20 Nisan 2018
Sayı: KB 2018/16

AKP iktidarının kıblesi ABD emperyalizmidir
Ellerinde kan, dillerinde yalan
Siyasal İslamcılar emperyalizme biat tazeledi!
SP neden öne çıkartılıyor?
Güç, insandan ve doğadan yana bağımsız enerji politikalarından alınır!
Dar tanımlı işsizlik dahi hâlâ çift hanelerde
Sermayeye kefen dokumak için 1 Mayıs’a!
“İş ‘kaza’larında acil müdahale için hastane şart”
Direnen kamu emekçileri 1 Mayıs’a çağırıyor
MİB 1 Mayıs’a nasıl bakıyor, nasıl hazırlanıyor?
Daha güçlü bir 1 Mayıs için; metal işçileri birliğe, mücadeleye ve dayanışmaya!
Trakya’dan işçiler 1 Mayıs’ta alanlara çağırıyor
1 Mayıs’ta alanlardayız!
Kayseri 1 Mayıs’a hazırlanıyor!
ÇEMAŞ’ta patron-sendika işbirliği ile işçi kıyımı!
Özgürlük ve eşitlik için 1 Mayıs alanlarına!
Seçim tarihi belli oldu, olan yine liselilere oldu!
Suriye’ye saldırı ve kapitalizmin savaşa dayalı doğası
Almanya’da kamu emekçilerinin TİS süreci
Emperyalist yalanlar ve gerçekler
Devrim toprağına düşen kır çiçeği: Hatice Yürekli
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ÇEMAŞ’ta patron-sendika işbirliği ile işçi kıyımı!

 

Kırşehir’de PETLAS’tan sonra en büyük ikinci fabrika olan ÇEMAŞ’ta, kapsam içi ve kapsam dışı toplam 340 işçi çalışıyor. ÇEMAŞ’ta çalışma koşulları oldukça ağır. Buna rağmen işçi ücretleri son derece düşüktür. Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu ÇEMAŞ’ta kademelendirme ücret politikasının esasını oluşturuyor.

Eşit işe eşit ücret anlayışına uygun olmayan yaklaşım nedeniyle ÇEMAŞ’ta 2 bin 500 TL alan işçi de var. 4 bin TL alan işçi de var. Kapsam dışı işçiliğin yanı sıra taşeron çalışma uygulaması da ÇEMAŞ yönetimi tarafından, Birleşik Metal-İş yönetiminin desteği ile dayatılıyor.

Tüm bu gelişmeler karşısında ÇEMAŞ İşyeri Baştemsilcisi Fahri Doğan, ÇEMAŞ işçisinin emeğinin korunması ve hakları ve geleceğinin güvence altına alınması için mesai yaptı. Sadece ÇEMAŞ patronunun değil, patronla eşgüdüm içinde çalışan Birleşik Metal-İş yönetiminin ehlileştirme tutumuna da boyun eğmedi. Şube yönetiminin ÇEMAŞ patronunu üzmemeye yönelik adımlarının karşısına, işçilerden aldığı güçle dikildi.

Fahri Doğan bu yıl yaz aylarında yapılacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri konusunda işçinin taleplerinin esas alınmasını istedi. Hatta Birleşik Metal-İş ağası Adnan Serdaroğlu’nu arayıp MESS sözleşmesinin altında bir sözleşmeyi ÇEMAŞ işçisinin kabul etmeyeceğini deklare etti.  Baştemsilcinin “önce ÇEMAŞ işçisi” anlayışıyla hareket etmesi, özellikle de toplu sözleşmeye ilişkin duruşu, hem ÇEMAŞ patronunun hem de Birleşik Metal-İş yönetiminin paniklemesine yol açtı.

ÇEMAŞ’ta patron-sendika işbirliği ile bir operasyon başlatıldı. Operasyonun amacı işçilerin TİS sürecinde daha da büyüyecek öfkesini minimalize etmekti. Onun için Fahri Doğan’ın ve onunla birlikte hareket eden temsilcilerin ve öncü işçilerin işten çıkarılması saldırısı başlatıldı. Toplam beş işçi işten çıkarıldı. Bu işten çıkarılma saldırısı öncesinde Birleşik Metal-İş beyleri Fahri Doğan’ı baş temsilcilik görevinden aldılar.

İşçi kıyımına haysiyet cellatlığı da eşlik etti. Birleşik Metal-İş yönetimi ÇEMAŞ baştemsilcisi Fahri Doğan’ı ve bir diğer temsilciyi ÇEMAŞ yönetimi ile işbirliği yapmakla itham etti. Telefonla konuştuğumuz Satılmış Yılmaz, baştemsilciyi ÇEMAŞ yönetimine işçileri ispiyon etmekle suçladı. Birleşik Metal-İş beyleri ve ÇEMAŞ yönetimi haysiyet cellatlığını daha da ileri götürdüler. ÇEMAŞ yönetimi üç işçiyi hırsızlıkla itham etti. Birleşik Metal-İş yönetimi bu haysiyet cellatlığı karşısında ciddi bir tepki göstermedi. Göstermelik eyleme rağmen işçiler hâlâ işlerine dönmediler.  

