30 Mayıs 2014
Sayi: KB 2014/22

Kavga bitmedi, daha yeni başlıyor!
“Birgün gelecek,
zaman bizim olacak, bizim!”
Uğur Kurt katledildi
Uğur Kurt’un katledilmesi protesto edildi
Alevilerden kitlesel ve öfkeli protesto!
Polis terörü kol geziyor
Depremde mezarda emeklilik, Soma’dan sonra taşeron kölelik!
Kadıköy’de taşeron çalışmaya ve iş cinayetlerine protesto
Kartal’da iş bırakma
geri adım attırdı
DİSK-AR iş cinayetleri raporu

“Çocuk da olsa”
maden işçisi

Maden işçileri bir yol arıyor

Aliağa Belediyesi işçilerinin direnişi sürüyor

Greif işçileri
direnişlerini sonlandırdılar

Greif işçilerinden direniş manifestosu!
1914’te Sosyal Demokrasi: “Bu tehlike anında anayurdu yalnız bırakamayız” - A. Eren
AP seçimleri: AB’de sarsıntı devam ediyor!
Almanya NSA davası
Audi’den faşistlerle
işbirliği itirafı
Erdoğan'ı Köln'de on binler protesto etti
Ege’de yaşanan deprem panik yarattı
İşgal, boykot, direniş
İşgal ve boykot eylemleri aynasında ‘Devrimci Gençlik Birliği’
“Beş yıl sonra kansere yakalandım”
Kapitalizm işçi ve emekçileri öldürür!
Haziran’ın ‘ödülü’
Onurlu kavgamızın namuslu kalem işçileri
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Audi’den faşistlerle işbirliği itirafı

 

Alman kapitalist tekellerinin Hitler faşizmi döneminde tutsakları en ağır ve zor koşularda çalıştırdıkları biliniyordu. Kapitalist tekellerin işçilerin terini emmekle yetinmedikleri, Hitler faşizmine esir düşen ve toplama kamplarında tutulan insanları köleler gibi çalıştırdıkları da açığa çıkan belgelerden görülüyordu.

Giyimde “modanın ve şıklığın sembolü” olan BOSS’tan, Dresdner Bank’a, otomotiv sektörünün dev tekellerinden VW, BMW ve Mercedes’e, çelik endüstrisinin devlerinden Thyssen’e ve şimdilerde itiraf edildiği gibi otomotiv devi Audi’ye kadar uzanan bütün kapitalist tekeller toplama kamplarında tutulan mahkumları esaret koşularında çalıştırmışlar.

Audi şirketi, kurulduğu 1932 yılında binlerce insanın çalışma kamplarından fabrikaya getirilerek köle gibi çalıştırıldıklarını geçtiğimiz günlerde açıklık(!) adına itiraf etti.

Audi AG tarafından yapılan açıklamada Nazi SS birliklerinin, 3 bin 700’ün üzerinde mahkûmu Auto Union fabrikalarında zorla çalıştırmak için 7 adet kamp inşa ettirdiği belirtiliyor.

16 bin 500’den fazla mahkûmun Almanya’nın doğusundaki Zwickau ve Chemnitz kentlerindeki fabrikalarda, 18 bin mahkûmun da Bavyera’nın güneyinde yeraltı inşaatlarında çalıştırıldığı ortaya çıktı. Bavyera’da planlanan inşaatın çalışmaları sırasında da 4 bin 500 kişinin hayatını kaybettiği kaydediliyor.

Çalışmayı kaleme alan tarihçiler Martin Kukowski ve Rudlof Boch, o dönemde yaşanan insanlık dışı sömürülerin ahlaki sorumluluğu noktasında, Audi’nin internet sitesi “Auto Union’un babası” olarak adı geçen Richard Bruhn’u işaret ediyorlar. Bruhn aynı zamanda Audi, DKW, Horch ve Wanderer markaları arasında arabuluculuk yaparak müzakere imzalamalarını sağlayan isim.

