25 Şubat 2011
Sayı: SİKB 2011/08

 Kızıl Bayrak'tan
Metal işçilerinin grevi
emeğin davası olmalı!
Biat-ihsan üzerine kurulu sendikacılık ve taşeronluğu bitirme yalanı!
“Ontex’te ihanete ve
sömürüye karşı direniş!
Ontex direnişini görmek istemeyen “emek” dostları üzerine
Ankara İşçi Kurultayı’na giderken
Kurultay hazırlıkları yoğunlaşıyor
Sömürüye ve kölelik dayatmalarına
karşı GREV var!..
Zafer direnen işçilerin olacak!
UPS işçisiyle direniş süreci ve
metal grevi üzerine konuştuk
Arap dünyasında halk ayaklanmaları sürüyor
Amerikancı despotik Bahreyn Krallığı’nın sonu yaklaşıyor.
Mısır’da yeni bir mücadele dönemi
Araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır’la gündemdeki halk ayaklanmaları üzerine konuştuk
Dünyadan
Emekçi kadınları
örgütleme eferberliğine!.
Tecavüzü önlemek için yasaları değil düzeni değiştirmeli!
“Emekçi kadınlar
mücadele etmeli!.
Emekçi kadınlar 8 Mart’a yürüyor!
Gençliğin devrimci baharını kazanmak için ileri!
İnce ve Erpak serbest bırakıldı
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Bir UPS işçisiyle direniş süreci ve metal grevi üzerine konuştuk...

“Sınıf bilincine ulaşan işçilerin önünde hiçbir güç duramaz”

- UPS’deki direniş sürecini değerlendirir misiniz?

- Direnişe başladığımız gün saldırılar da başladı. Patronla, jandarmayla, zabıtayla, karayollarıyla uğraştık. Ama direnişimizi hiçbir şey kırmadı. Başladığı gibi güçlü bir şekilde bitti.


- Direniş sürecinde sınıf dayanışması ne düzeydeydi?

- Sınıf dayanışmasını biz çok iyi öğrendik. ÇEL-MER, Sa-ba, Samka, BERICAP… Bütün direnişleri destekledik. UPS direnişi ile sınıf dayanışması da vardı ama yeterli değildi. Bu konuda kimseyi yadırgamak gerekmiyor. İnsanlar, bilinçsiz, korkutulmuş, sindirilmiş. Yapılan dayanışma ziyaretleri bize moral oldu. ÇEL-MER, Sa-ba, Samka işçileri bizimle dayanışma gösterdi. Bazı sendikalar da dayanışma gösterdi.


- Direniş sürecinde sendikanızın tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Sendikamız sert bir kaya gibi durdu. Bizi yalnız bırakmadı. Sendika ve direnişçiler, iki eli birleştirip yumruk yapar gibi kenetlendiler.


- Direnişiniz kazanımını neye borçlu?

- Sendikamızın ve direnişçi işçilerin kararlılığına. UPS direnişi, araç geçmeyen, ulaşımı çok zor bir yerdeydi. Buna rağmen, acil işi olan direnişçi arkadaşlarımız, işlerini hallediyor, yürüyerek direniş alanına geri dönüyorlardı. Bu kararlılığın sonucu oluyordu.


- Bugün UPS’deki genel durumu, direnişin etkilerini değerlendirir misiniz?

- Bizim işbaşı yapmamızla birlikte, içerde çalışan arkadaşlarımızın da morali yükseldi. Sendikaya güven arttı, sendikamız UPS’de güçlendi. Elbette, biz direnişçilerin de morali yükseldi.


- UPS direnişinin işçi sınıfı için anlamı nedir?

- Kazanmak, çok güzel bir şey. İşçi sınıfı, direnmenin ve kazanmanın güç demek olduğunu zamanla çok iyi anlayacaktır. Sendikasız çalışan bütün işçilere sesleniyorum: Sendikasız hiçbir şeyiz, örgütlüysek, güçlüyüz, güçlüyüz, güçlüyüz…


- MESS dayatmalarını kabul etmeyerek, grev kararlılığını ilan eden metal işçilerinin mücadelesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Haklarını alana kadar, vazgeçmeden, kararlılıkla mücadele etmeleri gerektiğini düşünüyorum.


- Sizce metal işçisinin mücadelesi ve kazanımı işçi sınıfına neler kazandırır?

- Metal işçisinin kazanımı, tüm işçi sınıfı için büyük bir kazanç olur. İşçi sınıfına güç verir, örnek olur. Bugün, Türkiye’de ve dünyada değişim başlamıştır. Bunu kimse engelleyemez. Ortadoğu’ya bakmak yeterli. Ortadoğu’da yaşanan halk direnişlerinin de Türkiye işçi sınıfına büyük bir cesaret vereceğine inanıyorum.


- UPS direnişinden yola çıkarak, metal işçilerinin mücadelesinin başarıya ulaşması için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

- Metal işçilerinin grev kararlılığını koruması gerek. Her fabrikada grev komiteleri kurarak, işçi sınıfına mücadelelerini duyurmaları gerek. Organize sanayi bölgelerinde eylemler yapılabilir mesela. Bütün sendikaların bu mücadele arkasında birleşmesi gerek. Birleşik Metal-İş Sendikası’na bütün sendikaların destek vermesi gerek.


