1 Nisan 2016
Sayı: KB 2016/13

Karanlığa ışık, sessizliğe çığlık olmak için 1 Mayıs'a!
Yoksulun can güvenliği için değil, sermayenin mal güvenliği için!
“Yılmadık, yılmayacağız!”
Kirli savaş ve direniş aralıksız devam ediyor
Çocuklar ancak sosyalizmde özgür olabilir!
Eğitim kurumlarında cinsel taciz
Yeraltından Sesler Mart ayı değerlendirmesi
Sermayenin asgari ücret hazımsızlığı devam ediyor
Beşiktaş Belediyesi’nde direniş sürüyor
Sermaye işçi sınıfının en ufak moral kazanımına acımasızca saldırıyor!
“Hep beraber bu mücadeleyi büyütelim”
“Haykırmaya devam edeceğiz; aşağılık sömürü düzeni son bulana kadar!”
Haklı olan biziz! Korkumuz yok!”
DGB II. Genel Kurul sonuç bildirgesi
“Barbarları bekle”miyoruz, Tek yol devrim!
Gençlik Kızıldere şehitlerini andı
Kızıl Bayrak'ı güçlendirmek, devrim davasını güçlendirmektir
Mülteciler üzerinden kirli pazarlıklar ve vizesiz geçiş aldatmacası
Rojava ve Kuzey Suriye Federasyonu üzerine - D. Yusuf
Fransa’da grev ve eylemler
1 Mayıs’ta alanlara!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

DGB II. Genel Kurul sonuç bildirgesi

 

Devrimci Gençlik Birliği olarak II. genel kurulumuzu 19 Mart tarihinde, İzmir'de gerçekleştirmiş bulunuyoruz. “Geleceğe yürüyoruz!” şiarıyla hazırlıklarını sürdürdüğümüz genel kurul çalışmasına (8 ilden) 14 ayrı üniversiteden ve İstanbul, Ankara ve İzmir'deki liselerden yoldaşlarımız katılım sağladı.
II. genel kurulunuz, kuruluşumuzdan bugüne gelişim sürecimiz üzerinden genişçe bir tartışma zemini yaratırken, mevcut çalışma tablosunun aynası da oldu.
“Fırtınalı süreçlere hazırlık” hedefine bağlı olarak birliğimizi güçlendirme bakışı ile örgütlediğimiz ve misyonunu buradan tanımladığımız II. genel kurulumuz; bugünün dünyasında toplumun ve gençliğin yaşadığı sorunları ele aldı, öne çıkan gündem başlıklarını verimli tartışmalara konu etti. Gelecek yürüyüşümüzün önemli bir adımı olan Genel Kurulumuzu barbarlığın hüküm sürdüğü bir süreçte toplamış olmak, omuzlarımızdaki sorumlulukları ortaya koyması bakımında fazlasıyla işlevsel oldu.

