25 Mart 2016
Sayı: KB 2016/12

Savaş, sömürü, baskı, zulüm...
Sokakların sessizliği!
Sınıf eksenli birleşik devrimci direniş
Gözaltı ve tutuklamalar sömürü düzeninin devamı için
Güçlü bir 1 Mayıs için seferber olalım!
Belirleyici olan işçilerin birliği ve üretimden gelen gücünü kullanma başarısıdır!
Topyekûn saldırılara karşı topyekûn direnişe!
Kölelik yasalarının önünü açmak için “taşeron kalkıyor” yalanı
Samba’dan mı ithal edelim yoksa Vals’ten mi?
Mercedes işçileri ilk önemli adımı attı
Bu mücadele devam ediyor, yeni dönemin bilinci, güçleri ve unsurlarıyla…
Yasaklara rağmen Newroz ateşleri yakıldı
Amed’de on binler Newroz’u coşkuyla kutladı
Avrupa Newroz’una coşku ve direniş kararlılığı hakimdi
Rojava’da kırılgan federasyon ilanı
Obama Küba’da “değişim” peşinde
Dinci-gericiliğin tecavüzü aklama çabaları
Devrimci Gençlik Birliği II. Genel Kurulu gerçekleşti
“Vurulup düşseler de her kuşatmada, serüvencidirler onlar ve hiç ölmezler”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mercedes işçileri ilk önemli adımı attı

 

Metal fırtınanın birinci yıldönümüne yaklaşıyoruz. Bundan 1 yıl önce 100 civarında fabrikada metal işçileri 1998'den bu yana ilk defa büyük bir eyleme kalkışarak, MESS ve Türk Metal işbirliğine karşı direnişe geçti. Geçen yıl Mayıs ayından beri MESS, Türk Metal ve nihayetinde işin içine kolluk kuvvetleriyle giren sermaye devleti, bu eylemli süreçleri dizginleyemiyor. Çünkü metal fırtınanın talepleri karşılanabilmiş değil ve karşılanmadığı sürece de sermaye cephesinin bu eylemleri durdurması mümkün görünmüyor.

Metal fırtınada 100 civarında fabrikada eylemler olurken Mercedes Hoşdere fabrikası bu eylemlerin dışında kalmış, bu süreçte herhangi bir hareketlilik yaşanmamıştı. Herkes bunu Mercedes'in diğer fabrikalara göre, görece daha iyi şartlara sahip olmasından kaynaklandığını ifade ediyordu. Aslında Mercedes işçilerinin durumu bunu yalanlıyor. Evet Mercedes'te bazı yan ödemeler ve haklar var ama bunlar da göstermelik kalıyor. Son prim eylemi üzerinden bunu bir kez daha gördük.

Mercedes Hoşdere fabrikası otobüs üretiyor ve banttan günde 17-18 otobüs çıkıyor. İşçi ücretleri sürekli erirken Mercedes yönetimi geçen yıl resmi olarak %100 kar açıkladı. Mercedes'te işe giriş ücretleri, maaşa yedirilmiş ikramiyelerle birlikte 1700 TL civarında. Yani ikramiyeleri çıkarırsanız aslında asgari ücrete denk geliyor. Zaten görüştüğümüz Mercedes işçileri de aslında Mercedes'e parça üreten yan sanayi işçileriyle aynı maaşı aldıklarını ifade ediyorlar. Bu durum, yan sanayi işçisinin maaşının yüksek olduğundan kaynaklanmıyor, çünkü o da asgari ücret alıyor. Mercedes'te çalışma çok yoğun tempoda ilerliyor ve iş çok ağır. Asgari ücrete Mercedes'te çalışmanın bir esprisi ve karşılığı yok diyorlar. "Markette çalış en azından bu kadar yorulmazsın" diyorlar. Bir çok işçi birkaç yıllık. Tazminatlarını alabilseler işi bırakıp gidecek çok işçi var Mercedes'te yani. Bunun yanında 5 yıllık işçi de yine 1700 TL civarı ücret alıyor. 5-10 yıl arası çalışan işçiler ise 1830 TL ücret alıyor. Mercedes dışarıdan çok büyük görünüyor, ama büyük olan sadece sermaye. İşçilerin geliri ise sürekli küçülüyor.

Dışarıdan güllük-gülistanlık görünen Mercedes'te daha başka bir çok sorun yaşıyor işçiler. Patron önümüzdeki 10 ay boyunca her gün 1 saat zorunlu fazla mesai uygulamasına geçme kararı almış. Yani işler çok yoğun. Bunun yanında servislerde sıkıntı yaşanıyor. Başka yerlere de iş yapan servisçiler fazladan 1 saat beklemek istemiyorlar. Bunun faturası da işçiye çıkıyor tabi ki. Sürekli servislerde aktarmalar yaşanıyor.

