23 Aralık 2011
Sayı: SYKB 2011/48

 Kızıl Bayrak'tan
Emperyalist/siyonist güçler adına “harbe hazırlık”
Sert ve zorlu bir
mücadele dönemi
Zulüm dağlarınızın altında kalacaksınız!
“Özgür basın susturulamaz!”
Emekçiler hakları ve gelecekleri için grevdeydi
“Haklarımıza sahip çıkıyoruz!”
Esnek çalışma saldırısı hız kazanıyor
Maltepe Belediyesi'nde direniş
Bütçe: Sermayeye yağma ve talan, emekçiye yıkım!.
Birleşik Metal Merkez Genel Kurulu gerçekleşti
Partide çalışma tarzı sorunları
Nerden baksan ikiyüzlülük,
nerden baksan katliamcılık!
19 Aralık katliamı lanetlendi, direniş selamlandı!
Gençliğin 19 Aralık etkinliklerinden.
İnsanca yaşanacak ücretsiz yurtlar istiyoruz!
İşkence ve ihlaller sürüyor...
“Katil devlet” itirafı
Tahrir’de direniş sürüyor
Irak’ta emperyalizmin bayrağı dalgalanıyor!
“Karanlığa ışık tut”
TMMOB 2. Kadın Kurultayı gerçekleşti
Enternasyonal yara: Kayıplar
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

19 Aralık katliamı lanetlendi, direniş selamlandı!

“Kanla yazılan tarih silinmez!”

Sermaye devletinin 19-22 Aralık 2000 tarihinde “Hayata Dönüş” adı altında 20 hapishanede gerçekleştirdiği katliamın 11. yıldönümü nedeni ile birçok kentte eylemler yapıldı.


BDSP Bayrampaşa önündeydi

İstanbul’da BDSP Bayrampaşa Hapishanesi önünde katliam karşısında devrimcilerin ölümüne sergilediği direnişi selamlayan bir eylem gerçekleştirdi.

18 Aralık günü Sağmalcılar Metrosu önünde buluşan BDSP’liler, “19 Aralık’ı unutmadık, unutturmayacağız! Katil devlet hesap verecek! / Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu” pankartını ve kırmızı flamalar açarak yürüyüşe başladılar. Yürüyüş boyunca coşkulu ve öfkeli atılan sloganlar sokakta yankılanırken, mahalle sakinleri işyerlerinin önünden ve evlerinin camından eylemi seyrettiler.

Bayrampaşa Hapishanesi’nin önüne gelindiğinde, katledilen devrimcilerin isimlerinin tek tek okunmasıyla “Yaşıyor!” diye haykırıldı.

Katliamda şehit düşenlerin şahsında, devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Ardından basın açıklamasına geçildi.

Basın açıklamasında katliamın nasıl gerçekleştirildiği aktarıldı. Düzen sözcüleri ve burjuva basın teşhir edildi. Devrimci tutsakları F tipi tabutluklara kapatmak ve onları onursuzlaştırarak teslim almak isteyen sermaye devletinin bunu başaramadığı dile getirilirken “Devrimcilerin kızıl bantlı alınları katiller sürüsünün karşısında secdeye varmadı” denildi.


Taksim’de meşaleli yürüyüş

İHD, TUAD-DER ve TUYAB Taksim’de ortak 19 Aralık anması gerçekleştirdi. Taksim Tünel’de buluşan kitle “19 Aralık katliamını unutmadık unutturmayacağız” pankartı ile katliamda şehit olan devrimcilerin fotoğraflarını taşıdılar. Coşkunun hakim olduğu yürüyüş Tramvay Durağı’na gelindiğinde son buldu. Anma programında ilk konuşmayı Abdulbaki Boğa gerçekleştirdi. Katliamın uluslararası savaş hukukuna, adalete, insanlığa, kısacası hiçbir şeye sığmayan insanlık dışı bir katliam olduğuna, emri verenlerin cezalandırılmadığına, suçun erlere yıkılmaya çalışıldığına değindi. Tecritle, baskı ile toplumun teslim alınamayacağını söyledi.

