23 Kasım 2012
Sayı: SİKB 2012/13 (46)

 Kızıl Bayrak'tan
25 yılın birikimi ile
Açlık grevleri sona erdi
İdris Naim Şahin Alevilere yönelik tehditlere destek verdi
“Ulusal İstihdam Strateji” saldırıları devam ediyor
Oyak Renault’da işten atılan işçilerden Yaşar Kula ile konuştuk
Sağlık alanının kapıları sermayeye açılıyor
31 DHF’li tutuklandı
Emekçiler devrim ve sosyalizm için buluştu!
İstanbul “İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği” etkinliğine
gelen mesajlardan
“İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” etkinliğine katılan
işçi ve emekçilerden
“Binlerce Alaattin olacak, sosyalizmi kuracağız!”
TKİP IV. Kongresi
Açılış Konuşması
Alaattin yoldaşın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz
Ekim devrimi ve kadın sorunu
Kadın, şiddet ve şiddetin türleri
İşçi direnişleri ve eylemlerinin
karakteri ve özellikleri
Volkan Yaraşır
Otomotiv sanayiinde kriz yayılıyor
Taksim Meydanı
Yayalaştırma Projesi
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” etkinliğine katılan işçi ve emekçilerden...

 

Cafer Kalağ: Ben Cafer Kalağ. 40 yaşındayım. Metal işçisiyim.

Emperyalist-kapitalist sistemin işçi ve emekçilere yönelik saldırılarına karşı birlik olup güçlenerek soyalizm mücadelesini sürdürmemiz gerekiyor. Bu etkinlik de bunun bir göstergesi oluyor.

Temizlik işçisi Atilla Aslan: İçerik çok güzeldi. Burada kardeşlik ve beraberlik tutumları çok güzel. Umduğumuz gibi oldu.

İlhan Yıldırım: Eski Maltepe direnişçisiyim. Etkinlik için aylardan beri harcanan emeğin, burda karşılığını bulduğunu düşünüyorum. 25. yılda Türkiye işçi sınıfının devrimci iradesinin buraya çok iyi yansıtıldığını gördüm. Bir 25 yıl daha olsa, bu devrimci hareket işçi sınıfının önünde onunla birlikte yürüyeceğini ve devrime kadar gideceğini ve kendisini göstermiş oldu. İşçilerin kendi partisine sahip çıkmalarını ve partini öncülüğünde devrime gitmelerini temenni ediyorum.

Kemal Bulut (Lise öğrencisi): Komünist hareketin 25. yılına böyle etkinliklerle girmesi, gerek mücadele açısından gerek komünist hareket açısından çok verimli olarak işliyor. Etkinlikler hoş ve coşkulu bir şekilde geçiyor. Biz devrimciler için bu etkinlerin ayrı bir anlamı ve önemi var. Ekim Devrimi’nin 95., hareketin 25. ve yeni Ekimler’in partisinin 14. yılı olması nedeni ile de çok ayrı bir yerde duruyor. Bu genel anlamı içerisinde etkinlik içeriğine uygun bir atmosferde. Bizlerle birlikte etkinliğe gelip katılan insanlar, olumlu düşenceler belirtiyorlar. Bu da açıkçası bizleri daha da etkiliyor. Bizler genç devrimciler olarak bu vesileyle, liseli arkadaşlarımızı Devrimci Liseliler Birliği saflarında örgütlenmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz. 25. yılda komünist hareketi bir kez daha selamlıyoruz.

Bir lise öğrencisi: Bu etkinliği çok önemli buluyorum. Özellikle komünist hareketin 25. yılında böyle bir etkinliğin yapılmasını hem komünistler açısından hem de işçiler açısından önemli görüyorum. Bunun dışında etkinliğin şiarına uygun olduğunu düşünüyorum. Özellikle emperyalistlerin savaş çığırtkanlığı yaptığı böyle bir süreçte ortadoğu olmak üzere, halkların kardeşliğini vurgulamak, bunun için de işçilerin birliğini vurgulamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda etkinliğin politik doygunluğa ulaştığını düşünüyorum.

