1 Aralık 2017
Sayı: KB 2017/46

Devrimci bir sınıf hareketi!
Bu kez faturayı kim ödeyecek?
Posco Assan işçileri sermayeye tepki gösteriyor
MESS’ten işçilere kölelik dayatması ve tehdit
Kalkınma ajansları gerçeği - 1
İhraçlara karşı direniş 41. haftasında
Özelleştirmelerin yüzde doksanı AKP döneminde gerçekleşti
Erdoğan ailesinin milyon dolarlık offshore kazancı
Reza Zarrab’tan rüşvet itirafları
Zindanlarda katliam hazırlığı
Gelecek mutlak sosyalizm!
Haklarımız, eşitliğimiz ve özgürlüğümüz için mücadeleye!
Taciz ve mobbing nedir? Nasıl mücadele edilmelidir?
Almanya’da koalisyon arayışları ve tek program
Zimbabve’de ordu darbesi
Fransa’da Fete de L’Humanite etkinliği
ABD’den “askeri destek” açıklamaları
3 Aralık Dünya Engelliler Günü
Star-Socar işçilerin kanı üzerinden büyüyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İhraçlara karşı direniş 41. haftasında

 

KHK ile işleri ellerinden alınan KESK üyesi kamu emekçilerinin İstanbul Bakırköy ve Kadıköy’deki direnişlerinde 40. hafta geride kaldı. Eylemlerde ihraçların hukuksuzluğunu teşhir eden emekçiler Ankara, Bodrum ve Düzce’de süren direnişlere, 9 Mart’tan bu yana açlık grevinde olan Gülmen ve Özakça’nın durumuna da dikkat çekiyorlar.

Direnişçiler 24 Kasım’da Öğretmenler Günü vesilesiyle Beşiktaş-Kadıköy vapurunda eylem gerçekleştirdi. Vapurda “İşimizi geri istiyoruz” ozaliti açan emekçilerden İlhan Koyu çevredekilere seslendi. Ülkenin OHAL ve KHK’larla yönetilmeye çalışıldığını ifade eden Koyu, 15 Temmuz’dan beri 40 bin eğitim emekçisinin ihraç edildiğine dikkat çekti. AKP’nin kendine muhalif olan bütün kesimlere saldırdığını ifade eden Koyu, ihraç edilen 50 civarındaki emekçinin intihar ettiğini belirtti. Direnişçiler “Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Ama öğretmenler ölüyor” dedi. İhraç edildikten sonra intihar eden öğretmenlerin hikayeleri anlatıldı ve açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın durumuna dikkat çekildi. Konuşma vapurdakiler tarafından alkışlarla karşılandı.

25 Kasım günü Bakırköy’de yapılan eylemde konuşan direnişçi Muhammed Sevinçtekin, sermaye devletinin “terör” demagojisine değindi. Sevinçtekin, kendilerinin de, Gülmen ve Özakça’nın da terörist olmadığını söyleyerek “Bizler onuru ve ekmeği için direnen kamu emekçileriyiz” dedi. Kadıköy’deki eylemde konuşan Mehmet Sarı, AKP’nin, OHAL’in getirdiği imkanlarla kendi rejimini kurmaya çalıştığına dikkat çekti. Sarı, gerici iktidarın, bu süreçte her türlü haksız, hukuksuz uygulamayı “meşru” hale getirmeye çalıştığını kaydetti. Grev yasakları, eğitim alanının cemaatlere peşkeş çekilmesi gibi uygulamalara değinen Sarı, ihraçların getirdiği ölüm ve intiharlara dikkat çekti. İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla her iki direniş alanına da ziyaret gerçekleştirdi.

27 Kasım günü Kadıköy’deki eylemde, iktidarın kendisiyle aynı zihniyetteki tarikat ve cemaatlerle kirli ilişkileri sürdürdüğünü ifade eden emekçiler, başta Gülmen ve Özakça olmak üzere haksız yere ihraç edilen bütün kamu emekçilerinin işlerine iade edilmesi çağrısı yaptı. Bakırköy’deki eylemde okunan açıklamada ihraçlara gerekçe olarak sunulan “Terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı olma” gerekçesi teşhir edildi. Açıklamada ByLock kullanma, cemaatin sendikasına üye olma ve bankasına para yatırma gibi iddialarla KESK’li emekçilerin ilgisinin olamayacağına dikkat çekildi. Erdoğan’ın “Bu darbe bize Allah’ın bir lütfu” sözleri hatırlatılan açıklamada, OHAL imkanlarıyla “FETÖ ile mücadele” bahanesiyle kamudaki ilerici, devrimci emekçilerin tasfiye edilmeye çalışıldığına dikkat çekildi. İhraç edilenlerin SGK kayıtlarına “ihraç edilmiştir” bilgisinin eklendiği, böylece herhangi bir yerde çalışmalarının zorlaştığı ifade edilen açıklamada, iktidarın “sosyal ölü” yaratma saldırısına direndikleri ifade edildi. Ulusal ve uluslararası yargı yoluyla haklarını aramanın mümkün olmadığına dikkat çekilen açıklamada, ihraç edilen 60’a yakın emekçinin intihara sürüklendiği dile getirildi.

