22 Temmuz 2016
Sayı: KB 2016/27

Faşist baskı ve zorbalığa karşı tek yol devrim
Darbe girişimi ve emperyalistlerle ilişkiler
AKP “darbe girişimi” gerekçesiyle darbe koşulları yaratmaya çalışıyor
Gericiliğin karanlığını işçi ve emekçiler dağıtacak!
Ne dinci-gerici AKP iktidarı ne de darbe
Kendi davası için dövüşmeyen…
Türkiye’de darbeler
15 Temmuz “darbe girişimi”
Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!
Katliamın birinci yılında Suruç anmaları
Düzen cephesi ve rejim krizi - H.Fırat
15 Temmuz darbesi ve Türkiye sol hareketi
Tarih, başarılı bir darbe olana kadar çok geçmeyeceğini gösteriyor
Fransa’da Nice katliamı ve kirli hesaplar
ABD’den Suriye’yi parçalama planı
Evvel Temmuz Festivali üzerine
Memleketimden manzaralar...
Yaşamları, direnişleri ve ölümleriyle geleceği şekillendirenlere...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ABD’den Suriye’yi parçalama planı

 

ABD-Rusya ilişkileri sarkaç misali gerilim/uzlaşma arasında gidip geliyor. İki gücün çıkar çatışmasının belirgin olduğu alanlardan biri Ukrayna diğeri ise Suriye. Batılı emperyalist ittifakın doğu Avrupa ülkeleri ile eski Sovyet cumhuriyetlerinde savaş aygıtı NATO tatbikatıyla Rusya’yı taciz etmesi de iki güç arasındaki gerilimi arttırıyor. Gerilimin kapsamı görünenin ötesinde olsa da halihazırda çatışmanın en sert yaşandığı alan Suriye’dir.

Rusya’yı ikna etme çabaları

ABD medyasında yayınlanan “sızdırma” bir belgeye göre Barack Obama yönetimi Rusya’ya yeni bir uzlaşma planı sunmuş. Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Moskova ziyaretine denk gelen günlerde sızdırılan plana göre, bazı bölgesel sorunların çözümü için taraflar ortak çalışabilir. Buna göre tarafların karşılıklı tavizler vererek Suriye’de ortak bir “çözüm”e varabilmeleri mümkündür.

Rus liderler sızdırılan plana dair yorum yapmaktan kaçınırken, Kerry’nin Putin’le uzun süren bir görüşme gerçekleştirmesi, Suriye eksenli pazarlığın yoğunlaştığına işaret ediyor. NATO tacizleriyle Ukrayna’da devam eden krizin de görüşüldüğü, ancak görüşmenin odağında Suriye’nin olduğu belirtildi.

Kerry’nin ziyaretinin ardından yapılan açıklamalar, ABD’nin “teröre karşı ortak savaş” söylemine dayandırdığı önerisinin Suriye’de fiili bir paylaşım önerdiğini gösteriyor. Rusya’nın defalarca dile getirdiği “cihatçı teröre karşı birlikte savaşalım” önerilerini dikkate almayan ABD, şimdi “IŞİD’in yanısıra El Nusra’ya karşı da ortak savaşabiliriz ancak desteklediğimiz cihatçılara dokunmayacaksınız” mahiyetinde bir “uzlaşma” öneriyor.

Cihatçı teröre dayalı “nüfuz alanı”

Ortadoğu’daki sadık işbirlikçileri Türkiye-Suudi Arabistan-Katar üçlüsüyle birlikte IŞİD’i ihya eden ABD, uzun süre ayak diredikten sonra bu caniler sürüsünü terör örgütleri listesine eklemek zorunda kalmıştı. El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra Cephesi ise gecikmeli şekilde listeye alınsa da halen destekleniyor. Yani ABD ile suç ortakları “terör örgütü” ilan ettikleri cihatçıları bugün de arsızca destekliyorlar. Hem ideolojik çizgisi hem vahşette sınır tanımayan icraatlarıyla IŞİD’den farkı olmayan diğer cihatçı çeteler ise ABD’yle işbirlikçilerinin Suriye’deki tek dayanaklarıdır. Diğer bir ifadeyle “teröre karşı savaş” söylemini ısıtıp duranların Suriye’deki tek dayanakları cihatçı terör örgütleridir.

ABD’nin önerdiği anlaşma/paylaşım planında IŞİD’le birlikte El Nusra’nın da hedef alınmasını, bunun karşılığında ise diğer cihatçılara bir çeşit “dokunulmazlık” tanınmasını talep ediyor. IŞİD-El Nusra dışındaki cihatçı çetelerin kontrol ettiği bölgeler ABD ile işbirlikçilerinin “nüfuz alanı” olacak. Kullandığı cihatçılara dokunulmamasını da isteyen ABD, Suriye’yi fiilen parçalama karşılığında “barış” öneriyor.

Rusya: Ciddi olun

Suriye politikası net olan Rusya’nın önerileri de somut. ABD ile anlaşmak için çaba sarf eden Putin yönetimi hem uluslararası anlaşmalara uymak hem Suriye’deki çıkarlarını savunmak noktasında tutarlı bir politika izliyor. Buna dayanarak ABD’ye, “Teröre karşı savaşta ciddiyseniz gelin bu sorunu birlikte çözelim” çağrısını yineliyor.

Putin yönetimi Suriye’deki mevzilerini korumak için Esad yönetimini destekliyor. Suriye ordusu ile müttefiklerine verdiği hava desteği ile cihatçılara ciddi darbeler vurulmasını kolaylaştırıyor. Ancak ABD ile suç ortakları tarafından desteklendiği sürece cihatçı çeteleri ortadan kaldırmanın zor olduğunun da farkında. Bundan dolayı ABD ile uzlaşmaya çalışıyor. Ancak bunu yaparken ABD’nin saldırganlığını dizginlemeyi de hedefliyor.

Esad yönetimi: Belirleyici olan savaş alanıdır

Beş yıldan beri cihatçı çetelerle sert bir savaş yürüten Esad yönetimi Cenevre görüşmelerinin tümüne heyet de gönderdi, Rusya’nın önerdiği ateşkeslere de uydu. Ancak tüm bu girişimlere rağmen yıkıcı savaş altıncı yılına girdi. Zira ABD ile işbirlikçileri savaşın bitmesini engelliyorlar. Nitekim Beşar Esad dahil birçok Suriyeli yetkili, Türkiye-Suudi Arabistan-Katar üçlüsünün cihatçılara verdikleri desteği kesmeleri durumunda savaşın üç ayda biteceğini dile getirdiler.

ABD’nin Rusya’ya yeni bir anlaşma önermesinin, cihatçıların Halep’te ciddi mevziler kaybetmesinin ardından geldiğini savunan Suriyeli yetkililer, savaş alanının belirleyici olduğunu ifade ediyorlar. Bundan hareketle de Halep başta olmak üzere birçok cephede savaşı sürdürüyorlar. Birçok kent, kasaba ve yerleşim alanının cihatçılardan kurtarılmasına rağmen bu savaşın belli bir süre daha devam etmesi kaçınılmaz görünüyor. Esad yönetiminin ABD’nin parçalama planını kabul etmesi olası değilken, kazanma şansları olmadığını fark eden cihatçılarla efendileri ise savaşı uzatmak için çaba sarfediyorlar.

 
§