06 Aralık 2013
Sayı: KB 2013/47

Haziran başlangıç, işçi sınıfı gelecek!
Düzene karşı devrim!
Bu pisliği devrim temizler!
AKP-cemaat çatışması üzerine notlar... - Haydar Baran
“ÇHD’lilere sahip çıkalım!”
Zamana oynuyorlar!
Kılıçdaroğlu ile partisi ABD’de “görücüye” çıktı
Herkese eşit, parasız ve nitelikli sağlık!
“Sağlık verilerinin korunması haktır!”
Bosch işçilerinin mücadele birliği güçleniyor!
Gebze’de mücadele çağrısı
Hak-İş bürokratlarından zoraki Feniş ziyareti!
Yatağan’da kavga sürüyor!
Kasım ayında 128 iş cinayeti yaşandı
Din, dinsel akımlar ve tutumumuz
Köksüz bir yazarın kök arayışı - 1 K.Toprak
Ukrayna ve Alman burjuvazisinin kirli emelleri
Cenevre 2’ye giderken...
Bir sene devrilirken... - T. Kor
Dünya iklim krizinde
Dershaneler de özel okullar da kapatılsın!
Bu daha başlangıç mücadeleye devam!
15 yılın coşkusuyla kitlesel, devrimci final!
“Sana zafer sözümüz olsun!”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dershaneler de özel okullar da kapatılsın!

Her düzeyde eşit, parasız eğitim!

 

Dershaneler, enkaza dönmüş eğitim sisteminde tutunmaya çalıştığımız bir daldır. Ama bizim ihtiyacımız olan bu enkazda güvenli bir yer aramak değil, enkazı temizleyip güvenli bir gelecek inşa etmektir.

Cemaat ile AKP arasında dershanelerin kapatılması üzerinden kopan fırtına eğitim sistemi üzerine bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Günlerdir gazeteler, televizyon programları, diziler aracılığı ile izlediğimiz bilek güreşi, bu pastadan çeşitli biçimlerde rantlar yiyen egemenlerin kendi aralarındaki bir iç hesaplaşmadır.

Her iki kesimin derdi de eğitim sisteminin iyileştirilmesi değil. Mesele ne eğitimde yaratılan fırsat eşitsizliği ne de dershanelerin bir kene gibi halkın kanını emmesi. Mesele kendi iktidar alanlarını korumak ve geliştirmektir. Önümüze paralı eğitimin en somut yansımaları olan dershaneleri ve özel okulları seçenek olarak sunmaları bunun göstergesidir.

“Dershaneler kapansın” diyen AKP’ye göre, dershane fiyatları çok yüksek olduğu için yoksul ailelerin çocukları dershanelere gidemiyor. Ama AKP’nin bu uygulaması ile tüm dershaneler özel okula dönüşecek ve böylelikle eğitim sistemi tamamen özelleştirilecek.

“Kapanmasın” diyen cemaate göre ise gençler dershaneler aracılığıyla iyi üniversiteleri kazanma şansına sahip oluyor. Aslında dershaneleri para ve kadro kaynağı olarak gören cemaat mevcut yapıdaki eşitsizliklerin üzerini örterek “dershaneler eşitlik sağlıyor” yalanını sürdürüyor.

Yani iki taraf da yalan söylüyor. Eşitsizlikle derdi olan ikisini de kapatır.

Kavganın merkezinde dershaneler olduğu için eğitim tartışılıyor gibi görünse de; aslında tartışılan yeni devletin sahibinin kim olacağıdır.

Aslında tartışılması gereken tek başına dershaneler değil; eğitim sistemindeki günden güne artan eşitsizlik, öğretmen açığı, atanmayan öğretmenler, kalabalık sınıflar, dinci-gerici eğitim, yoksul çocuklarının yüzüne kapatılan üniversiteler…

Ama devletin elinde, derslik ve okul yapacak kaynaklar varken bunları özel okullara destek amacıyla kullanmak istemesi, eğitimin özelleştirilmesinin teşfik edilmesidir.

Söz bizde!

Eğitim sisteminin çarpıklıklarını en ağır biçimde yaşayan bizleriz. Ev-okul-dershane üçgeninde gençliğimizi tüketen, sınavlardan başını kaldıramayan, ailelerimizin arttırdığı üç kuruşu da dershanelere yatıran, gelecek kaygısıyla ders kitaplarından başını kaldıramayan bizleriz. Bunun için bizim de söyleyecek sözümüz var.

Bizleri dershanelere mahkum eden neden, devlet okullarında eğitimin kalitesinin oldukça yetersiz olması ve en fazla soruyu en kısa zamanda çözmeyi dayatan sınav sistemidir. Fakat eğitime yeterli bütçe ayrılsa, okul sayıları arttırılsa, okullarımızın fiziki koşulları düzeltilse, sınıf mevcutları azaltılsa, eğitimin niteliğinin yükseltilmesine yönelik adımlar atılsa, objektif ve güvenilir bir ölçme değerlendirme sistemi oluşturulsa dershanelere ihtiyaç kalmaz.