- Metal işçileriyle sınıf dayanışmasını yükseltmek için neler yapabilir?

- Bütün işçilerin birleşerek, alanlarda, eylemlerde buluşup, sınıf dayanışmasını yükseltmesi gerek. İşçiler kenetlenirse, sendikalar birleşmeye, dayanışmaya mecbur kalır. Sınıf dayanışması, sendikacılardan değil işçilerden başlar. Sınıf bilincine ulaşan işçilerin önünde hiçbir güç duramaz.

Kızıl Bayrak/Ümraniye



SİDER Demir-Çelik’te eylem kazandırdı

SİDER Demir-Çelik işçileri Ocak ayı ücretlerini alamadıkları için 18 Şubat günü 08.00-16.00 vardiyası bitiminde saat 21.00’e kadar servislere binmeyerek fabrikadan ayrılmama eylemi gerçekleştirmişlerdi. Bunun sonucunda ise işçiler ücretlerinin yarısını almayı başarmıştı. Kalan kısmının ise 21 Şubat’tan itibaren yatırılacağı sözünü almışlardı.

21 Şubat günü 08.00-16.00 vardiyasının bitiminde ücretlere dair bir açıklama yapılmadığı için işçiler servislere binmediler. Aradan 15 dakika geçtikten sonra personel sorumluları gelerek ücretlerin bankaya yatırıldığını ve 22’sinden itibaren çekilebileceğini söylediler. Bunun üzerine işçiler fabrikadan ayrıldılar.

22 Şubat günü itibariyle SİDER Demir-Çelik işçileri Ocak ayı ücretlerinin ve sosyal haklarının da bir kısmının yatırıldığını ilettiler. Bunu başarabilmenin de kendilerine güven kazandırdığını söylediler.

Kızıl Bayrak / İzmir



BERICAP’ta baskılar

Petrol-İş üyesi BERICAP işçilerinin Gebze’de başlattıkları direniş çetin kış koşullarına rağmen devam ediyor.

24 Aralık 2010 tarihinde 4 işçi arkadaşlarının işten atılmasına sessiz kalmayarak direnişe geçen BERICAP işçileri pazar günleri hariç her gün sabahın erken saatlerinden akşama kadar fabrika önünde bekleyişlerini sürdürüyor. Gün içerisinde fabrika etrafında yürüyüş gerçekleştirip taşeron işçilerin fabrikaya giriş-çıkışlarını protesto eden işçiler attıkları sloganlarla direniş kararlılıklarını gösteriyorlar.

İşçilerin fabrika önündeki kararlı direnişi sürerken baskılar da devam ediyor.

İşçiler, bugüne kadar işverenle yapılan görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkmadığını, işlerine geri dönene kadar fabrika önündeki direnişlerini sürdüreceklerini, işverenin suskunluğunu devam ettirmesi durumunda eylemlerini arttırarak mücadeleyi daha da yükselteceklerini ifade ediyorlar.

Kolluk güçlerinin fabrika içindeki ablukası ise artarak devam ediyor. Direniş alanına astıkları pankartlar ile fabrika önündeki bekleyişlerini sürdüren işçiler attıkları sloganlarla kararlılıklarını belirtiyorlar.

19 Şubat Cuma günü BERICAP işçilerine dayanışma ziyareti gerçekleştiren Çelik-İş üyesi OSAŞ işçileri, bundan sonraki süreçlerde işçileri yalnız bırakmayacaklarını ifade ederek başarı dileklerini sundular. Ziyaret sırasında Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz ve Çelik-İş Sendikası Gebze Şube Sekreteri Fırat Güneş sürece ilişkin birer konuşma yaparak sınıf dayanışmasının önemine değindiler.

 

ÇEL-MER’de tahammülsüzlük! 

ÇEL-MER patronunun “işyerinin zarara uğradığı” gerekçesi ile 63 işçi hakkında Gebze 3. İş Mahkemesi’ne açtığı tazminat davasının ilk duruşması,18 Şubat Cuma günü Gebze 3. İş Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya ÇEL-MER işçileri, vekilleri, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze Şube yöneticileri ile davacı ÇEL-MER yöneticileri ve vekilleri katıldı. Yapılan kimlik tespitinin ardından mahkeme heyeti, “dosyanın içindeki eksikliklerin giderilmesine, duruşmaya katılmayan davacı 13 işveren tanığının, davalı 9 işçinin bir sonraki duruşmada hazır bulundurulmasına, 2. İş Mahkemesi’ndeki dava dosyasının istenmesine”, karar vererek, davanın 4 Nisan tarihine ertelenmesine karar verdi.

İşçiler Gebze Adliyesi önüne yürüdü

ÇEL-MER işçileri, işverenin haklarında 50.000 TL tutarındaki tazminat davasına kitlesel bir eylemle cevap verdi. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze Şubesi önünde toplanan işçiler alkış, ıslık ve sloganlarla Gebze Adliyesi’ne yürüdü. Adliye önüne gelindiğinde Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze Şubesi Mali Sekreteri Necmettin Aydın bir konuşma gerçekleştirdi.

ÇEL-MER patronunun saldırılarını anlatan konuşmasında MESS sürecine de değinen Aydın, MESS dayatmalarına karşı grev kararı aldıklarını ve sonuna kadar direneceklerini ifade etti.

Kızıl Bayrak / Gebze