Kızıl Bayrak'tan 3. yılında Ulucanlar katliamı bir kez daha ve büyük bir lanetle anılıyor. Ama daha ziyade, bu vahşi katliama karşı devrimci tutsakların yükselttiği şanlı direnişi sahiplenme, yitirdiğimiz yoldaşların anılarını tazeleme, emanetlerini yüceltme anlamına geliyor anmalar. Devrim davasını sahiplenmenin, bağlılığı güçlendirmenin birer vesilesi oluyorlar. Anmalar kapsamında, 29 Eylül pazar günü de, Ümit Altıntaş ve Habip Gül yoldaşların mezarları başında birer etkinlik düzenleniyor. Etkinlikler, anılarını asla karartmayacağımızın, devrettikleri bayrağı hep yükseklerde dalgalandıracağımızın andı olacak. Bu kanlı katliam düzeninin bir kez daha parlamenter faşist rejimini tahkime hazırlandığı bir süreçte, onun yalanlarınåı teşhir etmek, gerçek yüzünü ortaya sermek için, Ulucanlar katliamının suratlarına çarpılması gerekiyor. Anmalara bu gözle de bakmak ve etkinliğe çağrı faaliyetini bu amaca uygun yürütmek gerekiyor. Yoldaşlarımızın anısına hazırlamakta olduğumuz Zor dönem devrimcileri Habip Ümit adlı kitabı yakında okurlarımıza sunabileceğiz. Bu kitabın gerek okunması ve gerekse okutulması da yine yoldaşlarımızı ve davamızı sahiplenmenin bir göstergesi olacak. Kitap, ne kadar fazla işçi ve emekçiye ulaştırılabilirse, düzenin teşhiri ve davanın sahiplenilmesinde o kadar fazla mesafe alınacağı açıktır. *** Düzenin teşhiri ve programın tanıtımı için bir başka önemli güncel gelişme, kuşkusuz, seçimler. Bağımsız Devrimci Sınıf Platformunun seçim bildirgesi önümüzdeki sayı sayfalarımızda yayınlanacak. Bu bildirgenin de tüm seçim bölgelerimizde en yaygın dağıtımı şimdiden planlanmak durumunda. Dönemin bir başka önemli görevi de emperyalist saldırganlığın ve savaşın her vesileyle teşhiri, savaş karşıtı potansiyelin örgütlenmesi ve mücadeleye sevkedilmesidir. Amerikanın Iraka karşı ilan etmiş bulunduğu saldırı konusunda Türk devleti de giderek daha açıktan tutum almayı sürdürmektedir. Son olarak, Iraklı Kürtler ve hazırladıkları söylenen anayasa taslağı üzerinden seyirci kalmayız sözleriyle tutumlarını açığa vurmuş oldular. Seçimler ve savaş, İşçilerin birliği, halkların kardeşliği! şiarının yükseltilmesi, işçi ve emekçi kitlelerin bu şiar etrafında birleştirilmesi ihtiyacını koşullamaya devam ediyor. |
|||||