Bütün arkadaşlarımız eşit ve nitelikli eğitime parasız ulaştığı zaman ancak sağlıklı bir ölçme ve yerleştirme zemini oluşur. Böylelikle eğitim hayatımız boyunca gösterdiğimiz performans, ilgi alanlarımız ve yeteneklerimiz ölçü alınarak sınavsız olarak üniversite okuyabiliriz.

Bu taleplerimiz hayata geçerse ne dershanelere gerek kalır ne de eşit koşullarda hazırlanmadığımız bir sınav sistemine mahkum oluruz.

Bunun için biz liseliler tüm düzeylerde eşit, parasız, bilimsel, anadilde, nitelikli eğitim istiyoruz. Özel okulların ve dershanelerin kapatılmasını istiyoruz. Sınavsız üniversite istiyoruz!

(Liselilerin Sesi’nin Aralık 2013 tarihli 55. sayısından alınmıştır...)

 

 

 

 

 

Devrimci liselilerden mücadele çağrısı

 

Pendik’te yazılamalar

Pendik’te duvarları süsleyen genç devrimciler liseli gençliği mücadeleye çağırdılar.

Pendik Endüstri ve Meslek Lisesi, Güllübağlar İMKB Meslek Lisesi, Gedik Endüstri ve Meslek Lisesi ve Melek Aknil Kız Ticaret ve Meslek Lisesi çevresine ve duvarlarına “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Paralı eğitime karşı gençlik direnişe!”, “Parasız eğitim, sınavsız üniversite!”, “PEML faşizme mezar olacak!”, “Staj sömürüsüne karşı Devrimci Liseliler Birliği saflarına!” yazılamaları yapıldı. Ayrıca DLB pullamaları da kullanıldı.

Ankara’da anma hazırlıkları

Ankara Devrimci Liseliler Birliği, 7 Aralık günü gerçekleştirilecek Erdal Eren anma etkinliğinin hazırlıklarına yoğun bir şekilde devam ediyor.

Liselilerin yoğun olarak kullandığı Yüksel Caddesi’nde stand açan DLB, etkinliğe çağrı amaçlı bildiri, davetiye ve afiş kullandı. Liselilerin Sesi, Ekim Gençliği ve Kızıl Bayrak’ın da kullanıldığı standda ajitasyon konuşmaları gerçekleştirildi.

Kızılay’da etkinlik afişleri yapıldı. Afişler Sakarya Caddesi’nden Kurtuluş Parkı’na, Yüksel Caddesi’nden Libya Caddesi’ne kadar birçok yerde kullanıldı.

Dershane öğrencilerinin yoğun olduğu Mithatpaşa Köprüsü’nün altında etkinlik bildirileri kullanıldı. Bildiri dağıtımı sırasında Erdal Eren ve dershanelerin kapatılması üzerine sohbetler edilirken birçok liseliden de irtibat numarası alındı.

Liselilerin yoğun olarak kullandığı bazı kafelerin girişlerine de afişler yapıldı.

Afişler Dikmen Caddesi, Sokullu ve ara sokaklarda yaygın bir şekilde kullanıldı. Sokullu Mehmet Paşa Anadolu Lisesi çevresinde de kullanılan afişler emekçiler ve gençler tarafından ilgiyle karşılandı.

Esenyurt’ta polis saldırısı

Devrimci Liseliler Birliği’nin faaliyetinin büyümesi ve gelişmesinden korkan polis 3 Aralık’ta afiş faaliyetine saldırdı.

14 Aralık’ta “Direnişe, özgürlüğe!” şiarıyla yapılacak etkinliğin afişlerini Esenyurt Köyiçi ve civarına yapan sınıf devrimcileri, Nakipoğlu Anadolu Lisesi önünde afişleri yaptıkları sırada sivil polisler tarafından engellenmek istendiler. Sınıf devrimcilerinin yanına gelerek kimlik kontrolü yapmaya başlayan polisler iki sınıf devrimcisini gözaltına almaya yeltendiler. Sınıf devrimcileri polisin gözaltı saldırısına karşı direndi. Kendilerini polis aracına bindirmeye çalışan polislere karşı “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Katil polis hesap verecek!”, “Katillerden hesabı emekçiler soracak!” sloganlarını attılar. Sınıf devrimcilerinin sergilediği direniş ve çevredeki emekçilere teşhir konuşmalarıyla seslenilmesi üzerine polisler kaçmak zorunda kaldılar. Polisler sınıf devrimcilerinin kimliklerini gasp ederek hızla uzaklaştılar.

Çağrı amacıyla yürütülen çalışmalar Avcılar ve Esenyurt’taki bildiri dağıtımlarıyla devam etti. DLB’liler, Liselilerin Sesi dergisi ile etkinlik davetiyelerini liselilere ulaştırdılar. DLB’liler ayrıca Fatih Sultan Mehmet Sağlık Meslek Lisesi ve Balıkyolu civarını da etkinlik afişleriyle donattılar.

Liselilerin Sesi / Pendik-Ankara-Esenyurt

 
§