ICE-Werk Süd işçisi direnişi kazanmak zorunda!

Alman tekelleri birçok alanda olduğu gibi demiryollarında da birçok işyerini yok ediyor. Özelleştirme, taşeronlaştırma, esnek üretim ve toplu çıkışlar yayılıyor ya da bir işyerinin bir kısmını kapatıyorlar. 1990'dan bu yana özellikle Nürnberg şehrinde birçok işyeri kapatıldı. Ufak tefek işletmeleri saymazsak Grundig, AD Trans, ABB, Alcatel, Gayer kapatılanlar arasında. Şimdi ise sıra Devlet Demiryollarında (DB).

ICE-Werk Süd, 720 işçi ve 160 gencin çalıştığı, yılda 50 adet ICE treninin bakım ve onarımının yapıldığı tamirhanedir. Demiryollarını alan firma bu kısmı 2003 yılında kapatmak istiyor. İşveren sendikaya işletmenin kapanacağına dair bir yazı yollamış.

Bizler iki ayrı fabrikada çalışan Bir-Kar çalışanları olarak 26 Ağustos günü, direnişte olan işçilerin çadırını ziyaret ettik. 3 saat süren sohbetten sonra röportajımızı yaptık. Bizden bir hafta önce de Man Fabrikası'nda çalışan 30 işçi arkadaş çadırı ziyaret etmiş. Ziyaretimiz esnasında önce kapıda görevli Türkiyeli bir işçi arkadaşla görüştük ve röportaj yaptık. Bir adet de SY Kızıl Bayrak bıraktık.

"Sistem değişmeden hiçbir şey değişmez"

Bir-Kar: Bizler fabrikada çalışan işçileriz. Direnişizi duyduk, hem sizinle dayanışmaya hem de Türkiye'de ve burada dağıtımı yapılan haftalık bir işçi gazetesi olan SY Kızıl Bayrak adına röportaj yapmaya geldik.

İşçi: Adım Mustafa, Malatya'lıyım. Gelişinize memnun oldum. Elbette röportaj yapabiliriz. İyi olur.

Bir-Kar: Kaç senedir burada çalışıyorsunuz?

İşçi: 4 yıl çalıştım. Sonra ayrıldım. Askerlik sorunu vs. vardı. Tekrar aynı yerde işe başladım. 1 yıldır çalışıyorum.

Bir-Kar: Sendikalı mısınız?

İşçi: Hayır değilim. Olsam iyi olacaktı ama üye olmadım.

Bir-Kar: Şu an siz işbaşı yapıyor musunuz? Yoksa grevde misiniz?

İşçi: Sendika mektup aldı işverenden. 2003 yılında burası kapanacak diye. Bundan dolayı uyarı grevi başladı. Hem çalışılıyor hem de grevdeyiz. Sendika ne diyorsa öyle oluyor. Şimdilik bu uyarı grevi ve işvereni pazarlığa oturtmak gibi bir amacı var.

Bir-Kar: İşçiler özellikle Türkiye'li işçiler ne diyorlar bu duruma?

İşçi: Gençler pek umursamıyor. Özellikle de bekarlar. Burası olmazsa başka yere giderim diyenler var. Hatta iş arayanlar bile var. Diğer kesim ise işyerimiz kapanmasa iyi olur diyorlar.

Bir-Kar: Bu gidişe ne diyorsunuz?

İşçi: Burası böyle. Türkiye desen bambaşka. Sistem diye bir şey kalmamış. Sistem bozulmuş. Sistem değişmeden hiçbir şey değişmez.

"Sonuna dek direneceğiz!.."

Türkiyeli işçinin ardınden eyleme katılan Alman bir işçiyle konuştuk bu kez.

Bir-Kar: Kaç gündür direniştesiniz ve hangi eylem biçimleri uyguluyorsunuz?

Petra: Adım Petro Wedel. 31 Temmuz'dan beri direnişteyiz. Dönüşümlü açlık grevi eylemi yapıyoruz. Şu gördüğünüz zincirlerle kendimizi bağlıyoruz. Ve bugün 32. doğum günüm. Doğum günümü gördüğünüz gibi burada kutluyorum. Direnişimiz uyarı amaçlı, tez elden akıllarını başlarına alsınlar. Sonuna dek direneceğiz.

Bir-Kar: Destek ve dayanışma nasıl?

Petra: Biz ummadığımız oranda destek ve dayanışma gördük. Basın direnişi ciddiye alıyor. Sendika ciddiye alıyor. Halkın desteği de çok iyi. Diğer sendika ve fabrikalardan gelen destek oldukça iyi. Bu moral ve destekle kazanacağız.

Bir-Kar: Birçok işyeri yok oldu. Başta da Grundig olmak üzere buralarda çok ciddi direnişler olmadı veya yeterli destek sağlanamadı. Bu deneyimler ışığında buranın kazanması veya kaybetmesinin doğuracağı sonuç nasıl olur sizce?

Petra: Şunu çok iyi biliyoruz, bugüne kadar olanlar burada yaşanmayacak. Çünkü şunu da iyi biliyoruz, şu an Nürnberg bölgesi buraya bakıyor. Buranın kazanması Nürnberg'in kazanmasıdır. Bundan dolayı biz sadece kendimiz için değil, bölge için de direniyoruz.

(Ziyarete gelen diğer işçi arkadaşlar da bu görüşe katıldılar...)

