5 Temmuz 2019
Sayı: KB 2019/25

İşçi ve emekçilere kazandıracak olan sınıf mücadelesidir!
Saray rejimi G-20 Zirvesi’nde silah tekellerine teslim oldu
İlerici-devrimci güçlere yönelik saldırganlık devam ediyor
Haziran ayı işçi hakları ihlalleri raporu
TÜPRAŞ sözleşmesinde sermayedarın ve onun uşağı YHK’nın kararını tanımayalım!
TÜPRAŞ’taki sözleşme süreci üzerine
Türk Metal Genel Kurulu’ndan yansıyanlar
Bir direniş daha sendikal bürokrasiye takıldı!
“Sağlık emekçileri sorunlarına sahip çıkmalı, mücadele etmeli!”
“Migros’un bütün iştiraklerini eylem alanı ilan ettik!”
Bir dönemin sol aydın kuşağı üzerine - H. Fırat
G20’deki gelecek tasviri ya da kapitalizmin acizliği!
Almanya’daki MİT faaliyetleri
Almanya’da yeniden tutuklanan TKP/ML tutsakları için ortak açıklama
Paris’te iş intiharlarına karşı mücadele paneli
BM raporunun yansıttığı dünyada kadın gerçekliği
Sermayenin ucuz işgücü: Çıraklık
Çorlu tren katliamı davası: Mahkeme heyeti çekildi
Sivas’ta katledilenler eylem ve etkinliklerle anıldı
Ölümünün 26. yılında Rıfat Ilgaz’ı saygıyla anıyoruz...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İlerici-devrimci güçlere yönelik saldırganlık devam ediyor

 

Uzun zamandır ekonomik, sosyal, siyasal kriz içinde debelenen AKP iktidarı çözümü baskı ve zorbalığı arttırmakta buluyor. 23 Haziran’da uğradığı hezimetle “milli irade” söyleminin de altı boşalan dinci-faşist iktidar Kürt halkına ve ilerici-devrimci güçlere saldırılarını yoğunlaştırıyor. Korkutma, sindirme ve sinmeyeni cezalandırma amacı güden bu saldırılar ev, ofis, dernek, matbaa baskınları şeklinde sürüyor. Toplumun öncülerine yönelen bu zorbalık, aslında tüm toplumu hedef alıyor.

Geçtiğimiz yıl Lübnan’dan Türkiye’ye getirilip 6 ay boyunca gayrı resmi bir şekilde tutulduğu “Çiftlik” adı verilen bir merkezde işkenceye maruz kalan Ayten Öztürk’ün, uygulanan tüm işkenceleri teşhir ettiği duruşmasının ardından, avukatlarının bağlı bulunduğu Halkın Hukuk Bürosu’nun İstanbul ofisine baskın yapıldı. Baskında 5 avukat gözaltına alındı ve 4’ü tutuklandı.

Seçim sürecinde Atılım’ın eki olarak çıkan “İstanbul Sokak’ta” gazetesi nedeniyle Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) bürosu basıldı, bürodaki editörler gözaltına alındı. Ardından ESP’ye yapılan baskınlarla da birçok kişi gözaltına alındı.

Oluşabilecek en küçük bir kıpırtıdan dahi korkan şizofrenik iktidar ODTÜ’de mezuniyet töreni öncesi 4 öğrencinin evine sabah baskını düzenleyerek gözaltına aldı.

Kürt halkına ve siyasi hareketine de azgınca saldıran sermaye devleti Türk ve Kürt kentlerinde onlarca baskın gerçekleştirdi. Urfa, İzmir, Şırnak, Adana, Antalya, Niğde, Mardin, İstanbul’da onlarca eve baskın yapan polis yüzlerce kişiyi gözaltına aldı. Urfa-Ceylanpınar’da HDP meclis üyesi Dilan Ablay’ın evini basıp tüm ailesi ile gözaltına alan polisler, Ablay’ın dedesinin evine de baskın düzenledi ve 70 yaşındaki Zübeyir Ablay baskın sırasında gördüğü fiziki şiddet yüzünden 5 gün iş göremez raporu aldı.

