22 Şubat 2013
Sayı: KB 2013/08

 Kızıl Bayrak'tan
“Heyet krizi”, İmralı masası ve şovenist histeri
Beşir Atalay devrimcilere “terörist” dedi
Sermaye devleti faşist baskı ve
terörü tırmandırıyor!
KESK operasyonuna yaygın ve kitlesel tepki
KESK’e yönelik saldırı kınandı
ÇHD Genel Merkez Yöneticisi Av. Zeycan Balcı Şimşek ile AKP’nin yargı alanındaki saldırıları üzerine konuştuk
Sendikal harekette örgütlenme “atağı”!
Karanlıklar içinden güneşle gelen grev: NETAŞ
Kayseri İşçilerin Birliği Derneği kuruldu
“Vergi haftasında
ne kutlanacak!”
Devrimci sınıf faaliyetlerinden
Sınıf hareketinden

Çalışma tarzında köklü bir değişim ihtiyacı

Devrimci Kadın Kurultayı’nın ardından
Devrimci Kadın Kurultayı tebliğleri - 2
Tarihte kadın hareketleri / 3
Halep kentinin yağmalanmasından
Erdoğan ve hükümeti
sorumludur!
İslamcı Hamas gerici rejimlerin saflarında!
Meclis komisyonu
Mısır’da direniş yeniden yayılıyor
Emekçilerin öfkesi hükümetleri deviriyor!
Hegemonya krizi - “savaşları” / 2 - Volkan Yaraşır
Yeni YÖK Yasası
hükümetin gündeminden çıktı mı?
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Vergi haftasında ne kutlanacak!”

 

BES İzmir Şube Başkanı Ramis Sağlam’ın gazetemizle paylaştığı, iş kollarında yaşanan sorunlar ve 27 Şubat günü yapacakları grevi anlatan yazısını sunuyoruz....

Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı Şubat ayının son haftasını Vergi Haftası etkinlikleri olarak kutlamaktadır. Aslında bu hafta eskiden Maliye Haftası olarak kutlanırdı.

Maliye emekçilerinin her geçen gün artan sorunları, diğer emekçilerin sorunlarından çok da farklı olmamakla birlikte, özgün sorunları da içinde barındırıyor. Maliye emekçileri yaşadıkları sorunlar karşısında açtıkları davalardan sonrasında, Gelir İdaresi Başkanlığı, bir olan Hukuk Bürosunu dörde çıkarmak zorunda kalmıştır.

2005 yılından sonra Maliye Bakanlığı’nın gelir-gider ayrımının fiziksel-yapısal ayrımından sonra sorun yumağı daha da artmıştır. Maliye emekçileri ile kurum arasında büyüyen hukuksal sorunlar neredeyse her aşamada yargıya taşınmak zorunda kalınmıştır. Bu sorunlar karşısında Maliye üst bürokratları herhalde II. Meşrutiyet döneminde iki defa Maarif Nezareti (Milli Eğitim Bakanlığı) görevine getirilen Emrullah Efendi’nin şaka amacıyla söylediği “Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim” sözünden esinlenerek, “Şu maliye emekçileri olmasaydı, vergi dairelerini ne güzel idare ederdim” demişler midir, bilmiyorum… Fakat uygulamalara bakılırsa demesellerde düşündükleri çok açık…

Ücrette adalet yoktur, fazla mesai ücreti kaldırılmış, liyakat ayaklar altındadır. Bugüne kadar hiç görülmemiş hak kayıpları yaşanmaktadır.

Maliye emekçileri dertlidir. Fakat vergi politikalarından etkilenen milyonlarca yurttaşın durumu daha vahimdir. Bütçe gelirleri emekçilerin sırtına yıkılmış, 2013 yılında toplam vergi yükü % 24 olması hedeflenmektedir.

Vergi yükünün dolaylı vergilerle emekçilerin sırtına yüklenen ülkemiz adeta gariplikler ülkesi haline gelmiştir. 2004 yılından buyana pırlanta da dâhil elmas, yakut, zümrüt ve incinin KDV’si sıfıra indirildi!

İçim acıyor! Bu ülke de ekmek, peynir, zeytin, süt, yumurta, meyve, sebze, su, odun, kömür, tezek, gübre, kalem, defter, silgi, ilaç, doktor hatta kefen bezi bile KDV’ye tabi olmasını ve pırlanta da KDV oranının sıfır olmasını hazmedemiyorum.

Ekmekte bile KDV oranı % 1’dir. Kimse bu yazıdan sonra ukalalık yapıp pırlantadan ÖTV alınıyor gibi abuk-subuk cevaplar vermeye de kalmasın, tıraş sabunundan da ÖTV alınıyor.

Bu ülkede 2009 yılından bu yana karşılaştırılmalı OECD (Ekonomik Kalkınma İşbirliği Örgütü) rakamları yayınlanmıyor. En son veriler 2006 yılına aittir. AKP Hükümetinin OECD rakamlarını yayınlamamakta ki amacı nedir? Yine bir bilgilendirmeyi paylaşayım, OECD rakamları 3 yılda bir yayınlandığı için, 2002 yılının rakamları istatistiklerde arz-ı endam etmektedir.

Durun çarpıcı birkaç bilgiyi daha vererek Vergi Haftası’ na katkı koyalım. Vergi dağılımında Meksika, Şili’den sonra sondan üçüncüyüz.

Gelir Vergisinin % 68’i bizlerin yani emekçilerin sırtındadır.

