8 Haziran 2018
Sayı: KB 2018/23

Krizin faturasını kapitalistlere ödetmenin yolu mücadeleyi büyütmekten geçer!
Erken seçim, AKP ve emperyalizm
Her şey seçimleri kazanmak için!
Rüşvet ve vaatler birbirini kovalıyor...
Kapitalist soygun sistemi
Sendikalaşmanın önündeki engeller ya da vahşi kapitalizm
15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi!
Flormar işçisinin kazanımı, işçi sınıfının kazanımı olacaktır!
BDSP temsilcisi ile 24 Haziran seçimleri üzerine…
AKP’nin seçim bildirgesinde kadınlar
“Onur kırıcı davranışlara maruz kaldım, işten çıkartıldım!”
Seçimler ile sunulan sahte vaatler, sınavlar ile yıkılan hayatlar!
Bu pisliği devrim temizler!
KÇB’den direnişçi emekçilerle dayanışma etkinliği
KESK ya ileri çıkacak ya daha da dibe vuracak!
Pentagon’un rakamları gerçekliğin altında kaldı
Ürdün halkı IMF reçetelerine isyan etti!
“Proleter sanatın en büyük temsilcisi”
Hasret, gül kokusudur şimdi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Gerçekçi ol, imkansızı iste!”

Bu pisliği devrim temizler!

 

Gerçekçiyiz; bu düzen tacizi, tecavüzü aklıyor ve meşrulaştırıyor. Yapılan araştırmalara göre 2017 yılında Türkiye’de 387 çocuk istismara uğradı.

Gerçekçiyiz; bu düzen çocuk işçilerin kanları üzerinden yükseliyor. Türkiye’de eğitim göremeyen ve sayıları 2 milyonu aşmış çocuk işçi var. Ve bunların büyük bir çoğunluğu kayıt dışı, denetimsiz yerlerde çalıştırılıyor.

Gerçekçiyiz; bu düzen bizlere bir gelecek vaat etmiyor. Zaten geleceğimiz sınav şıklarına sığdırılmaya çalışılıyor. O da yetmezmiş gibi her sene sınav sistemi değişiyor (YGS, LYS, TEOG, YKS), belirsizlik içinde kalıyoruz. Üniversiteyi kazansak dahi bu kez de mezun olduktan sonra işsizlikle yüz yüzeyiz. Her sene atanamayan ve iş bulamadığı için de intihar eden onlarca öğretmen adayı ve çıkarılan KHK’lar ile ihraç edilen yüz binlerce kamu emekçisi gerçeği var bu ülkede.

Gerçekçiyiz; eğitimin içeriği boşaltılıyor. Müfredattan evrim konusu çıkartılırken müfredatın içeriği bilimsellikten uzak, dinsel öğelerle dolduruluyor.

Gerçekçiyiz; çocuk yaşta evliliğin önü açılıyor, yasalarla meşrulaştırılıyor. Dünya üzerinde 700 milyonun üzerinde kız çocuğu evlendirilirken, Türkiye çocuk yaşta evlilikte ilk sıralardaki yerini koruyor.

Gerçekçiyiz; bu düzende küçük bir azınlık kasalarını doldurup daha da zenginleşirken, büyük emekçi yığınlar daha da fakirleşiyor. Bugün Türkiye’de açlık sınırı 1.698, yoksulluk sınırı ise 5.872 TL. Bu verilere göre milyonlarca insan açlık sınırının dahi altında bir yaşamla yüz yüze.

Gerçekçiyiz; savaş insanlık için büyük bir felaket anlamına geliyor. Aylan bebeğin fotoğrafı hâlâ zihinlerimizde tazeliğini koruyor. Bu emperyalist savaşlarda milyonlarca insan yerinden yurdundan ayrılıp başka ülkelerde mülteci konumunda yaşamak zorunda bırakılıyor. Daha iyi bir yaşam umuduyla düştükleri göç yollarında yaşamlarını kaybediyorlar.

Ve yine gerçekçiyiz; gelecek bizim kendi ellerimizdedir. Bunu da bizlere verilen çarpık tarih derslerinden değil, kendi tarihimizden öğrenerek söylüyoruz. Tarihi sultanlar, padişahlar, başkanlar değil, milyonlarca ezilen ve sömürülen işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler yapıyor.