Ardından Taşkın Türkmen ortak basın açıklamasını okudu. Açıklamada katliamın devlet tarafından yapıldığının örtülemez bir gerçek olduğu, buna rağmen sorumluların cezalandırılmadığını dile getirildi.

Yürüyüşe katılan Pınar Sağ da bir konuşma yaparak devrimci iradenin teslim alınamayacağını ifade etti ve katliamı kınadığını açıkladı. Grup Adalılar’ın ‘Teslim olmayacağız!’, ‘Çav Bella’ marşlarını söylemelerinin ardından anma bitirildi.


Kartal BDSP’den eylem

Kartal BDSP, gerçekleştirdiği yürüyüş ve basın açıklaması ile 19-22 Aralık katliamını lanetledi, direnişi selamladı.

18 Aralık günü Bankalar Caddesi’nde biaraya gelinerek çay bahçelerinden meydana yüründü. “19 Aralık’ı unutmadık, unutturmayacağız. Katil devlet hesap verecek!” pankartının açıldığı basın açıklamasında, 19 Aralık katliamı öncesi yaşanan sürece ve cezaevleri katliamlarına değinildi. Düzen temsilcilerinin ve düzen medyasının katliama ilişkin onursuzca sarfettikleri sözler vurgulanarak, katliam sonrasından ancak 10 yıl sonra dava açılabildiği ifade edildi. Açılamada, 19 Aralık katliamının aynı zamanda destansı bir direniş olduğu söylendi.


TKMP direnişi selamladı

Tecrite Karşı Mücadele Platformu (TKMP) İstanbul’da eski Bayrampaşa Hapishanesi önünde 19 Aralık günü eylem yapıtı.

Sağmalcılar Metrosu önünde toplanan TKMP, “19-22 Aralık şehitleri ölümsüzdür, hesabını soracağız!”, “Yaşasın 19-22 Aralık direnişimiz! Katliamı unutmadık, unutturmayacağız! / Tecrite Karşı Mücadele Platformu (TKMP)” yazılı iki pankart açtı. Devrimciler, şehitlerin resimleri ve katliam anına ait resimler taşıyarak yürüyüşe başladılar.

Anma programı saygı duruşuyla başladı. Basın açıklamasında katliamın nasıl ve kimler tarafından uygulandığının ortaya çıkmasına rağmen hiçbir cezanın verilmediğine, açılan göstermelik davalarla sürecin üstü örtülmeye çalışıldığı ifade edilerek, tecrit kaldırılana kadar mücadele edileceği vurgulandı.

Basın açıklamasının ardından katliam sürecine ilişkin avukat Oya Aslan, eski tutuklular Mehmet Güven ve Nihat Göktaş birer konuşma yaparak katliamın planlı, programlı ve zalimce olduğunun altını çizdiler. İdil tiyatro atölyesinin hazırladığı ‘Bir basın açıklaması’ isimli kısa bir skeç sergilendi. Tiyatrodan sonra Tekin Yıldız ‘İsyan edin’ isimli bir şiir okudu. Şiirden sonra Pınar Sağ, Grup Kutup Yıldızı ve Grup Yorum hep birlikte ‘Çav Bella’ marşını seslendirdiler.

Eyleme katılan Sırrı Süreyya Önder’de bir konuşma yaparak, katliamın cezasının yasalarla değil, kararlılıkla verilen mücadele ile sorulacağının altını çizdi.

Son olarak hapishanenin önüne karanfiller bırakıldı.


Ankara

BDSP ve Partizan tarafından örgütlenen eylem için Sakarya Caddesi’nde biraraya gelen devrimciler, “19 Aralık katliam-direnişini unutmadık, unutturmayacağız / BDSP, Partizan” ozaliti ile yürüyüş gerçekleştirdi. Ara sokaklardan sloganlarla ilerleyen kitle Yüksel Caddesi’ne ulaştı.

