19 Şubat 2016
Sayı: KB 2016/07

Savaş kundakçılarına geçit verme!
Suriye politikasının iflası ve maceracı çıkış arayışları
Türkiye ve Suudi Arabistan...
AKP’den polise rüşvet, emekçiye sefalet!
Patronlardan AKP’ye “asli görev” hatırlatması!
Metal fabrikalarında ek zam talepleri yükseliyor
İşçi sınıfı eskiyi yıkarken "yeni"yi elleriyle inşa ediyor!
Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi!
“Sorunsuz” sendikacılık
DİSK 15. Genel Kurulu
Sınıf çalışmasının sorunları
19. yüzyıl Britanyası ve Kibritçi Kızlar Grevi
Emeğin özgürlüğü için Kadın İşçi Kurultayı’na yürüyoruz!
8 Mart’ta alanlara
Mücadelede biz de VARIZ!
Asalak bir burjuvanın ardından...
Meslek liseleri devrim meselesidir!
Katliamlar sürüyor
Sesimizi boğmaya gücünüz yetmez..
Bu doyumsuz dünyada soluğu hiç tükenmeyenlere
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Meslek liseleri devrim meselesidir!

 

Şu sıralar Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın haberlerine çok sık rastlar olduk. “Bakan Avcı karne dağıttı”, “Avcı Mardin’e gitti ve telafi eğitimi gören öğrencileri ziyaret etti”, “Bakan Avcı Meslek Lisesinde açılış yaptı” gibi haberler. Bu haberlerden bir tanesi dikkat çekiciydi. Avcı 2. dönemin başlaması bahanesiyle Ankara’da bir meslek lisesine gidip ziyaret etmiş. Dikkat çeken şey ise ziyaretinden çok bu ziyaret sırasında söylediği sözlerdi.

Türkiye’nin mesleki ve teknik eğitimde sessiz devrim yaptığını söyleyen Avcı, her cümlesinde meslek liselerinin önemini ve meslek liselerinin arttırılması gerektiğini vurgulamış durmuş. Meslek liselerine 8 milyar gibi bir bütçe ayırdıklarını ve artık meslek liselerinin daha da çoğalacağını söylüyor. Bakan Avcı, meslek liselerinin açılmasında katkı sağlayan sermayedarlara da teşekkür etmeyi unutmamış. Bence Bakan Avcı’nın teşekkür etmesi yerine sermayedarların her isteklerini yerine getirenlere bir teşekkür etse daha isabetli olurmuş.

Kürdistan’da yaşanan sokağa çıkma yasaklarına ve sermaye devletinin Kürt halkını çocuk-yaşlı ayırmaksızın hunharca katlettiğine aylardır tanık oluyoruz. Kürdistan’daki durum böyleyken sokağa çıkma yasaklarının olduğu bölgelerde de eğitim durmuş durumda. Avcı Ankara’daki meslek lisesine gerçekleştirdiği ziyaretinden birkaç gün önce de Mardin’e gitmiş ve orada da bir meslek lisesini ziyaret etmiş. Kürdistan’daki yasaklardan kaynaklı bırakın üniversite sınavlarına çalışmayı, üniversite sınavlarına kayıtlarını dahi yaptıramayan öğrenciler varken Bakan, yüzsüz bir şekilde Mardin’de meslek liseli öğrencilere “İnşallah üniversite sınavlarında istediğiniz bölümleri kazanırsınız” diyor.

3 gün staj 2 gün okulla üniversite sınavlarına hazırlanmaya çalışan meslek liselilerin Anadolu liselilerle aynı sınava tabi tutulduğu yetmezmiş gibi, hakları olan ek puanlardan ve düşük barajlardan da yoksun bırakıldılar. Üstelik Kürdistan’daki öğrencilerin şartları çok daha zor olan bir dönemdeyken bu uygulamaların kaldırılması bakanın bu dileğini ne kadar samimi söylediğini gayet açık bir şekilde gösteriyor. Sermaye devleti meslek liseleri üzerinden yaptığı şu son ek puan ve baraj saldırılarıyla artık ucuz ve nitelikli iş gücü olan meslek liselileri sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda bir an önce düzenli işgücü haline getirmeye çalışma çabalarını da açık bir şekilde göstermiş oldu.

Kısacası ek puanlar kaldırılıyor, barajlar yükseliyor, bakan geziyor ve her geçen gün meslek liselilerin gelecekleri karanlığa sürükleniyor. Düzenin kirli yüzünün bu denli açığa çıktığı ve geleceğimizin bu denli karartıldığı günlerde bizlerin seçimi mücadele, tarafı devrim ve sosyalizm olmalıdır. Çünkü aksini seçtiğimizde sistem bizleri de çarklarında yok etmekte tereddüt etmeyecektir.