Siyasal gelişmeler ve DGB

Emperyalist- kapitalist sistemin krizlerinin derinleştiği bir dönemdeyiz. Emekçilere tam anlamıyla barbarlığın dayatıldığı bu dönemde emperyalist burjuvazi, krizden çıkış adına savaş ve saldırganlığı tırmandırmakta, ekonomik-sosyal yıkım saldırılarına hız vermektedir. Ekonomik krizin önü alınamayan seyri içerisinde işçi ve emekçilerin yaşamını cehenneme çeviren ekonomik-sosyal koşullar, dünya genelinde emperyalist egemenlik savaşlarının yaygınlaşması, toplumu cenderesine alan faşist-baskının ve polis rejimi uygulamalarının yaygınlaşması; dahası doğa ve çevrenin geri dönüşü olmayan bir yıkım içerisine sürüklenmesi gerçekte kaptalist sistem adına bir çöküşün ifadesidir.
Yukarıda özetlemeye çalıştığımız dünya olayları ve her geçen gün insanlığı tehdit eden emperyalist savaş politikaları, DGB'nin önüne gençlik içerisinde anti-kapitalist/anti-emperyalist mücadeleyi örgütleme ve büyütme sorumluluğunu yakıcı bir şeklide koymaktadır. Deniz'lerin yolundan, onların devrimci ruhu ve kararlılığını kuşanarak, aynı zamanda enternasyonalist bir sorumluluk bilinciyle antiemperyalist mücadelesini büyütmek, yeni dönemde DGB'nin en temel gündemi olacaktır.
***
Türkiye'de hüküm süren sermaye düzeni de, bu genel tablonun seyri içerisinde çok yönlü sorunlarla yüz yüzedir. Emperyalizmle kölece ilişkiler çerçevesinde gündeme gelen savaş politikaları, her geçen gün derinleşen sosyal ve ekonomik sorunlar, kendisini farklı biçimlerde gösteren ve döne döne üreten rejim krizleri, ekonomi cephesinde her geçen gün derinleşen açmazlar ve toplumsal yaşamı kuşatan gerici-faşist abluka sermaye düzeninin genel tablosunu yansıtmaktadır. DGB yeni dönemde, sermaye düzeninden kaynaklanan ve toplumsal yaşamda yıkıcı etkiler yaratan bu sorunlar karşısında gençliği taraflaştırma, harekete geçirme ve örgütleme bakışı ile hareket edecektir.
***
Tüm bu siyasal-toplumsal sorunların öne çıkan bir diğer başlığı ise Kürt sorunudur. Geçtiğimiz dönem içerisinde rafa kaldırılan çözüm aldatmacasının ardından geleneksel kirli savaş politikasına sarılan sermaye düzeni, Kürt halkına büyük acılar yaşatmakta, her geçen gün vahşi katliamların altına imza atmaktadır. Hem çözüm aldatmacası süreci, hem de güncel planda devam eden kirli savaş uygulamaları bu düzenin Kürt sorununa bir çözüm üretemeyeceğini döne döne göstermektedir. Tam da bu nedenle, Kürt halkına imha ve katliamın dayatıldığı bir dönemde gerçek ve kalıcı çözümün devrimde olduğunu gençlik kitlelerine anlatmak hayati bir önem taşımaktadır.
***
Yaratılan korku atmosferinin, patlatılan bombaların, artan devlet terörünün, Kürt illerinde yapılan katliamların işaret ettiği gerçeklik; direnmek ve savaşmaktan başka bir yol olmadığıdır. “Terör”ün tanımının sermaye düzeninin ihtiyaçları çerçevesinde tekrardan yapıldığı günümüz koşullarında; biat etmeyen her kesimin devletin terörünün hedefinde olduğu açıktır. Akademisyeninden öğrencisine, gazetecisinden işçisine herkesin baskı ile zapturapt altına alınmaya çalışıldığı bir dönemde gençlik içerisinden yükselteceğimiz mücadele ve direniş çağrısını ancak geniş gençlik kesimlerine dayandırabildiğimiz oranda gelecek yürüyüşümüzü sağlamlaştırabiliriz. Direnişi büyütecek, fırtınalara göğüs gerecek, gençliği devrime kazanacak ve geleceğe böyle yürüyeceğiz.
