13 Temmuz 2018
Sayı: KB 2018/27

Sermayenin demir yumruğu iş başında!
O artık bir patron!
15 Temmuz’un karanlık gölgesi
Tren “kazası”nın nedeni ihmal
Türkiye ekonomisi bir kez de daha krizin eşiğinde
Sermayedarları rahatlatan vergi düzeni
Flormar direnişi iki ayı geride bırakırken...
“Flormar direnişinin kazanması işçi sınıfı için önemli”
“Direnişimize devam edeceğiz!”
“OHAL kaldırılsın, KHK’lar iptal edilsin!”
MİB MYK Temmuz 2018 toplantısı sonuç metni
Haziran ayında 149, ilk 6 ayda 907 işçi katledildi
Mata Otomotiv’de neler yaşandı
Mata Otomotiv’de yaşananlar ve sendikal ihanet
Şeker fabrikalarının peşkeşi sonrası işçi kıyımı devrede
Suriye denkleminde PYD’nin ikilemi
“Türkiye NATO için çok önemli”
“Kadınlar mutlaka mücadele etmeli!”
Çocuğa yönelik istismar ve cinayetlere karşı eylemler sürdü
ODTÜ’de mezuniyet töreni: Protesto, saldırı, tutuklama
İşçi kadının gözyaşları
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ODTÜ’de mezuniyet töreni: Protesto, saldırı, tutuklama

 

ODTÜ’de 6 Temmuz günü gerçekleşen mezuniyet töreni, her sene olduğu gibi öğrencilerin tepkilerini dile getirdikleri pankartlara sahne oldu. Bununla birlikte öğrencilere yönelik saldırılar ve baskılar da anında devreye sokuldu.

Devrim Stadyumu’nda gerçekleşen mezuniyet töreninde, öğrenciler geçit sırasında açtıkları pankartlarla toplumsal sorunlara dair mesajlarını ve tepkilerini dile getirdi. Ekonomik krizden fiyat, vergi zamlarına, çocuk istismarından kadına yönelik şiddete, OHAL baskılarından basına yönelik saldırılara, gündemdeki toplumsal sorunlar başta olmak üzere pek çok konuya dair pankartlar açan öğrenciler, direnen Flormar işçilerini de selamladı.

Törende LGBT bayrağı açan öğrenciler ÖGB’nin saldırısına maruz kaldı, protesto edilen ODTÜ rektörü konuşma yapamadı. Ayrıca, geçmişte “Erdoğan’a hakaret” davasına konu olan ve davanın reddedildiği bir karikatürün yer aldığı pankart açan 3 öğrenci hakkında “Erdoğan’a hakaret” soruşturması başlatıldı, öğrenciler gözaltına alındı.

4 ODTÜ’lü tutuklandı

Öğrenci Temsilcileri Konseyi Başkanı Özgür Mehmet Gür, mezuniyet törenindeki pankartlar gerekçesiyle rektörlüğün şikayeti sonrası 8 Temmuz günü gözaltına alınarak ertesi gün serbest bırakılırken “Tayyipler Alemi” karikatürü bulunan pankart taşıdıkları için günlerdir gözaltında tutulan 4 ODTÜ’lü 11 Temmuz günü tutuklandı.

ODTÜ’de polis saldırısı

9 Temmuz günü “ODTÜ’de ve ülkede tek adama biat etmeyeceğiz!” şiarıyla eylem gerçekleştirmek isteyen ODTÜ öğrencilerine polis saldırdı.

Mezuniyet töreninin ardından devreye sokulan linç kampanyasını, gözaltıları ve rektörü protesto etmek isteyen öğrenciler basın açıklaması için hazırlık binasında bir araya geldi. Buradan rektörlük önüne doğru yürüyüşe geçen öğrenciler, ODTÜ Rektörü Verşan Kök’ün kampüse aldığı polisin engelleme girişimiyle karşılaştı.

Rektörlük önüne konuşlandırılan polis öğrenciler dağıldıktan sonra öğrencilere kimlik dayatmasında bulundu. Bunun üzerine tepki gösteren öğrenciler polisin saldırısıyla karşılaştı. Bazı öğrenciler gözaltına alınırken, öğretim elemanlarının tepkisi üzerine öğrenciler serbest bırakıldı.

