25 Temmuz 2014
Sayı: KB 2014/30

Direnen Filistin halkıyla eylemli dayanışma!
Sorun burjuva cumhuriyetinin başına kimin oturacağı değil, onun nasıl yıkılacağıdır
AKP’nin dilinde Filistin, aklında özelleştirme var!
Rojava ve Filistin’e destek eylemleri
Sınıfa karşı sınıf tutumunu ete-kemiğe büründürelim!
Kent Şeker grevi
kararlılıkla sürüyor!
Yıldız Sunta işçileri
ihanete karşı direniyor!
Şişecam işçileri: Eylemlerimizi sürdüreceğiz!
Bakaç işçileri saldırılara ve sessizliğe rağmen direnişte!
“İşçiler el ele verdiği sürece kazanan taraf olacaktır!”

Jandarma saldırısının emrini Sütaş patronu verdi!

“En az yüzde 50 zam, 35 saatlik çalışma haftası!”

İhanete geçit vermemek için
TİS komitelerinde örgütlenelim!

Devrimci Gençlik Birliği üzerine... / 1
Bir elmanın iki yarısı - K. Toprak
Bürokrasiyi ve tıkanmayı aşmak için
ortak mücadele programına sahip taban inisiyatifleri
“Kızıl Bayrak elimizde bir kılavuz olarak durmaktadır!”
“Kavganın bayrağı kızıldır, Kızıl Bayrak işçi sınıfının elindedir!”
Emperyalist gericilik,
İsrail barbarlığının suç ortağıdır!
Uzlaşmacı çizginin açmazları…
Filistin: Katliamların ve direnişin tarihi
Dünyadan Filistin ve
Rojava için eylemler
İmam hatip okulları kimin ihtiyacıdır?
Çocuk istismarı / 4
Fırtına kuşları
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Jandarma saldırısının emrini
Sütaş patronu verdi!

 

Sendikalaşma mücadelesinde 98 günü geride bırakan Sütaş işçileri, 21 Temmuz’da İstanbul’da yaptıkları eylemle jandarma saldırısını ve emri veren patronu protesto ettiler. Sütaş patronuna seslenen işçiler, mücadeleyi Türkiye’ye yayacaklarını açıkladılar.

İstanbul Küçükbakkalköy’de bulunan Sütaş Genel Müdürlüğü Binası önündeki eyleme, Bursa Sütaş işçileri ayaklarından birbirlerine zincirlenmiş olarak katıldılar. Jandarma saldırısını hatırlatmak için yaptıkları zincir bağlamanın yanında üzerlerine giydikleri tişörtlerde Sütaş’ı boykot çağrısı yer aldı.

Sütaş işçilerini, kitleselliği ve coşkusuyla grevdeki Kent Gıda işçileri, TÜMTİS, ÖDP, EHP, DİP ve Tek Gıda-İş Sendikası’nın yöneticileri yalnız bırakmadı. Oldukça coşkulu olan eylemde halaylar çekildi, sloganlarla tepkiler ve talepler dile getirildi.

Bir saat boyunca sürdürülen eylem boyunca sloganlar kesilmezken İsrail’in Filistin’deki katliamı kınanarak, Filistinliler selamlandı.

Muharrem Yılmaz saldırıyı helikopterden izlemiş

Eylemde işçiler adına basın açıklamasını Tek Gıda- İş Sendikası Genel Başkan Danışmanı Örgütlenme Sorumlusu Suat Karlıkaya okudu. Sütaş patronunu uyarmak için İstanbul’a geldiklerini belirtilerek, sendika düşmanlığını, işçilere dönük jandarma saldırısını ve baskıları doğrudan Sütaş patronu Muharrem Yılmaz’ın verdiği ifade edildi.

Açıklama şu sözlerle sürdürüldü: “Jandarmanın 15 kişiye yapacağı müdahaleyi bile helikopteri ile izlemeye gelen patron şunu iyi bilmelidir ki Sütaş bu günlere geldiyse önce işçisinin özverili çalışması sonra da halkımızın Sütaş markasına gösterdiği teveccüh ile bu günlere gelmiştir Ancak artık Sütaş işçisi anlamıştır ki bu patronlar işçiler ne kadar çalışırsa çalışsın onların hakkını vermeyecektir.

Muharrem Yılmaz’ın işçilere yönelik baskılarını halen sürdürdüğü belirtilen açıklamada, ayrıca Sütaş ürünlerinin üretim koşullarının da da sağlıklı olmayan uygulamalar olduğu ve artık kamuoyuyla paylaşılacağı söylendi.

Açıklamada, Çalışma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı göreve çağrıldı.

Sütaş ürünlerini boykot etme çağrısı yapılarak kamuoyunun destek vermesi istendi.

