmasından kaynaklı da ayrıca önem kazanıyor. 2017 öncesi ilk raunt olarak görülmesi gereken TİS, MESS’le girişilecek mücadeleyi doğrudan etkileyecektir. Eğer başarılı bir sözleşme süreci gerçekleşirse 2017’ye metal işçisi daha güçlü girecektir. Başarılı bir süreç için de öncü metal işçilerine büyük görevler düşmektedir.

 

 

 

 

EMİS kapsamındaki fabrikalarda işçiler hazırlanıyor

 

Birleşik Metal-İş ve EMİS arasında süren Grup TİS sürecinde uyuşmazlık tutanağının tutulmasının ardından EMİS kapsamına giren fabrikalarda 3 Kasım’da açıklamalar yapıldı.

Birleşik Metal-İş’in uyuşmazlık sonrası hazırladığı bildiriler General Elektrik/Grid Solutions, ABB Elektrik, Schneider Elektrik ve Schneider Enerji fabrikalarında vardiya vardiya işçilere okundu. TİS görüşmelerindeki son durumu anlatan bildiride EMİS patronlarının içinden geçtiğimiz olağanüstü koşullara güvenmemesi, metal işçilerinin, fiili ve meşru haklarını her koşul ve şartta kullanacağı belirtildi.

Schneider’de işçilerin coşkusu

Bildirilerin okunduğu fabrikalar arasında en çoşkulu olan fabrika ise Schneider Enerji Manisa fabrikasıydı. Schneider fabrikasında okunan bildirinin ardından işçilere açıklama yapıldı. TİS görüşmelerinde teklif dahi edilemeyecek, kazanılmış hakları gasp etmeye dönük tekliflerle gelindiği belirtilen açıklamada, EMİS’in Schneider’a özel madde madde teklifleri şu şekilde sıralandı:

“*İşveren tarafından organize edilen toplantı ve eğitimlere katılmama 2 günlük ücret kesintisi, tekrarı halinde işten çıkartma.

*Çağrılmadığı halde başkasının yerine eğitime katılma. Cezası işten çıkartma.

*Fabrika giriş çıkışını bloke ederek iş güvenliğine aykırı davranma. Cezası işten çıkartma.

*İş kazası geçirdiğini saklamak. Cezası işten çıkartma.”

EMİS’in bu dayatmalarının yanı sıra kazanılmış haklara saldırması ve sefalet zammı dayatması teşhir edildi. EMİS'e bağlı fabrikaların mesaiye kalmama eylemlerine başlayacakları belirtilirken kendilerinin 4 aydır bu eylemi yaptıkları belirtildi. EMİS’in ücrete %10 zam, sosyal hakka %10 dayatması teşhir edildi.

Eylem programı açıklandı

Birleşik Metal-İş’in henüz netleşmeyen eylem programının da açıklandığı eylemde program şu şekilde duyuruldu:

7 Kasım Pazartesi’den itibaren mesailere kalınmayacak. 8 Kasım’dan sonra her hafta Salı ve Çarşamba yemek paydoslarına toplu halde alkışlarla girilecek. 11 Kasım tarihinden başlamak üzere her Cuma günü vardiya girişlerinde servislerden inilerek toplu yürüyüşler gerçekleştirilecek. 14 Kasım’dan sonra EMİS’e bağlı fabrikaların bulunduğu yerlerde basın açıklamaları gerçekleştirilecek.”

Açıklama sloganlarla sonlandırıldı. Bu ilk eylemlerin ardından EMİS kapsamındaki fabrikalarda işçiler yemeklere toplu çıkışlar yaptı.


 
§