DGB böylesi karanlık dönemlerin ancak, devrimci bir sınıf hareketi ile dağıtılabileceğinin bilincindedir. Bununla birlikte bizlerin önündeki güncel görev, toplumsal mücadelenin önemli bir dinamiği olan gençliği devrime kazanmak,  devrimci bir gençlik hareketi yaratmaktır.
***
Mevcut eğitim sistemi ve eğitim politikaları, kapitalist düzenin tüm çürümüşlüğünü yansıtan bir diğer alan olarak öne çıkıyor. Eğitim alanının piyasalaştırılması ve sermayenin ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde düzenlenmesi konusunda hayli yol kat eden sermaye düzeni, içerisinden geçmekte olduğumuz dönemde de bu yönlü politikaları hayata geçirmeye devam ediyor.
Paralı eğitim uygulamalarına her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Kurulan Ar-Ge'lerle, Teknokent vb. uygulamalarla bir yandan sermayenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar yapılırken, öte yandan üniversiteler savaş sanayisinin hizmetine koşuluyor. Sermaye ile üniversitelerin işbirliği her adımda güçlendiriliyor.
Bu süreci, eğitim müfredatlarının gericileştirilmesi ve her türlü burjuva ideoloji ile gençliğin zehirlenmesi ve YÖK-polis-ÖGB'lerin uyguladığı baskı politikaları tamamlıyor. Eğitimin içeriği toplumun değil sermayenin ihtiyaçlarını esas alan müfredatlar üzerinden, ırkçı-gerici-cinsiyetçi bir temelde şekillendirilirken; gerici-piyasacı eğitim politikalarına karşı mücadele eden gençlik kesimleri faşist baskı politikaları ve soruşturmalarla ezilmeye çalışılıyor.
Özetle; eğitim sisteminden yansıyan bu genel tablo üzerinden denilebilir ki gençliğe koyu bir geleceksizlik dayatılıyor.
***
Tüm bu toplumsal, siyasal gelişmeler ve eğitim alanında yaşanan güncel sorunlar aynasında genel kurulumuz şu sonuçlara varmıştır:
* Önümüzdeki dönem gençlik içerisinde antiemperyalist mücadeleyi büyütmek, bunu enternasyonal görevlerle birleştirmek önemli bir yerde durmaktadır. Anti-emperyalist mücadele ve devrimci enternasyonalizm; her şeyden önce bulunduğumuz coğrafyada devrimci bir gençlik hareketi yaratmak, düzene karşı devrim mücadelesini büyütmek anlamına gelmektedir.
* DGB olarak yeni dönemde, gericiliğe, faşist baskı ve devlet terörüne karşı direniş bayrağını dalgalandırmaya devam edecek, geniş gençlik kesimlerini bu mücadeleye kazanma bakışı ile hareket edeceğiz.
* Kürt halkını hedef alan kirli savaş karşısında önümüzdeki süreçte Kürt halkıyla eylemli dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz. DGB olarak bulunduğumuz tüm alanlara Kürt halkının taleplerini ve mücadelesini taşıyacağız.
* Eğitim alanının sermayenin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesine, paralı eğitim uygulamlarına, gerici/anti-bilimsel eğitim müfredatlarına, gençliğin üzerindeki faşist baskı ve dayatmalara karşı “parasız, bilimsel, anadilde eğitim”, “özerk-demokratik üniversite”, “savaşa değil eğitime bütçe” vb. talepler üzerinden mücadeleyi büyüteceğiz. Sermaye ile üniversitelerin her türlü somut bağlantısını teşhir edeceğiz.
* Hukuk fakültelerinde ve giderek diğer kimi bölümlerde DGB'liler olarak özel bir çalışma yapacağız ve “DGB Hukuk Birimi” çalışmasını örgütlemeye başlayacağız.