 

 

 

 

Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!”

 

Dinci-gerici iktidar, üniversitelere/üniversitelilere dönük saldırısına hız kesmeden devam ediyor. 15 Temmuz’un ardından ilan edilen OHAL ile yüzlerce ilerici, muhalif akademisyen üniversitelerden ihraç edilmişti. Üniversiteleri kendi için “dikensiz gül bahçesi” haline getirmeye çalışan iktidarın saldırıları bununla kalmadı. “Savaşın, katliamın lokumu olmaz” diyen Boğaziçi öğrencileri doğrudan Erdoğan tarafından hedef gösterilip tutuklanırken; yüz binlerce öğrencinin okuduğu üniversiteler hiçbir mantık olmaksızın, üniversitelerin öznelerinden fikir bile alınmaksızın, oluşan büyük tepkilere rağmen bölündü.

Bugün gelinen noktada, tek adam rejimi ile bütün baskı ve yasaklarına yasal kılıf uyduran dinci-gerici iktidar üniversiteleri hedef almaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta ODTÜ’de mezuniyet töreni sırasında pankart açan ve “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla gözaltına alınan ODTÜ’lü 4 öğrenci dün çıkardıkları mahkemede tutuklandı.

Daha önce her fırsatta dile getirdikleri “dindar ve kindar” nesil yaratmaya çalışanların, üniversitelileri tutuklayanların, hedef gösterenlerin unuttukları bir tarih var. Bu tarih ODTÜ’de Vietnam kasabı Kommer’in arabasını yakan, harç zamlarına karşı üniversitelerini işgal eden devrimci gençliğin tarihi. Gençlik baskı ve yasak politikalarına, geleceksizleştirmeye karşı hiçbir zaman susmadı. Bugün de tek adam diktasına karşı gençlik geleceğinden ve özgürlüğünden vazgeçmeyecektir.

Tutuklu öğrenciler serbest bırakılsın!

Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!

Devrimci Gençlik Birliği

Temmuz 2018

 

 

 

 

Kaza değil katliam!

 

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde meydana gelen kazada çok sayıda kişi hayatını kaybederken yüzlerce kişi yaralandı. Türkiye’de daha önce de sermaye devletinin sorumluluğunda yaşanan iş cinayetlerinde, katliamlarda olduğu gibi bu katliam da yine “kader”e bağlandı.

Mühendislikten yoksun uygulamalarla, sermayenin rantı ve siyasi amaçları uğruna yaşanan bu katliamlar kesinlikle ihmalkarlık ve sorumsuzluk sonucudur. Kömür madenlerindeki katliamların bir benzeridir. Bilimden ve yaşamdan kopukluğun bir sonucudur. Düz arazide çevre şartlarına göre mühendislik hesaplamalarının olmaması ülkenin yönetimini de, insanlara verdiği değeri de açıklıkla ortaya koymaktadır.

Sermaye devleti TCDD’yi özelleştirmesiyle nitelikli personellerin (yol bekçileri) işine son vermiştir. Bununla beraber kuruma yapılan yatırımlar da azalmıştır ve demiryolu müteahhit firmasının ellerine bırakılmıştır.

“İtibardan tasarruf olmaz” diyenler, Çorlu’dan geçen Halkalı-Muratlı hattı menfez bakım ihalesini “ödenek çıkmadığı” gerekçesiyle katliamdan 3 hafta önce iptal etmiştir.

Daha Soma’nın ve birçok katliamın kanını ellerinden temizleyenler yine kendi suçlarını doğaya attılar. Sermaye devleti, kendisinden beklediğimiz biçimde, patronlara ve iktidarlarına toz kondurmamak için her türlü şeyi yapıyor. Yaptıkları köprülerden “fakirler geçmesin” diyenler; insanların hayatını hiçe sayarak, bilim dışı uygulamalar kullananlar, yandaş şirketlerine rant alanı açanlar, daha ilk dakikalarında yayın yasağı getirenler bu katliamın asıl sorumlularıdır.

Bizler Çorlu’da okuyan mühendislik öğrencileri olarak emekçilerin düşmanı bu düzene karşı bu katliamların hesabını sorana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!

Çorlu Mühendislik Fakültesi’nden DGB’liler