Denetimsiz bir vergi sistemi karşımıza 2003-2008 yılları arasında %3’lük denetim çıkarmıştır. Yine çarpıcı bir rakamı daha paylaşayım, 2010 yılı vergi asıllarının %92’si uzlaşma sonucunda vazgeçilmiştir. Bu oran vergi cezalarında % 99 çıkmaktadır.

Bu rakamları neden veriyorum, bizi neden ilgilendiriyor diye sormayacağınızı çok iyi biliyorum. Bu rakamlar daha fazla yoksullaşmamıza neden olmaktadır. Bütçeden emekçilerin sırtına yüklenen paylar arttıkça, fazla mesailer gidiyor. Ücret adaletsizliği daha da büyüyor. Ek ödemeler, emekli maaşına yansıtılmadığı için emekli olan kamu emekçileri daha fazla yoksullaşıyor.

Maliye emekçileri olarak bu nedenden dolayı Vergi Haftası etkinliklerinin içinde yer almayacağız. İşte bu yüzden Maliye emekçilerinin örgütlü olduğu iki sendika BES ve T. Büro-Sen 27 Şubat’ta GREV yapacağız.

27 Şubat’ta yapılacak GREV sadece, maliye ile sınırlı değil; adliye, sosyal güvenlik ve tüm büro işkolundaki emekçileri kapsamaktadır. Hatta BES İzmir Şubesi’nin basın toplantısında da dediği gibi bu grev bir halk grevine dönüştürülmelidir.

Çünkü vergi politikaları sonuçlarıyla birlikte tüm halkımızı ilgilendirmektedir.

 

 

 

 

BES’ten grev çağrısı!

 

İzmir

BES İzmir Şube 27 Şubat günü yapacağı grev için 15 Şubat’ta basın toplantısı gerçekleştirdi.

Sendika binasında yapılan toplantıda basın metnini BES Şube Başkanı Ramis Sağlam okudu. Sağlam açıklamaya, AKP iktidarının son 10 yılını değerlendirerek başladı. 2013 bütçesine değinerek yoksulluğun, açlığın daha da arttığını ifade etti.

KHK’lara da değinen Sağlam, 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile “Eşit işe eşit ücret” ilkesini hayata geçireceğini iddia edilen uygulamanın eşitsizliği daha da derinleştirdiğinden bahsetti. Vergi yükünü sırtlarında taşıyan milyonlar gibi kamu hizmeti yürüten emekçilerin de mağduriyetlerinin derinleştiği ifade edildi.

BES’in çağrısıyla binlerce emekçinin 20 Aralık 2012 tarihinde siyasi iktidarı uyarmak için yarım gün iş bıraktıklarını hatırlatan Sağlam, taleplerinin karşılanmadığını ve bu yüzden de 27 Şubat’ta yeniden greve çıkacaklarını duyurdu. Toplantı 27 Şubat grevine destek çağrısı ile son buldu.

İstanbul

Büro Emekçileri Sendikası (BES) İstanbul 3 No’lu Şube Bostancı Vergi Daireleri kompleksi önünde bir basın açıklaması yaptı. KESK’e dönük gözaltı ve tutuklamaların da protesto edildiği eylemde “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Eşit işe eşit ücret!”, “Sözleşmeli köle olmayacağız!” sloganları atıldı. Basın metni şube başkanı Salih Aksoy tarafından okundu. Emekçilerin yaşadığı maddi kayıpları ve çalışma koyullarındaki olumsuzlukları anlatan Aksoy, sözlerini kamu emekçilerine dönük yaşanan gözaltı ve baskınlar ile sürdürdü.

AKP hükümetinin, kamuda esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışmayı hayata geçirirken, karşısına çıkacak her türlü direnci yok etmeye, toplumsal muhalefeti bastırmaya çalıştığını anlatan Aksoy KESK’in bu saldırılar sonucu yılmayacağını yineledi ve 27 Şubat’ta her şeye rağmen greve çıkılacağını belirterek açıklamayı sonlandırdı.

Kızıl Bayrak / İzmir - İstanbul

 

 

 

 

Norm kadro uygulamasına tepki!

 

Adana’da kamu emekçileri 20 Şubat’ta yaptıkları eylemle norm kadro uygulaması nedeniyle mağduriyet yaşayan öğretmenlerin sorunlarına dikkat çektiler.

İnönü Parkı’nda düzenlenen basın açıklaması Eğitim-Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitim-Bir-Sen ve Eğitim-İş’in Adana şubeleri tarafından gerçekleştirildi. Basın metnini kurumlar adına Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Kamuran Karaca okudu.

Açıklamada, hiçbir hazırlık ve altyapı yatırımı yapılmadan hayata geçirilmeye çalışılan 4+4+4 kademeli eğitim dayatmasına değinilerek, bir taraftan eğitimin tamamen piyasalaştırılması ile toplumun geleceğinin ipotek altına alındığı, diğer taraftan on binlerce öğretmenin ciddi anlamda mağdur edildiği belirtildi.

Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce yapılan resen atamaların mağduriyetlere sebebiyet verdiği belirtilen açıklamada, aynı zamanda Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ne de aykırı bir uygulama olduğuna dikkat çekildi.

Açıklama, mağdur edilen öğretmenlerin bu haksızlıklara karşı dava açtıkları, sendikalar olarak her türlü mücadelede yanlarında olunacağı ifade edilerek bitirildi.

Kızıl Bayrak / Adana