29 Ağustos 2014
Sayı: KB 2014/35

Gerçek barışa ulaşabilmek için
tek yol anti-kapitalist direniş!
AKP’nin yeni şefi Davutoğlu
Toplu mezarlar ülkesi
Barajdaki ihmaller katliama dönüştü
Kavel’den Alpagut’a, Greif’ten Yatağan’a…
Türk-İş Başkanı’nın bakanlık koltuklarında gözü var!
Satış taslağı MESS’in masasında
Deva işçileriyle dayanışma büyüyor!
"Birlik olalım, haklarımıza sahip çıkalım!"
Cam işçisinin iradesi: TEKLİFE HAYIR!

“Tek Gıda-İş, işverenler sendikası olmuş”

Kafesan işçisi
boyun eğmiyor!

Eğitim Sen: Siyasal kadrolaşmaya hayır!

Barış sorunu - V. İ. Lenin
ABD saldırganlığının yeni bahanesi IŞİD
ABD: Servet-sefalet uçurumunun vahim boyutlar kazandığı ülke
ABD’de polis yok,
ordu var!
Ebola yayılıyor
Sınıfa karşı sınıf ve
sınıf temelli devrimcilik!
Emeğin bahçesinde festival coşkusu
DGB’yi mücadele içinde yaratalım!
"Kızıl Bayrak’la güçlendim"
Zulmünü artır ki çöküşün hızlansın! - Evrim Erdoğdu
Hastaneye gitmek lüks mü?
Kadınlardan Ortadoğu’daki katliamlara tepki
Halkların Vietnam'dan doğan güneşi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Cam işçisinin iradesi: TEKLİFE HAYIR!

 

“Milli güvenlik” gerekçesiyle grevleri ertelenen Kristal-İş Sendikası üyesi Şişecam işçileri, patronun yapmış olduğu sözleşme teklifi için sendikanın kararıyla 27 Ağustos’ta referanduma gittiler.
Şişecam’ın fabrikalarındaki oylama sonucunda teklif işçiler tarafından reddedildi. Kristal-İş yönetiminin, grev erteleme kararına teslim olmasını eleştiren yüzlerce işçi sendika yönetiminin “demokrasicilik” oyununa karşı tutumlarını "HAYIR" kararıyla ortaya koydular.

Şişecam grevinin 60 günlük erteleme süresi 26 Ağustos itibariyle dolmuştu. Kristal-İş’in Danıştay’a açtığı yürütmeyi durdurma talebi reddedildiği için 60 günlük sürenin tamamlanmasıyla birlikte taraflar arasında anlaşma sağlanamaması durumunda yasa gereği uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulu tarafından çözülüyor.

Ancak 60 günlük sürenin son gününde (26 Ağustos) patronla gerçekleştirilen görüşmede, Şişecam yönetimi yeni bir teklif yaptı. Sözleşme sürecindeki uyuşmazlığın Yüksek Hakem Kurulu’na intikal etmesinden hemen önce patronun yeni teklifi kadar Kristal-İş’in referandum kararı da dikkat çekti. Ancak, sendika yönetiminin teslimiyet bayrağı çekmesi karşısında cam işçisi iradesini ortaya koydu.

Arkadaşlarını unutmadılar

Referandumu bine yakın işçinin boykot etmesi ve oy kullananların çoğunun teklifi reddetmesi, cam işçisinin Kristal-İş’in sözleşme teklifini oylamaya götürmesine tepkisi anlamına geliyor.
İşçiler imzalanacak sözleşmede, grev sırasında işten çıkarılan iki arkadaşlarının işe geri alınması maddesinin de yer almasını talep ediyorlardı. Bu talep, referandumda da kendini gösterdi. Referandumu boykot eden cam işçileri, işten atılan öncü arkadaşlarına sahip çıkarak oy pusulalarına “Tamer Balcı ve İsmail Çalışkan işe geri alınsın!” yazdı.

Şişecam’ın 10 ayrı fabrikasında 5 bin 800 işçiyi kapsayacak 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle 20 Haziran 2014 tarihinde greve çıkılmıştı.

Grev 8. gününde “milli güvenlik” gerekçesi ile erteleme adı altında yasaklandı. Cam işçisinin grev hakkı elinden alındı.

 

 

 

 

Kristal-İş yönetimi teslim oldu!

