01 Ekim 2010
Sayı: SİKB 2010/38

 Kızıl Bayrak'tan
Kürt açılımı”nın denklemleri ve
gerçekler
Referandum sonrasında emperyalistlerle suç ortaklığında yeni dönem!
Tasfiye amaçlı yoğun
diplomasi trafiği
Beklenen oldu, “Cemaat” Avcı’nın kellesini aldı!.
Ulucanlar’ın On yıldızı selamlandı
Tescilli tasfiyecilerin
dayanılmaz hafifliği!
Sermaye kana doymuyor 
İşçi ve emekçi hareketinden...
BETESAN’da direniş kazanacak!..
Metal işkolunda mücadele büyüyor.
İhanet taslaklağını yırtmak
için mücadeleyi tabandan örgütleyelim!
Asalaklar daha fazlasını istiyor!
TMMOB Olağanüstü Genel Kurulu
sona erdi.
Üniversitelerden...
Avrupa’da emekçiler ayaktaydı.
Dünyadan...
Zafer bir kez daha Hugo Chavez yönetiminin oldu.
ABD’nin bitmeyen yalanları
Che kavgamızda yaşıyor! .
Çocuk katili devlet hesap verecek!
Gerici-faşist güruhu
aklama çabaları..
Devlet terörüne son!…
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Avrupa’da krize karşı
mücadele yükseliyor...

Fransa’da greve devam...

Fransa’da Sarkozy hükümetinin, emeklilik yaşını 60’tan 62’ye yükseltme planına karşı 23 Eylül günü yapılan genel grevde toplu taşıma ve posta gibi kamu hizmetlerinde aksamalar yaşandı.

Ülke genelinde ve yerel demiryolu seferlerinin yarısı iptal edilirken, grevden havayolu trafiği de etkilendi. Paris’te Orly Havaalanı’nda uçuşların yarısı, Charles de Gaulle havaalanında ise yüzde 40’ı iptal edildi. Fransa’daki pek çok okul da grev nedeniyle kapalı tutuldu.

Ülke çapında gerçekleştirilen eylemlerin bir ayağı da Lorient’ti.

7 Eylül günü Fransa’da gerçekleştirilen ilk genel grevde 20 bin kişinin sokaklara çıktığı Lorient’te genel greve katılım aynı oranda gerçekleşti. Lorient’in Cosmao Dumanoir alanında toplanan sendikalar yapılan basın açıklamasının ardından yürüyüşe geçtiler. Öğrenci sendikalarının da katıldığı yürüyüş hükümet binalarının önünden belediye binasına kadar devam etti.

Alandaki en canlı grup ise Renault SBFM demir döküm fabrikasının işçileriydi. Ayrıca, aynı grup öğleden sonra şehre giden otobanda trafiği felç etti.

Fransız sermaye devletinin sosyal yıkım ve kölelik saldırılarını püskürtmekte kararlı olan emekçiler alınan yeni kararlar çerçevesinde 2 ve 12 Ekim’de genel greve gidecekler. Ülke genelinde geniş katılımlı grev ve eylem kararı alan CGT, CFDT, CFTC, CFE-CGC, Unsa ve FSU sendikaları, hükümetin parlamentodan geçirdiği reform paketinin geri çekilmesini istiyorlar.


Yunanistan’da eylemler sürüyor

Yunanistan sermaye devletinin kemer sıkma politikalarını protesto eden Yunanistanlı işçi ve emekçiler eylemlerine devam ediyorlar. Sözleşmeli kamu emekçileri tasarruf tedbirlerini protesto etmek için eylem gerçekleştirirken, kamyon ve tır şoförleri de gösterilerini sürdürüyor.

Atina Yüksek Mahkemesi önünde toplanan göstericiler, hükümetin kemer sıkma politikalarına karşı uzun vadeli sözleşme talebiyle eylemdeydi.

İtfaiye erlerinin de katılım sağladığı greve, kemer sıkma politikaları kapsamında vergilerin arttırılmasına karşı çıkan meyve-sebze satıcıları da katıldı. Göstericiler Maliye Bakanlığı önünde toplanarak yeni önlemleri protesto etti.

Parlamentodan geçen yasa tasa tasarısı kamyon şoförlerinin öfkesini daha da arttırdı. Grevlerini sürdüren şoförler militan eylemlerini farklı biçimlerde sürdürürken grev kırıcılarla da mücadele ediyorlar. 24 Eylül günü Pire Limanı’nda sendikaların kurduğu barikatı geçmeye çalışan kamyonlara saldıran şoförlere Yunan polisi müdahale etti.

Ayrıca 27 Eylül günü polis, kamyon şoförlerini dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı. Kamyoncular Selanik ile Atina’yı birbirine bağlayan bir karayolunu trafiğe tıkamayı planlıyorlardı. Eylem sırasında bir kişi tutuklandı.

Devlet demiryolu işletmeleri OSE’de çalışan işçiler 27 Eylül Pazartesi günü üç günlük grev düzenleyerek iş durdurmaları günlere yayıyorlar. Grev uluslararası taşımacılığı, Atina’dan banliyölere uzanan demiryolu hatlarını ve Atina ile havaalanı arasındaki metro ulaşımını etkiledi. İşçiler hükümetin OSE’den işçi çıkarma ve demiryolu sektörünü serbest piyasaya açma planlarını protesto etti.


