İçindekiler:

25 Ekim 2021
Sayı: KB 2021/Özel-37

İşçi sınıfını bekleyen kapsamlı yıkım saldırısı
Vahim gidişatı işçi sınıfı ve emekçiler durdurabilir
Emperyalizmin ve işbirlikçilerin Taliban riyakarlığı
“Balık baştan kokar”
Peker’in ifşaatları ve SADAT
Metal işkolunda vahşi sömürü tablosu
Coşkulu İşçi-Emekçi Mitingi
İşyerlerinde kadına şiddete karşı mücadele
Alba direnişçisinden Ekmek ve Gül’e...
Reformizm ve devrim - H. Fırat
Paris Katliamı’nın 60. yılı
NATO’nun Rusya ile çatışma hazırlıkları
Pandora’da “UMUT” var!
Almanya’da işçiler mitinge hazırlanıyor…
AB dış sınırlarında “ölümüne yıldırmak”
İsviçre’de kitlesel iklim eylemi
İsviçre’de kadın cinayetleri ve şiddet
Mesleki Eğitim Merkezi: Sömürüye yasal kılıf
Boğaziçi’nde direniş hız kesmiyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Boğaziçi Üniversitesi’nde
direniş hız kesmiyor

 

Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyım rektör atamalarına karşı “özerk ve demokratik üniversite” talebiyle direniş 290’lı günlerinde.

Direnişin 292. günü olan 22 Ekim’de öğrenciler bir kez daha ÖGB ve polisin saldırlarına uğradılar.

Güney Kampüs’teki “Kayyımlık” binası önünde çadır kurmak isteyen öğrencilere ve akademisyenler art arda ÖGB tarafından saldırıya uğradı. İlerleyen saatlerde kampüs içerisine polis girdi. Saldırıya rağmen nöbet çadırını kuran üniversiteliler, Güney Meydan’daki bekleyişe geçtiler ve oturma eylemine başladılar. Kayyımlık binası önünde oturma eylemini sürdüren öğrencileri abluka altına alan polis saldırdı. Çok sayıda kişi darp edilerek gözaltına alındı.

“Meşru mücadelemiz sürecek”

Gözaltı sonrası Güney Meydan’da basın açıklaması yapıldı. Direnişin 292. günü boyunca ÖGB ve polisin saldırı planının aktarıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Berke ve Perit kayyum Naci İnci’nin hedef göstermesiyle 17 gündür Metris cezaevinde, pek çok arkadaşımız ise şu an gözaltında. Direnişimizi kırmak, mücadelemizi sönümlendirmek üzere bizleri hapseden, gözaltına alan hukukunuzu tanımıyoruz. Baskıyla, şiddetle bizi korkutarak sindiremeyeceğinizi, zira taleplerimizin meşru ve itirazlarımızın haklı olduğunu iyi biliyoruz. Mücadelemizi kriminalize etmeye, bizleri yalnızlaştırma çalışan Kayyum Naci İnci’nin yalanlarının aksine bir avuç terörist değil haklarını bilip bunlar için beraber mücadele eden binlerce öğrenciyiz. Sıra arkadaşlarımızın yanındayız, meşru mücadelemize devam ediyoruz.”

Polisin saldırısında gözaltına alınanların sayısı 45 olurken öğrenciler gece saatlerinde serbest bırakıldı. Öğrencilerden ikisi savcılığa çıkarıldıktan sonra ifadeleri alınarak serbest bırakıldı.

Saldırı protesto edildi

Direnişin 293. gününde Kuzey Kampüs’te toplanan öğrenciler polis saldırısını protesto etti. Boğaziçi Öğrenci Meclisi adına okunan basın açıklamasında polis saldırısı anlatılarak şu ifadelere yer verildi:

“Sıra arkadaşlarımızı hapseden ve yalnızca kendi iktidarınızı koruyan hukukunuzu tanımıyoruz. Bizler bir grup azınlık değil haklı itirazlarını hep beraber haykırmaktan çekinmeyen ve meşru talepleri için mücadelede ısrarcı olan binlerce öğrenciyiz. Yönetme iddiasında bulunduğu üniversite bileşenlerinin hiçbiri tarafından kabul görmeyen, meşruiyeti olmayan kayyum Naci İnci’dir. Bizler biliyoruz ki direnişimiz Boğaziçi’nin sınırlarını aşıyor. İradesine sahip çıkanlar yalnızca öğrenciler değil, bizler kayyum düzenini kabul etmeyen herkesle ortak bir mücadele hattında buluşuyoruz.”

Açıklamada 10 aydır sürdürülen mücadelenin siyasi iktidarın politik vesayetine kurban etmeyeceklerinin altı çizilerek şunlar ifade edildi:

“Siyasi iktidarın okuldaki gölgesi kayyum her geçen gün kendinde daha sert müdahale etme cüretini buluyor. Ancak okulumuzu, mahallemizi polis ordularıyla işgal edenler, bizleri kendi kampüsümüzde işkenceyle gözaltına alanlar, yalnız muktedirleri koruyan kanunlara dayanarak arkadaşlarımızı tutsak edenler, haklı mücadelesinde ısrar edenleri defaatle hedef gösterenler bilsinler ki hiçbirimiz omuz omuza mücadelemizde geri adım atmayacağız.” 