Mercedes'te patronun son saldırısı ise primler üzerinden oldu. Mercedes'te her yıl işçilere 750 Euro prim dağıtılır. %100 kar açıklayan patron, bu açıklamadan sonra işçilerle adeta dalga geçerek primleri 400 Euro'ya düşüreceğini söyledi. 1 yıldır hiçbir şey olmayan fabrikada işçiler yürüyüş yaptı ve prim haklarına sahip çıkacaklarını gösterdiler. Yani Mercedes de metal fırtınaya katılmış oldu.

İşçiler cephesinden durum buyken Mercedes patronu son 1 yıldır metal fırtınadan ne kadar korktuğunu her olayda belli ediyor. Mercedes 1000 TL'lerin yatırıldığı ilk fabrika. Fabrikada eylemlilik yaşanmamasından kaynaklı Mercedes yönetimi tüm işçilere "eylemlere katılmayıp, sağduyulu davrandıkları için" teşekkür mailleri göndermiş. Mercedes'te işçilere her yıl 2 yarım altın dağıtılır. Metal fırtınada bu, her yıl 4 yarım altına çıkarıldı. Ve son olarak fabrikanın karşısındaki köy camisinde işçilere bildiri dağıtmak için giden MİB'lileri orada patron tarafından önceden haber verilen polislerin beklemesi ve dağıtımı engellemeye çalışmasında gördük bu korkuyu. Yani patron şunu öğrenmiş: Fabrikada bir eylem oldu ve birileri buna sessiz kalmaz, ben önlemimi alayım. Bu korku sadece patronda yok, Türk Metal temsilcilerinde de var. Metal fırtına sürecindeki dağıtımlarda sürekli MİB'lilerin fotoğraflarını çeken ve polislere çektiren sendikacılar, aslında korkularının ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.

İşçilerde ise bu süreç tersten işledi. Patron ve Türk Metal'cilerin korkusu büyürken işçiler bu süreçte daha cesur davranıyorlar. Artık sendikacılarla daha rahat konuşuyorlar ve hatta tabiri caizse ağızlarına geleni söylüyorlar. İşçiler, bazı sendikacıların fabrikayı o kadar rahat gezemediklerini ifade ediyor. İşçilerin çoğu borçlu, kredi ödüyor. İşçileri engelleyen temel neden bu diyorlar. Ama artık sustuklarında haklarının ellerinden gideceğini yaşayarak gördüler. Bir şeyler yapmak gerektiğini düşünerek fabrika içerisinde ilk defa yürüyüş yaptılar. Bazı işçiler bu eylemin olmuş olmasına kendileri bile şaşırıyor. Çünkü son 1 yıldır yapılan eylemli süreçlerinde sessiz kalmış işçilerden kimse bunu beklemiyordu. Ama artık bıçak kemiğe dayanmış durumda ve Mercedes işçileri ellerindekini kaybetmemek ve daha fazla hak elde etmek için bir araya gelmenin gerektiğini yaşayarak gördü ve gösterdi. Patron bu saldırısında başarılı olursa bunu yeni saldırıların izleyeceği kesin. Keza Mercedes patronu hazırlıklarını, planlarını yapmıştır çoktan; asıl sorun işçilerin ne yapacağında. Mercedes işçileri metal fırtınanın yolundan gitmek ve fabrikada birliğini kurmak zorundadır. Mercedes işçilerinin birliği kurulmadığı sürece emek-sermaye mücadelesinde işçilerin kazanması mümkün olmayacaktır. Görev, bu yolda Mercedes işçilerinin tepkisini doğru kanallara akıtacak öncü Mercedes işçilerinin omuzlarındadır. Ve tabii ki bu mücadelede özne olması gereken ve sınıf çıkarları gereği sınıf kardeşleriyle sımsıkı kenetlenen, birliğini sağlaması gereken tüm Mercedes işçilerindedir.

Esenyurt MİB

 

 

 

 

Mercedes'te MİB'lilere polis engeli

 

Metal İşçileri Birliği (MİB) çalışanları Mercedes’te yaşanan sorunla ilgili 18 Mart’ta bildiri dağıtımı yaparak işçilere haklarına sahip çıkma, birliğini sağlama ve örgütlenme çağrısı yaptılar. Hoşdere Köyü’nde bulunan camide Cuma namazı çıkışında bildiri dağıtımı yapmaya başlayan MİB’lilere kısa süre sonra Mercedes patronunun önceden haber vermesiyle bekleyen sivil polisler GBT dayatmasında bulundular.

Polisler bir süre sonra teknik nedenlerden kaynaklı GBT kontrolü yapamadıklarını söyleyerek MİB’lilere kimliklerini geri verdiler. MİB’liler bu arada faaliyetlerine devam ettiler. GBT kontrolünden kaynaklı sınırlı sayıda bildiri işçilere ulaştırıldı.

 
§