Ev baskınları sırasında uygulanan fiziki ve psikolojik işkence rutinleşmiş durumda. Bunun çarpıcı örneklerinden biri ise geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşandı. Arnavutköy’de yaşayan Hüseyin Topkaya’nın evine “terör şüphelisi” olduğu iddiasıyla baskın düzenlendi. İçeri giren polisler Topkaya’yı yere yatırarak başına silah dayadı, bir yanlışlık olduğunu ifade etmeye çalışması üzerine tekmeleyerek kaşını patlattı. Hüseyin Topkaya’nın eşine de silah doğrultan polisler, o sırada misafirlikte bulunan 14 yaşındaki yeğeninin kafasına da silah dayadılar. Tüm bu işkencelerin ardından yanlış eve geldiklerini fark eden polisler “yanlış adres, kusura bakmayın” diyerek evden ayrıldılar. Bir Aziz Nesin romanını andıran bu olay; keyfiliğin, şiddet ve işkencenin geldiği noktayı göstermesi açısından da ibret verici bir örnek oldu.

Bir tek adam diktatörlüğü kurmaya çalışan, sömürüyü katmerlendiren, farklı olan hiçbir şeye tahammülü olmayan, topluma Ortaçağ karanlığını dayatan Erdoğan/AKP diktatörlüğü, elindeki tüm baskı ve şiddet mekanizmalarına rağmen başarısız kalıyor. Toplumun önemli bir kesimini karşısında bulan gerici-faşist iktidar gelinen noktada çok yönlü kuşatılmışlığın da etkisiyle bataklıkta çırpınan insan misali çevreye saldırıyor. Faşist iktidara karşı ilerici-devrimci güçlerle dayanışmayı büyütmek, faşist baskı ve zorbalığa geçit vermemek önem taşıyor.

 

 

 

 

6 ayda 11 gazeteci tutuklandı, 287 gazeteci yargılandı”

 

Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ), gazetecileri yönelik baskı ve hak ihlallerine ilişkin 2019’un ilk yarısını kapsayana raporunu paylaştı.

ÖGİ raporuna göre 6 ayda 11 gazeteci tutuklanırken 2 gazeteci de sınır dışı edildi.

Gazetecilerin bu altı aylık dönemde de iktidarın baskı ve saldırılarına maruz kaldığı belirtilirken bir basın kuruluşuna da baskın gerçekleştirildiği hatırlatıldı.

Ülkenin hemen hemen tüm medya organlarını ve yayın kuruluşlarını kendi emelleri için 'hizaya' çeken iktidarın kutuplaştırıcı, ötekileştirici ve hedef gösterici dili medyada da vücut buldu” denilen açıklamada seçim sürecinde de gerçekleri manipüle etmek isteyen iktidarın basına yönelik baskıyı tırmandırdığı dile getirildi.

Zaman, korkmadan cesaretle gerçeğin üzerine yürüme zamanıdır. Dün olduğu gibi bugün de mesleğimize, haberlerimize, kimliğimize yapılan her baskıyı ve saldırıyı, örgütlü ve kararlı bir duruşla boşa çıkarmanın çabası içeresinde olacağız. Özgür basını, haber ve gazeteciliği her yerde savunacağız” ifadelerinin yer aldığı açıklamada 6 ayın bilançosuna ilişkin sunulan veriler ise şu şekilde;

* Cezaevlerinde 154 gazeteci bulunuyor.

* 34 gazeteci gözaltına alındı, bunların 11’i tutuklandı.

* 29 gazeteciye soruşturma açıldı

* 8 gazeteciye dava açıldı, 287 gazeteci yargılandı.

* 41 gazeteciye toplam 119 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

* 2 gazeteci sınır dışı edildi.

* Bir basın kuruluşuna baskın düzenlendi.

* Sözkonusu dönemde 22 gazeteci ise tahliye edildi.

 

 

 

 

Hasan Akman sürgün edildi

 

Ankara’da 1 Mayıs’ta yapılan operasyonda gözaltına alınan ve 6 Mayıs’tan beri Sincan F Tipi 1 No’lu Hapishanesi’nde tutuklu bulunan tutsak sınıf devrimcisi Hasan Akman sürgün edildi.

Akman’ın geçtiğimiz günlerde iki siyasi tutsakla birlikte Kırıkkale F Tipi Hapishanesi’ne sürgün edildiği öğrenildi.