IG Metal’de bölge toplantısı

Alman sermaye devletinin, reform paketleri adı altında sosyal yıkım saldırılarını devreye soktuğu bir süreçte Almanya’da IG Metal Baden-Württenberg Bölge Temsilciler toplantısı yapıldı.

22 Eylül günü Glastpalast Stadyumu’nda gerçekleştirilen toplantıda ileriki sürece ilişkin planlamalar ve “mücadele hattı” konuşuldu.

Sermayenin yeni saldırı paketleri karşısında gerekli mücadeleyi örgütlemekten kaçan IG Metal ağaları son toplantıda ise direniş sözcükleri yerine yalvarma sözcükleriyle işçileri yatıştırmaya çalıştılar.

IG Metal Baden-Württenberg Bölge Temsilciler toplantısı, işin sendika ağalarına bırakılmaması gerektiğini bir kez daha gösterdi.

Metal işçilerinin toplantısına müdahale eden İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) çalışanları ise “DIE Rechnung der Krise sollen die Kapitalisten zahlen! Krizi yaratan kapitalistlerdir, krizi onlar ödesin!” başlıklı bildirinin dağıtımını gerçekleştirdiler.

Kızıl Bayrak / Stuttgart


 

 

 

MLPD ve BİR-KAR’dan kriz paneli

İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) ve Almanya Marksist-Leninist Komünist Partisi (MLPD), 26 Eylül Pazar günü Almanya’nın Stuttgart şehrinde “Kapitalist kriz, etkileri ve sınıf hareketi” başlıklı ortak bir panel gerçekleştirdi. İşçi kültür merkezinde yapılan panelde BİR-KAR, MLPD temsilcileri ve araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır konuşmacı olarak yer aldı.

Panel, BİR-KAR temsilcisinin Ulucanlar katliamı üzerine yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmada, Ulucanlar direnişinin, Türkiye’nin devrim mücadelesi tarihinde Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya, Fatih Öktülmüş ve Mazlum Doğanlar’dan gelen bir direniş geleneğinin devamı olduğu vurgulandı. Katliamın bilinçli, planlı ve çok özel amaçları olan bir katliam olduğunun altı çizildi. Tam bir gözü dönmüşlük örneği olan bu katliamla, devrimci iradenin kırılmasının amaçlandığı, ama bunun başarılamadığı belirtildi.

Konuşmanın ardından, Ulucanlar’da aralarında TKİP MK üyeleri Habip Gül ve Ümit Altıntaş’ın da bulunduğu “Onlar” ve onların şahsında tüm devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.

Panelde konuşan MLPD temsilcisi, kapitalist kriz üzerine yaptığı değinmenin ardından kapitalist krizin Almanya’daki etkilerini ele aldı. İddiaların tam tersine kapitalist krizin bitmediğini ve sınıf mücadelesinin geliştiğini belirten temsilci, MLPD’nin bu mücadelenin içinde yer almaya çalıştığını söyledi.

Panelde söz alan başka bir MLPD temsilcisi ise Stuttgart’ta kentsel dönüşüm projesi olarak devreye sokulan, tarihi tren garının yıkılması ve yer altına alınması anlamına gelen “S21” projesi üzerine konuştu. Bu projenin, sermayenin projesi olduğunun ve otomotiv tekellerinin çıkarlarını temsil ettiğinin altını çizen temsilcisi, projeye karşı değişik sınıfsal katmanların yer aldığı bir kitle hareketiyle cevap verildiğini ve bu kitle hareketinin giderek genişleyip büyüdüğünü sözlerine ekledi. Bu sorunun, göçmen emekçilerin de sorunu olduğunun belirtildiği konuşmada, göçmen işçi ve emekçilerin bu eylemlere daha aktif katılmasının gerekliliğine dikkat çekildi.

Panelde son olarak araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır söz aldı. Sunumunu iki başlık halinde yapan Yaraşır, önce kapitalist krizin teorik boyutu üzerinde durdu. Ardından, krizin evreleri, metropol ve periferideki sınıf hareketlerinin seyrine değindi. Yaraşır, yaşanan krizin büyük bunalım ya da kapitalizmin yapısal krizi olduğunu söyledi. Krizin sınıfsal antagonizmayı keskinleştirdiğini, metropollerde ve çevre ülkelerde olağanüstü sınıf hareketlerinin doğduğunu sözlerine ekledi. Yunanistan’daki mali krizin, krizin ikinci evresini işaretlediğini belirten Yaraşır, Yunanistan’daki genel grevlerin Akdeniz havzasını harekete geçirdiğini, başta Fransa ve İtalya’da milyonların katıldığı genel grevlerin yaşandığını vurguladı. Bu gelişmelerle Türkiye´deki ÇEL-MER fabrika işgali ve UPS direnişi arasında bağ kurdu. Önümüzdeki dönemde kent grevlerinden havza grevlerine kadar birçok eylemin doğabileceği uyarısında bulunan Yaraşır, daha fazla ÇEL-MER ve UPS’lerin yaratılması gerektiğini hatırlattı.

Panel, dinleyiciler tarafından sorulan sorulara Volkan Yaraşır’ın verdiği cevaplarla sona erdi. Yaklaşık 4 saat süren panel, oldukça verimli tartışmalara sahne oldu.

Kızıl Bayrak / Stuttgart