31 Aralık 2010
Sayı: SİKB 2010/50

 Kızıl Bayrak'tan
2011 mücadele ve örgütlenmede
sıçrama yılı olmalıdır!
Amerikancı rejim siyonist İsrail’le arayı düzeltme telaşında
Torba yasasına karşı mücadele, engeller ve görevler
Mücadele fabrikalar düzeyinde sürecek!
Kampanya çalışmalarından..
Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu Ocak Ayı
Toplantısı Sonuçları
Metal işçisinin öfkesinden kurtulamayacaksınız!
Teklif reddedildi
eylemler sürüyor..
Buca direnişinde kritik aşama
2011 sınıf mücadelesinin
yükseltildiği bir yıl olmalıdır!.
Kriz derinleşirken sosyal mücadele büyüdü
2011 Sokağın, kavganın,
barikatın yılı
olacak! - Volkan Yaraşır
KESK’te genel kurullar
Sa-ba işçisi hakları ve
onuru için direniyor!
BERİCAP işçisi
örgütlülüğüne sahip çıktı
Üniversitelerden.
Ankara’da 15. yıl etkinliği
Maraş katliamı lanetlendi!
İsrail’in “dökme kurşun” vahşeti 2. yılında
Ölüm dalga dalga
hayatı kuşatıyor!.
“Kayıpların sorumlusu devlettir!”
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Türk Metal işi arsızlığa vurdu...

Metal işçisinin öfkesinden kurtulamayacaksınız!

MESS grup TİS sürecinde imzaladığı satış sözleşmesinin ardından yaptığı ilk açıklamadan sonra sessizliğe gömülen Türk Metal çetesi, aradan geçen bunca zamandan sonra yeni bir açıklama yayınlayarak işi arsızlığa vardırdı.

“Birimizin değil, hepimizin başarısı” başlığıyla Türk Metal’in büyük şefi Pevrul Kavlak imzasını taşıyan yalan dolu açıklamada satış sözleşmesi “mükemmel” olarak nitelendirilirken Birleşik Metal Sendikası da “patron tarafında yer almakla” suçlanıyor.

Senaryoyu gerçek yaptılar

Satış sözleşmesini “mükemmel bir sözleşme” olarak gösteren Türk Metal çetesi buna kanıt olarak ise sözleşmenin içeriğini değil, tüm bir süreç boyunca yaşananları gösteriyor. Kuşkusuz bu bilinçli bir seçim. Çünkü böylelikle satış sözleşmesini metal işçilerine yutturmak için sahnelenen oyuna dikkatler çekiliyor. Yoksa imzalanan sözleşme metal işçisinin hiçbir beklentisini karşılamıyor. Böyle olduğu için satış senaryosu uzun uzun yeniden anlatılıyor.

Buna göre, Türk Metal çetesi 2008 yılında yaşanan kriz nedeniyle “işin ve işyerinin devamı için taşın altına sadece ellerini değil, tüm bedenlerini koymasından” dolayı metal işçisinin büyüyen beklentilerini karşılamak için harekete geçmiş. Bu beklentileri karşılayan bir sözleşme taslağı hazırlamış, arkasından ise MESS ile görüşmeye başlamış. Fakat MESS’in ücretlere yüzde 0,18’lik zam teklifi ve esneklikle ilgili diğer dayatmalarını görünce “derhal” uyuşmazlık zaptını tutmuş ve arkasından da mücadele sürecini başlatmış.

Türk Metal çetesi “ne kadar kararlı ve inançlı olduğumuzu bir kez daha dosta, düşmana göstermek amacıyla” girdiğini iddia ettiği “mücadele süreci”ni de şöyle anlatıyor: “Ege ve Marmara Bölgelerinde genişletilmiş temsilciler meclislerimizi topladık. Bu süreç zarfında ayrıca ekonomistlerden hem ülke ekonomisi hem de metal işkolu hakkında brifingler aldık. Hemen hemen her gün şube başkanlarımızla durum değerlendirmeler yaptık.”

Fakat Türk Metal’in mücadelesi bununla sınırlı kalmamış, aynı zamanda MESS’i savunmak için kendilerine “patron edasıyla” engel olmaya çalışan Birleşik Metal engeline karşı da mücadele vermiş. Sonuçta Türk Metal şefleri Birleşik Metal engelini de aşarak metal işçilerine “çifte bayram” sevinci yaşatan “mükemmel bir sözleşme”ye imza atmış. Öyle ki metal işçileri bu sözleşmeyi bayram havasında karşılamış ve onbinlerce teşekkür mesajı göndermiş.

Dört dörtlük bir satış!

Bu yalan senaryosundan sonra sürecin gerçek seyrini anlatmak şart oldu:

Metal işçileri Türk Metal çetesinin patronlarla işbirliği yapmasından dolayı krizin faturasını ağır biçimde ödeyerek ücretlerinden ve diğer haklarından olmuşlardır. Bu nedenle de bu sözleşme sürecinde kaybettiklerini geri almak istemişlerdir. Ancak Türk Metal çetesi hazırladığı taslakla metal işçisinin bu taleplerini dikkate almamıştır. Metal işçisi bu satış teklifine öfkesini gösterince, o zaman MESS ile birlikte hazırlanan senaryo devreye sokulmuştur. Bu senaryo gereğince MESS masaya, Türk Metal’in taslağını bile kötünün iyisi gösteren kapsamlı dayatmalar koymuş, böylelikle metal işçisi savunmaya sokulmuştur. Ardından da göstermelik biçimde uyuşmazlık zaptı tutularak mücadele ediyoruz görüntüsü yaratılmış, sonrasında da oyunun finali olarak MESS’in dayatmalarını geri çekmesiyle satış sözleşmesi imzalanmıştır.