Açıklamada şunlar söylendi:

“Katliamın üzerinden 11 yıl geçti ve devletin katliamları, işkenceleri, baskı ve zorbalık mekanizmaları bugün halen çalışmaya devam ediyor. Egemenlerin tüm demokrasi ve özgürlük nutuklarına rağmen işçilerin, emekçilerin yoksulluğu ve sefaleti derinleşiyor, sosyal haklara dönük saldırılar birbiri ardına meclisten geçiyor, F tipi hücrelerde tecrit ve tredman uygulamaları ile devrimci irade teslim alınmaya çalışılıyor, sokak ortasında insanlar polis kurşunlarıyla katlediliyor, Terörle Mücadele Yasası ve DGM’lerden bozma Özel Yetkili Mahkemelerle başta devrimciler olmak üzere toplumsal muhalefetin hemen her kesimine dönük aralıksız bir saldırı dalgası işletiliyor, onlarca yıllık cezalar veriliyor, Kürt ulusuna inkar ve imha dayatılıyor, binlerce Kürt KCK operasyonları adı altında zindanlara atılıyor. Sayfalar dolusu uzatılabilecek bu listeye, dışarıda emperyalistlerin istekleri doğrultusunda kardeş halklara dönük savaş çığırtkanlığı eşlik ediyor.”

Odak, DHF ve Düşünceye Özgürlük Girişimi’nin destek verdiği eyleme yaklaşık 100 kişi katıldı.


Eskişehir

Eskişehir’de coşkulu ve kitlesel bir eylem yapıldı. Hamamyolu’nda biraraya gelen kitle “19 Aralık’ı unutmadık unutturmayacağız / Hesabını soracağız” pankartı ile yürüyüşe başladı.

Yürüyüşün ardından Adalar’da basın açıklaması yapıldı. Okunan metinde F tipi hücre saldırısına karşı bedenlerini ölüm orucuna yatıran devrimcilerin iradesini kıramayan devletin kanlı operasyonu teşhir edildi. Günümüzde de TMY, PVSK ve DGM’lerin yerine geçirilen Özel Yetkili Mahkemelerin toplumu baskı altında tutma noktasındaki işlevlerine dikkat çekildi. KCK adı altında yürütülen operasyonlar, sokak ortasında katledilen insanlar ve sudan sebeplerle tutuklanan öğrenciler tüm bu süreçlerin bir aynası olarak anlatıldı.

Yaklaşık 150 kişinin katıldığı eylemi BDSP, DHF, Alınteri, EHP, HDK, Eskişehir Halkevi ve ÖDP örgütledi. PDD ve TKP eyleme destek verdi.


Bursa

Kent Meydanı’nda gerçekleştirilen eylemde “19 Aralık katliamını unutmadık, unutturmayacağız! Hesabını soracağız!” pankartı açılırken katliamda şehit düşen devrimcilerin fotoğrafları taşındı.

Yapılan açıklamada “F tipi saldırısı; emperyalizm merkezli İMF ve Dünya Bankası’nın öngördüğü soygun ve talan reçetesinden, emperyalizme uşaklık eden egemen sistemin Kürt Ulusuna karşı yürüttüğü inkâr ve imha siyasetinden bağımsız ele alınamaz” denildi. BDSP, ESP, Partizan, SDP ve SODAP örgütlediği eyleme BDP ve EMEP de destek verdi.


Adana

İnönü Parkı’nda meşalelerin yakıldığı eylem saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından yapılan açıklamada “Bir insanlık suçu olan, tecrit ve izolasyon politikasını hayata geçirmek amacıyla, bundan tam 11 yıl önce panzerlerle, tanklarla, helikopterlerle kimyasal silahlarla 20 hapishaneye birden “hayat kurtarma ” gibi “sahte” bir gerekçeyle müdahale edildi, onlarca tutuklu ve hükümlü yaşamını kaybetti, yüzlercesi yaralandı. 19 Aralık operasyonuna Adalet Bakanlığı, “hayata dönüş operasyonu” diyordu. Aslında hayata dönüş operasyonu değil tam bir yok etme operasyonuydu. Ancak 28 devrimci tutsak vahşice öldürülse de devrimci irade teslim alınamadığı gibi, devrimci önderlerden devralınan direniş geleneğini devam ettirip gelecek kuşaklara miras bıraktılar” denildi.

