29 Haziran 2012
Sayı: SYKB 2012/26

 Kızıl Bayrak'tan

AKP iktidarı Suriye’yi “düşman” ilan etti

Emperyalizmin maşaları Suriye halkına savaş ilan ettiler
Irkçı-inkarcı devletin Kürt sorunundaki açmazı derinleşiyor

Faşist baskı ve teröre karşı mücadeleyi büyütelim

Kamu emekçilerine tutuklama terörü
KESK operasyonuna sokakta yanıt
Atılım ve ETHA’ya polis baskını
Sivas katliamının hesabını emekçiler soracak!
Katil devletten hesap sorma çağrısı
İzmir’de sınıf seminerleri başladı
DHL Lojistik işçileri direnişte!
MICHA işçileri direniyor!
MESS Grup Toplu Söleşme Süreci ve Görevlerimiz
Taleplerimiz ne olmalı?
Avrupa’da sınıf hareketi radikalleşiyor-Volkan Yaraşır
İspanya’da madenci grevi
Kazanılmış haklarımız ve geleceğimiz için greve-direnişe!
“Hapishanesiz bir toplum istiyoruz!”
BDSP: Kürtaj haktır, Roboski katliam!
‘Düşmanın’ hedefinde öğrenciler var
“İş cinayetlerine karşı mücadele ortaklaşmalı”
Yeni Roboski hikayeleri yazılırken
Sorunların kaynağı olduğu yerde durdukça yara kanamaya devam edecektir!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Atılım ve ETHA’ya polis baskını...

ESP yöneticilerine yönelik gözaltı ve tutuklama terörüyle eşzamanlı olarak muhalif basın da sermaye devletinin hedefindeydi.
26 Haziran sabahı Etkin Haber Ajansı (ETHA) ve Atılım Gazetesi’nin İstanbul Aksaray’daki bürolarına polis baskını düzenlendi. Baskına gerekçe olarak “MLKP’nin yayın organları” iddiası gösterildi.
Atılım gazetesinin çıkarıldığı Güneş Ajans ve ETHA’nın bulunduğu sokağı abluka altına alan polis, içeride saatler süren aramalar yaptı. Bilgisayarların veri depoları kopyalanırken, ETHA ve Atılım Gazetesi’ndeki tüm haber notlarına, özel eşyalara, kamera kasetlerine ve cd’lere el konuldu. Kadın gazetecilerin çantalarını erkek polisler ararken, itiraz edenlere “Kadın polis mi var burada. İstersen git itiraz et” diyerek aramalar sürdürüldü.

Baskına protesto

İçeride aramalar sürerken dışarıda da eylem gerçekleştirildi. Haklarında gözaltı kararı bulunmamasına rağmen ETHA çalışanlarınınbina dışına çıkmaları sivil polisler tarafından engellendi.
Bunun üzerine ETHA ve Atılım gazetesi çalışanları, binanın terasına çıkarak, polis engellemesini teşhir etti.
ETHA editörü Arzu Demir, polisin fiili gözaltı uyguladığını ve arşivlerine el konulduğunu söyledi. “AKP polisinin SGK’dan görevli yollayarak gönüllü ETHA çalışanlarına sigortasız işçi çalıştırmaktan işlem yaparak baskıyı arttırmak istediği” aktarıldı. Arzu Demir’in bilgilendirmesi “Özgür basın susmadı, susmayacak!” sloganıyla karşılandı.
Bina önünde yapılan basın açıklamasını ise Atılım gazetesi adına Songül Akbay okudu.
Akbay, polis ve Özel Yetkili Mahkemelerin komplolarını sürdürmekte kararlı olduğunu ifade etti.
ETHA ve Atılım gazetesi adına yapılan açıklamadan sonra ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ söz aldı.
Açıklamaya; Kızıl Bayrak, Özgür Gündem, Azadiya Welat, Fırat Dağıtım, ESP, HDK de destek verdi.