 

AKP hükümeti tarafından grevin yasaklandığı cam işkolunda, yasada tanımlanan 60 günlük sürenin dolmasının ardından Kristal-İş Sendikası ile Şişecam yönetimi arasında bir görüşme yapıldı. Görüşmede Şişecam yönetimi yeni bir teklif öne sürerken sendika yönetimi ise topu Şişecam işçisine atarak referanduma gidiyor. Yapılacak referandumda işçilerin patronun teklifini kabul etmemesi halinde yasaya göre süreç, Yüksek Hakem Kurulu’na gidecek.
Şişecam’ın teklifinde sözleşme süresi üç yıla çıkarılıyor, ücret ve sosyal haklar bakımından işçilerin talepleri karşılanmıyor. En önemlisi bu süreçte işten atılan Tamer Balcı ve İsmail Çalışkan işe geri alınmıyor.

Konuyla ilgili bir açıklama yayınlayan Kristal-İş yönetimi, hükümetin ve mahkemelerin aleyhlerine verdikleri kararlardan sonra “ellerinin kollarının bağlandığını”, bundan sonra önlerinde sadece iki yol olduğunu söylüyor: Ya işverenin teklifi kabul edilecek ya da YHK’ya gidilecek.

Bu teslim oldum demenin başka bir yoludur. Doğrusu varılan bu sonuç Kristal-İş yönetimi adına utanç verici bir durumdur. Aynı zamanda yasalcı-icazetçi sendikacılığın iflasıdır. Binlerce işçi grev yasağına rağmen kararlı bir duruş sergilerken, “yetkiyi kaybetmemek” adına boyun eğen sendika yöneticileri, o zaman verdikleri tüm sözleri yuttuktan sonra şimdi de sanki başka bir yol yokmuşçasına yöneticilik sorumluluklarından yan çiziyorlar. Mücadelede bürokratizme batanlar, iş sorumluluk almaya gelince “İşçi karar verecek” adı altında “demokrasicilik” oynuyorlar.
Kristal-İş yönetimi böylelikle işçi sınıfının tarihinde bürokratizme ve yasalcılığa karşı en büyük kırılmayı yaratan Paşabahçe işçilerinin geleneğine sırt çeviriyor. Kaba ve keyfi yasaklara karşı, kendi yasalarını bile kabaca çiğneyen sermaye ve uşaklarına meydan okumak, yasakları çöpe atacak fiili-meşru mücadele bayrağını yükseltecek yerde boyun eğiyor. Üstelik binlerce işçi mücadele yolunda büyük bir kararlılık gösterirken bunu yapıyor.

Cam işçileri teslimiyetçi-yasalcı bürokratlara mahkum değildir. “Kırk katır ya da kırk satır” dışında üçüncü bir seçeneğe sahiptirler.
Yakın dönemdeki Greif direnişi, bu koşullarda nasıl davranılması gerektiğini yeterli açıklıkta ortaya koymuştur. Yapılması gereken tabandan örgütlenme, söz-yetki ve karar hakkını taban örgütlenmelerine dayanarak kullanmaktır.

Hiçbir şey için geç değildir.

Şu an cam işçisi içerisinde Şişecam yönetiminin teklifini reddetmek yönünde güçlü bir eğilim var. Cam işçisinin kırmızı çizgisi Tamer ve İsmail’in işe geri dönmesidir. Bu durumda doğru tutum referandumda hayır demek, ama beraberinde de YHK seçeneği dışında yeni bir yol açmaktır. Bu da fiili mücadele yoludur.

Metal İşçileri Birliği
26 Ağustos 2014

 

 

 

 

“Grev Şişecam Özel Sayısı”

 

Şişecam’da 60 günlük erteleme süresinin dolması üzerine grev yasağına karşı fiili-meşru mücadeleyi büyütme çağrısı yapan sınıf devrimcileri yerel işçi gazetesi Grev’in “Şişecam Özel Sayısı” aracılığıyla cam işçilerine seslendiler.

25 Ağustos’ta 06.00-24.00 vardiyasına giren ve 08.00-16.00 vardiyasından çıkan işçilere dağıtılan Gazete Grev’e cam işçileri yoğun ilgi gösterdiler. Sınıf devrimcileri de işçilere yaptıkları konuşmalarla grev hakkı için grev silahını kuşanmaları ve taleplerinin arkasında durduklarını göstermeleri gerektiğini söylediler.

 

 
§