Açıklamada son olarak talepler şu şekilde sıralandı:

“Bir kere daha söylüyoruz, Berke ve Perit’in yanındayız, onların bıraktığı yerden mücadeleye devam ediyoruz. Şimdi daha gür bir sesle taleplerimizi yineliyoruz:

1-Tutuklu yargılanan ve eğitim hakları engellenen sıra arkadaşlarımız berke, perit ve dün gözaltına alınıp bugün savcılığa çıkarılan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın,

2-Başta Naci İnci olmak üzere kayyum kadro ve tüm kayyumlar derhal istifa etsin.

3-Hukuksuzca yargılanan tum arkadaslarimizin dava surecleri sonlandırılsın.

4-Üniversite rektörleri, üniversitelerin tüm bileşenlerinin dahil olduğu bir seçim ile belirlensin.

5- Okulumuza açılmaya çalışılan kayyum fakülte kararları geri çekilsin.

6- Usulsüzce kapatılan BÜLGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’ne kulüp statüsü geri verilsin.

7- CİTÖK ofisini fiilen durdurmaya yönelik tüm kararlar geri çekilsin.

8- Kampüslerimizi abluka altına alan polis okulu terk etsin.

9- Bir darbe kurumu olan Yüksek Öğretim Kurumu kapatılsın.

10- LGBTİ+ öğrenciler ve tüm LGBTİ+ların temel insan hakları ve anayasal hakları tanınsın.

11- Dersleri iptal edilen tüm hocalarımız görevlerine iade edilsin ve sözleşmeleri derhal yenilensin.”

Açıklamanın ardından Kuzey Kampüs’te kayyımlara karşı birleşik mücadelenin tartışılacağı öğrenci forumu yapıldı.

 

 

 

 

 

İTÜ Dayanışması: “Barınma hakkımız engellenemez”

 

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde öğrencilerin barınma hakkı eylemleri devam ediyor. İTÜ Dayanışması’nın çağrısı ile Arı Kapı önünde eylem yapan öğrenciler “Barınma hakkımız engellemez” dedi. İÜ Dayanışması, Yıldız Dayanışması, Koç Dayanışması, Boğaziçi Öğrenci Meclisi de eyleme destek verdi.

İÜ Dayanışması adına yapılan konuşmada pek çok üniversite ve yurtta barınma mücadelesi veren öğrenciler selamlandı “Barınma sorununu çözemediği için üniversitelere gelemeyen arkadaşlarımız için de direnmeye devam edeceğiz.” denildi.

Koç Üniversitesi Dayanışması adına yapılan konuşmada benzer süreçlerin Koç’ta da yaşandığı belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Kampüse çadır açmak istediğimizde, bu devletin bekasına saldırı olarak nitelendirildi. Bizi ÖGB ve sivil polislerle bastırmaya çalıştılar. Biz barınamayan milyonlarız ve haklı taleplerimiz için direniş ve dayanışmayı büyüteceğiz.”

Boğaziçi Öğrenci Meclisi adına yapılan konuşmada Boğaziçi Üniversitesi’nde eylemlere katıldığı için tutuklanan öğrencilere değinildi ve mücadeleden vazgeçmeyecekleri vurgulandı.

Yıldız Dayanışması adına yapılan konuşmada İTÜ’lü öğrencilerin direnişi selamlandı. Devamında mücadeleden vazgeçilmeyeceği vurgusuyla şöyle denildi:

“Bizi bu süreç içerisinde ne ÖGB terörü ne de başka engellemeler yıldırabilir. Biz bu ülkenin geleceğiyiz.”

Ardından İTÜ Dayanışması adına okunan basın açıklamasında pazartesi gününden bu yana süren barınma mücadelesi ve ÖGB terörü anlatılarak talepler şu şekilde sıralandı:

“1. Son 10 senedir İTÜ’de yeni yurt yapılmamasından dolayı körüklenmiş durumdaki barınma sorununun çözülebilmesi için acilen yeni yurtların yapımına başlanması.

2. Kontenjanların devamlı artmasına rağmen yurt kapasitelerinde hiç artış olmaması sonucu yedek listeleri 2000 kişiye kadar uzanıyor. Bu yüzden yedek listesindeki arkadaşlarımızın mağduriyetinin derhal giderilmesi ve yurt kapasitelerinin arttırılması.

3. 2000 tl’ye kadar varan, ve öğrencinin ödeyemeyeceği boyutlara ulaşan yurtlara yapılan zamların geri çekilmesi.

4. Okul içerisinde oluşturulan rant kapılarından elde edilenlerin üzerine bir de yurtlar aracılığıyla öğrencinin sırtından kar elde eden vakıfların üniversiteden kovulması.”

Kızıl Bayrak / İstanbul