Açıklamanın ardından Bursa Sütaş işçilerinin ayaklarında bulunan zincirler çıkarılarak, Sütaş binasının önüne atıldı. Bu sırada Sütaş görevlilerinden birisi işçilere saldırmaya çalıştı. Kısa süren arbede, görevlinin uzaklaştırılması ile son buldu.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

Feniş işçisine baskılar sürüyor

 

Sular İdaresi, borçlarından dolayı sularını kesmek için 17 Temmuz’da Feniş Alüminyum’a gittiler.

İki minibüs dolusu çevik kuvvet ve sivil polislerin de desteğiyle gelen sular idaresi görevlileri işçilerin kararlı duruşu sonrasında geri çekildiler. Kapıya yığılan işçiler buna müsaade etmeyeceklerini söylediler. Gelen görevliler sendikaya sorduklarını, artık buranın sendikayla ilişkisinin kalmadığını öğrendiklerini söylediler.

Sendika hatta “ne yaparsanız yapın” demiş. Direnişte olan işçileri marjinal ilan eden Çelik-İş Sendikası’nın Gebze Şubesi’ne giden işçiler durumu teyit ettiler. Şube Başkanı Şerafettin Koç’un açık hedef gösterdiği işçiler, toplu bir şekilde sendika şubesine giderek ihanetlerinin ucu arkası olmayan ve hala o koltuklarda oturan şube başkanını sert bir şekilde uyardılar.

Kendilerine marjinal diyen sendikaya karşı, onurlu duruşun ne demek olduğunu, direnişin başında birçok söz veren, en son ayrılanın kendisi olacağını ilan eden Şerafettin Koç, Fırat Güneş gibi hainlerin her yerde teşhir edileceğini söylediler.

Kızıl Bayrak / Gebze

 

 

 

 

Somalı işçilere sendika seçimi cezası!

 

Sermaye hükümeti AKP, katliamın ardından üretimi durdurulan Soma Holding’e işçilere ödeme yapması için kaynak aktardı. Verilen paralar, Maden-İş seçimlerinde patronların istediği listeyi kabul etmeyen işçilere verilmeyerek işçiler cezalandırıldı.

İşçilere söz verilen maaşlar belirtilen tarihten geç ödenirken bazı işçilereyse ücretler hala ödenmiş değil.

Gürmin Makine işçilerine ceza!

Soma Holding bünyesinde bulunan Gürmin Makine işçilerinin maaşları aradan geçen zamana rağmen yatırılmadı. Maaşları yatırılmayan işçilere Soma’daki işçilere yapılan yardımlar da verilmiyor.

İşçiler bunun nedenini, maden faciasının ardından istifa etmek zorunda kalan Maden-İş Sendikası şube yönetiminin ardından seçimdeki muhalif tutumlarına bağlıyor. İşçiler, patronların sunduğu listeyi kabul etmeyerek kendi temsilcilerini seçmişlerdi. Yaklaşık 100 işçi bu nedenle hem hükümetin verdiği primleri hem de şirketin yatırması gereken maaşlarını alamadıklarını belirtiyor. Katliamın ardından ihanetçi sendika bürokratlarını istifaya zorlayan işçiler kendi adaylarını seçip patronların listesini desteklemedikleri için cezalandırılıyor.

Bu da bir kez daha işçilerin tabandan örgütlenmesinin önemini gösteriyor. İşçilerin maaşları yatırılmayarak baskı uygulanırken buna karşı eylemli bir mücadele hattı açmak sadece ihanetçi bürokratların koltuklarından atılmasıyla sağlanamıyor.

 

 

 

 

Şantuk Tekstil’de işçi kıyımı

 

Gaziosmanpaşa-Arnavutköy yolu üzerinde bulunan ve 400 işçinin çalıştığı Şantuk Tekstil’de işçi kıyımı devam ediyor.

Teksif Sendikası’nda örgütlendikleri için işten çıkarılan işçi sayısı 20 oldu. İşçiler işten atmaların devam edeceğini düşünüyor. İlk önce akraba olan ve sendikadan istifa etmeyen 3 işçiyi işten atan Şantuk Tekstil patronu, diğer işçileri sendikadan istifa ettirmeyi başaramayınca işten atma saldırısını devam ettirdi. Son olarak Eyüp Yiğit isimli işçiyi sendikadan istifa ettirmeyi başaramayan patron, bir cemaate yakınlığıyla bilinen işçiyi “senin tuttuğun oruç oruç değildir, senin kıldığın namaz namaz değildir” diyerek işten attı. Eyüp Yiğit ise “daha önce 100 TL avans verdiniz bunun için mi bunları söylüyorsunuz” diyerek, kendisine verilen 100 TL’yi yüzlerine fırlatarak hiçbir şey imzalamadan çıktığını ifade etti.

Eyüp Yiğit, Şantuk Tekstil’de asgari ücrete ve yoğun mesailerle çalışma olduğunu bu nedenle sendikalaştıklarını söylüyor. Yiğit, sendika toplantılarına katılan ve henüz kim olduğunu öğrenemedikleri birinin ihbarı sonucu işten atıldıklarını ifade ediyor.

Kızıl Bayrak / Esenyurt


 
§