Kapitalizm işsizliği arttırıyor!
İşsizliğin panzehiri sosyalizm için mücadeleye!
Devletin resmi kurumu TÜİK’e göre işsiz sayısı bir önceki yılın Haziran ayına göre 247 bin kişi artarak 3 milyon 127 bine yükseldi. İşsiz sayısındaki iki yıllık artış ise 473 bin olarak gerçekleşti.
TÜİK verileri ve gerçekler
TÜİK’in yanıltıcı rakamlarına değil de gerçek verilere baktığımızda ise işsiz sayısının 2014 yılının Haziran ayına göre 473 bin artığını görüyoruz. Haziran 2015’te 5 milyon 856 bin olan işsiz sayısı, Haziran 2016’da 6 milyon 44 bine yükseldi.
Bilindiği gibi TÜİK tarafından açıklanan veriler, işsizlik fotoğrafının gerçek boyutunu ortaya koymuyor. Aksine TÜİK işsizlik oranını küçük göstermek için mesai yapıyor. Buna rağmen büyüyen işsizlik gerçeğini karartamıyor.
Gerçek işsizlik oranının resmi verilerin çok üstünde olduğu biliniyor. Emek örgütlerinin yaptığı araştırmalara göre işsizlik oranı yüzde 18,5’e yükseldi. 2016 Haziran döneminde genç işsiz oranı 1,7 puan artarak yüzde 19,4’e yükseldi. En yüksek işsizlik oranı yüzde 28,7 ile tarım dışı genç kadın işsizliğinde görüldü. Tarımsal istihdamda 420 bin, imalat sanayisinde 47 bin kişilik azalma yaşandı.
Kapitalizm/kapitalistler işsizlikten beslenir!
Burjuvazi işsizlikten beslenir. İşsizlik burjuvazinin elinde tuttuğu paslı bir silahtır. Peki, burjuvazi işsizlik silahını neden kullanır? Çünkü işsizlik işçi sınıfının mücadelesinin önünü kesen, işçileri bölen ve denetim altında tutulmasında kullanılan en etkin araçtır. Bu nedenle burjuvazi işsizlik sopasını çıkarları doğrultusunda sık sık kullanır. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi amacıyla yürütülen her türlü mücadele ve örgütlenme girişimi işten atma tehdidi ile kırılmaya çalışılır. Grev ve direnişleri kırmak için de kapıda hazır bekleyen işsizler ordusundan yararlanılır.
İşsizlik sorunu her geçen yıl artarak devam etmektedir. İşsizlik oranındaki artış nedeniyle kapitalistler büyük işletmelerde taşeronlaştırmaya hız verebilmektedirler. İşsizlik sopası aynı zamanda sigortasız işçi çalıştırma konusunda kapitalistleri cesaretlendirmektedir. Orta ve küçük işletmelerde ise sigortasız çalışmayı tetiklemektedir. Milyonlarca işçinin sigortasız çalıştırılması, asgari ücretin dayatılması, iş saatlerinin uzatılması vb. saldırıların hayata geçirilmesinde kapitalistlere kolaylık sağlayan en temel silahlardan biri yaygın işsizliktir.
Burjuvazinin kâr hırsı, kaçınılmaz olarak yedek sanayi ordusunun daha da artmasına yol açmaktadır. Bu nedenle sermaye iktidarı koşullarında işsizliğe çözüm beklemek ölüden gözyaşı beklemekle eş değerdedir.
Sermaye sınıfı zaman zaman işsizliğe karşı mücadele ettiği yalanına dört elle sarılmaktadır. Oysa uyguladıkları politikalarla, dayattıkları ağır ekonomik-sosyal yıkım programlarıyla işsizliği daha da boyutlandıranlar, kapitalistlerin kendileridir. Zira kapitalistler, kaynağı oldukları işsizlik sorununu çözmekten özenle kaçınırlar. İşsizlik sorununu çözmek bir yana, kapitalistler, işsizliği sürekli olarak arttıracak politikalara dört elle sarılır. Bu politikanın yıkıcı sonuçları nedeniyle milyonlarca işçi işini kaybeder.
En az işçiyle en fazla üretim yapmak kapitalistlerin ortak anlayışıdır. Zira artı değer sömürüsüyle elde edecekleri kârlarını katlamalarının başka bir yolu bulunmamaktadır. Sermaye sınıfı böylece istihdam oranını sürekli olarak düşürmektedir.
Burjuvazi sadece işçilerin bir kısmını işsiz bırakmakla kendini sınırlamaz. Aynı zamanda işsizlik silahını çalışanlara karşı tehdit olarak da kullanır. Böylece kapitalistler işçileri daha uzun süre ve daha ucuz ücretle çalıştırma olanağını elde ederler.
İşsizliğin panzehiri sosyalizmdir!
Her türlü kötülüğün kaynağı olan burjuva sınıf iktidarı yıkılmadığı sürece işsizlik sorunu artarak devam eder. İşsizliğin kalıcı ve tam çözümünün biricik yolu, işçi sınıfının devrimci iktidarı olan sosyalizmdedir. Ancak bu genel doğru işsizliği azaltıcı tedbirlerin alınması için, emeğin korunması talepleri çerçevesinde mücadele etmeyi ertelemek gibi yanlış bir anlayışı asla içermez.
Sermaye sınıfı, işsiz kitleleri diğer sınıf kardeşlerine karşı kullanmaya, ideolojik olarak onları çürütmeye ve yozlaştırmaya çalışmaktadır. Bu silah kapitalistlerin elinden alınmalıdır. Bu ise yıkım programlarının püskürtülmesi için birleşik, örgütlü bir mücadelenin yükseltilmesiyle mümkündür. Krizin faturasının kapitalistlere ödettirilmesi talebiyle yükseltilen bir mücadele, işsizliğin bir saldırı aracı olarak kapitalistler tarafından kullanılmasının zeminini yok etmenin biricik yoludur.
İşsiz kitlelerin işçi sınıfının bir parçası olduğu ve kurtuluşlarının da ortak mücadeleyi gerektirdiği gerçeğinden hareket ederek işsiz kitleleri mücadeleye çekmek sınıf bilinçli öncü işçilerin görevidir. “Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi” yakıcı talebi, tüm işsizlerin, işçilerin ve emekçilerin birleşik mücadelesini örgütlemek için yükseltilmelidir.
İşsizlik oranı arttı
Kapitalizmin işçi sınıfına karşı kullanmak üzere ‘yedek güç’ olarak hazırda tuttuğu işsizler ordusu giderek büyüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, söz konusu ayda geçen yılın aynı dönemine göre 247 bin kişi arttı ve 3 milyon 127 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,6 puan artarak yüzde 10,2 seviyesinde gerçekleşti.
İşsizlik oranı, Haziran’da bir önceki aya göre de 0,8 puan artış gösterdi. Mayıs ayında işsizlik oranı yüzde 9,4 olarak gerçekleşmişti.
Aynı dönemde tarım dışı işsizlik 0,5 puanlık artışla yüzde 12,2 olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 1,7 puanlık artışla yüzde 19,4 olarak gerçekleşirken, bu oran 15-64 yaş grubunda 0,7 puanlık artışla yüzde 10,4 olarak hesaplandı. |