 

 

 

 

Güzel ve başarılı bir etkinlik

 

Etkinliğe iş yerimden benim gibi ağır şartlarda çalışan arkadaşım ile katıldım. Etkinlik başından sonuna kadar çok anlamlı ve güzeldi. Programı kaçırmamak için başından sonuna kadar ara vermeden keyifle izledim. İşçi bir kadın olarak kendimi en iyi hissettiğim yer oldu 25. Yıl etkinliği. Böylesi bir etkinliğin devamlı yapılması gerekir ve alınteriyle hayatını geçindiren herkesinde bu etkinliklerde yer alması gerekir. İş yerimden arkadaşım ile katıldım. Etkinliği selamla mesajları, konuşmalar, sanatsal tarafıda çok güzeldi. Devrimci tutsaklarlardan gelen mesajlarda etkinliği daha da güzelleştirdi.

Ümraniyeden bir kadın işçi

 

 

 

 

Ezilenler ezen sınıfa karşı savaşsa devrim olur”

Etkinliğe katılanların büyük bir kısmının genç olması çok olumlu, gençlerin uyumadığını, daha uyanık bir neslin geldiğini görmüş oldum.

Şu bir gerçek ki bu düzen bizleri ezerken, sömürürken hiç ayrım yapmıyor. “Sen Alevisin, seni sömüreyim; sen sünnisin, seni sömürmeyim” denilmiyor. Bir ezen sınıf var, bir de ezilen sınıf var. Ezilenler ezen sınıfa karşı savaşşa devrim olur, bu dünya değişir.

Ben 9 yıldır çalışıyorum. Çalıştığım için, sömürüyü birebir yaşadığım ve gördüğüm için bilinçlendim. Çalışmadan önce böyle değildim; ‘ 80 darbesinin tüm izleri üzerimdeydi sanki ama ne zaman ki çalışma hayatına başladım o zaman çok daha net ezen-ezilen ayrımını gördüm, bu sömürü düzenini gördüm. Önceden köleler vardı, karın tokluğuna çalıştırılırlardı. Şimdi ise işçiler paralı kölelik yapıyor.

Neden? Çünkü işçi sınıfı bilinçsiz!

İşçi sınıfı hiç bir zaman boş bırakılmamalı, işçi sınıfını her zaman örgütleyecek birileri olmalı!

Sarıgazi’den emekçi bir kadın

 

 

 

 

Adana’da etkinlik hazırlıkları

 

Adana’da yapılacak “İşçilerin birliği halkların kardeşliği” etkinliğinin çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. 25 Kasım çağrısını yapan afişler Baraj yolu, Yurt, Meydan, Emek, Denizli ve Şakirpaşa Mahalleleri’ne yapıldı. Ayrıca 25 Kasım bildirileri de Akkapı ve Şakirpaşa’da dağıtıldı. BDSP önlükleri giyilerek yapılan bildiri dağıtımı sırasında işçi ve emekçilerle sohbet edildi.

Bu faaliyetlerin dışında ev ziyaretleri gerçekleştirilerek etkinliğin anlamı üzerine konuşmalar da yapılıyor.

Denizli Mahallesi’nde BDSP önlükleri ile emekçi evleri dolaşıldı, işçi ve emekçiler etkinliğe çağrıldılar.

Yaygın bir seslenişe konu olan bu faaliyetin yanı sıra Çukurova Üniversitesi’nde fakülte kantinlerine çağrı afişleri yapıştırılarak 25 Kasım’a çağrı bildirileri öğrencilere dağıtıldı.

Adana çarşı merkezinde de bildirilerin dağıtımı yapıldı. 1,5 saat süren bu dağıtım esnasında da işçiler, emekçiler, öğrenciler etkinliğe davet edildi.

Kızıl Bayrak / Adana