Gençlik kitlelerini devrime
kazanacak, DGB'yi güçlendireceğiz:

* Yeni dönemde genel kurulumuzda belirlediğimiz politikaları üniversitelerin içerisinde geniş gençlik kesimlerine taşımak ve örgütlemek bakışı ile hareket edeceğiz. Gençliğin özne olabileceği ve geleceği örgütlemede sorumluluk alabileceği Okul Meclisleri kuracak ve bu meclisler aracılığıyla üniversitelerde kök salmaya çalışacağız. Keza politik açıdan dinamik, yaratıcı ve inisiyatifli bir faaliyetle geniş gençlik kesimlerinin devrimci gençlik mücadelesine kazanılması önümüzde temel bir sorumluluk alanı olarak duruyor. Toplam faaliyette yerellerin daha çok inisiyatif alacağı bir çalışma tarzını önümüzdeki yarıyıl içerisinde oturtma hedefi ile hareket edeceğiz.
* Siyasal ve toplumsal mücadelede  yayınların önemi ortadır. Genel kurulumuzda yayınlarımızı güçlendirmek ve çeşitlendirmek açısından somut tartışmalar gerçekleştirdik. Bu bağlamda, başta sosyal medya alanı olmak üzere mevcut yayınlarımızı daha etkin kullanmayı kararlaştırmış bulunuyoruz. Yanı sıra, gençlik kitlelerine ulaşma ve müdahale etme kapsamında MYK ve yerel meclislerin sorumluluğunda süreli bir yayın çıkartacağız. Ayrıca okul ve yurtlarda yerel fanzinler aracılığıyla hem seslenme hem de örgütlenme çalışmaları gerçekleştireceğiz.
*Geleceğin özgür dünyasının değerlerini bugünden tüm yaşam ve mücadele alanlarımızda inşa etmenin bir aracı olarak alternatif kültür sanat atölyeleri kurmak yeni dönem hedeflerimizden bir diğerini oluşturuyor. Bu alanı ideolojik ve pratik mücadele alanlarından biri olarak değerlendireceğiz. Üniversitelerdeki kültür sanat toplulukları vb. çalışmalara katılacak, kurumlarımızda bu tür faaliyetleri yoğunlaştıracağız. Yine bu kapsamda metin çevirileri, bilimsel içerik çalışmalarını kitap ve sinema tanıtımlarını gündemimize alacağız.
* Genel Kurulumuzun hemen ardından öne çıkan en yakın ve önemli bir diğer gündem başlığı ise 1 Mayıs. Bu dönem “yolumuz işçi sınıfının yoludur” şiarı ile işçi sınıfı ile gençlik arasındaki somut bağları güçlendirerek, baskı ve kölelik dayatmalarına karşı gençliği işçi sınıfı mücadelesinin saflarına çağırdığımız bir dönem olacak. Bu kapsamda genel kurula sunulan önergeler üzerinden ilk MYK toplantısında somut bir çalışma programı ortaya koyacağız.
*Politik hazırlığı bakımından güçlü bir kamp çalışması yürütmek önümüzdeki bir diğer sorumluluk alanını oluşturuyor. Bu konuda genel kurula sunulan önerge metninde şu ifadelere yer verilmişti: “Ön hazırlık çerçevesinde en kritik halka 'politik hazırlıktır.' Gerçekleştirilecek olan kampın hedefleri nelerdir, hangi gündemler işlenecektir, yeni döneme ne bırakacaktır. Tüm bu sorular konusunda DGB açık bir bilince sahip olmalı ve politik hazırlığını buna göre yapmalıdır.” (Kamp önergesinden...)
Genel kurulumuz kamp çalışmasının temel başlıklarını yukarıda özetlediğimiz başlıklar kapsamında “emperyalist savaş ve saldırganlık, Kürt halkını hedef alan kirli savaş politikaları, her geçen gün tırmandırılan polis rejimi uygulamaları ve gençliğe dayatılan koyu geleceksizlik” vb. gündemler üzerinden belirlemiş bulunuyor. Bu saldırılar ve sorunlar karşısında gençliğe 'birliğimizi güçlendirerek geleceği kucaklayacağız' çağrısını yükselteceğimiz bir dönem bizleri bekliyor. Yine DGB'nin güçlendirilmesi ve gençlik hareketinin ihtiyaçlarına yanıt vermesi bağlamındaki tartışma başlıkları da kamp çalışmasının önemli gündemlerini oluşturuyor.
***
Kuruluşumuzun üzerinden geçen bir buçuk yıllık dönem, DGB'nin bir dizi açıdan aldığı mesafe kadar hala aşması gereken kimi sorun alanlarımızın olduğunu da ortaya koydu. Bununla birlikte II. genel kurulumuz, her açıdan kenetlenmiş bir DGB inşa ettiğimizin de dolaysız bir göstergesi olmuş bulunuyor. Tam da bu güce yaslanarak genel kurulda aldığımız kararları hayata geçirecek, DGB'yi fırtınalı süreçlere hazırlarken, enginleri fethetmek için Deniz'lerin bilinci, ruhu ve kararlılığı ile yeni döneme yükleneceğiz.

 

 

 

 

DGB İzmir İl Meclisi Mart ayı toplantısı

 

Devrimci Gençlik Birliği İzmir İl Meclisi Mart ayı toplantısı 29 Mart’ta gerçekleştirildi. Alsancak Gençlik Kültür Evi’nde toplanan DGB İzmir Meclisi, geçmiş dönemi konuştu, gelecek döneme dair planlamalar yaptı. Çeşitli başlıkların doğrultusunda sürdürülen tartışmalar, geçmiş dönem faaliyetleri ile başladı.
19 Mart’ta İzmir’de gerçekleştirilen DGB 2. Genel Kurulu’na dair tartışmalar yürütüldü. Önergeler, kuruldaki konuşmalar, atmosferi, serbest kürsüde yürütülen bütün tartışmalar enine boyuna değerlendirildi. Devrimci Gençlik Birliği’nin, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, liseler alanındaki çalışmaları, kent merkezinde yürüttüğü çalışmalar geçmiş dönem başlığı altında aktarıldı.
Gelecek dönem başlığı altında ise Devrimci Gençlik Birliği’nin önümüzdeki gündemlere yönelik politik cevaplarının niteliği tartışıldı. Bu bağlamda en önemli gündem olan 1 Mayıs üzerine planlamalar yapıldı. Nisan ayında politik bir piknik yapılması kararlaştırıldı.
İzmir’de işten atılan ve fabrikaları önünde direnişe başlayan iki Kastaş işçisinin direniş alanlarına ziyaret gerçekleştirilmesi planlandı. Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek yaz kampı için fikir alışverişi yapılarak tarihleri üzerine konuşuldu.
Devrimci Gençlik Birliği’nin sıklıkla kullandığı Gençlik Kültür Evi’nde atölye çalışmalarının düzenlenmesi, maddi sorunların giderilmesi, kültür evine yapılabilecek katkılar konuşularak meclis toplantısı sonlandırıldı.

 
§