BDSP, DHP, ESP ve İHD tarafından örgütlenen eyleme ilerici güçler de destek verdi.


Mersin

17 Aralık günü KESK binası önünden toplanan ilerici ve devrimci güçler, katliamı teşhir eden resimler taşıdı. Taşbina’ya kadar alkış ve sloganlar eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüşte “19-22 aralık katliamını-direnişini unutmadık unutturmayacağız / Katliamın hesabını soracağız”  pankartı taşındı. Kitleye yürüyüş boyunca çevreden de destek verildi.

Basın açıklamasında devletin katliamcı yüzüne ve bunun karşısında örülen destansı direnişe vurgu yapıldı. 1”9-22 Aralık katliamı sadece kanlı bir vahşet değil aynı zamanda IMF ve Dünya Bankası’nın istekleri doğrultusunda atılan bilinçli bir adımdı” denildi.

Yaklaşık 50 kişinin katıldığı eyleme BDSP, DHF, İHD, ESP, Partizan ve TÜM-İGD katıldı.

Kızıl Bayrak / İzmir – İstanbul – Adana – Bursa – Eskişehir – Mersin - Ankara

 

 

 

İzmir’de eylemler

18 Aralık günü gerçekleştirilen eylem için Karşıyaka dolmuş duraklarında toplanıldı. İlerici ve devrimciler buradan “19 Aralık ‘Hayata dönüş’ değil katliamdır! Unutmadık unutturmayacağız” pankartı ile Karşıyaka İskelesi’ne yürüdü. Yürüyüşte, 19 Aralık şehitlerinin resimleri ile her kurum adına birer flama taşındı. Yürüyüşün bitiminde başta 19 Aralık şehitleri olmak üzere tüm devrim şehitleri için saygı duruşu yapıldı.

BDSP, Alınteri, DHF, Devrimci Hareket, ESP, Kaldıraç, Partizan tarafından hazırlanan açıklama okundu. Açıklamada muhaliflere, devrimcilere, yurtseverlere yönelik sürdürülen insanlık dışı uygulamaların halen sürdüğünden söz edildi. Hapishanelerdeki katliamlara da vurgu yapılarak şunlar söylendi: “Bugün Kürt halkına dayatılan imha ve inkâr politikaları, toplu yıldırma ve gözaltı operasyonları da yine aynı korkunun devamıdır.”

Basın metnin okunmasının ardından “devrim şehitleri” için hazırlanan şiirler okundu. Eylem ‘Avusturya İşçi Marşı’nın hep birlikte okunmasıyla bitti.

Eyleme Köz, DİP ve Emek ve Özgürlük Cephesi destek verdi.


Buca Cezaevi önünde eylem

19 Aralık günü de Buca Cezaevi önünde iki eylem yapıldı.

İlk eylemi BDSP, Alınteri, DHF, Devrimci Hareket, ESP, Partizan örgütledi. “19 Aralık ‘hayat dönüş’ değil katliamdır. Unutmadık unutturmayacağız” ozalitinin açıldığı eylemde, 19 Aralık şehitleri başta olmak üzere devrim şehitleri için saygı duruşu yapıldı.

Açıklamada saldırıların, baskıların arttığı belirtilerek, bu saldırılara en çok devrimci-ilerici güçlerin maruz kaldığı anlatıldı. F tiplerinde yaşanan tecritin ve keyfi uygulamaların son dönem daha da arttığı ifade edildi. Baskının, engellemenin, tecritin devrimci tutsakları yıldırmadığı vurgulanarak açıklama bitirildi.

Basın metnin okunmasının ardından devrim şehitleri için hazırlanan şiirler okundu.

Eylemin ardından karanfilller cezaevinin önüne bırakıldı.

