12 Mart 2010
Sayı: SİKB 2010/11

 Kızıl Bayrak'tan
Baharı kazanarak genel grev
genel direnişe yürüyelim!
Newroz’un isyan ateşi emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı harlanmalıdır
Amerikancı iktidar
“etkin taşeronluğa” devam edecek!
Binlerce emekçi
kızıl 8 Mart’ı kutladı
Devrimci 8 Mart etkinlikleri.
8 Mart eylem ve etkinliklerinden
Esenyurt Belediye işçileri:
“Yılgınlık yok, direniş var!...
TEKEL’de mücadele sürüyor..
İşçi ve emekçi hareketinden
TEKEL direnişinin
bazı dersleri
4/C’den istihdam bürolarına
esnek çalışma yaygınlaşıyor!
Gençliğin 8 Mart etkinliklerinden
Soruşturma-ceza terörü
gençliğin sesini boğamayacak!..
Anadolu Üniversitesi’nde
baskılar sökmeyecek!
Elazığ depremi sermaye iktidarının gerçek yüzüdür
Fiyat düşürmek yetmez:
Ücretsiz ulaşım!
Avrupa’da 8 Mart
Kapitalist zincirin Yunanistan halkası iflasın eşiğinde.
Yunanistan’da emekçiler
iflasın faturasını ödemiyor!
Türkiye’de demokratikleşme sorunu hakkında kısa notlar… -4- M. Can Yüce
8 Mart bölünmesinin ideolojik ve
tarihsel arka planı
Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!
Seher Tümer serbest bırakılmadı!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

8 Mart Dünya Emekçi Günü çeşitli kentlerde düzenlenen miting, eylem ve etkinliklerle kutlandı. Bu yılki 8 Mart kutlamaları da iki ayrı 8 Mart olarak gerçekleşti. Dolayısıyla 8 Mart kutlamaları bu ayrışma ve saflaşmaya uygun bir temelde gerçekleşti. Bir tarafta tarihsel ve sınıfsal özüne ve ruhuna uygun devrimci bir 8 Mart, öte yandan ise bu özü ve ruhu karartan reformist-feminist-liberal anlayışların yön verdiği bir 8 Mart.

Gelinen yerde iki ayrı anlayış ve iki ayrı eylem çizgisi belirgin bir tarzda ortaya çıkmış bulunuyor. Son dört-beş yılın 8 Mart tablosu bunu göstermektedir. Bu ayrışma ve saflaşmanın tarihsel ve ilkesel önemi bu 8 Mart’ta bir kez daha kanıtlandı. Devrimci güçler, 8 Mart’ın yarattığı açıklıkla emeğin baharını örgütlemek için harekete geçmelidirler. Newroz ve 1 Mayıs, emeğin baharını örgütlemenin bir zeminine çevirebilmelidirler.

Sermaye devleti Kürt halkının özgürlük ve eşitlik taleplerini ve özlemlerini inkar, imha ve asimilasyon politikalarını katı bir biçimde uygulamaya devam ederek boğmaya çalışıyor. Kürt hareketini her taraftan ablukaya alarak ezmeyi hedefliyor. Onun için emperyalizm ve işbirlikçileri Kürt halkının haklı ve meşru mücadelesini “teröre karşı mücadele” söylemi eşliğinde tasfiye etmeyi amaçlıyor. Kürt halkı saldırılarla yıldırılmak, mücadele dinamizmi ve kararlılığı kırılmak isteniyor. Ancak bu saldırılar Kürt halkının iradesini ve mücadele kararlılığını kıramayacaktır. On yıllardır her türlü zulme ve baskıya karşı direnme ve başkaldırma iradesini korumuş bir halkı hiçbir baskı ve zulüm dize getiremez.

Kürt halkı bir kez daha Newroz’a hazırlanıyor. Sermaye devletinin saldırılarının dizginsiz bir biçimde sürdüğü bugünlerde, Kürt halkı Newroz ateşini yakarak ve isyan ruhunu kuşanarak alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Yüzbinler Newroz ruhuyla alanlara akarak özgürlük ve eşitlik özlemini dile getirecek. Bir halkın iradesinin kırılmasının mümkün olmadığını eylemli gücüyle bir kez daha gösterecek.

Sınıf devrimcileri Newroz’da Kürt halkının haklı ve meşru mücadelesinin yanında yer alacak, “Özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik” şiarı temelinde Newroz’da alanlara çıkacaklar. Özgürlük ve eşitliğin devrim ve sosyalizmde olduğunu dile getirecek, işçilerin birliği halkların kardeşliği için tüm uluslardan işçi ve emekçilerin birleşik ve ortak mücadelesinin tek kurtuluş olduğu bilinciyle hareket edecekler.

* * *

İstanbul Devrimci Liseliler Birliği, “Gelecek bizim!” şiarı ile 27 Mart 2010 günü İstanbul’da bir kurultay gerçekleştirecek. Liseli gençlik çalışmasında yeni bir dönemin de başlangıcı olacak bu adımı daha ileriye taşımak ve liseli gençlik çalışmasını tüm alanlarda var edebilmek için kurultaya destek vermek bir sorumluluktur. İstanbul Devrimci Liseliler Birliği’nin kurultayını başarıyla gerçekleşeceğine olan inancımızla şimdiden selamlıyoruz.