Bir-Kar: Peki görüşmeler hangi aşamada?

Petra: Sendika işverenle görüşmek için randevu almış. Şu andaki duruma bakılırsa işverenin tavrında bir yumuşama var. Sonuç önümüzdeki günlerde belli olur.

Bir-Kar: Buradaki işçi bileşimi nasıl?

Sendikacı: %5'i Türkiye'li ki büyük çoğunluk budur. Diğer uluslardan arkadaşlar çok az.

Bir-Kar: Türkiye'li işçilerin direnişteki yerleri ve tutumları nasıl?

Petra: Biz memnunuz. Sabah akşam hep uğruyorlar. Bir ihtiyacımız var mı diye soruyorlar. İhtiyaçlarımız konusunda bir hayli yardımcı oluyorlar.

Bir-Kar: Bize yönelik söyleyeceğiniz bir şey var mı? Herhangi bir ihtiyacınız var mı?

Petra ve yanındaki bir işçi: (Yaşlı birini yanımıza çağırdılar). Bizim adımıza bu çeki yazan (aynı zamanda Nürnberg Yazarlar Sendikası Başkanı) Walter Zahorka, bizim için her salı saat 15:00'de eğlence tertipliyor. Manevi desteğiniz olursa iyi olur.

***

Görüşmeden sonra Nürnberg Yazarlar Sendikası Başkanı kendini tanıttı, sonra Nazım'ın şiirinde bir mısra okudu ve Nazım'la Prag'da görüştüklerinden bahsetti. Bizden folklor ekibi istedi. Biz de folklor ekibimiz olmadığını söyleyerek her yıl 1 Mayıs'ta olduğu gibi Nazım'dan Almanca-Türkçe şiirler okuyabileceğimizi ve müzik dinletisi örgütleyebileceğimizi belirttik. 5 Eylül Salı günü için randevulaştık. İşçiler görüşmemizden çok memnun kaldılar. Walter Zahorka, dayanışma için bir gün ve gece kendini kapıya zincirlemiş.

3 saat süren görüşmemiz oldukça iyi geçti. Anlamlı tartışmalar yaşandı. Ve görüş alışverişinde bulunduk. Zahorka, eğer röportaj gazetede yayınlanırsa kendisine bir tane iletmemizi istedi, arşivine koyacağını belirtti.

Silaha, savaşa değil sağlığa, eğitime ve işyerlerimizin korunmasına bütçe!
Yaşasın Ice-werk Süd işçilerinin direnişi!
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!

Bir-Kar/Nürnberg

Aktif Dağıtım işçileri eylemde

Türkiye genelinde yaklaşık 1200 işçinin çalışmakta olduğu ve kurye dağıtım işlerinin yapıldığı Aktif Dağıtım işletmeleri eylemlerle gündemde. İstanbul'da da yaklaşık 1 haftadır 600 Aktif Dağıtım işçisi eylemde bulunuyor.

İstanbul'daki eylem sendikal örgütlenme talebiyle sürüyor. Türkiye'nin birçok yerinde temsilcilikleri bulunan bu firmada TÜMTİS Sendikası son süreçte örgütlenme çalışması yürütüyor. Şirketin 60 kişinin çalıştığı İzmir Şubesi'nde ise yapılmakta olan eylemin nedeni işçilere daha önce imzatılmış olan istifa dilekçelerinin iptal edilmemesi. İşverenler tarafından sigortalı tüm işçilere 3 ay önce imzalatılmış bu istifa dilekçelerinden amaçlanansa, bir sendikal girişim esnasında işçilere karşı koz olarak kullanmak.

Oldukça zor şartlarda ve az ücret karşılığında çalışan Aktif Dağıtım işçileri aynı zamanda çalıştıkları süre boyunca işverenin keyfi uygulamalarına maruz kaldıklarını dile getiriyorlar.

Birkaç ay önce Türk-İş TÜMTİS tarafından başlatılan örgütlenme girişimini kırmak için daha önce işçilere imzalatılmış olan istifa dilekçeleri işveren tarafından koz olarak saklanmakta. Bu koşullarda yasal dayanakları elinde bulunduran işveren, buna rağmen eylemliliğe tüm Aktif Dağıtım işçilerinin katılmasıyla birlikte zora girecek. Çünkü uzun zamandır aynı işi yaparak ustalaşan işçilerin yokluğu, dağıtılması gereken acil evrakların ulaştırılmamasına neden olacak. İzmir'in yanısıra İstanbul'da da direnişin devam etmesi ise motivasyon açısından işçileri süreç içerisinde olumlu olarak etkiliyebilecek bir olanak. İstanbul'daki direniş sendikal örgütlülük ve işten çıkarmalara karşı sürdürülmekte.

Bu eylemde en çok göze çarpansa işçilerin karşısına işveren olarak çıkan zatların geçmişi. Bugün polisi işçilere karşı teşvik edip onlara çay, yemek ısmarlayanlar, geçmişin TDKP ya da Dev-Yol geleneği içinde yer almış kişiler.

Aktif Dağıtım işçileri 4 gündür sabah sekizden akşam beşe, altıya kadar şirketin önünde beklemekteler. Her direnişte olduğu gibi bu direniş de işçilerin bilinçlenme sürecini hızlandıracak ve böylece dost-düşman daha iyi ayırt edilecek.

SY Kızıl Bayrak/İzmir