Sonuç: Metal işçileri çok büyük beklentilerle başladıkları bu süreçte ne kriz döneminde MESS’in çaldıklarını geri almışlar, ne de yeni haklar elde edebilmişlerdir. İşte Türk Metal’in mükemmel sözleşmesi de budur!

Türk Metal çetesi kurgu dünyasında yaşıyor, ya da daha doğrusu metal işçisiyle alay ederek MESS ile birlikte oynadığı oyuna devam ediyor. Ya da metal işçisinin satışa duyduğu büyük öfkeyi eyleme dönüştürememesinden cesaret alarak dalgasını geçiyor. Öyle ki Pevrul Kavlak sözlerini “Allah razı olsun metal işçilerinden” diyerek bağlıyor.

Metal işçileri henüz teslim olmadı!

Ancak Türk Metal çetesi boşuna sevinmesin, çünkü metal işçisi henüz teslim olmadı. Çünkü hem Birleşik Metal’de örgütlü metal işçileri Türk Metal’in satış sözleşmesine imza atmamakta kararlı olduklarını ifade ederek mücadeleye devam dediler. Hem de zaten Türk Metal’in sultası altındaki metal işçileri de öfkelerini toprağa gömmediler. Birleşik Metal’in grev yolunda ilerlemesi ile birlikte tek bir kıvılcım bu öfkeyi harekete geçirebilecektir. Bu durumda da arsız Türk Metal çetesi ‘98’de olduğu gibi korkudan kaçacak delik arayacaktır.

Türk Metal’in bu arsızlığı uyarıcı olmalı ve mücadele görevlerimize daha sıkı biçimde sarılmalıyız. MESS ve uşaklarından hesap sormak için öfkemizi bilemeli, mücadele bayrağını yükseltmeli, grev yolunda daha kararlı ve güçlü biçimde yürümeliyiz.

Metal İşçileri Birliği

25 Aralık 2010


 

 

Birleşik Metal mücadeleye çağırıyor

“Siz neyi başardınız? Kiminle?”

Türk Metal çetesinin arsız açıklamalarına Birleşik Metal-İş Sendikası’ndan yanıt geldi. Sendika yaptığı açıklamada Türk Metal-MESS kirli ittifakını teşhir etti. “Siz neyi başardınız? Kiminle?” diye soran Birleşik Metal-İş, Türk Metal’in, metal işçilerine ve onların şahsında Türkiye işçi sınıfına hesap vereceğini söyledi.

Açıklamada şu ifadeler dikkat çekti:

“MESS sizin proje ortağınız.

Bugün milyon avroluk projeleri birlikte götürüyorsunuz.

Aranızdan su sızmaması normal!

MESS sizin işçi haklarını geriletme kavgasındaki ortağınız!

Borcunuz büyük! Sizi kuran ve palazlandıranlara 30 yıldır borç ödüyorsunuz ve ödemek zorundasınız.

Bu borcu ödemekten vazgeçemezsiniz!

Ama bir de vereceğiniz hesap var! Üstelik çok şişkin bir hesap!

O hesabı metal işçilerine ve onların şahsında Türkiye işçi sınıfına vereceksiniz!”

Türk Metal-MESS ittifakı teşhir edildi

Birleşik Metal-İş Sendikası yayınladığı bir bildiri ile MESS-Türk Metal ittifakını teşhir etti. İşçi haklarının hedef tahtasına konduğu bir süreçte Birleşik Metal-İş üyelerinin mücadele çağrısında bulunduğunu belirten sendika MESS’in teklifine neden hayır dediğini kamuoyuna duyurdu.

Açıklamanın son bölümünde şu ifadeler yer aldı:

“Merkez Toplu Sözleşme Komisyonumuzun aldığı eylem kararlarını harfiyen ve büyük bir katılımla uygulamaya devam ediyoruz.

Biz kafasına göre hareket eden bir sendika değiliz. Kararlarımızı üyelerimizle demokratik bir tartışma ortamında alıp, bu kararlara uygun hareket ederiz.

Bu kararın sonucu ne olursa olsun, bu sonuçları da hep birlikte göğüsleriz.

Bedeli ne olursa olsun!

Zor ve kritik bir süreçten geçiyoruz. Herkes kendini her tür zorluklara karşı hazırlamak durumundadır.

Biz, geçmişte Saraçhane Mitingleri’nde, Kavel Direnişleri’nde, DGM Direnişleri’nde, MESS Grevleri’nde, 12 Eylül zindanlarında, Netaş Grevleri’nde vardık.

Bugün, işyeri işgalleriyle, kapı önü direnişleriyle, işten atılan işçileri geri işe aldırdığımız direnişlerde, 1 Mayıs’larda varız.

Yarın, özgür bir ülkede, sendika seçme özgürlüğüyle, özgür grev hakkıyla yine varolacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Mücadelenizde başarılar diliyoruz.”