“OHAL kaldırılsın, KHK’lar iptal edilsin!”
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, 7 Temmuz’da Beşiktaş’ta basın açıklaması yaparak OHAL’in sonuçlarıyla birlikte kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Saat 16.00’da Kartal heykelinin olduğu meydanda başlayan eylemde ilk olarak Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Şube’den Görkem Doğan konuştu. Doğan, özel sektörde bile olmayan bir keyfilikle kamuda iş güvencesinin ortadan kaldırıldığını belirtti. İhraç edilenler işine dönmedikçe OHAL’in kaldırılmasının bir önemi olmadığını kaydetti.
Basın açıklamasını ise Ata Esen okudu. 20 Temmuz’dan beri süren OHAL’le emeğe dönük saldırıların tırmandığı, anayasanın askıya alındığı belirtilen açıklamada, yandaş olmanın kamuda tek kriter olduğu ifade edildi. KHK’larla 116 bin kamu çalışanının ihraç edildiği, hukukun ayaklar altına alındığı belirtilen açıklamada, kamu çalışanlarının, bir yıl sonra kurulan OHAL Komisyonu’nda suçsuzluğunu ispat etmeyi bekledikleri dile getirildi.
Açıklamanın devamında, OHAL’in kaldırılmasıyla ilgili söylemlere değinilerek, ihraç edilenlere dönük bir uygulamadan bahsedilmediği hatırlatıldı. OHAL’in sonuçlarıyla birlikte kaldırılması gerektiğinin altını çizen emekçiler, kamu hizmetinin niteliksizleşmesine karşı çıkacaklarını ve işlerini geri alacaklarını vurguladı.
Basın açıklamasının ardından alanda bir süre bildiri dağıtılarak eylem sonlandırıldı.
KESK: Milyonlarca kişi yoksullaşıyor
KESK, artan enflasyon ve yaşanan ekonomik kriz üzerine genel merkez binasında baın toplantısı düzenledi.
6 Temmuz’daki basın toplantısında konuşan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, gerçeği yansıttığına ilişkin şüpheleri olduğu halde TÜİK’in enflasyon verilerine göre büyük çoğunluğu ücretli emekçiler olmak üzere milyonların yoksullaşmaya devam ettiğini ifade etti.
Seçimlerin ardından, bekletilen zamların yaşama geçirileceğine vurgu yapan ve yeni zamlarla yoksullaşmanın artacağını belirten Gezen, “Kamu emekçilerinin de bulunduğu toplumun alt gelir grupları ellerine geçen paranın büyük bölümünü gıda, kira-barınma, ulaşım giderleri için kullanmaktadır. Buradan kısabildiğini önce eğitime, sağlığa ayırmakta, en son eğer hâlâ parası kalmışsa giyime, eğlenceye harcama yapabilmektedir” dedi.
KESK-AR’ın 2018 Haziran ayı verilerine göre; dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 1.927 TL ve yoksulluk sınırının ise 5.623 TL olduğunu belirten Gezen, “Seçim öncesinde iktidarın ve yandaşlarının pazarladığı ‘istikrar’ emeğin değil, vergi indirimleri, afları, hazine garantileri, teşvikler ile kârına kâr katan, buna rağmen hep daha fazlasını istemeye devam eden patronların, sermayenin istikrarıdır” dedi. Gezen, konuşmasının sonunda krizin emekçilere fatura edilmeye çalışıldığını vurgulayarak, emekçileri krizin faturasını ödememeleri için birlikte mücadeleye çağırdı.
Yalan ihbarla ihraç edilmişler
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Van Şubesi’nde örgütlü sağlık çalışanları OHAL sürecinde gizli tanık ifadelerine “dayanılarak” ihraç edildiler. İhraç edilen üyeler hakkında başlatılan soruşturma gizli tanık ifadelerinin yalan olması nedeniyle kapatıldı.
6 Temmuz’da KESK Van Şube binasında yapılan basın toplantısında konuşan SES Van Şubesi Eşbaşkanı Sezer Örenç, “Sorgulama sürecinde, arkadaşlarımıza atılan suçlamaların tamamının asılsız, iftiradan ibaret olduğunu, soruşturmanın kapatıldığına dair savcılık tarafından üyelerimize ulaştırılan belgelerde mevcuttur” dedi.
Örenç, yalancı gizli tanık hakkında, “Yerel ve genel basında, ‘Van’da Fuat Avni vakası’ olarak yer alan haberlerde üye ve yöneticilerimizi hedef gösteren twitter kullanıcısı ve kamu çalışanı T.T’nin iftiralarına rağmen hâlâ kamu hizmetini sürdürmekte olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.
SES üyeleri hakkında soruşturma açılmasına rağmen yalan ifadelerle buna sebep olan gizli tanıkla ilgili herhangi bir soruşturma ve yaptırım uygulanmamasına karşı ise hukuki mücadelenin süreceği vurgulandı.
“Kurum kanaati” ihraç gerekçesi
701 sayılı KHK ile 18 bin 632 kişinin kamudan ihraç edilmesi üzerine Eğitim Sen tarafından bir açıklama yayınlandı.
OHAL süresince emekçilerin haklarına göz dikildiği ifade edilen açıklamada, bu KHK ile 26’sı “barış akademisyeni” olmak üzere 60’a yakın KESK’linin de ihraç edildiği aktarıldı.
AKP’nin akademiyi ihraçlarla yeniden dizayn ettiği belirtilen açıklamada ihraçların; fişleme, kurum kanaati, sosyal medya paylaşımları, sosyal çevre soruşturması, sendika üyeliği, banka hesabı vb. gibi gerekçelerle ve “siyasi tasarrufla” gerçekleştirildiği üzerinde duruldu.
701 sayılı KHK’da yer alan ihraç gerekçeleri arasında “emniyet/kurum kanaati/sosyal medya” ifadelerinin yer aldığı ifade edilen açıklamada, hedef haline gelmek için yaşam tarzı farklılığının dahi yeterli olduğuna dikkat çekildi.
|