Tüm bu entrikalar ÇEMAŞ yönetiminin toplu sözleşme sürecini dikensiz gül bahçesine çevirme planının dolaysız sonuçlarıdır. Zira ÇEMAŞ yönetimi MESS sözleşmesi talebinin işçiler içinde konuşulduğunu ve bu yönde işçi iradesinin giderek daha fazla güçlendiğinin farkındaydı. Bu irade baştemsilci tarafından bizzat Birleşik Metal-İş Genel Başkanı’na da ifade edilmişti.

Kapitalistler her daim kâr dürtüsü ile hareket ederler. Örgütsüzlüğü kârın güvencesi olarak görürler. Bunun için her türden işçi birliğinin ifadesi olan özelde sendikal genelde her türden işçi örgütlenmesinin karşısında barikat örerler. Cepheden tutum alırlar. En kötüsü de işçinin aidatıyla rahat yaşam süren sendika ağalarının kapitalistlerin hassasiyetleri doğrultusunda işçinin içinde faaliyet yürütmesi, gerektiğinde işçi kıyımı pahasına ortaya çıkan duyarlılığı yok etmek için mesai yapmasıdır. Bu genel doğrular bir defa daha ÇEMAŞ işçilerinin şahsında doğrulanmıştır. ÇEMAŞ’ta yaşananlar özelde metal patronlarının, genelde ihanetçi ve uzlaşmacı sendika anlayışının açık göstergesi olarak kayıtlara geçmiştir.

Bugün yapılan saldırı öncüye yöneliktir. Asıl mesaj ise ÇEMAŞ işçisine verilmiştir. Öncüye vurulan yumrukla ÇEMAŞ işçilerinin yüreğinde korku yaratılmak istenmiştir. ÇEMAŞ işçilerinin yapmaları gereken şey, ÇEMAŞ yönetiminin işçi kıyımının karşısına dikilmektir.

ÇEMAŞ işçisi kendi seçtiği baştemsilci ve diğer işten atılan işçilere sahip çıkmalı, ÇEMAŞ patronunun ve Birleşik Metal-İş beylerinin sergiledikleri kirli oyunu bozmalıdır. “Arkadaşıma dokunma, arkadaşım yoksa üretim de yok” diyen ÇEMAŞ işçileri yönetim-sendika işbirliği ile ortaya konulan oyunu bozabilirler. Yeter ki ÇEMAŞ işçisi yönetime karşı ve patronları üzmeyen uzlaşmacı sendikacılık anlayışının da panzehiri olan tabandaki birliklerini kursunlar.

Kayseri İşçi Birliği

 

 

 

 

Turhal ve Ilgın şeker fabrikaları da satıldı

 

Devam eden şeker fabrikalarının satışına 16 Nisan’da Turhal ve Ilgın şeker fabrikaları da eklendi.

Turhal şeker fabrikasının ihalesine katılan 5 şirket içinden, 569 milyon TL’lik teklifle Kayseri Şeker ihaleyi kazandı.

Ilgın şeker fabrikası için ihale Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda (ÖİB) saat 16.00’da 350 milyon TL ile başladı. İhalenin üçüncü turunda Alteks Tekstil 637 milyon TL’lik teklifiyle kazandı.

Erzurum Şeker Fabrikası için yapılan ihaleye sadece Doğuş Gıda Yiyecek ve MBM Enerji katıldı. İhale masasına sadece MBM Enerji geldi. Doğuş ihaleye gelmedi, ancak teklifini gönderdi. İhale 211 milyon lirayla başladı. Bu tutarı çok bulan MBM Enerji ihaleden çekildiğini açıkladı. Doğuş da masada olmadığı için ihale teklifsiz sona erdi.

ÖİB, tekliflerin yetersiz gelmesi nedeniyle Erzincan ve Kastamonu şeker fabrikalarının son teklif tarihini 18 Nisan’a kadar ertelemişti.




Cargill’de işçi kıyımı

 

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle gündeme gelen Amerikan tekeli Cargill’de 17 Nisan sabahı işçi kıyımı yaşandı. Halk sağlığına etkisiyle olduğu kadar emek düşmanlığıyla da tanınan Cargill, bir süredir sendikalaşma çalışması yürüten işçilerden dördünü işten attı.

İşten atılan işçiler öncü olarak bilinen işçilerden oluşuyor. Cargill işçileri uzun süredir verdikleri sendikalaşma mücadelesinde Tek Gıda-İş’te yetki alma aşamasına gelmiş, fakat Cargill yönetiminin İstanbul Ofisini de kapsam içine sokması nedeniyle yetki alınamamıştı.

Kısacası Bursa İznik yolunda, verimli tarım arazisinde kurulu Cargill çevreye verdiği zararın yanında, işçinin ekmeğine de zarar vermeye devam ediyor.


 
§