M. Nevra

 

 

 

 

 

Avcı’dan inciler: İlgi çekmek için intihar ediyorlar(!)

 

Sermaye devletinin yöneticileri, arsızlıkta birbiriyle yarışıyor. Yüzlerce işçinin katledilmesinin sorumlularından olan sermaye hükümetinin bakanının katliam yerindeki incelemeleri sırasında “üç gün aynı gömleği giymesinden” şikayet etmesinden, iş cinayetlerinde katledilen işçileri suçlamalarına kadar, tümü aynı pervasızlık örneklerini sergiliyorlar.

Bu kervana Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da katıldı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin eleştirilerini yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, atanamayan öğretmen intiharları için, “Gösterişçi intihar eylemi diye bir sendromdan bahsediliyor” dedi.

Avcı, söz konusu intiharlarla ilgili olarak şöyle konuştu: “Teknik tabiri nedir bilmiyorum ama bunu bile söyleyip söylememekte tereddüt ediyorum, ‘gösterişçi intihar eylemi’ diye bir sendromdan bahsediliyor. Aslında niyeti olmadığı halde etrafında ilgi uyandırmak veya ilgi çekmek veya isteklerinin yerine gelmesini sağlamak amaçlı.”

Komisyondaki doktor milletvekillerinin tepki gösterdiği sözlerini sürdüren Avcı, bu tür haberlerinin “özendirici olamaması” için verilmemesi gerektiğini öne sürdü.

Bakan Avcı, TEOG’dan düşük puan aldığı için intihar ettiği iddia edilen çocuğun ailesiyle görüştüğünü, çocuğun düşük puan aldığı için değil başka nedenlerden ötürü intihar ettiğini ileri sürerken, “TEOG’la ilgili değil. Olsa bile bunun kamuya açık bir şekilde hem de hekimler tarafından konuşulması doğru değil” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

Devrimci gençlik faaliyetleri sürüyor

 

19 Mart’ta İzmir’de gerçekleşecek DGB II. Genel Kurulu çalışmaları kapsamında 14 Şubat günü Kadıköy Kilise Meydanı’nda stand açan DGB’liler sivil polislerin taciz ve tehditlerine rağmen “Geleceğimiz ve özgürlüğümüzden vazgeçmiyoruz” dediler. Standa gelen polisler, ihbar olduğunu söyleyerek standın kapatılması dayatmasında bulunmaya çalıştı. DGB’lilerin faaliyetlerine devam etmekteki ısrarı karşısında sivil polisler, DGB’lileri gözaltına almakla, çevik kuvveti çağırmakla tehdit ettiler. DGB’lilerin gençliği ve emekçileri mücadeleye çağıran ajitasyonları ve emekçilerin desteği üzerine sivil polisler geri çekilmek zorunda kaldılar. Ardından DGB’liler faaliyetlerini ara vermeksizin devam ettirdiler.

Kartal DLB’den yazılama

Pendik Kurtköy'de bulunan bir okulda DLB’liler, liselileri mücadeleye çağıran ve eğitim sistemini teşhir eden yazılamalar yaptı. Okul içerisinde bir çok yere “Liseliler birliğe DLB’ye”, “Ek puan hakkımızdır!”, “Eğitim sistemi öldürüyor!”, “Tek yol devrim!”, “Staj sömürüsüne Son!”, “Liseliler sokağa, hesap sormaya” yazılamaları yapıldı.

 

 

 

 

Ankara Üniversitesi’nde gözaltı terörü

 

Üniversitelerde artan baskı ve yasaklara bir örnek de 15 Şubat günü AÜ Cebeci Kampüsü’nde yaşandı. Üniversiteye girdiği sırada ÖGB’nin kimlik gösterme ve üst arama dayatmalarını kabul etmeyen 12 öğrenciye polis terörü uygulandı. Öğrencilerle birlikte bulunan 2 basın emekçisi de polisin saldırısına uğrayarak gözaltına alındı.

Polisin gözaltına alırken öğrencilere vahşice davrandığı, bir öğrenciyi yerlerde sürüklediği görülürken, kampüs girişi ve çevresinde polisin tacizleri de devam etti. Polislerin öğrencilerin fotoğraflarını çekerek fişlediği belirtilirken, polis terörü burjuva medyada ise öğrencileri suçlu göstermek amacıyla ortaya atılan türlü yalanlarla yer buldu.

Kampüse girişte kimlik göstermedikleri gerekçesiyle darp edilen ve gözaltında saatlerce bekletilen öğrenciler akşamüstü Cebeci polis karakolundaki işlemlerin ardından sağlık kontrolünden geçirilerek serbest bırakıldı.


 
§