Nazi partisi üyesi olan Bruhn, 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı süresince dört otomobil şirketinin oluşturduğu Auto Union’un başkanlığını yapmıştı. Şirket daha sonra 1965 yılında Audi’nin de içinde bulunduğu Volkswagen Grup’un bir parçası olmuştu.

Sermaye faşizmi besledi, faşizm de sermayeyi

Kapitalist sistemin krizinin derinleşmesine paralel olarak kışkırtılan milliyetçi canavarlığın hangi boyutlara ulaştırıldığını Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçları bir kez daha ortaya koydu.

Ortaya çıkan belgelerden dolayı gizlenemez olan gerçekleri itiraf etmek zorunda kalan kapitalist tekellerin itirafları onların faşizmle olan suç ortaklıklarını ortaya koyuyor. Faşizmin arkasındaki ekonomik gücün kapitalist tekeller olduğu gerçeği, her türlü burjuva-liberal yalanları boşa çıkartarak tarihin tanıklığında döne döne ispatlanıyor. Faşizmi besleyen toprak kapitalist sistemdir.

 

 

 

 

Wuppertal'da Soma ve Greif'le dayanışma etkinliği

 

26 Mayıs Pazartesi günü Wuppertal'da Somalı işçilerle ve Greif direnişçileriyle dayanışma etkinliği gerçekleştirildi.

Wuppertal BİR-KAR Gençliği'nin örgütlediği etkinliğe gençlik ağırlıklı bir katılım oldu. Etkinlik saat 20.00'de başlatıldı. İlk önce BİR-KAR Gençlik temsilcisi tarafından Soma katliamı ve Greif direnişi hakkında bilgilendirmeyi de içeren, Almanca kısa bir açılış konuşması yapıldı. Ardından Soma Katliamı’nda yaşamını yitiren maden işçileri için saygı duruşu yapıldı.

Bunu, gençlik temsilcisinin Greif fabrika işgali konusunda bir bilgilendirme yapması, direnişin en önemli özelliklerini içeren açıklamaları izledi. Sonra, BİR-KAR’ın hazırladığı, Greif direnişinin başından sonuna her aşamasını etkileyici biçimde anlatan sinevizyonun gösterimi yapıldı. Sinevizyon ilgiyle izlendi ve olumlu tepkilere yol açtı.

Sinevizyonun ardından bu kez direnişe dair sorular soruldu, cevaplar verildi. Ayrıca gençlerden bazıları Greif direnişi ile ilgili gözlemlerini dile getirip, anlamlı değerlendirmeler yaptılar.

Etkinlik verilen kısa bir aranın ardından, etkinliğe dayanışma amacıyla katılan dost sanatçı Zele Mele'nin sahne alması ile devam etti. Zele Mele, ikinci kez bu amaçlı bir etkinliğe katıldığını, daha önce Greif işgalinden sadece kısa bir haber çerçevesinde haberdar olduğunu, şimdi ise esası itibariyle anlamaya başladığını anlattı. “Sinevizyonu izleyince Greif işgal eyleminin daha önce tanık olduğumuz işçi direnişlerinden epeyce farklı özelliklere sahip olduğunu ve kazanacağını düşündüm” dedi. Zele Mele, Greif işçilerini selamlayarak, dinletisine Gurup Yorum'un Madenci türküsü ile başladı. Zazaca, Kürtçe ve Türkçe türkülerden oluşan dinletisi katılımcılar tarafından beğeni ile dinlendi.

Etkinliğin finalinde ise genç bir Kürt sanatçısı Delil Delois sahne aldı.

Etkinlik BİR-KAR Gençliği’nin ilk etkinliği olduğunun belirtilmesinin ve yeni etkinliklerde buluşulma çağrısının ardından sonlandırıldı.

Etkinlikte Greif ve Soma işçilerine gönderilmek üzere maddi destek toplandı.

Kızıl Bayrak / Wuppertal


 
§