Tüm bu gerçekler gözümüzün önünde dururken bizlere bu dünyayı değiştirmenin imkansız olduğunu söylüyorlar. Ancak bizler tıpkı Che gibi, Deniz gibi, Mahir gibi, İbo gibi imkansızı istiyoruz! Bizleri kurtaracak olanın ne sahte seçim vaatleri ne her gün değişen sınav sistemi, ne de her geçen gün içeriği boşaltılan eğitim sistemi olmadığını, imkansız denilen başka bir dünya uğruna girişeceğimiz mücadele olduğunu biliyoruz. Sen de “gerçekçi ol”; bu pisliği devrim temizler!

Devrimci Liseliler Birliği

 

 

 

 

Meslek liseli öğrenciler ya da fiilen meslek liseli işçiler

 

Sermaye düzeni sömürü çarklarına daha fazla alan açmak için meslek liselerine yoğunlaşmış bulunuyor. Fakat bunu bizim iyiliğimizi düşündükleri için yapıyorlarmış gibi sunmayı ihmal etmiyorlar. Sermaye sınıfı ve onun adına ülkeyi yöneten AKP hükümeti gerçeklerin üzerini sürekli örtmeye çalışıyorlar. Başta patronlar, hükümet yöneticileri ve MEB olmak üzere tüm düzen temsilcileri, biz gençlere dayatılan geleceksizliği yandaş medya üzerinden yaptıkları yoğun propaganda ve güzellemeler ile birer fırsat-kazanım olarak sunuyorlar. Bilmeliyiz ki burjuvazi kendi sınıfının devamlılığını sağlamak ve gücünü kalıcı kılmak için her daim kirli çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan bir asalaklar takımıdır.

Patronlar meslek liselileri ve meslek yüksek okulu öğrencilerini kendileri için nitelikli ucuz işçi olarak görüyor, stajyerlik adı altında genç bedenlerin eğitim hakkını gasp ediyorlar. Resmiyette öğrenci olan biz gençlere atölyelerin, fabrikaların yolunu gösteriyorlar. Bununla da bitmiyor. Çırak ve aday çıraklık kılıfıyla çocuk işçilik yaşını daha da düşürüyor ve böylelikle çocuk işçiliğine yasal bir kılıf giydiriyorlar.

Esasında meslek lisesi öğrencileri fiilen bugünün meslek liseli işçileridir. Okullarında gördükleri dersler niteliksiz ve kısıtlı bir zaman aralığına sığdırılmıştır. Patronlar meslek liseleri ve meslek yüksek okulları üzerinden hem bugünün hem de geleceğin uysal işçi sınıfını yaratmak istiyorlar. Biliyorlar ki nitelikli eğitimden yoksun nesiller sistemin yalanlarıyla kandırılmaya, yönlendirilmeye daha elverişli hale geliyorlar. Burjuvazi bunun farkında ve bu nedenle eğitim hakkımıza saldırıyor. Durum böyleyken öğrencilikten bahsetmek abestir. Maalesef bu gerçeklikler çocuk işçiliğin okul sıralarına taşındığının belirgin bir göstergesidir.

Peki, sömürü çarklarını ve bu adaletsizliği nasıl sonlandırabiliriz?

Şüphesiz ki bilinçli ve örgütlü bir mücadele yürütülmeden boynumuza geçirilen zincirlerden kurtulamayız. Bizim için iki seçenek vardır. Birincisi, geleceğimiz için örgütlü mücadele etmektir. Mücadele ediyorsak birliğimizden gelen gücümüz ve insanca yaşamak için umudumuz vardır. İkinci seçenek ise bu bozuk düzene teslim olmak ve boyun eğmektir. Bu da kölelik koşulları içerisinde ağır sömürü altında, güvencesiz bir yaşama mahkûm olmak anlamına gelir.

Meslek liseli kardeşim, yalanlara kanma! Düşünerek, sorgulayarak, okuyup araştırarak sen de asıl gerçekleri fark edebilirsin. Kendilerini insan, bizleri birer araç-gereç olarak gören düzenin sahiplerine, patronlar sınıfına karşı örgütlenelim ve haykıralım haklılığımızı!

Geleceğimiz için, insanca yaşamak için birlik olalım ve boğalım sıkılı yumruklarımızın avuçlarında karanlığı...