Eyleme Kaldıraç, Barış Anneleri, Emek ve Özgürlük Cephesi ve İHD destek verdi.

Bu eylemin ardından İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi ikinci bir eylem gerçekleştirdi.

İHD Genel Sekreteri Necla Şengül’ün gerçekleştirdiği açıklamada hapishanelerin zor koşulları ele alındı. Hapishane gerçeğinin ülkenin düzeyini gösterdiğini söyledi. Şengül açıklamanın devamında hapishanelerde tutulan mahpus sayılarının arttığını belirterek sadece 30 Nisan 2011 itibariyle bu sayının 124.074’e ulaştığını belirtti. Son dönem çocuk tutsakların da sayılarında artış olduğunu vurguladı ve bu rakamın 2290’a ulaştığını söyledi.

Basın metninin okunmasının ardından 32 karanfil cezaevi önüne atıldı.

Eyleme BDSP’nin de aralarında bulunduğu devrimci ve ilerici kurumlar destek verdi.

 

 

Yurtdışında 19 Aralık anmaları...

Paris

BİR-KAR, Fransa Özgür Tutsaklar Komitesi, Halkın Günlüğü, ODAK, Partizan ve Devrimci Proletarya tarafından 16 Aralık günü Paris’te meşaleli yürüyüş ve anma etkinliği gerçekleştirildi.

Türkiyelilerin yoğun olarak yaşadığı 10. Bölge Strasbourg St-Denis semtindeki Gare de l’est Postanesi önunde toplanan kitle meşaleler eşliğinde Strasbourg St-Denis Kemer önüne yürüdü. Yürüyüş boyunca 19 Aralık vahşetinin resimleri taşındı, katliamı lanetleyen Fransızca ve Türkçe sloganlar atıldı, bildiriler dağıtıldı.

Strasbourg St-Denis Kemer önüne varıldığında devrim ve sosyalizm şehitleri için gerçekleştirilen saygı duruşuyla eylem programına başlandı. 19 Aralık katliamını anlatan ortak metnin Fransızca ve Türkçe okunmasının ardından, katliamı yaşayan bir Ölüm Orucu gazisi süreci ve yaşadıklarını aktardı.

Konuşmanın ardından eylem sonlandırıldı.


Zürih

18 Aralık günü Kürt Kültür Derneği’nde yaklaşık 200 kişinin katılımıyla bir etkinlik düzenlendi.

FEKAR, İGİF, İTİF, İDHF, BİR-KAR tarafından ortak düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasının ardından 19 Aralık katliamında şehit düşen devrimciler şahsında saygı duruşu yapıldı. Ardından bileşenler adına katliam ve direnişi anlatan ortak bir konuşma yapıldı.

“Devrimin sürükleyici güçleri olan devrimci örgütleri ezmek, emekçilerin sesi ve öncü güçleri olan devrimcileri etkisizleştirmek ve devrimci direniş mevzilerini dağıtmak istiyorlar. Devrimci tutsaklara yönelik hücre saldırısı bu ihtiyacın ürünüydü. Devlet cezaevleri şahsında devrimci hareketi, devrimci hareket şahsında ise işçi ve emekçi kitleleri hedef alıyordu” ifadelerine yer verilen konuşma, içinde bulunduğumuz sürece ilişkin olarak görev ve sorumlulukların tanımlanması ve ortak mücadele çağrısıyla son buldu.

Ortak konuşmanın ardından gösterilen sinevizyon ilgiyle ve duygu yoğunluğuyla izlendi.

Avukat Kamile Öncel ve Filiz Kalaycı ise süreci ve bugünkü cezaevleri gerçeğini, keyfi hak ihlalerini ve devrimci tutsaklara uygulanan tecrit ve baskıları hukuksal boyutlarıyla ve çarpıcı örneklerle anlatıma konu ettiler.

Serbest kürsü bölümünde ise dinleyiciler görüş ve duygularını dile getirdi.

FEKAR adına da bir konuşma yapılmasının ardından etkinlik sona erdi.

Kızıl Bayrak / Paris-Zürih