Maraş'ta anmaya yasak, halka saldırı!
Maraş Katliamı’nın 33. yıldönümünde katliamcı devlet yine terör estirdi. 24 Aralık günü kanlı katliamı lanetlemek ve yaşamını yitirenleri anmak için Maraş’a gelenlere jandarma gaz bombaları ve coplarla saldırdı.
Jandarmada saldırdı
Alevi Bektaşi Federasyonu’nun yaptığı miting başvurusunun Maraş Valiliği tarafından “1 ay ertelenmiştir” denilerek engellenmesine rağmen kente gelmeye çalışan Alevi emekçilerini ve ilerici-devrimci güçleri taşıyan otobüsler sabah saatlerinde kent yakınlarında durduruldu. Yapılan aramaların ardından otobüsler, toplanma noktası olan Narlı Cemevi önüne geldi.
Bu kez de Antep-Maraş karayolu üzerinde jandarma barikatı ile karşılaşan kitle yola barikat kurdu. BDP milletvekilleri ile sanatçı Ferhat Tunç da kitleye destek verdi.
Bir süre devam eden gerginlikten sonra jandarma halkın kurduğu barikata saldırdı. Yaşanan çatışmada çok sayıda kişi yaralandı ve gözaltına alındı.
“Güvenliğinizi sağlayamayız” bahanesi
İstanbul ve diğer illerden gelen beş otobüs de Maraş girişine 10 km kala polisler tarafından durduruldu. Zırhlı araçlar ve panzerlerle bekleyen çevik kuvvet ve özel harekat polisleri, kitlenin kente girmesine izin vermedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, polislerle yaptığı görüşmede “Kent merkezinde güvenliğinizi sağlayamayız” bahanesiyle karşılaştı.
ABF’den Valilik önünde açıklama
Alevi Bektaşi Federasyonu yöneticileri, 30 kişilik bir grupla Maraş Valiliği önünde basın açıklaması yaptı. ABF Genel Başkan Selahattin Özel, valiye ve İçişleri Bakanı’na seslenerek “Engelleri kaldırın” dedi.
BDP Van Milletvekili Nazmi Gür de bir konuşma yaparak, Maraş Katliamı’nın Özel Harp Dairesi tarafından örgütlenen planlı bir katliam olduğunu ve sorumluların halen açığa çıkartılmadığını belirtti.
Şendiller ekranlarda boy gösterdi!
Maraş Katliamı’nın 33. yıldönümünde katliamı lanetlemek için kente girmek isteyenlere jandarma saldırırken, katliamın baş aktörleri ise televizyon ekranlarında boy gösterdi.
Katliamın baş tetikçilerinden olan ve ‘91-’95 yılları arasında Maraş milletvekilliği yapan Ökkeş Şendiller katıldığı bir televizyon programında dönemin sıkıyönetimi tarafından nasıl korunduğunu anlattı. Sıkıyönetim yetkililerinin, “Sen bu şekilde dolaşamazsın bu ülkede. İsmini ve soy ismini değiştireceksin. Bunu sol örgütler kullanıyor” dediklerini aktaran Şendiller, kendisine mahkemenin nasıl kol kanat gerdiğini açıkça dile getirdi.
Programa telefonla bağlanan katliamın ilk kurbanlarından olan ilköğretim müfettişi Süleyman Metin’in kızı Birgül Sarıkaya, yaşadıklarını anlattı. Yaşanan katliamdan mahalle bakkalına kadar herkesin önceden haberi olduğunu söyleyen Sarıkaya, “Ama babam ‘Ben kimseye bir zarar vermedim ki, neden böyle bir şey yapsınlar’ diyordu” dedi.
