30 Eylül 2016
Sayı: KB 2016/36

İşçi sınıfı üzerindeki gerici cendereyi parçalamak için...
Uzatılması planlanan OHAL’le hedeflenen...
Hapishaneler devrimin bir mevzisidir
Ulucanlar Katliamı şehitleri anıldı
Alevilere dönük tehditler artıyor
Barış isteyen akademisyenlerin davası görüldü
“Ya aç kalırsın, ya da direnir hakkını alırsın!”
Her “müjde”, sınıfa yeni bir pranga!
“Korku ve baskı iklimini dağıtmak için birleşik mücadeleyi büyütmeliyiz!”
Katliamcılık bu devletin mayasında var - H. Fırat
Beyaz Kitap: Dinmeyen emperyalist ihtiraslar
Emperyalizm ve işbirlikçileri yenilecek, direnen halklar kazanacaktır!
Fransa’da El Khomri yasasına karşı mücadele ve büyüyen tehlike
ABD ve İsrail: Ortadoğu halklarının eli kanlı katilleri
ABD’de hapishane grevi devam ediyor
Güney Kore’de Hyundai işçileri şalterleri indirdi
Yurtlarda dinci-gerici politika
Meslek liseliler birleşiyor!
DGB Türkiye Meclisi: Geleceğimiz ve özgürlüğümüzden vazgeçmiyoruz!
Kirpiklerimiz yere düşmesin diye… / 2
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Her “müjde”, sınıfa yeni bir pranga!

 

Sermayenin ihtiyacı doğrultusunda hareket eden AKP hükümeti, işçilere dönük saldırıları, burjuva basında verilen “müjde” haberlerle yine işçileri kendine yedekleyerek bir bir hayata geçiriyor. Tıpkı bu yılın başında, açlık sınırının bile altında olmasına rağmen asgari ücretin 1300 TL yapılmasının “müjde” olarak sunulması gibi. Yapılan yüzde 30’luk “iyileştirme” daha işçilerin eline geçmeden yeni zamlarla misliyle ellerinden alındı. “Artık herkese iş imkânı” başlığıyla verilen haberlerle sermayenin yıllardır istediği “kiralık işçilik” yasası hayata geçirildi. Yine “müjde” diye verilen ileride emeklilik hakkının tamamen kalkmasının ilk adımı olan ve sermayenin yaşadığı ekonomik krize bir parça merhem olması için gündeme gelen zorunlu Bireysel Emeklilik Sigortası (BES) yasalaştı. Sırada yine bir “müjdeli” haber var; kıdem tazminatının fona devredilmesi ve sonrasında yeni saldırı yasaları işçi ve emekçileri bekliyor.

Eline geçen her fırsatı en iyi şekilde değerlendiren AKP hükümeti, darbe girişimi ile ortaya çıkan durum sonrası kamuda tasfiye süreci ile birlikte kamu çalışma yaşamında yeni bir sayfa açmayı planlıyor. Bu sayfada kadroya ve iş güvencesine yer yok. Kamu emekçilerinin kazanılmış temel haklarına dönük bu saldırı basında “terörle mücadele”, “artık vatandaş hizmet görecek” yalanları ve demagojisiyle işleniyor.

Asgari ücretten Ekim’de yapılacak olan kesintinin yine işçilerin cebinden alınarak ödenmesini, “maaşlar 1300 TL’nin altına düşmeyecek! 8 milyona müjde!” başlıkları ile duyuran burjuva basın, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının bin 386 TL’ye, yoksulluk sınırının 4 bin 515 TL’ye yükseldiğini, asgari ücretin 1300 TL olduğunu ve işçilerin açlık sınırının altında yaşadığını gösterme ihtiyacı ise duymuyor. Ne de olsa medya sermayenin medyasıdır. Basında her “işçiye müjde”, “çalışana müjde”, “vatandaşa müjde” gibi başlıklar taşıyan haberin altında yatan gerçek, işçi sınıfının ayaklarına yeni bir pranga vurulduğudur ya da vurulmak istenmesidir.