Taksim’de Atılım satışı

Taksim’de Mis Sokak girişinde ETHA ve Atılım Gazetesi çalışan ve okurları ile dayanışma için biraraya gelen ilerici ve devrimciler toplu bir şekilde Atılım Gazetesi satışı yaptı.
Satış öncesi ETHA adına konuşma yapan Nadiye Gürbüz, baskınların keyfiliğine dikkat çekerek son dönemde ilerici ve devrimci kurumlar üzerindeki baskınları hatırlattı.
Açıklamanın ardından Özgür Gündem, Azadiya Welat, ESP ve Kızıl Bayrak’ın destek verdiği toplu gazete satışı ve ajitasyon konuşmaları yapıldı.

Baskına karşı dayanışma

Polisin ETHA ve Atılım Gazetesi binasında yaptığı arama saat 19.00 sularında sona erdi. İçerisinde ses-görüntü kasetleri, bilgisayar harddiskleri ve arşiv kayıtlarının olduğu birçok veri ve teknik malzemeye polis tarafından el konuldu.
Gün içerisinde BEDAŞ, İSKİ ve doğalgaz görevlilerini çağırarak sayaçları kontrol eden polis, bina dışında basın görevlilerinin görüntü almasını engellmeye çalıştı. Polisin binadan çıkarken, dışardakileri taciz etmesiyle kısa süreli bir arbede yaşandı. Kamera kayıdı yapan sivil bir polisin DİHA muhabirinin gözüne vurması ile gerginlik iyice arttı. Polisin kalkanlarla müdahalesi, destek için bekleyenler tarafından alınan net tutumla boşa çıkarıldı.
Polisin tutumu ajitasyon konuşmaları ile çevredekilere teşhir edildi. Çevredeki insanlar da devrimci ve sosyalistlere destek vererek, polisin tutumunu protesto ettiler. Daha sonra içeride baskın boyunca mahsur kalan basın çalışanları ziyaret edildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

Gözaltı ve baskınlara protesto



ESP üyelerinin tutuklanması ile ETHA ve Atılım Gazetesi’ne yapılan polis baskını GOP ve Sarıgazi’de yapılan eylemlerle protesto edildi.

GOP

ESP Sultangazi Örgütü, 26 Haziran akşamı Gazi Mahallesi’ndeki Eski Karakol’da buluşarak Gazi Cemevi’ne yürüyüş gerçekleştirdi.
Basın açıklamasında ESP üyelerinin düzmece iddialarla gözaltına alındığı, ESP’nin saldırılarla susturulamayacağı belirtildi. Devletinin “gaye”sinin boşa düşürüleceği vurgulandı. Saldırılara karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı.
Basın açıklamasına BDSP, BDP, DHF, HDK, Partizan ve TÖP-G destek verdi.

Sarıgazi

Polis baskını HDK Sancaktepe İlçe Örgütü tarafından protesto edildi. Üçler Market’in önünde toplanan kitle “Özgür basın susturulamaz. Baskılar bizi yıldıramaz” pankartı açarak Demokrasi Caddesi’nde yürüyüş gerçekleştirdi.
Sarıgazi Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında, “TMY ve ÖYM bizlere geri adım attıramayacaktır. Özgür basın her şart ve koşulda gerçekleri yazmaya ve anlatmaya, bu faşist düzenin kirli yüzünü göstermeye devam edecektir” ifadelerine yer verildi.
Eyleme BDSP ve DHF de destek verdi.

Kızıl Bayrak / GOP-Ümraniye

 

 

 

 

ESP'lilere tutuklama terörü


23 Haziran’da eşzamanlı baskınlarla gözaltına alınan ve tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen 9 ESP'liden 6'sı tutuklandı.
Pazartesi günü geri kalan gözaltılardan mahkemeye çıkarılan 7 devrimciden 5'i tutuklanmış oldu.
ESP Genel Başkan Danışmanları İbrahim Çiçek, Ali Hıdır Polat ve Ziya Ulusoy serbest bırakıldı. Gökben Keskin, Ersin Sedefoğlu, Görgü Demirpençe, Özlem Cihan, Ali Haydar Keleş ve Fırat Şeran ise tutuklandı. Gökben Keskin 24 Haziran'da tutuklanırken, Ziya Ulusoy savcılıktaki sorgusundan sonra serbest bırkaılmıştı.
Burjuva medyanın kirli propagandası altında “terör operasyonu” olarak sunulan polis baskınları sermaye devletinin faşist baskı ve ceza terörünün sürekli tırmandırıldığını gösteriyor.