Şendiller ise, Birgül Sarıkaya ve kardeşini o gün ateşe verilen evlerinden alıp emniyete kendisinin götürdüğünü iddia etti. Sarıkaya ise böyle bir olayı hatırlamadığını, kendisinin ve kardeşinin bir tanıdıklarının evine sığındıklarını söyledi. İddialar üzerine yayına bağlanan ve katliamın sanıklarını yargılayan dönemin Maraş Hakimi Kerim Günay, “Ökkeş Şendiller doğruyu söylemiyor. Çocukları emniyete o götürmedi. Olay tamamen Birgül Hanım’ın anlattığı gibidir” dedi.
Güneş: Devlet yaptı!
Dönemin İçişleri Bakanı Fehmi Güneş de yaptığı bir konuşmada çeşitli itiraflarda bulundu.
Olayları “faşist bir plan” olarak nitelendiren Güneş, katliamdaki devlet parmağına ilişkin şunları söyledi:
“Maraş, katliamı göz göre göre geldi. Fakat önüne geçilemedi çünkü istihbarat bize bunlarla ilgili bilgi vermiyordu. Olaylar başladı, valiye istihbarat verilmedi, askeri çağırmakta da geç kalındı. Gelen asker de yeterli değildi. Ben istihbarat örgütünün oradaki cinayetlere, oradaki katliama katkı yaptığını düşünüyorum. Engel olmayı bırakın, MİT bizzat katkı yaptı”
Maraş Katliamı protestoları
Devrimci ve ilerici güçler 24 Aralık günü Tokat, Eskişehir ve İstanbul’da gerçekleştirdikleri eylemlerle Maraş Katliamı’nı protesto ettiler.
Tokat
Maraş Katliamı Tokat’ta Genç-Sen, Gençlik Muhalefeti, ÖDP, SGDF, Sosyalist Kamu Emekçileri, TKP ve DYG’nin tarafından Valilik binası önünde gerçekleştirilen eylemle lanetlendi.
Eylem katliamda yaşamını yitirenler adına bir dakikalık saygı duruşunda bulunularak başladı. Gerçekleştirilen basın açıklamasında ise, Maraş Katliamı’nın devletin katliam geleneğindeki halkalardan biri olduğu vurgulanarak, “Maraş ve benzeri katliamların hesabını sormak ve yenilerine engel olmak; bu çürümüş devlete ve onun gerisindeki emperyalizme karşı kararlı bir mücadele vermekten geçiyor” denildi.
Eyleme 100’ün üzerinde kişi katıldı.
Eskişehir
BDSP, Alınteri, DHF, HDK, EHP, PDD, Partizan, ÖDP ve Halkevleri tarafından örgütlenen eylem için Hamamyolu Saat Kulesi’nde biraraya gelen kitle Adalar Migros önüne yürüyüdü.
Adalar Migros önünde yapılan basın açıklamasında, işçi ve emekçilerin yükselen mücadelesine karşı devletin planlı bir şekilde organize ettiği Maraş Katliamı anlatıldı. Bugün yaşanan tutuklama terörüne de değinilen açıklamada, katliamcı zihniyetin AKP tarafından sürdürüldüğü ifade edildi.
Eyleme yaklaşık 150 kişi katıldı.
İstanbul
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul 2. Bölge bileşenleri Taksim Tramvay Durağı’ndan Galatasaray Lisesi önüne yürüyerek Maraş Katliamı’nı protesto etti.
Galatasaray Lisesi önünde yapılan basın açıklamasında, “Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik; iş ve barış kadar adalet ihtiyacımız da bütün şiddetiyle sürüyor; bütün bu istemler için mücadelemiz de öyle... Çünkü dün Maraş’ta yaptıklarını, bugün Kürt düşmanlığı argümanıyla İzmit’te, Antalya’da, Soma’da, Kazan’da, Pülümür’de yapıyorlar. İnanç ve düşünce özgürlüğü düşmanı AKP sahte Alevi açılımlarıyla Alevi halkını teslim almaya çalışıyor. Dersim’in hesabından söz ediyorlar. Ama Maraş ve Madımak katliamlarının adının anılmasını bile istemiyorlar”
Kızıl Bayrak / Eskişehir – İstanbul
|