29 Kasım’da Bakırköy’deki eylemde direnişçiler adına Filiz Uzal Soylu tarafından yapılan açıklamada, “Sadece kendimiz değil, haksızlığa ve hukuksuzluğa uğrayan herkesin sesi olmak için direniyoruz” denildi. “Bizler; umutsuzluğu ve karamsarlığı değil direnmeyi seçtik” diyen Soylu, hakların mücadele edilmeden alınamayacağını, bu nedenle işleri için olduğu kadar onurları için de direndiklerini söyledi. Kadıköy’deki eylemde de, ihraç listelerini hazırlayan kurum yöneticilerinin, 50’yi aşkın intihardan sorumlu olduğuna dikkat çekildi. Gülmen ve Özakça’nın mahkemesindeki düzmece iddialar ve itirafçı “tanıklar”a değinen direnişçiler, direnişçilere destek veren 6 kişinin mahkeme önünden gözaltına alındığına dikkat çektiler.

 

 

 

 

Yüksel direnişi saldırılara karşın sürüyor

 

KHK’larla ihraç edilen emekçilerin “İşimizi geri istiyoruz” talebiyle sürdürdüğü Yüksel direnişi 380’li günlerinde devam etti. Her gün 13.30 ve 18.00’de Konur Sokak’ta yapılmak istenen, 9 Mart’tan bu yana açlık grevlerini sürdüren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın talepleri yükseltilen eylemlerde polis terörü yaşanıyor.

Açlık grevinin 261., direnişin 381. günü olan 24 Kasım günü yapılan eylemlere saldıran polis, iki eylemde toplam 11 kişiyi gözaltına aldı.

25 Kasım günü 13.30’da yapılan eylemde, ihraç edilen mimar Alev Şahin konuşma yaptığı sırada polis saldırıya geçti. “Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü ve biz bugün burada polis şiddetine karşı direniyoruz” diyen Şahin’in yanı sıra 6 kişi gözaltına alındı. Akşam yapılan eylemde de emekçileri kalkanlarla çevreleyen, darp ederek 8 kişiyi gözaltına alan polis basının da görüntü almasını engellemeye çalıştı.

26 Kasım günü 13.30 açıklamasında Seyri Sokak muhabiri ve 5 kişi gözaltına alınırken, 18.00 eyleminde 6 kişi gözaltına alındı.

27 Kasım günü direnişçilerin davası sonrası yapılan eylemde, Veli Saçılık, Nazan Bozkurt ve Alev Şahin’in de aralarında olduğu çok sayıda kişi darp edilerek gözaltına alındı. Polis, Seyri Sokak muhabirinin kamerasına el koyarak kendisini de gözaltına aldı.

28 Kasım’da 13.30 eyleminde emekçiler açıklamaya başladıkları sırada saldırıya geçen polis 3 kişiyi gözaltına aldı. 18.00’de, ihraç edilen emekçilerden Acun Karadağ, önceki gün görülmeye devam edilen davalarında, Gülmen’i serbest bırakmayan mahkeme heyetinin arkasında Süleyman Soylu’nun bulunduğunu teşhir etti. Karadağ’ın konuşması sırasında saldırıya geçen polis 7 kişiyi gözaltına aldı.

29 Kasım günü 13.30 eyleminde 7 kişinin yanı sıra eylemi görüntülemek isteyen bir kişi daha gözaltına alındı. 18.00’de de 7 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

 

 

 

 

Metro marketteki Real işçilerine polis saldırdı

 

İflas bahanesiyle kapatılan Real marketlerinden atılan çalışanlar eylemlerini 25 Kasım’da Metro marketin içerisine taşıdı.

İstanbul Güneşli’de bulunan Metro marketin içerisine giren işçiler gasp edilen haklarını alana kadar mağazadan ayrılmayacaklarını söyledi.

Haklarının geri verilmesi sorumluluğunun Metro markette olduğunu dile getiren işçiler marketin içerisinde bekleyişlerini sürdürürken dışarıda da “güvenlik önlemi” adı altında polis yığınak yaptı.

Metro markete yığınak yapan polis ilerleyen saatlerde işçilere saldırdı. Saldırıda Nakliyat-İş genel başkanı ile birlikte bütün işçiler gözaltına alındı.

 
§