Kapitalist sistemde işçi ve emekçilerin örgütsüz ve dağınık olduğu, mücadelenin zayıf olduğu durumlarda sermaye devletinin her çıkardığı yasa yine sermaye sınıfına hizmet eder. Bugün yaşanan da aynen budur. Burjuva basın da üzerine düşeni yapar ve işçi sınıfına dönük saldırıyı allayıp pullar, yeri gelir yalanla besler ve işçilere “müjdeli” haberi verir.

Yoksulluğun arttığı, işsizliğin çoğaldığı, iş güvencesinin kalmadığı, dahası artık iş cinayetlerinin sıradanlaştığı günümüzde, işçi ve emekçiler mücadeleye atılmazsa daha kötü koşullara mahkûm kalacaklardır.

Bugün bir de sermayenin elinde OHAL kılıcı var. Herhangi bir hak arama mücadelesine, direnişe, greve, eyleme bu kılıçla saldırırken, sınıfın geri kalan bölüğüne de “OHAL günlük yaşamımıza bir etki etmeyecek” yalanını söylüyorlar. Burjuva basında “OHAL’de işçi çıkartmak yasak” haberleri yapılırken, sermayenin keyfi işten çıkartmalarının her geçen gün yeni örnekleri yaşanıyor.

Bugün sınıfın üstündeki kara bulutları dağıtmak ve güzel aydınlık günler için mücadele etmek daha yakıcı bir şekilde önümüzde duruyor. Şu unutulmamalı ki sınıf bugüne kadar hangi hakkı kazanmışsa ya da elde etmişse, bunun arkasında güçlü bir mücadele süreci vardır. Bu bilinçle hareket etmeli, düşmanından bir şeyler beklemek yerine mücadeleye, örgütlenmeye başlamalı. Çünkü sınıfın artık kaybedecek hiçbir şeyi kalmadı.

 

 

 

 

MİB: OHAL sermayenin hizmetinde! OHAL’e hayır!

 

‘FETÖ’ye karşı ilan edildiği iddia edilen OHAL, hak ve özgürlük isteyen herkese karşı iktidar tarafından keyfince kullanılıyor.

Hiçbir hak ve hukuk olmaksızın keyfi kararlarla binlerce insanın hayatıyla oynanıyor.

Akademisyenle, aydınla, gazeteciyle başlayan keyfi tutuklama ve yasaklar giderek işçiye ve emekçiye karşı kullanılmaya başlanıyor.

Geçtiğimiz günlerde binlerce eğitim emekçisi tek bir kararnameyle açığa alındı.

Bugün Bursa Valiliği, OHAL’i ileri sürerek Gemlik’te bulunan MSC/Medlog Lojistik işçilerinin direnişine keyfi yasak getirdi.

Medlog işçileri anayasal hakkını kullandıkları için işten atılmışlardı. İşe geri dönmek ve sendikal haklarının tanınması için iş yeri önünde bekliyorlardı.

Bugün Medlog işçisinin hak mücadelesini OHAL yasasına dayanarak yasaklayanlar yarın neler yapar!

OHAL’de işten atmaları yasaklama yetkisi olanlar sermayenin keyfince işten atmalarına arka çıkıyor!

Hak isteyen, sendika isteyen, greve çıkan işçinin üzerinde de OHAL kılıcı sallanır...

2 bini aşkın işçiyi kapsayan EMİS sözleşmesinde olası bir grev OHAL tehdidi altında! Sermaye OHAL’e güveniyor, nasıl olsa grev yasaklanır havasında.
Metal işçisi 2017’de hak için ayağa kalktığında karşısında OHAL’i bulur...
Sermayenin çıkarlarının her şeyin başına konulduğu bir düzende, geçmişte olağan halde bile grevlerin yasaklandığı bir düzende OHAL’le emekçinin canına okunur!

İşte bunun için OHAL’in kaldırılmasını istiyoruz!

OHAL yetkisine dayanarak işçiye ve emekçiye yapılan haksız ve hukuksuz işlemlerin iptal edilmesini istiyoruz.

Sınırsız grev, toplu sözleşme, söz, basın ve örgütlenme hakkı istiyoruz!

Metal İşçileri Birliği


 
§